9 Ocak 2010 Cumartesi

Suyu da Sattılar, Cengiz Ağabey!

 SUYU DA SATTILAR, CENGİZ AĞABEY!
[1]

 
SİBEL ÖZBUDUN
 
"Aklın gücüne
hiçbir
engel karşı duramaz." size="2">[2]
 
Demek yirmi yıl oldu, ha Cengiz Ağabey?
Oysa dün gibi aklımda,
Çemberlitaş'taki küçük ofisinde bizlere dergi
tasarımını (bak, "proje" demiyorum) anlatırken
gözlerinden çakmak çakmak fışkıran heyecan…
Edebiyatta yeni bir cephe açacaktın: "Star sistemi"ne
karşı…
Şimdi ortalığı kasıp kavuran bienallere, kitap
fuarlarına, edebiyat âleminin postmodern çapullarına,
reklamcı/ yazarlara bakıyorum da, olacakları yirmi yıl önce isabetle
kestirmiş, tam hedefe nişan almışsın be ağabey!
Bağımsızlık özlenesi bir şeydir - ama zordur.
İnsancıl gibi "bağımsız yayın" olmak daha da
zordur.
Sırtını kendinden başka hiçbir şeye
yaslamadan, hem de akıntıya karşı dergi çıkarmanın meşakkatini
bilen bilir. İnsancıl hiçbir sermaye grubuna, hiçbir
"marka"ya, hiçbir siyasal ya da sanatsal
"klik"e dayanmadan, sözünü sakınmadan, fincancı
katırlarını iplemeden, "iyi sıhatte olsunlar"dan
ürkmeden başladı ve öylece devam etti yoluna. Bu nedenle de
ısrarla görmezden gelindi, adına adı konulmamış yasaklar
uygulandı, en çok, bir dudak büküşüyle karşılandı
"yüksek" çevrelerde. Kolay mı, Orhan Kemal'den
Orhan Pamuk'a yönelen bu "metamorfoz"a karşı
yükselen ender itirazlardan biriydi İnsancıl… Bunun
bedelini maddî olanaksızlıklar, yitirilen sağlık ve bir suskunluk
salvosuyla ödedi - ödemeyi de sürdürüyor.
Ama pes etmedi… Baksanıza, yirmi yıl olmuş!
Yirmi yıllık inat, yirmi yıllık direnç, yirmi yıllık inanılmaz
bir çaba…
Meyveleri mi? Gencecik insanların büyük bir
coşku ve hevesle devam ettiği atölyeleri, İnsancıl okulundan
yetişmiş/yetişen ozan ve yazarları, felsefe tutkunlarını
görmüyor olamazsınız… Hiçbir bankanın,
hiçbir holdingin, hiçbir reklam şirketinin himmeti
olmaksızın kendi ayakları üzerinde doğrulan üretken genç
yazarlar, sanatçılar… Sayıları kaça vardı, Cengiz
Ağabey?
Neo-liberal sistem menkul ve gayrımenkul servetin,
değerlerin aşağıdan yukarı doğru akması, yaşamın her alanının
tabanı giderek daralan sermaye tarafından temellük edilmesi demek.
Yani emekçilerin işsiz, sosyal güvencesiz, yarı-tok,
sağlıksız, konutsuz… ama aynı zamanda edebiyatsız, sanatsız
bırakılması…
Bir düşünün, çok değil 30-35
yıl öncesinde hemen her işçi evini Orhan Kemal, Yaşar Kemal,
Nâzım Hikmet kitapları süslerdi… Gecekondu
mahallelerinden hareket eden minibüslerde, banliyö trenlerinin
eprimiş koltuklarında, Maksim Gorki'nin 'Ana'sı,
Steinbeck'in 'Gazap Üzümleri', Behçet
Aysan'ın şiirleri okunurdu… Her mahalle kahvesinde mutlaka
üzerinde gazete kağıdı kaplı kitaplar, bir-iki masa
bulunurdu… Hatırlarsın, Cengiz Ağabey…
Sanatın, edebiyatın emekten kopması sürecine,
emekçilerin sanatsızlaşması, edebiyatsızlaşması eşlik etti.
Neoliberal kapitalizm, bizler farkına varmadan sanatı, edebiyatı, şiiri,
resmi, tiyatroyu usul usul gasp ediverdi. Sen daha o yıllarda uyarıyordun.
"Gün gelip de atalarımızın hayrat konusu suyun satılacağı
aklınıza gelir miydi?" sorun hâlâ çınlıyor
kulaklarımda.
Suyu sattılar, Cengiz Ağabey… Resmi, şiiri,
romanı, öyküyü, tiyatroyu da öyle.
İşte İnsancıl, tam da bu rezilliğin orta
yerinde dikilip, direnen birileri oldukça her şeyin alım-satım
konusuna dönüştürülemeyeceğini, insandan insana sıcak,
sevecen, paylaşımcı bir yolun gittiğini, sanatın ve edebiyatın sermaye
boyunduruğuna sokulduğunda saray soytarısından öte bir işlev
üstlenemeyeceğini, sanatçının, edebiyatçının yerinin
sokaklar olduğunu haykırıyor. Ve gencecik, çalışkan, yaratıcı
ozanlar, yazarlar kulak veriyor onun sesine…
Bu ülkede hava döndüğünde, yel
yeniden emekçilerden yana esmeye başladığında -ki o günler
yakındır- edebiyatın, sanatın boynunu piyasanın ahtapot kollarından
onlar kurtaracak, Cengiz Ağabey…
Her birinin aklında ve yüreğinde, senin, Berrin
Taş'ın ve Şadiye Hanım'ın hakkı, emeği var.
Nice yirmi yıllara, sevgili İnsancıl
ailesi…
 
N O T L A R
[1] size="2">İnsancıl, Yıl:20, No:234, Ocak 2010…
[2] size="2">Marcus Aurelius.

Etiketler: href=http://www.ivmedergisi.com/etiket/Array>Array, href=http://www.ivmedergisi.com/etiket/Array>Array,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder