19 Mayıs 2013 Pazar

RANTSIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM OLARAK SOYSUZ SOYLULAŞTIRMA VE SÜRGÜN!...

RANTSIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM
OLARAK SOYSUZ SOYLULAŞTIRMA VE SÜRGÜN!...

style="font-weight:normal;">RANTSIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM OLARAK SOYSUZ SOYLULAŞTIRMA VE
SÜRGÜN!...

 

style="text-align: center;"> 

id="docs-internal-guid-31741d41-be8b-2d94-88e3-4856e1cf8955"
style="line-height: 1; text-align: justify; font-weight: normal;"> style="font-size: 17px; font-family: Calibri; vertical-align: baseline;
white-space: pre-wrap;">Geçtiğimiz hafta AKP’nin borazanı Zaman
Gazetesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve
Türkiye’nin inşaat firmalarının patronlarını bir araya getirerek
‘’Nasıl bir kentsel dönüşüm’’ öngördüklerini
tartıştılar.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Basına yansıyana
göre  Bakan Bayraktar, toplantıda inşaat patronlarının kentsel
dönüşüm hakkındaki önerilerini ve yaşadığı sıkıntıları
dinlemiş, değerlendirmelerde bulunmuş ve kentsel dönüşümü ranta
çevirmelerine izin vermeyeceklerini, dönüşüm bölgelerinde sadece 5
katlı yapılara müsaade edeceklerini belirtmiş ve uyarmış;
 
"imar artışı beklemeyin, imar artışlarının rant
doğurmaması gerekiyor ve brütte emsal artışı olmaması
gerekiyor"

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Kentsel
dönüşümde rant elde edilmesi için illa emsal artışı olmasına gerek
olmadığını bilmek için dahi olmaya gerek yok. Kentsel dönüşümle 1.5
milyon konutun yıkılması planlanıyor. Bu kadar çok sayıda konutta
yapılacak emsal artışı inşaat piyasasında arzın çok fazla artmasına
ve dolayısıyla inşaat patronlarının karlarının düşmesine, hatta bir
çoklarının batmasına bile sebep olabilir. Öte yandan kentsel dönüşüm
esas rantı arazi spekülasyonu üzerinden sağlıyor. Yani şehrin merkezi
bir bölgesinde, örneğin Armutlu mahallesindeki bir gecekonduda oturan
yoksul bir aileyi şehrin çeperinde yer alan bölgelere taşıyıp Armutlu
mahallesindeki evinin yerine lüks bir villa inşaa edip yüksek fiyattan
satmak emsal artışı olmamasına rağmen son derece karlı bir kentsel
dönüşüm uygulaması oluyor.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Yoksul halkı
arazi değeri düşük olan bölgelere taşımak ve şehrin merkezini
zenginlerin hizmetine sunmak, yani “soylulaştırma” kentsel
dönüşümün yıkıcılığını, halk düşmanlığını, kan emciliğini
çok net bir şekilde ortaya koyuyor.  Sulukule halkının başına
gelen gün gibi ortada; mahallelerinden sürüldüler ve yerlerine zenginler
geldi.  Daha önce 50-100 bin TL arası değer biçilen konutların
yerine değeri 500 bin TL'ye varan konutlar yapıldı. Aradaki rant ise
inşaat firmasının cebine girdi.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Yine, Erdoğan
Bayraktar kentsel dönüşüm üzerine verdiği son demeçlerden birinde
“önceliğin vatandaşın talebi olacağın, kimsenin evini
rızası olmadan yıkmayacaklarını, vatandaşın rızasını alıp o
doğrultuda kira, kredi ve imar planlarıyla işi kolaylaştırmayı ve
dönüşümü hızlandırmayı üstlendiklerini”
style="font-size: 17px; font-family: Calibri; vertical-align: baseline;
white-space: pre-wrap;"> belirtiyor ve ekliyor, “Rant varsa bu rant kira, faiz ve vergi
desteği ile vatandaşa sağlanıyor".
Binlerce yıldır egemenler halkı yönetmek için aynı yönteme
başvuruyor: YALAN! Erdoğan Bayraktar da bunu en iyi yapanlardan bir tanesi.
Kentsel dönüşümü hayata geçirmek için söylemediği yalan kalmadı;
 “deprem için” dedi, İstanbul'daki deprem sonrası
kullanılacak tüm kamu arazilerini inşaat tekellerine sattı,
“ekolojik şehirler kuracağız” dedi, İstanbul'un
ormanlarını parça parça satıyor, “rant varsa bu rant vatandaşa
sağlanıyor” diyor yine yalan söylüyor. Kentsel dönüşümle
vatandaşın evi yok pahasına satın alınıyor. Evi yıkılıyor , yıkım
ücreti kendinden alınıyor. Şehrin dışındaki TOKİ konutlarından ev
veriliyor, o da banka kredisiyle... Yani durduk yere hem borçlanıyor, hem
de şehrin uzağında daha sağlıksız bir yere taşınıyor vatandaş.
Erdoğan Bayraktar da kalkmış “rantı vatandaş sağlıyor”
diyor.  Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir bunlarda o
bile yok.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Kentsel
dönüşümün rant sağlamadan, halkın yararına yapılmasının tek bir
yolu vardır; YERİNDE ISLAH. Bunun dışındaki tüm çözümler rant için
yapılmaktadır.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">AKP'nin
riyakar kalemşörlerinden Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Duman
aynı toplantı sonrası diyor ki;

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">‘’Bir site, bir apartman, bir ev yapmak
aslında bir medeniyet kurmaktır. Kuşakların bir arada nasıl
yaşayacağını, yeni kuşakların hangi ortamda yetişeceğini, hangi
kültürle bezeneceğini aslında yaptığımız evler belirgin bir şekilde
inşa ediyor.’’

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Aynen
katılıyoruz; kentsel dönüşüm sizin kültürünüzü, medeniyet
anlayışınızı ortaya koyuyor. Sizin hakkınızda hiçbir şey bilmeyen
bir insana kentsel dönüşüm politikanızı anlattığımızda sizin ne
kadar görgüsüz, zevksiz, bayağı, kültürsüz ve bilim düşmanı
olduğunuzu anlar. Sizin medeniyetten anladığınız şey amerikanın
tüketim kültüründen başka bir şey değil. Tiyatro salonlarını bile
alışveriş merkezine çeviren zihniyetin kültürü de medeniyeti de
ortada.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">Toplantı sonrası
bir çok inşaat patronu ve yardakçısı da çeşitli açıklamalar
yaptılar. Medyasıyla, patronlarıyla, hükümetiyle oligarşi
saldırılarına devam ediyor. Gece gündüz, yemeden içmeden “ ne
yapsak da şu halkı daha fazla sömürsek” diye düşünüyor,
toplantılar yapıyorlar.

style="line-height:1;margin-top:0pt;margin-bottom:10pt;text-align:
justify;"> style="font-weight:normal;">BİZİM DE HALKI
YOK SAYAN, ŞEHİRLERDEN DIŞLAMAYA ÇALIŞAN, DAHA DA ZOR KOŞULLARA MAHKUM
EDEN  BU SALDIRILARA  KARŞI ORTAK BİR DİLİMİZ OLMALIDIR. BU
DİL MÜCADELE DİLİDİR...

id="docs-internal-guid-31741d41-be8b-2d94-88e3-4856e1cf8955"
style="font-weight:normal;">(+ İvme Dergisi
Kentsel Dönüşüm Komisyonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder