1 Mayıs'ta Taksim
Meydanı'ndayız
Özgürlük,
ne bilginlerin dediği gibi
kuru bir sözcüktür, ne de
halk dalkavuklarının savladığı gibi
kesin bir buyruk
bir erdemdir o, düpedüz,
gözünü budaktan esirgemeyen,
geleceğin özüdür,
ve tohumu.
Bir gömlekte açılmış kurşun deliğidir
ki içinden
arkadaki güneşi görürsünüz.
Damyan Damyanov
1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'ndayız
Taksim meydanı özgürlüğün meydanıdır. güneşi zaptedeceğimiz
günlerin meydanıdır. Türkiye halklarının direniş tarihinin
tanığıdır Taksim. Taksim Özgürlük Anıtı emperyalist işgale karşı
verilen kurtuluş savaşının anıtıdır ve emperyalizme karşı direnen
Türkiye halklarının Sovyet halkıyla dayanışmasını simgeler.
Taksim Meydanı, zalimi yerin dibine gömeceğimiz günlerin de tanığı
olacaktır. 1 Mayıs'lar ise adım adım tarihe not düşeceklerdir o büyük
günün gelişini. Bu yüzden kan emiciler, Taksim Meydanı'nı ve 1
Mayıs'ları hedef almışlardır.
77'de başladı "Taksim 1 Mayıs Alanıdır" şiarı, 35 işçiyi katletti
faşist kontrgerilla.78'de türlü provokasyonlar yaptı oligarşi. 79'da
yasakladı Taksim'i. Pop şarkıcılarına, futbol kulüplerine, polis
gününe, yılbaşı kutlamalarına açık olan Taksim; emekçilere
kapalıydı. 89'da "Taksim meydanı halkındır" diyen Mehmet Akif Dalcı'yı
katletti polis. 1 Mayıs'ı salonlarda kutlayanlara inat hep alanlarda
olmanın mücadelesini verdi devrimciler. 90'lı yıllar 1 Mayıs'ın ve
Taksim'in meşruluğu için çatışmalarla geçti. Binlerce insan
gözaltına alındı. Bugün rahatça alanlara çıkan bir çok reformist
örgüt 1 Mayıs'larda kafasını salonlardan dışarı çıkaramıyordu o
dönemlerde. 93 yılının 30 Nisan'ında Moda'da bir öğrenci evi
basılarak İYÖ-DER'li Uğur Yaşar Kılıç ve Şengül Yıldıran
katledildi. 2007 yılı tekrar "Hedef Taksim" şiarının haykırıldığı
yıl oldu. Yoğun çatışmalarla Taksim Meydanı tekrar kazanıldı.
Oligarşi 1 Mayıs'ı tatil ilan etmek zorunda kaldı.
Valilik güvenlik gerekçesiyle Taksim'i bu yıl da yasakladı. Bahane bu
kez de meydanda yapılan "yayalaştırma" çalışmaları. Oligarşi
yıllardır aynı taktiği izliyor, milyonlara ulaşan kitleselliği
engellemek için halkı korkutma politikası yıllardır değişmedi. Tüm
Türkiye artık şunu net olarak görmüştür ki; 1 Mayıs'larda halkın
güvenliğini tehdit eden tek şey devletin kendisidir. Bu ülkede polisin
olmadığı hiçbir mitingde olay çıkmamıştır. Polis gelmediği sürece
halkın her türlü güvenliği yine kendisi tarafından sağlanmıştır, bu
sene de sağlanacaktır.
AKP iktidarı hiçbir bilimsel yöntemle açıklanmayacak ve halkın herhangi
bir kesiminin herhangi bir ihtiyacını karşılamayacak bir proje
yapmaktadır Taksim'de. Taksim Meydanı'ndan geçen yollar neredeyse tamamen
Taksim'e ulaşmak için veya Taksim'den ayrılmak için kullanılan
yollardır. Bu yolları meydanın altına alıp trafiği hızlandırmanın
zaten meydana gelen insanlara hiçbir faydası yoktur. Aksine meydana
ulaşmaya çalışan insanların işini zorlaştıran bir projedir. Meydan
yapılması planlanan haliyle; çevresiyle iletişimi kesilmiş beton bir
platformdan başka bir şey olmayacaktır.
Öte yandan Gezi Parkı'nın yerine Alışveriş Merkezi yapılması
planlanıyor. Koruma Kurulu'nun olumsuz görüş bildirdiği proje için
"Taksim Dayanışması" adlı birlik şimdiye kadar bu projeye karşı 80
binin üzerinde imza topladı. Tayyip Erdoğan; Koruma Kurulu, Mimarlar
Odası, Şehir Plancıları Odası ve İstanbul halkı karşı çıkıyor
olmasına rağmen bu projeyi yapacaklarını açıkladı.
Bu keyfiyetin karşılığında boynumuzu büküp Taksim Meydanı'nı; 1
Mayıs alanımızı;, kavgamızın, zaferimizin, özgürlüğümüzün
meydanını bırakıp gidecek miyiz? Taksim meydanının delik deşik
edilmesinin, halkın parasının AKP'nin keyfine göre sokağa
atılmasının, şehirlerimizin meydanlarımızın parklarımızın
yağmalanmasının sorumlusu biz miyiz ki 1 Mayıs alanımızı terk
edeceğiz? Bize mi sordular meydanımızı inşaat tekellerine peşkeş
çekerken?
Korkuyorlar, Taksim Meydanı'nda söyleyeceğimiz Özgürlük
Türkü'lerimizden, Mehmet Akif Dalcı'ların emanetini zafere kadar
omuzlarımızda taşıyacağımızdan korkuyorlar. Nazım'ın dediği gibi
"şafaktan korkuyorlar, görmekten, duymaktan, dokunmaktan... ümitten
korkuyorlar... türkülerimizden korkuyorlar..."
Mühendisler, Mimarlar, Plancılar;
Şantiyelerde gecesi gündüzü belli olmadan çalışan,
Maaşları aylarca ödenmeyen,
Direnerek kazandığımız 1 Mayıs'ta bile çalıştırılan,
İşten atmak için üzerinde türlü psikolojik saldırılar uygulanan,
Erkeklerden daha düşük ücretlerde ve hep alt kademelerde
çalıştırılan,
Çocuk yapmak için bile patrondan izin almak zorunda bırakılan,
Yurt dışında maaşını alıp alamayacağı belirsiz, sigortasız ve
kaçak çalıştırılan,
Yetkin mühendislik, stajyer mühendislik adı altında daha da ucuza ve
güvencesiz çalıştırılma saldırısıyla karşı karşıya olan bütün
meslektaşlarımız;
bugün ne meslek onurumuz kalmıştır, ne iş güvencemiz, ne de emeğimizin
karşılığını alabileceğimiz bir ortam. AKP iktidarı "Ulusal İstihdam
Stratejisi" adı altında tüm kazanılmış haklarımıza saldırmaktadır.
Kıdem tazminatlarımıza, emeklilik hakkımıza, güvenceli iş hakkımıza
saldırmakta yasalardan gelen haklarımızı elimizden almaktadır.
Tüm bu saldırılara karşı meydanlarda olmalıyız. Meslek onurumuza sahip
çıkmalıyız, bilime, tekniğe sahip çıkmalıyız. AKP iktidarı
döneminde şehirlerimiz ve doğamız talan ediliyor. Bizler mühendis
mimarlarız; bu dünya üzerindeki herşeyi yaratan bizleriz. Bu dünya
üzerinde tek bir yapı, tek bir makine yoktur ki üzerinde bir mühendisin,
mimarın emeği olmasın. Kentsel dönüşüm adı altında evlerimiz
elimizden alınıyor, şehirlerimiz, ormanlarımız, tarihi mekanlarımız
parça parça inşaat tekellerine satılıyor, yoksul köylünün derelerini
satıyorlar. Bu ormanlar, dereler hepimizin. Bizler yoksul köylünün,
gecekondu halkının yanında olmalıyız. Bu yağma ve talana dur demeliyiz.
Yoksul halkın mühendislere ihtiyacı var. Einstein; "İnsanın, o kısa ve
tehlikeli hayatını anlamlandırmasının tek yolu, kendini topluma
adamasıdır." diyor. Çıkarsız, hesapsız,yalansız,dolansız onların
yanında olalım.
Bu yıl 1 Mayıs'ta tutsak mühendislerimiz için de yürüyeceğiz.
Tutsaklarımız İlhan Kaya için, Erkin Kocaman için, Ali Erdoğan için
Taksimde olacağız. Meslektaşlarımıza sahip çıkacağız. Onlar, halkın
mühendisi oldukları için tutuklandılar. Çıkarsız, hesapsız yoksul
halkın yanında oldukları için tutuklandılar. 1 Mayıs'a katıldıkları
için tutuklandılar.
AKP'nin faşizmine boyun eğmeyeceğiz, yüzbinlerce meslektaşımızın
hakları için alanlarda olacağız. Milyonlarca emekçinin hakları için
her ne pahasına olursa olsun 1 Mayıslarda alanlarda olacağız. Yeni
tutsaklar verme pahasına gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.
Gerçeklere sahip olmanın ve özgürlüğün değerini bildiğimiz için
meydanlarda olacacağız.
DEVRİMCİ MÜCADELEDE MÜHENDİS, MİMARLAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder