14 Eylül 2012 Cuma

İMO YÖNETİMİ POLİS İŞBİRLİĞİYLE, CANSEL MALATYALI DİRENİŞİNE YİNE SALDIRI: 9 GÖZALTI

İMO YÖNETİMİ POLİS
İŞBİRLİĞİYLE, CANSEL MALATYALI DİRENİŞİNE YİNE SALDIRI: 9
GÖZALTI

Haksız yere işten atıldığı İMO
önünde 208 gündür direnen ve bugün itibariyle süresiz açlık grevine
başlayan Cansel Malatyalı, 18:00'daki basın açıklaması ve çadır
kurma eylemini yapamadan, direnişe destek veren 8 kişi ile birlikte
işbirlikçi İMO yönetiminin ihbarıyla 14 Eylül 2012,Cuma günü saat
17:45'te işkenceyle gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar:

 

style="margin-bottom: 0cm">1) Cansel Malatyalı

2) İsmail Ozan Demirel

3) Sabahattin
Gökoğlu

4) Meral Gökoğlu

style="margin-bottom: 0cm">5) Aziz Arslan

6)
Ufuk Çalımlı

7) Ezgi Antmen

style="margin-bottom: 0cm">8) Nazım Yazırlı

9) Alparslan Serdar Kaçman

 

Saldırın ardından, saat 19:00
sularında “Yaşasın Haklı Onurlu Direnişim” pankartının
arkasında toplanılarak basın açıklaması yapıldı. Açıklama metnini,
Cansel Malatyalı gözaltında olduğu için onun yerine direnişi
desteklemek için orada olan bir devrimci okudu. Ardından İHD Ankara Şube
Yöneticisi Mahmut Konuk, gün içerisinde yapılan saldırıyı anlattı ve
tüm devrimci demokrat çevreleri Cansel Malatyalı direnişine destek olmaya
çağırdı. 40 kişinin katıldığı ve “Cansel Malatyalı Yalnız
Değildir”, “Direne Direne Kazanacağız”,
“İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganlarının
atıldığı basın açıklamasının ardından, direniş çadırı tekrar
açıldı.

 

style="margin-bottom: 0cm">İMO YÖNETİMİ
İŞBİRLİKÇİDİR!

İŞBİRLİKÇİLİK ŞEREFSİZLİKTİR!

style="margin-bottom: 0cm">HER TÜRLÜ DİRENME HAKKI
MEŞRUDUR!

 

style="margin-bottom: 0cm">Eylemde okunan açıklama metni: style="margin-bottom: 0cm"> 

208.
GÜNDE, DİRENİŞİME SÜRESİZ AÇLIK GREVİYLE DEVAM EDİYORUM!

style="margin-bottom: 0cm"> 

13 Eylül
günü saat 22.50'de her zaman olduğu gibi;
direnişin bir gününü daha geride bırakırken, günlerdir, aynı şekilde
direnişe devam ederken, Çankaya karakolundan gelen polisler, hakkımızda
şikayet olduğunu, “hakkımız olmayan bir alanı işgal
ettiğimizi” söyleyerek bize saldırdı ve beni, kardeşim Özkan
Kayöz ve direnişe destek veren Cem Dursun'u işkence ile gözaltına
aldı.

 

style="margin-bottom: 0cm">Bizi neden gözaltına almışlardı? Sebebini,
hemen ardından yaşanan gelişmelerden daha iyi anlamış olduk. Bizim
Çankaya karakoluna götürülüşümüzün hemen ardından, İMO önüne
yanaşan bir kamyondan iki metreden yüksek demir duvarlar indirilerek
İMO'nun çevresi tamamen kapatılmış, İMO yönetimi direnişim
karşısında, demirden duvarlar örerek, emek ve direniş düşmanlığını
devam ettirmiştir.

 

style="margin-bottom: 0cm">Olay yerinde bulunan İMO yöneticileri ve
çalışanlarından bazıları, orada bekleyen devrimcilere saldırmış;
Metin isimli İMO çalışanı, yumruk atmıştır. Polis, işbirlikçi İMO
yönetiminin yanına gelerek, bir isteklerinin, sıkıntılarının olup
olmadığını sormuştur. Dostluklarının geldiği boyut işte
böyledir.

 

style="margin-bottom: 0cm">İMO önünde 208 gündür direnmeye devam
ediyorum.

 

Bu güne kadar dört kez direniş çadırına saldıran halk düşmanı
AKP'nin polisi bu saldırılarını İMO yönetiminin işbirliği ile
yaptı. İşbirlikçi, ihbarcı İMO yönetimi bu yüzünü ilk olarak 1
Ağustos 2012 günü “ İşimi Geri İstiyorum” yazılı pankart
asma eylemimde gösterdi. AKP'nin polisini kendi oda binalarının
içerisine alarak bana, aileme ve pankart asma eylemine destek olan
devrimcilere saldırtarak işkence ile gözaltına alınmamızı sağladı.
13 eylül günü yaşadığımız saldırı ise, İMO yönetiminin polisle
işbirliğine, direniş ve emek düşmanlığına devam edeceğinin bir kez
daha göstergesi oldu.

 

style="margin-bottom: 0cm">Direniş süresince yaşananlar gösteriyor ki,
İMO yönetimi direniş düşmanlığını işkenceci AKP'nin polisi ile
açıktan işbirliğine dönüştürmüştür.

 

Halk düşmanlarının
başvurduğu bir yöntemdir işbirlikçilik. Kendisine devrimci-demokrat bir
kurum diyen TMMOB'a bağlı İMO yönetimi neden polisle işbirliği
yapıyor?

 

Neden bir işçiyi işe almak yerine, 10'dan fazla özel güvenliği
işe alıyor?

 

style="margin-bottom: 0cm">İMO yönetiminin Cansel Malatyalı'nın
direnişine karşı gösterdiği düşmanlık tamamen sınıfsaldır. İMO
yönetimi direniş karşısında tamamen sınıfsal bir tavır
sergilemektedir! Yönetim kurulu üyelerinin çoğu müteahhit ve
işverendir. Oda yönetimi olarak değil, patronlar klübü olarak
davranmaktadırlar.

 

style="margin-bottom: 0cm">İMO yönetiminin emek düşmanlığına karşı
her türlü direnme hakkı meşrudur. Ben de direnişimi, bugünden itibaren
süresiz açlık grevi olarak devam edeceğim.

 

YAŞASIN HAKLI ONURLU
DİRENİŞİM!

İŞÇİYİZ HAKLIYIZ
KAZANACAĞIZ!

DİRENE DİRENE
KAZANACAĞIZ!

 

align="RIGHT" style="margin-bottom: 0cm">14.09.2012

style="margin-bottom: 0cm">CANSEL MALATYALI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder