Bir hükümlü daha ölüme
gönderildi
Adli Tıp Kurumu
kapısından 5 ay önce 'Şimdi git, daha sonra gel' denilerek geri
çevrilen ve doktorların '6 aylık ömrü kaldı' dediği lenf
kanseri hükümlü Nurettin Soysal, insan hakları
savunucularının tüm çağrılarına rağmen, tedavi
gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden
tekrar cezaevine gönderildi.İHD avukatlarından Av. Keziban Yılmaz,
Soysal'ın defalarca kemoterapi için hastaneye kaldırıldığını,
ardından tekrar cezaevine gönderildiğini belirterek, bir daha
rahatsızlanması durumunda Soysal'ın hastaneye yetişemeyebileceğini
söyledi.
16 yıldır cezaevinde tutuklu bulunan ve tedavisi yapılamayınca
ölüm eşiğine gelen lenf kanseri hükümlü Nurettin
Soysal, durumunun ağırlaşması üzerine 3 Ağustos'ta Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yoğun bakıma alınmıştı.
Durumu giderek kötüye giden Soysal, hastanede
gördüğü 15 günlük tedavinin ardından
geçtiğimiz gün Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne geri
götürüldü. Durumu giderek kötüye giden ve
doktorların '6 aylık ömrü kaldı' dediği Soysal'ın hayatından
endişe duyan insan hakları savunucularının yaptığı tüm
çağrılar ise sonuçsuz kalırken, yetkililer Soysal'ı adeta
ölüme terk etti.
Geçtiğimiz hafta Soysal'ın ziyaretine giden İHD
Diyarbakır Şube Saymanı Raci Bilici, 'Böylesi insanlık dışı,
böylesi insan haklarına aykırı insanın yaşamını riske sokacak
uygulamalarda bulunuyorlar. Hastanın bir an önce salıverilmesi gerekir
ve en iyi hastanelerde hijyenik ortamlarda tedavinin
sürdürülmesi gerekir. Yoksa bu hastamız da diğer mahkum
arkadaşlar gibi yaşamını yitirebilir' demişti.
'Soysal ölüme terk edildi'
Soysal'ın tekrar cezaevine gönderilmesine tepki gösteren
İHD face="Arial">avukatlarından Av. Keziban Yılmaz, Soysal'ın, 15 gün
önce D.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım
Ünitesi'ne kaldırılış sebebinin, hastanede kendisine uygulanan
kemoterapiden hemen sonra yeniden gönderildiği cezaevinin sağlıksız
koşullarına terk edilmiş olması olduğunu söyledi. Yılmaz,
'Çünkü Soysal, lenf kanseri hastası olması sebebiyle
düzenli olarak kemoterapi görmekte ve yaklaşık olarak 20 gün
önce kemoterapi olduktan hemen sonra cezaevine gönderilmişti'
dedi. Bir hafta cezaevinde kaldıktan sonra kemoterapi olmasının etkisiyle
de cezaevinin kötü ve sağlıksız koşullarında enfeksiyon kapan
ve kan değerleri düşen Soysal'ın 15 gün önce tekrar
hastaneye kaldırıldığını hatırlatan Yılmaz, '16 Ağustos tarihinde
tekrar kemoterapi gördükten sonra yine aynı şekilde, belki de
tekrar enfeksiyon kapacağı ve bu kez yoğun bakıma yetiştirilme
şansının dahi olamayacağı Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderilerek ölüme terkedilmiştir' dedi.
'Yetkililer ölüme gönderiyor'
Son bir yıl içinde Güler Zere, 17 yaşındaki Adullah
Akçay ve son olarak insan hakları savunucusu Rıdvan Kızğın'ın
yaşamını yitirmesine dikkat çeken Yılmaz, Soysal'ın da diğer
hasta tutuklu ve hükümlülerle aynı kaderi paylaşacağı
kaygısını taşıdıklarını söyledi. 'Onlar, bu ülkede ilk
önce yasalara takılmakta, yasaları aşarlarsa Adli Tıp Kurumuna
takılmakta, oradan da geçen maalesef çoğu kez
uygulayıcıların eli ile ölüme gönderilmektedir' diyen
Yılmaz, 'Bu insanların durumları, tüm ilgililer ve yetkililer
tarafından bilinmesine rağmen onlar için hiçbir adım
atılmamakta ve bu ülkede insan yaşamına verilen önemin
sınırını da çok açık göstermektir' dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder