"Ey Adalet,
Neredesin?"
Şerzan Kurt davası bugün sonuçlandı,
Kurt'u vuran polis suçlu bulunarak sekiz yıl hapis cezasına
çarptırıldı ancak tahliye edildi; Kurt'un babası mahkeme önünde
"Adalete sığınıyorum, adalet neredesin?" diye
bağırdı.
src="http://www.bianet.org/resim/olcekle/40155/490/279" width="490"
/>
Muğla'da 21 yaşındaki Şerzan Kurt'u
öldürmekten 2,5 yıldır tutuklu yargılanan polis Gültekin
Şahin, bugünkü son duruşmada suçlu bulunarak sekiz yıl hapis
cezasına çarptırıldı ve tahliye edildi.
Kurt Ailesi'nin
avukatı Mustafa Rollas, bianet'e yaptığı
açıklamada, kararın "hukuk mantığıyla
açıklanamayacağını" söyledi.
Sanık Şahin bugün mahkemece,
önce Kurt'u öldürmekten suçlu bulunarak müebbet hapis cezasına
çarptırıldı. Daha sonra davanın tanığı Oktay Kebapçı'nın da
olay yerinde olduğu ve silahını ateşlediği öne sürülerek, sanık
Şahin'e "faile yardım etmekten" ceza indirimi
uygulandı.
Sekiz yıl hapis cezası alan Şahin tahliye
edildi.
Avukat Rollas, karara itiraz edeceklerini söyledi ve şöyle
devam etti:
"Madem Şahin olayın faili o zaman neden suça
yardımdan ceza aldı. Eğer Kebapçı fail ise neden davada sanık değil de
tanık olarak bulundu ve mahkeme neden Kebapçı hakkında suç duyurusu
yapmadı? Eğer Kebapçı suçluysa Şahin beraat etmeliydi. Zaten
Şerzan'da tek kurşun yarası var, ikisi birden fail
olamaz."
"Mahkeme hem Şahin'in suçu işlediğini kabul
etti hem de suça yardımdan ceza indirimi uyguladı. Aldığı ceza 10
yıldan az olduğu için Yargıtay'da duruşma da
yapılamayacak."
Bugünkü duruşmaya, Kurt'un babası
Ömer Kurt ve annesi Necla Kurt'un
yanı sıra Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata da katıldı.
Kararı duyan
Ömer Kurt, "Ben zaten bir kere ölmüştüm, bugün ikinci kez
öldürdüler beni" dedi, mahkeme önünde "Adalete
sığınıyorum, adalet neredesin?" diye feryat etti.
Sadece
görevini yapmış
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki
davada, Savcı Cevdet Beşikçi, mütalaasında polis memuru
Şahin'in olası kasıt ile adam öldürdüğünü, bu nedenle ömür
boyu hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunmuştu.
Avukat
Rollas ise sanığın olası kasıt ile insan öldürme değil kasten insan
öldürmek suçundan yargılanması gerektiğini söylemişti.
Sanık
Şahin de "Polis olarak ben görevimi yaptım. Üstlerimden gelen
talimat ile havaya ateş ettim. Hakkaniyet ölçülerinde tahliyemi
istiyorum" demişti.
Uğur Kaymaz "örnek"
oldu
Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Kurt, 12 Mayıs 2010'da
vuruldu, ağır yaralandı, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde 19 Mayıs'ta yaşamını yitirdi.
Kurt'un
ölümü ile ilgili olarak Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik
Şubesi'nde görevli polis memuru Şahin tutuklandı.
Şahin
hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde "olası kasıtla
nitelikli insan öldürme" suçundan dava açıldı. Dava
"güvenlik gerekçesiyle" Eskişehir'e nakledildi.
Sanık
Şahin'in avukatı Erol Halka önceki duruşmada,
müvekkilinin beraatini isterken, Uğur Kaymaz davasını
kanıt olarak göstermiş, "Mardin Kızıltepe'deki davada dört
özel harekat polisi tek gün bile tutuklu kalmadı. Müvekkilim ise iki
yıldır tutuklu" demişti.
12 yaşındaki Uğur ve babası
Ahmet Kaymaz da 21 Kasım 2004'te Mardin
Kızıltepe'deki evlerinin önünde açılan ateş sonucu hayatını
kaybetti. Mahkeme dört polise dava açılan davada "polislerin meşru
müdafaada bulunduğuna" kanaatiyle beraat kararı verdi. Yargıtay 1.
Ceza Dairesi de kararı oybirliğiyle onadı.
Kaynak:
bianet.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder