Ankara İKK: TEKEL
İşçilerini Mücadelelerinin 1. Yılında Coşkuyla
Selamlıyoruz
Bilindiği üzere TEKEL`e ait 56 Yaprak Tütün İşletmesinin
de kapatılmasıyla; 12 bin işçi, işsiz kalmak ya da kölelik
şartlarında çalışmakla yüz yüze kalmış, aralarında
engellilerin de bulunduğu TEKEL İşçilerinin haklı direnişlerini,
Başbakan ‘yasadışı` ilan etmiş ve "Yatarak para almak"la
itham etmişti. Ankara Valisi de "provokasyon olacaktı"
sözleriyle yapılan tüm saldırıları ve uygulanan şiddeti
meşrulaştırmaya çalışmıştı. Bugün en demokratik tepkilere
tahhammül gösteremeyip öğrencilere ve gençlere biber
gazlı coplu şiddet uygulayanların geçen yıl da işçilere
aynı yöntemleri uyguladıkları henüz unutulmadı.
Tekel işçilerinin Ankara`yı özgürleştirmeye
başlamalarının üzerinden 1 yıl geçti. Bu geçen
süre zarfında Tekel işçilerinin yaşam koşulları
gittikçe daha da kötüleşti. Kimisi 4/C uygulamasını kabul
etmek zorunda kaldı, kimisi hala sendikal hak ve
özgürlükleri, ekmekleri ve gelecekleri için
mücadeleye devam ederken kimileri mücadeleden
düştü/düşürüldü. Ne ihanetler, ne
saldırılar gördüler, ne tuzaklar kuruldu onlara. Ama işçi
sınıfı öğrenerek vede öğreterek mücadelesine devam
ediyor.
Ankara`ya 16 Aralık`ta ilk geldiklerinde; Kamu emekçileri henüz
25 Kasım Grevi`nden çıkmışlardı. 4 Aralık` ta kepenk kapatan
eczacılar sözleşmeleri feshedilmekle tehdit edilmiş, İstanbul`da
işsiz kalmak istemeyen itfaiye emekçilerine, görevden
uzaklaştırılan arkadaşları için grev yapan demiryolu
çalışanlarına Devletin şefkatli (!) elleri ile baskı ve şiddet
uygulanmıştı. Yaşanan bu görevden uzaklaştırmalar, açığa
almalar, gözaltılar, şiddet, biber gazı, gaz bombası, tazyikli su ve
coplu müdahalede bulunulması, Kürt halkının en masumane
taleplerinin şiddet ile bastırılması hala belleklerde.
Tekel İşçileri Ankara‘ya geldiklerinde bildik bir manzara
yaşandı ve işçiler Devleti temsil eden kendine demokrat AKP
iktidarının hışmına uğradılar. Ama tazyikli suya, biber gazına ve
zemheriye rağmen aylarca, Sakarya Meydanı ve Kızılay başta olmak
üzere Ankaray‘ı ısıttılar. Umut oldular,
ışık açtılar. Başta işçi kesimi olmak üzere hemen
her kesimin ulusal ve uluslararası platformlarda dikkatini çektiler,
sempatisini ve desteğini kazandılar.
Uzun soluklu Ankara direnişlerinde; aylarca ayakta yada beton üzerinde
yatarak, yeterince beslenemeden, sağlıkları bozularak hatta hatta birde
mücadele şehidi vererek direndiler. Eylemlerini artan toplumsal destek
ve yaşanan emekçi dayanışması ile uzun süre devam ettirdiler,
Türk-İş`in aldığı "1 saatlik grev", "AKP
teşkilatlarına yürüme" vb. Kararlar ve son olarak
Danıştay`ın vermiş olduğu karar sonrasında işçiler eylemlerine
"TEKRAR GELECEĞİZ ANKARA" diyerek ara vemiş ve 1 Nisan 2010 da
coşkulu bir şekilde Ankara‘ya yeniden gelmişlerdi.
İki ayı aşkın bir zamandır İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır`daki
irili ufaklı eylem etkinlik ve tartışmaları sonrasında yarım
bırakılan randevularını tamamlamak için bir dizi kararların
eşiğindedirler. 18 Aralık`ta Ankara`da olmayı planlıyorlar. Kimbilir bu
soğuk kış gününde yeniden Ankara sokaklarını ısıtırlar,
umuda umut katarlar.
Her ilde İşçi Komisyonları oluşturma, 4/C
uygulamaları, 2011 seçimleri, Türk-İş Kongresi odaklı illerde
eş zamanlı eylem ve etkinlikler düzenleyecek olan TEKEL
işçilerini Ankara`ya gelmeleri halinde İKK olarak, sınıf
kardeşliği ve mühendislik mimarlık şehir plancılığı
birikimlerimizi halkımız ve işçi sınıfı için kullanma
perspektifi ile karşılayacağız.
İşçilerin "Demokrasi ve özgürlük, iş
güvencesi, insanca yaşanacak ücret ve çalışma
koşullarıyla ilgili talepleri aynı zamanda TMMOB`nin de talepleridir.
Birinci yılını dolduran TEKEL işçilerinin mücadelesini coşku
ile karşılarken yalnız olmadıklarını, mücadelenin başarıya
ulaşması için sınıf kardeşliğimizi göstereceğimizi ilan
ediyoruz. Tekel işçilerinin haklı ve meşru mücadelesinin
yanısıra ülkemizde ve dünyada egemenlerin her türden
saldırılarına direnenleri dostlukla selamlıyoruz.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu
18.12.2010
Kaynak: ankara.emo.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder