Kentsel Dönüşüm
Üzerine-1
Kentsel Dönüşüm Nedir ve Hangi Amaca
Hizmet Etmektedir?
face="Cambria, serif">Dönüşüm face="Cambria, serif">kelimesi size="3"> “ size="3">olduğundan başka biçime girme, başka bir durum alma,
tahavvül, inkılap, transformasyon” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan hareketle kentsel dönüşüm,
kentsel alanların var olan durumundan başka biçime girmesi, başka bir
biçim almasıdır denebilir. Ancak bu tanımlama kentsel dönüşümün
anlaşılabilmesi için yeterli değildir. Ortada bir dönüştürme olunca şu soruyu sormak
gerekir; kentsel dönüşüm kimin çıkarları için uygulanıyor? Yani
kentler kimlerin çıkarlarına hizmet için
dönüştürülüyor?
adıyla ülkemizin gündemine getirilmiş olan proje bir rant projesidir.
Yani bir yağma ve talan projesidir. size="3">Bu proje ile kent halkının herhangi bir sorunu
çözülmeyeceği gibi herhangi bir planlamaya dayanmadan yapılacak
uygulamalar sonucunda, yoksul emekçi halk bin bir zahmetle sahip başını
sokacak bir yuva hakkından olacak ve öte yandan var olan kent
sorunlarının hiçbirine çözüm getirilmeyecektir face="Cambria, serif">. Tersine başta konut ve ulaşım sorunu olmak üzere
var olan sorunlar daha da ağırlaşacaktır. style="margin-bottom: 0cm">

Tayyip Erdoğan Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm kapsamında
yapılan törende şunları söylüyor;
gerçekleştireceğiz. Biz çakma zihniyetlerle yürümüyoruz. Biz bu
ülkede halkımın ruh köküne hitap eden zihniyetle yürüyoruz. İnşallah
süreç boyunca Türkiye’nin yeni şehirlerini inşa edecek,
insanımıza layık evler imar edecek, dünya sathında parmakla
gösterilmemizi sağlayacak iş yerlerini
kuracağız.” style="margin-bottom: 0cm">Tayyip Erdoğan her
konuda olduğu gibi “Kentsel Dönüşüm” konusunda da halkı
kandırmak için yalan ve demogojilere başvurmaktadır. Kentsel dönüşüm
projesi demek arazi mafyacılığı demektir. Mafyanın başı AKP
hükümeti, üyeleri ise hemen hemen tamamı inşaat sektörüne girmiş
Türkiye oligarşisidir. Şehir merkezine yakın arazilerde yaşayan yoksul
halkı şehrin dışına sürüp boşalttıkları yerleri bu mafya üyelerine
peşkeş çekmenin adı “Kentsel Dönüşüm”
olmuştur.
face="Cambria, serif">AKP’nin asli görevi, halkımızın evlerini
başlarına yıkan, holding patronlarının çıkarlarını ön planda tutan
kentsel dönüşüm projelerini uygulamaktır. Kentsel dönüşüm kapitalist sistemden bağımsız
değildir ve alabildiğine sınıfsaldır, sınıfsal niteliğinden
soyutlanarak tartışılması, kavramın amacının doğru olarak
anlaşılmasına engel olur.
Kentsel dönüşüm kavramı ülkemizde yıkımla, talanla, rantla eş
anlamlıdır. Hernekadar büyük kentlerin içinden çıkılamaz
sorunlarını çözmek, daha yaşanabilir mekanlar ve alanlar yaratmak gibi
“yüce” amaçlar için; çare olarak sunulmuş olsa da, mevcut
sistem içerisinde bunun sağlanması mümkün değildir.
tüm dünyada insanlık, her alanda bir gerileme yaşamaktadır. face="Cambria, serif">Kapitalizm artık yalnızca tüketimi
örgütlemekte, tüm dünyada çılgınca bir yağma ve talan politikası
izlemektedir. Kapitalist sistem
hiçbir alanda ilerici olmadığı gibi tüm dünyadaki kentsel politikalarda
da ilerici değildir. Hele ki Türkiye gibi yeni sömürge tipi ülkelerde
kapitalizmin en gerici politikaları uygulanmaktadır. Türkiye’de
hiçbir şehir planlı bir şekilde inşa edilmemiştir. face="Cambria, serif">Burjuva partilerinin ve oligarşinin
kısa vadeli çıkarları her zaman bilimin, tekniğin, eğitimin,
sağlığın, kültürün önünde olmuştur. face="Cambria, serif"> Belediye hizmetlerinden tutun da, merkezi politikalara
kadar tüm uygulamalar günü kurtarmayı amaçlayan, plansız
uygulamalardır. En sıradan belediye hizmetinden, 3. Köprü projesine kadar
hiçbir proje şehircilik ilkeleri, halkın çıkarları gözetilerek
yapılmaz. Bunun yanı sıra AKP iktidarı ise emperyalizmle en sıkı
ilişkiler içerisinde olan, en gerici iktidardır. align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm">Başbakan yukarıdaki konuşmasında “Biz bu ülkede halkımın ruh köküne hitap eden
zihniyetle yürüyoruz” diyor. Yapılacak büyük gökdelenler, lüks konutlar kimler için ve
hangi amaç için yapılmaktadır? Sermaye gruplarının çıkarları uğruna
yapılan bu dönüşüm projelerinin halk için yapılmadığı açıktır.
src="http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/haber_resmi_v4/images/tarlabasi_1.jpg"
/>
Başbakan “İstanbul’u dünya kenti “ yapmak üzere bu projeleri gerçekleştireceklerini
açıklıyor.
color="#c5000b">Peki gerçekte
olanlar nelerdir?
İstanbul'un tarihi ve doğal
güzellikleri, kent için yaşam kaynağı olan ormanlar ve su havzaları
tahrip ediliyor. Nufusun yoğun olarak bulunduğu bölgelerdeki kamu
arazilerinin tamamına gökdelen yapılmıştır. İstanbul’da
yaşanacak bir depremde çadır kentler, hastaneler, afet koordinasyon
merkezleri kurulacak yer neredeyse kalmamıştır.
yapmaktadır. Tarihin her dönemine ait ibadet yerleri vardır
İstanbul’da. Çamlıca’ya yapılması planlanan camii AKP
iktidarının dönemine ait bir cami olacaktır ve AKP iktidarının kendi
dininden, tarihinden bir haber olduğunun en somut örneğidir. align="JUSTIFY" style="margin-bottom: 0cm">
/>
Keza Haydarpaşa
ve Sirkeci Garları, Sevda Tepesi gibi tarihi, kültürel değeri olan yerler
Arap petrol zenginlerine peşkeş çekilmiştir. face="Cambria, serif"> İşte size="3">“AKP’nin Dünya Kenti
Projesi” budur halka ait
tüm bina ve alanları emperyaliste tekellere peşkeş
çekmek…
color="#c00000">Kent Projesi
Nasıl Olmalıdır?
dokuyu koruyarak, kentin eskiyen, çöken, bozulan ve terk edilen
mekanlarının tekrar kullanılır duruma getirilmesini, ekonomik-sosyal,
fiziksel ve çevresel koşulların tümünün kapsamasını ve sorunun
bütünlüklü yaklaşımlarla ele alınarak kentin genel yapısının halk
ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirilmesini amaçlamalıdır. Sadece
kentin fiziksel dokusunun yenilenmesi, mimari yapısının ve niteliğinin
değiştirilmesi olarak ele alınmamalıdır. face="Cambria, serif">Aynı zamanda kentler ve bölgeler arası
eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını gerektiren bir yaklaşımla ele
alınmalıdır. Kentlerde bir zamanlar kullanılmış, sonra terk edilerek
boşaltılmış, atıl halde bulunan bina ve arazilerin yeniden halkın
kullanımına açılması sağlanmalıdır. style="margin-bottom: 0cm">
/>
Kentsel dönüşüm bugünün Türkiye’sinde
Rantsal Dönüşüm demektir ve ne kentlerin ne de kent halkının hiçbir
sorununu çözmeyecektir.
face="Cambria, serif">Kentlerin sorunlarını ancak sosyalist planlama
anlayışı çözebilir. Ancak sosyalizmin akılcı, kolektif, halkçı;
kültüre, sanata, eğitime, sağlığa yani insana değer veren
politikaları sorunlarımızı çözebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder