2 Nisan 2012 Pazartesi

Devrimci 1 Mayıs Platformu, 2012 1 Mayısı’nda Taksim Çağrısı Yaptı.

Devrimci 1 Mayıs Platformu,
2012 1 Mayısı'nda Taksim Çağrısı Yaptı.

 

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); ">Devrimci 1 Mayıs Platformu (D1MP),
her sene olduğu gibi 2012’de de, 1 Mayıs’a ilişkin deklarasyon
yayınlama geleneğini sürdürdü.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Toplantı Salonu’nda bir
araya gelen D1MP bileşenleri, basın emekçilerini selamlayarak, her sene, o
senenin 1 Mayısı’na ilişkin neler yapılması gerektiğine dair
D1MP’nin ortak görüşlerini açıklayacaklarını ifade
ettiler.

Daha
sonra, “Emperyalist Savaşa, Sömürüye ve Zulme Karşı
1 Mayıs’ta Taksim’e!”
 pankartı altında,
2012 1 Mayısı için hazırlanan deklarasyon metninin okunmasına
geçildi.

2012 1 Mayıs’ı yaklaşıyor. Geçen
yıl, Taksim’de bir araya gelen yüz binlerin kutladığı kitlesel ve
coşkulu 1 Mayıs’ın ardından işçi-emekçilere,
ezilen halklara saldırıların artarak devam ettiği; her türlü
yöntemin mübah sayıldığı bir tarzda baskıların dizginlerinden
boşandığı koşullar altında 1 Mayıs’ı
kutlayacağız...”
 diyerek söze başlayan D1MP sözcüsü,
bölgemizde emperyalist saldırganlığın ve işgallerin, Libyadan sonra
Suriye ve İran’ı hedef alarak boyutlandığını, TC egemenlerinin
Suriye’ye karşı savaş kışkırtıcılığı yaptığını;
emperyalist-kapitalist sistemini devam eden krizinin maliyetini milyonlarca
işçi-emekçiye yıkacak saldırı yasalarının ve bunun içerisinde Ulusal
İstihdam Stratejisi adı altında kıdem tazminatlarının gaspı, Özel
İstihdam Büroları, Bölgesel Asgari Ücret vb. gibi uygulamalarının da
yasalaşacağını ifade etti.

AKP iktidarının halka yönelik saldırı politikalarını maddeler
halinde sıralayan D1MP sözcüsü, bu yaşananlara rağmen yeni, demokratik
bir anayasa adı altında halk düşmanı bir anayasa çalışmalarının
sürdürüldüğü bir dönemde 1 Mayıs'ı karşıladıklarını
söyleyerek 2012 1 Mayısı’nın neleri ifade etmesi gerektiğini de
şöyle açıkladı:

“Böylesi bir dönemde kutlayacağımız 2012 1
Mayıs’ının birleşik, kitlesel olmasının yanında, devrimci
özüne uygun bir şekilde kutlanması hayati önemdedir.

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); ">1
Mayı
s 2012,
kapitalist-emperyalist sistemin askeri, ekonomik,  kültürel ve
ideolojik saldırılarına karşı mücadeleyi büyütmenin bir adımı
olmalıdır.

1
Mayı
s 2012,
bölgemizde yeni boyutlar kazanan emperyalist saldı
rı ve
işgallere güçlü bir karşı duruşun ortaya konduğu bir gün
olmalıdır.

1
Mayı
s 2012, yukarıda
belirttiğimiz tüm sorunlara karşı, kendi taleplerimizin ve
önerilerimizin gündemleştirildiği bir gün olmalıdır.

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); ">1 Mayıs
2012
, bu topraklarda yaşayan, üreten, hayatı her gün
yeniden yaratan ama yok sayılan emekçi halkların tüm coşkusu,
kitleselliği ile kendini ortaya koyduğu bir mücadele günü
olmalıdır.”

Sendikalar, meslek odaları, DKÖ’ler, siyasi partiler, devrimci
güçler, kısacası tüm emek güçlerine; birleşik, kitlesel ve devrimci
özüne uygun bir 1 Mayıs’ı birlikte örgütleme çağrısı yapan
D1MP sözcüsü deklarasyonu şu sözlerle bitirdi:

“Bizler 2012 1 Mayıs’ının
yukarıda çizdiğimiz çerçevede geçmesi için her türlü çabayı
göstereceğimizi deklare ediyoruz. Tüm devrimci yapıları, sendika ve
kitle örgütlerini güçlerini birleştirmeye ve ortak davranmaya
çağırıyoruz.

EMPERYALİST SAVAŞA, SÖMÜRÜYE VE ZULME KARŞI 1
MAYIS'TA TAKSİM'E!”

 

D1MP’nin deklarasyonunun
tam metni aşağıdadır:

“Basına ve
Kamuoyuna..

2012 1 Mayıs’ı yaklaşıyor. Geçen yıl,
Taksim’de bir araya gelen yüz binlerin kutladığı kitlesel ve
coşkulu 1 Mayıs’ın ardından işçi-emekçilere,
ezilen halklara saldırıların artarak devam ettiği; her türlü
yöntemin mübah sayıldığı bir tarzda baskıların dizginlerinden
boşandığı koşullar altında 1 Mayıs’ı kutlayacağız..

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">Bölgemizde,
emperyalist saldırganlık ve işgallerin Libya’dan sonra Suriye ve
İran'ı hedef alarak boyutlandığı; yanı başımızda T.C
egemenlerinin Suriye'ye karşı savaş kışkırtıcılığı
yaptığı;

Tüm bölgeyi kapsayacak emperyalist bir savaşın
hazırlıklarının açık bir şekilde sürdürüldüğü, bunun için
İzmir NATO üssünün bölgeye müdahalenin merkezi haline getirildiği,
Malatya Kürecik'e Füze Kalkanı radarının yerleştirildiği;

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px;
">Kapitalist-emperyalist sistemin devam eden krizinin maliyetini milyonlarca
işçi-emekçiye yıkacak saldırı yasalarının artık yasalaşma
aşamasına getirildiği;

Bunun için Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında,
kıdem tazminatlarının gaspı, özel istihdam büroları, bölgesel asgari
ücret, gibi uygulamaların yasalaştırılacağı;

Kısaca, işçi emekçi halka
güvencesiz ve geleceksiz kölece yaşam koşullarının
dayatıldığı;

En son 4+4+4 yasasında olduğu gibi, sürekli yeni düzenlemelerle
eğitimde, sermayeye ucuz işgücü sağlamak için bilim dışı ve
itaatkâr bir nesil yetiştirme hedefinin derinleştirildiği;

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">Sağlıkta, Genel
Sağlık Sigortası uygulamalarının 2012 başından itibaren hayata
geçirilmesi ile sağlığın paralı hale getirilmesinde önemli adımların
atıldığı;

Emekçi kadınlara, evde, işyerinde vb. yaşamın her alanında
hayatın cehenneme çevrildiği, kadın cinayetlerinin artık sıradan
vakalara dönüştüğü;

Başta HES projeleri olmak üzere nükleerden
terminale, güneşten rüzgâra enerji politikalarının tamamen kar için
gündeme getirildiği; bunun için doğanın ve yaşam alanlarının tahrip
edildiği ve buna karşı doğalarını, yaşam alanlarını, kültürlerini
korumak için mücadele eden halka karşı terör estirildiği;

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">Kentsel
Dönüşüm adı altında, halkın yaşadıkları bölgelerin rant’a
açılarak, halkın onlarca yıldır yaşadıkları mahallerinden
çıkarılması için saldırıların arttırıldığı; style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">Hapishanelerde,
disiplin soruşturmaları vb. her türlü yolla keyfi bir biçimde tecrit
uygulamalarının derinleştirildiği, hasta tutsakların ölüme terk
edildiği, en son Pozantı Cezaevi'nde yaşandığı gibi çocuklara
insanlık dışı saldırıların gerçekleştirildiği; style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">Kürt halkı
başta olmak üzere halklara dönük imha ve inkâr politikaları sürdürmek
için, ırkçılığın, milliyetçiliğin yükseltildiği, Uludere'de,
Newroz kutlamalarında olduğu gibi katliamlar, cinayetler ve kitlesel
gözaltı, tutuklamalarla devlet terörünün tüm çıplaklığı ile devam
ettirildiği;

Alevilere dönük, en son Sivas Katliamı davasının zamanaşımına
uğratılması, evlerin işaretlenmesi gibi gelişmelerle katliam
tehditlerinin sürekli gündemde tutulduğu;

Tüm bunlara karşı çıkan
toplumsal güçlere dizginsiz gözaltılar, tutuklamalar, yayın durdurma
cezaları, toplatma ve kapatma cezaları ile devlet terörünün her yolla
uygulandığı;

Bu yaşananlara rağmen yeni, demokratik bir anayasa adı altında
halk düşmanı bir anayasa çalışmalarının sürdürüldüğü bir
dönemde 1 Mayıs'ı karşılıyoruz.

Bununla birlikte, tüm dünyada, sömürüye
ve baskıya karşı umudu büyüten halk isyanlarının patlak
verdiği;

İçeride, işçi-emekçi direnişlerinin lokal boyutu aşamasa da,
sürdüğü ve giderek bir kararlılık kazandığı, halkların
kimliklerini, inançlarını, kültürlerini özgürce yaşama
arayışlarının arttığı bir dönemde 1 Mayıs’ı
karşılıyoruz.

Böylesi bir dönemde kutlayacağımız 2012 1 Mayıs’ının
birleşik, kitlesel olmasının yanında, devrimci özüne uygun bir şekilde
kutlanması hayati önemdedir.

1 Mayıs 2012, kapitalist-emperyalist sistemin askeri,
ekonomik,  kültürel ve ideolojik saldırılarına karşı mücadeleyi
büyütmenin bir adımı olmalıdır.

1 Mayıs 2012, bölgemizde yeni boyutlar
kazanan emperyalist saldırı ve işgallere güçlü bir karşı duruşun
ortaya konduğu bir gün olmalıdır.

1 Mayıs 2012, yukarıda belirttiğimiz
tüm sorunlara karşı, kendi taleplerimizin ve önerilerimizin
gündemleştirildiği bir gün olmalıdır.

1 Mayıs 2012, bu topraklarda yaşayan,
üreten, hayatı her gün yeniden yaratan ama yok sayılan emekçi halkların
tüm coşkusu, kitleselliği ile kendini ortaya koyduğu bir mücadele günü
olmalıdır.

Uzun yıllar süren ve bedeller ödediğimiz mücadele sayesinde,
yeniden 1 Mayıs alanı haline getirdiğimiz Taksim'de kutlanacak 2012 1
Mayıs'ında, emekçi halklarımız açısından temel konu,
saldırılara yanıt olacak içerikte, devrimci özüne uygun bir 1
Mayıs’ın örgütlenmesidir.

Bunun yolu, emekten ve halktan yana tüm
devrimci, ilerici güçlerin bir araya gelerek, böyle bir devrimci 1
Mayıs’ı nasıl örgütleyeceğini birlikte tartışarak
netleştirmesidir. Bu sorumluluk hepimizindir. Sendikalar, meslek odaları,
DKÖ’ler, siyasi partiler, devrimci güçler kısacası tüm emek
güçleri, 2011 1 Mayıs’ından çıkarttığı derslerle birleşik,
kitlesel ve devrimci özüne uygun bir 1 Mayıs için bir an önce harekete
geçmelidir.

Bizler 2012 1 Mayıs’ının yukarıda çizdiğimiz çerçevede
geçmesi için her türlü çabayı göstereceğimizi deklare ediyoruz. Tüm
devrimci yapıları, sendika ve kitle örgütlerini güçlerini
birleştirmeye ve ortak davranmaya çağırıyoruz.

EMPERYALİST SAVAŞA,
SÖMÜRÜYE VE ZULME KARŞI 1 MAYIS'TA TAKSİM'E!

style="font-family: Tahoma, Verdana; font-size: 16px; text-align: justify;
background-color: rgb(255, 255, 255); padding-left: 30px; ">30 Mart
2012 
Devrimci 1 Mayıs
Platformu”

 

kaynak:halkinsesi.tv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder