20 Ocak 2013 Pazar

Avukat Selçuk Kozağaçlı'dan Açıklama

Avukat Selçuk
Kozağaçlı'dan Açıklama

style="color: rgb(51, 51, 51); font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana,
arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; background-color:
rgb(255, 255, 255);">Değerli Dostlar,
/>
İstanbul
polisinin açıklamasını okudum, ciddiye aldığımın düşünülmesini
istemem ancak bazı hususların açıklanması için bir fırsat olarak kabul
edelim.


/>“…Yurtdışında bulunan
örgüt elebaşlarına ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler
halinde kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyeti
yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları tespit
edilmişt
ir...”

“…elebaşlarına ülkemizin
kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde kodlayarak raporladıkları,
başka ülkeler lehine ajan faaliyeti yürütmek için gizli haberleşme
merkezleri oluşturdukları…”

iddiası gercekten ilgi
çekicidir.

Yeni öğrendikleri kelimeleri cümle içerisinde
kullanıp, “ne güzel konuştum” diye aferin bekleyen bir zekâ
düzeyi ile karşı karşıyayız.

Madem basın aracılığıyla
diyalog başlattılar herhalde sormak gerekir;

Evvela neden siz
konuşuyorsunuz? Savcınız nerede? Protestolara cevap vermek size mi
düştü? Başınızda bu sözde hazırlık soruşturmasını idare eden
kimse yok mu? Yoksa onun yemeğe gitmesini fırsat bilip bilgisayarını mı
kullandınız? Siz kimsiniz de televizyon dizilerinde duyduğunuz
“kozmik bilgi” “ajan” gibi safsatalarla
yaptığınız işi gizleyeceğinize inanıyorsunuz?

Amerika izin
vermeden tuvalete gidemeyen, Amerika şifresini söylemezse uçağını
uçuramayan, kendi ülkesindeki NATO üslerinin rica minnet kapısından
geçemeyen, makamını, eğitimini, aklını, servetini, rozetini
emperyalizme borçlu olan sizden mi öğreneceğiz kimin ajan olduğunu?
Burada özgürlük yok diye kendi çocuklarını Amerika’da
okutanların polisi mi bize başka ülkeler lehine faaliyet öğretecek? Bizi
de kendiniz gibi beysbol sopası ile terbiye olacak mı sandınız? Haddinizi
bilin.

“…Bazı basın yayın organlarında
"avukatların, mesleki faaliyetleri ve baktıkları davalar nedeniyle
gözaltına alındıkları" iddia edilmektedir. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığının talimatları ve Cumhuriyet Savcılarının nezaretinde
titizlikle yürütülen soruşturmada, şahıslar "terör örgütü
yöneticiliği ve üyeliği" şüphesiyle gözaltına
alınmıştır…”

diyorsunuz.

Yetmemiş,
“Silah” bulduk, “molotof” bulduk, “Örgüt
notu” bulduk diyorsunuz.

Hangi avukatın bürosundan
buldunuz? Hangi Dernek Şubesindeki aramada buldunuz? Avukatlığını
yaptığımız insanlara yöneltmeyi adet edindiğiniz suçlamaları bu sefer
bizlere yöneltmek pervasızlığınızdan korkacağımızı mı
düşündünüz? Bütün büro ve şubelerimiz yirmi yıldır her gelene
açıkken, insanların bu sahtekârlığa inanacağını mı sandınız?
Herkesi sizin kadar düşünebiliyor, sizin kadar okuyup yazabiliyor mu
sanıyorsunuz? Bizim sizler gibi kopyala-yapıştır ile işimiz yok. Hiç
değilse el koymak için baktığınız kitaplıklarımızı da mı
görmediniz? Öyle sanmayın. Yıllardır izlediğiniz, takip ve taciz
ettiğiniz muhalefeti bu kadar tanıyabildiyseniz aldığınız maaşa yazık
olmuş.

Basına ukalalık edeceğinize, zaten ihlal edip
durduğunuz gizlilik kararını kaldırın da herkes nerede ne bulduğunuzu
görsün. Ya da “bizim yetkimiz yok” diyorsanız savcınız
yemeğe gittiğinde bilgisayarına oturup talep edin hakimden. Nasıl olsa
kimin tutuklanacağına, neyin ne kadar gizli kalacağına, kimin ne kadar
hapiste yatacağına karar vermeye alıştınız. Savcı ve yargıçları
yormayın.

Kozmik bilgi mi arıyorsunuz? Neyle
uğraştığımızı gercekten merak mı ediyorsunuz?

- Her yıl
“dur dedim durmadı” diye öldürdüğünüz onlarca masum
insanın ailelerinin avukatlığıyla uğraşıyoruz,

-
Sendikalarını bastığınız, patronundan maaş alacağını istediği
için sokaklarda dövdüğünüz isçilerin avukatlığıyla
uğraşıyoruz,

- Okuldan attırdığınız, disiplin
soruşturmaları ile okuyamaz hale getirdiğiniz öğrencilerin
avukatlığıyla uğraşıyoruz,

- Kan gölü içerisinde
bıraktığınız Kürt halkının, konuşamaz duruma getirdiğiniz Kürt
siyasetçilerinin, çalışamaz hale getirdiniz Kürt Avukatların
avukatlığı ile uğraşıyoruz,

- Karakollarda, şubelerde,
hapishanelerde döverek sakat bıraktığınız, katlettiğiniz insanların
avukatlığı ile uğraşıyoruz,

- HES projeleri, siyanürlü
altın madenleri, dev çimento fabrikaları, nükleer santrallerle yaşanmaz
hale getirdiğiniz bu güzel ülke için çevre davalarının avukatlığı
ile uğraşıyoruz,

- Evini başına yıkıp, “buradan
git” dediğiniz kentsel dönüşüm mağduru gecekondu halkının
avukatlığı ile uğraşıyoruz,

- Günde beş tanesini
“namus, töre, aile” diye öldürdüğünüz, sakatladığınız
kadınların ve ailelerinin avukatlığı ile uğraşıyoruz,

- 6
yıl önce bugün katlettirip, sorumlularını salıverdiğiniz sevgili HRANT
DİNK’in, eziyet edip katlettiğiniz dinsel ve etnik azınlıkların,
mağdurların, mazlumların avukatlığı ile uğraşıyoruz.

-
Sınırlarını silahlı saldırganlara açarak Suriye halkını katlettiren,
yağmalatan, tecavüz ettiren kişileri ve onları kollayanları belge ve
kanıtlarıyla öğrendik. Artık Suriye halklarının da avukatlığı ile
uğraşıyoruz.

- Biz halkın avukatlığı ile uğraşıyoruz. />

Zorunuza mı gidiyor. Gitsin. Zaten biz de onun için
uğraşıyoruz.

Yetmedi mi?

- Evet, elbette silahlı
veya silahsız siyaset yapan tüm sosyalistlerin, devrimcilerin, emek
muhalefetinin, demokratların, halka karsı işlediğiniz suçlara karsı
çıkan herkesin avukatlığı ile uğraşıyoruz.

Algı
güçlüğüne karşı tekrarın faydasını bildiğim için her satırın
sonuna yazdım, ama bir kere de açıkça altını çizeyim, Biz Avukatlıkla
uğraşıyoruz.

Bizi, sosyalist dergiler satarken, duvara
özgürlük yazıları yazarken, mitinglerden, çadırlardan, halaylardan
gözaltına alıp “çok tehlikeli terörist yakaladık” diye
basına sızdırdığınız gençlerle karıştırmayın.

Biz
mahkemenizle, savcılığınızla, polisinizle, soruşturmanızla, davanızla
kırk yıldır uğrasan bir avukat geleneğinin mirasçılarıyız.
“Çok güzel akıl ettik bu sefer iyi bir kulp taktık”
zannettiğiniz her numarayı daha önce gördük, çözdük, teşhir ettik. O
yüzden uydurmayın.

Hukuk devletinde yasadığımız gibi bir
yanılsamamız yok. Tutuklama talebinde bulunacak olanın, tutuklama kararı
verecek olanın, oturup iddianameyi ve kararı yazacak olanın, ayni zamanda
evlerimizi, bürolarımızı, kurumlarımızı arama adı altında talan
edenler olduğunun farkındayız, Dolayısıyla adalet istemiyoruz, onun
için zaten kendimiz mücadele ederiz.

Ama hiç değilse biraz
saygın davranmaya çalışın, soruşturmanıza sahip çıkın, yalan
söylemeyin, seviyeyi düşürmeyin.

Elbette elinizden geleni de
ardınıza koymayın.

Yaşayıp kimin utandığını görelim. />
Değerli ÇHD üyeleri, dostlarımız, tüm meslektaşlarımız ve
halkımız;

İnandığımız bütün değerleri paylaştığımız
yoldaşlarımız;

Değil sadece gözaltına alıp tutuklatmak,
sokaklarda, karakollarda infaz yapıldığı günlerde terk etmediğimiz
avukatlık geleneğimiz elbette kesintisiz sürecektir. Tüm açıklamalar,
destek ve haklılığımıza duyulan inanç için derneğimiz adına sonsuz
teşekkürlerimi sunuyorum.

Bir kere daha biz haklıyız ve biz
kazanacağız.

Sevgi ve dayanışma duygularımla. Hafta başı
görüşmek üzere.

19.01.2013 Beyrut

Selçuk
KOZAGACLI

Avukat, ÇHD Genel Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder