Zehirlenen mahkumların
cezaevi mektubuna sansür
style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; outline: 0px;
font-weight: normal; font-size: 18px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial,
Helvetica, sans-serif; vertical-align: baseline; font: inherit; width: 660px;
color: rgb(4, 115, 182); line-height: 20px; background-color: rgb(255, 255,
255);">Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde, geçen Aralık
ayında en az 30 mahkumun musluk suyu yüzünden zehirlenerek, hastaneye
kaldırıldığı ortaya çıktı. Bu skandalı duyuran mahkem mektubu da
cezaevi yönetimince sansürlendi.
src="http://i.radikal.com.tr/480x325/2013/01/27/fft64_mf1306651.Jpeg"
style="width: 478px; height: 322px;"
/>
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi
Cezaevi’nde kalan tutuklu ve hükümlüler tarafından, gazetelere
göndermek üzere bir mektup halinde hazırlanan Aralık 2012 hak ihlali
raporu, Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu tarafından incelendi. Bu 11 sayfalık
mektubun üçüncü sayfasının ilk paragrafını kalemle karalayan
komisyon, hak ihlallerinin sıralandığı altıncı sayfayı da, üzerine
başka kağıt konup fotokopisi çekilmek suretiyle
sansürledi.
Cezaevi’nde kalan tutuklu ve hükümlüler tarafından, gazetelere
göndermek üzere bir mektup halinde hazırlanan Aralık 2012 hak ihlali
raporu, Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu tarafından incelendi. Bu 11 sayfalık
mektubun üçüncü sayfasının ilk paragrafını kalemle karalayan
komisyon, hak ihlallerinin sıralandığı altıncı sayfayı da, üzerine
başka kağıt konup fotokopisi çekilmek suretiyle
sansürledi.
Sansürlenen bölümde, kirli
sular nedeniyle tutukluların zehirlenmesi anlatılıyordu. Sansürlenmeyen
kısımda yer alan bilgiye göre, 3 Aralık 2012’den itibaren musluktan
akan kirli su nedeniyle tutuklular zehirlenmişti. Bunun üzerine idarenin,
‘arıza’ yaşandığı gerekçesiyle suyu kestiği kaydedilen
mektupta, “Sağlık sorunlarının örtbas edilememesi üzerine tam
dört gün sonra anons yapılarak, musluk suyunun aralıklı olarak
verileceği ancak içilmemesi duyuruldu. Mide ve bağırsak rahatsızlığı
yaşayan çok sayıda tutsak hastaneye kaldırıldı”
denildi.
sular nedeniyle tutukluların zehirlenmesi anlatılıyordu. Sansürlenmeyen
kısımda yer alan bilgiye göre, 3 Aralık 2012’den itibaren musluktan
akan kirli su nedeniyle tutuklular zehirlenmişti. Bunun üzerine idarenin,
‘arıza’ yaşandığı gerekçesiyle suyu kestiği kaydedilen
mektupta, “Sağlık sorunlarının örtbas edilememesi üzerine tam
dört gün sonra anons yapılarak, musluk suyunun aralıklı olarak
verileceği ancak içilmemesi duyuruldu. Mide ve bağırsak rahatsızlığı
yaşayan çok sayıda tutsak hastaneye kaldırıldı”
denildi.
Mektupta, hastalara müdahale
sürecinde de hak ihlalleri yaşandığı belirtilerek, “Çok sayıda
örnekten birini aktaralım” denildi. Fakat örneğin anlatıldığı
bölüm, sansüre uğradı. Mektubun sonraki kısmında, sadece ilk iki gün
30 kişinin hastaneye kaldırıldığı, iğne ve ilaç tedavisi
uygulandığı, kampüs içindeki diğer hapishanelerde kalan başkaca
tutukluların da tedavi altına alındığı, idarenin bir hafta sonra bir
buçuk litrelik su dağıttığı, 10 gün sonra anons yapılıp
“Suları içebilirsiniz” dendiği
kaydedildi.
sürecinde de hak ihlalleri yaşandığı belirtilerek, “Çok sayıda
örnekten birini aktaralım” denildi. Fakat örneğin anlatıldığı
bölüm, sansüre uğradı. Mektubun sonraki kısmında, sadece ilk iki gün
30 kişinin hastaneye kaldırıldığı, iğne ve ilaç tedavisi
uygulandığı, kampüs içindeki diğer hapishanelerde kalan başkaca
tutukluların da tedavi altına alındığı, idarenin bir hafta sonra bir
buçuk litrelik su dağıttığı, 10 gün sonra anons yapılıp
“Suları içebilirsiniz” dendiği
kaydedildi.
HÜCREDE PROPAGANDA MI
OLUR?
OLUR?
Mektupta yer verilen bir diğer ihlal,
tek başına kaldığı hücresinden çıkamayan İnan Gök’ün, el
konan el işi ürünleri oldu. Arkadaşına göndermek üzere yaptığı
duvar süsü, kalemlik, anahtarlık ve ayraç gibi el işleri, yan hücrede
kalan Baysal Demirhan tarafından alınıp dilekçeyle 1 Kasım 2012’de
idareye verildi. Fakat 20 Kasım’da kolinin ‘kaybedildiği’
söylendi. Bunun üzerine suç duyurusunda bulunuldu. Diğer hak ihlalleriyse
şöyle:
tek başına kaldığı hücresinden çıkamayan İnan Gök’ün, el
konan el işi ürünleri oldu. Arkadaşına göndermek üzere yaptığı
duvar süsü, kalemlik, anahtarlık ve ayraç gibi el işleri, yan hücrede
kalan Baysal Demirhan tarafından alınıp dilekçeyle 1 Kasım 2012’de
idareye verildi. Fakat 20 Kasım’da kolinin ‘kaybedildiği’
söylendi. Bunun üzerine suç duyurusunda bulunuldu. Diğer hak ihlalleriyse
şöyle:
* Cem Kılıç, Fırat Özçelik ve
Kenan Günyel tahliye olmaları gerekirken, idari cezaları nedeniyle hala
içeride tutuluyor.
Kenan Günyel tahliye olmaları gerekirken, idari cezaları nedeniyle hala
içeride tutuluyor.
* Mehmet Akdemir ve Nedim
Öztürk’e keyfi gerekçelerle hücre cezaları
veriliyor.
Öztürk’e keyfi gerekçelerle hücre cezaları
veriliyor.
* ‘Tecriti Yenenler’ adlı üç
ciltlik kitabın cezaevine sokulması yasaklandı.
ciltlik kitabın cezaevine sokulması yasaklandı.
* Bir
eyleme polis müdahalesini konu olan faksa ‘hakaret’ içerdiği
gerekçesiyle karalama kararı alındı.
eyleme polis müdahalesini konu olan faksa ‘hakaret’ içerdiği
gerekçesiyle karalama kararı alındı.
* Özgür
Karakaya’nın gönderdiği mektuba ‘örgüt propagandası’
iddiasıyla el kondu.
Karakaya’nın gönderdiği mektuba ‘örgüt propagandası’
iddiasıyla el kondu.
* Adli gerekçelerle hükümlü
bulunan, İslami görüşe sahip Tarkan Uğurlu açlık grevine başladı.
Uğurlu, kanser olan annesiyle görüşebilmek için Kocaeli’ne
sevkini, tek kişilik hücreden çıkarılmasını istiyor.
bulunan, İslami görüşe sahip Tarkan Uğurlu açlık grevine başladı.
Uğurlu, kanser olan annesiyle görüşebilmek için Kocaeli’ne
sevkini, tek kişilik hücreden çıkarılmasını istiyor.
*
Hapishanede elle üretilen ‘İdilce’ adlı dergiden ötürü
tutuklu Mehmet Akdemir hakkında ‘propaganda’ iddiasıyla
açılan soruşturmaya bakan Tekirdağ Başsavcılığı, “üç
kişilik bir hücrede propaganda suçu işlenmeyeceği” için
kovuşturmaya yer olmadığına karar
verdi.
Hapishanede elle üretilen ‘İdilce’ adlı dergiden ötürü
tutuklu Mehmet Akdemir hakkında ‘propaganda’ iddiasıyla
açılan soruşturmaya bakan Tekirdağ Başsavcılığı, “üç
kişilik bir hücrede propaganda suçu işlenmeyeceği” için
kovuşturmaya yer olmadığına karar
verdi.
Kaynak: radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder