30 Ocak 2013 Çarşamba

ÇHD'li avukatlara dönük operasyonda CHP’li Hüseyin Aygün’ün kitabı suç delili sayılmış!

ÇHD'li avukatlara dönük
operasyonda CHP'li Hüseyin Aygün'ün kitabı suç delili
sayılmış!

class="makale-govde">

Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi
avukatlara yönelik operasyon kapsamında CHP'li milletvekili Hüseyin
Aygün'ün kitabına suç delili olduğu gerekçesiyle el konulduğu
ortaya çıktı. Aygün yaptığı açıklamayla duruma tepki gösterdi. Suç
delilleri arasında akbil ve müzik notları da var.

CHP
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, “Dersim 1938 Resmiyet
ve Hakikat” adlı kitabına ÇHD'li avukatlara dönük operasyon
kapsamında suç delili sayılarak el konulduğu ortaya çıktı. Olaya tepki
gösteren Aygün, "Başbakan'ın yayınlanmamış kitaba
“bomba” dediği bir ülkede CHP milletvekilinin yazdığı kitap
elbette “DHKP-C delili” olur ve o kitaba el konulur! Üstelik bu
milletvekilinin koskoca İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi
olmasına bile bakılmaz! AKP’den artık Türkiye’de hiç kimse
“adalet” beklemiyor" dedi.

T24'ün
haberine göre, Aygün avukatlara dönük operasyon ve el konulan kitabıyla
ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

Grup
Yorum, ÇHP başkan ve avukatları, onlarca öğrenci tutuklamaları
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yasadışı DHKP-C operasyonunda ele
geçirdiği delil: İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi CHP
Milletvekilinin Kitabı!

İstanbul Emniyet Müdürlüğü
bilindiği gibi geçtiğimiz hafta “yasadışı DHKP-C’ye”
dönük olduğu açıklanan bir operasyon yaptı. ÇHD başkanları da dahil
9 avukat tutuklandı. Kültür Merkezleri basıldı; Grup Yorum üyeleri
gözaltına alındı. Onlarca öğrenci tutuklandı.
“Helikopterler” kullanılarak ve “çelik kapılar
kırılarak” açılan “örgüt merkezlerinde” bazı
“delillere” el
konuldu.

"Ajanlık" suçlamasıyla tek soru
sorulmadı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü AKP yandaşı medya
aracılığıyla kamuoyuna sunduğu kara propaganda niteliğindeki haberlerle
avukatlara “ülkemizin kozmik bilgilerini deşifre etmek”,
“başka ülkeler lehine ajanlık yapmak” gibi ağır suçlamalar
yöneltti. Bu iddiaların birer yalan olduğu savcılık ve sorgu
hakimliğinde ortaya çıktı. Zira savcı ve yargıç avukatlara bu
konularda tek bir soru sormadı.

"Avukatlar ve
sanatçılar dövüldü"

Öte yandan avukat bürosu
aramasına savcı gelmedi. Baro temsilcisini de gözaltına almaya kalkan
polis ne derece pervasız olduğunu da gösterdi. Tüm hukuk kuralları
ihlâl edildi. Avukatlar ve sanatçılar dövüldü. Atıldıkları
hücrelerde bile bileklerindeki zincirler
çözülmedi.

"1 adet Hüseyin Aygün
kitabı"

Operasyon kapsamında 17.01.2013 günü gece saat
04:15’te basılan İdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen
“Olaylı Yakalama, Arama ve El Koyma Tutanağı”na göre bazı
“suç eşyaları”na “delil” oldukları gerekçesiyle
el konuldu. Bu tutanağın 5. Sayfasında “suç delili” olarak
“el konulan” nesnelerden birisi de benim tarafımdan yazılmış
bir kitaptır. Tutanakta “1 adet Hüseyin Aygün Dipnot yayınlarına
ait ‘Dersim 1938 Resmiyet ve Hakikat’ isimli kitap” diye
yazılmıştır.

Bir milletvekilinin kitabı kanıt
sayılıyorsa?

Eğer İstanbul Emniyet Müdürlüğü, ana
muhalefet partisi milletvekilinin yazdığı kitaba “DHKP-C
örgütüyle ilişkiyi gösteren bir kanıt olarak” el koyabiliyorsa
buradan iki önemli sonuç çıkar:

Bir: İstanbul Özel
Yetkili Savcı ve Polisleri DHKP-C’nin ne olduğunu
bilmemektedir!

İki: Hakkında herhangi bir mahkeme
tarafından verilmiş bir “toplatma kararı” olmayan; piyasada
satılan bandrollü bir kitaba keyfi olarak el konulmuştur. Her iki durumda
da yargı ve polisin Türkiye’deki hali içler acısıdır. Bağımsız
olması gereken yargı, AKP Hükümetinin kaba bir “vurucu
gücü” olmuştur! Öte yandan “DHKP-C davası” denen bu
tutuklamaların aslında demokratik muhalefeti susturmaya ve kitapları
tıpkı “12 Eylül döneminde” olduğu gibi “suç
aleti” olarak damgalamaya dönük olduğu yeniden
görülmüştür.

"Başbakanın kitaba bomba
dediği bir ülkede..."

Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın yayınlanmamış kitaba “bomba” dediği bir
ülkede CHP milletvekilinin yazdığı kitap elbette “DHKP-C
delili” olur ve o kitaba el konulur! Üstelik bu milletvekilinin
koskoca İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olmasına bile
bakılmaz! AKP’den artık Türkiye’de hiç kimse
“adalet” beklemiyor. Bu operasyona hiç kimse “terör
örgütü operasyonu” diyemez!

Her şey suç
delili!

Öte yandan el konulan eşyalara ilişkin emniyet
tutanağında, Hüseyin Aygün'ün kitabıyla birlikte bir adet akbile ve
koro çalışmalara için alınan notlara dahi el konulduğu, üzerine not
alınan sıradan kağıtlara "döküman" ibaresi düşüldüğü
görülüyor. İşte o tutanak:

bb3qlpuciaimuhe.jpg height="600"
src="http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/fotograf/bb3qlpuciaimuhe.jpg"
width="433" />

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder