27 Kasım 2012 Salı

‘30 bin kişiyi evine mi hapsedecekler?’ / Mehveş Evin

'30 bin kişiyi evine mi
hapsedecekler?' / Mehveş Evin

alt="http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2012/11/27/fft16_mf2829676.Jpeg"
src="http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2012/11/27/fft16_mf2829676.Jpeg"
/>

Grup Yorum üyeleri soldan sağa: Muharrem Cengiz, Cihan
Keşkek, Dilan Balcı, Caner Bozkurt, Selma Altın, İbrahim Gökçek. />Fotoğraflar: Hüseyin Özdemir

 
Türkiye’nin en tanınan protest müzik grubu Grup Yorum, iki yıl
önce 25’inci yılını kutladığı konserinde 55 bin kişiyi biraraya
getirdiğinde rekor kırmıştı... Bugün de verdikleri her konser,
çıkardıkları her albüm büyük ilgi toplamaya devam ediyor.
Ancak
Yorum üyeleri, eskiden olduğu gibi bugün de pek çok davadan
yargılanıyor. Sultangazi karakoluna intihar saldırısı düzenleyen
DHKP-C’li İbrahim Çuhadar’ın cenazesinin Adli Tıp’tan
alındığı sırada çıkan olaylarda 21 kişi gözaltına alındı. Sekiz
kişi tutuklanırken, dokuz kişi için de “denetimli serbestlik”
yani “ev hapsi” şartıyla bırakıldı. Grup Yorum’dan
Sema Altın ve Dilan Balcı da bu cezayı aldı.
Altın ve Balcı,
“denetimli serbestlik” günlerini Okmeydanı’ndaki İdil
Kültür Merkezi’nde geçiriyor. Grup, stüdyo çalışmaları ve
kültürel faaliyetlerini burada yürütüyor...
Merkezde, devrimci
posterler ve kitaplarla dolu Cafe’de buluştuğumuz Yorum üyelerine
şaşkınlıkla “Burada mı kalıyorusunuz?” diye sorunca
“Biz hep buradayız” yanıtını verdiler.
Ev hapsi
Türkiye’de çok yeni... Nedir, nasıl uygulanıyor?

Selma
Altın: Bize verilen ceza, adres olarak belirttiğimiz konutun duvarlarının
dışına çıkmamak. Yani sokağın karşı kaldırımına çıkamazsınız.
İstenen şey bu. Ama biz bunu kabul etmediğimizi dile getirdik. Normalde
hükümlülere uygulanan bir ceza bu...
Yani  bu cezayı
hüküm giymeden aldınız...

S.A: Hükümlünün yattığı
sürenin son bir yılı kalmışsa, bu ev hapsine dönüştürülebiliyor.
Ama bizde bunu soruşturma aşamasında dayattılar. Bunu kabul etmiyoruz,
çünkü Anayasa’ya aykırı bir karar. Suçumuz ispatlanmamış... />
ANAYASA’YA AYKIRI
Mahkeme süreci
başladı mı?

S.A: Hayır, mahkemenin tarihi belli değil. Yeni
düzenlemeyle beraber altı aylık sınır kalktı. Biz de davayı ne zaman
açacaklarını bilmiyoruz. Çok muallakta bir durum... Bu ceza ne demek
oluyor? Grup Yorum’un konserlerine katılamaması... Müzikal
çalışmalarına dışarıda devam edememesi... Dışarıya adım
atmaması...
Başka neler yasak?
S.A: Yasal hakkınız
olmasına rağmen basın açıklaması yapamazsınız. Seyahat edemezsiniz.
Bu tür kısıtlamalar olduğu için Anayasa’ya aykırı. Ev hapsi
kararından beri yedi konsere katılamadık. Bu kararın Yorum’a bir
engelleme olduğunu düşünüyoruz.
Mahkeme için tarih
belirlenirse, sonrasında ev hapsi cezası nasıl değerlendirilecek?
/>S.A: Diyelim ki bu davadan ceza aldık. Eğer yatıyor olsaydık, bu
cezadan düşecekti. Ama ev hapsinde böyle bir şey yok. 
Ev
hapsinin hayatınızdaki başka etkileri ne oldu?

S.A: Ev hapsi
alan dokuz kişiydik. Bunların içinde öğrenci de var, çalışan insanlar
da. Öğrencinin eğitim hakkı elinden alınmış oluyor. Nedir, bir basın
açıklamasına katılmış. Soruşturma açarsan, aç! Neden insanların
eğitimine, işe gidip gelmesine, para kazanmasına engel oluyorsun? Bizimle
beraber kültür merkezinde çalışan Damla Sandal okula gidemiyor.
/>‘BÜYÜK BAŞARI’
Peki Kültür
Merkezi’nde kalmanız sorun yaratmıyor mu?

Evet, burasını
adres göstermemizi kabul etmiyorlar. “Bizi kandırdınız”
diyorlar. Denetimli serbestlik bürosu memurları, telefonda bunu söyledi.
Burası ev değilmiş...
Buraya gelip sizi denetliyorlar
mı?

S.A: Şu zamana kadar gelmediler. Ama telefonla çeşitli
bahanelerle arıyorlar.
Davalar, ev hapsi sürerken sesinizi nasıl
duyuracaksınız?

S.A: Dilan’la konserlere katılamadık. Ama
konserlerde çok büyük bir sahiplenme var.  Bu zamana kadarki en
kitlesel, en coşkulu konserler oldu. En büyük cevabımız, aslında o
konserlerin kendisi! Evet, siz Yorum’un sesini kısmaya, üretimlerini
engellemeye çalışıyorsunuz. Ama bunları yaptıkça Yorum’u
sahiplenme çok çok yükseliyor.
Cezalar, tersi bir etki mi
yapıyor?

S.A: Bizim asıl cevabımız o konserler. Şimdi yeni bir
albüm çalışmasındayız. Aynı zamanda film projemiz 21 Aralık’ta
gösterime giriyor. Bugün Türkiye’nin pek çok yerinde Grup Yorum
şarkısı dinleniyor. Hatta belki bugüne kadar dinlemeyenler de dinliyor.
Bizim için büyük bir başarı.
Ev hapsiyle birlikte elektronik
kelepçe de gündemde...

S.A: Sadece bizim için değil. Adalet
Bakanı açıkladı: İlk etapta 10 bin, ikinci etapta da 20 bin elektronik
kelepçe siparişi verdiler.. Bunun anlamı şudur: Bu ülkede 20-30 bin ev
hapishane haline getirilecek. Demek ki aynı anda 30 bin kişiyi eve
hapsedebilmek istiyorlar.

AĞIR CEZALIK SUÇ
YOK

Pazartesi, Grup Yorum üyelerinin 110 yılla
yargılandığı davanın ilk duruşması vardı. Bu dava neden
açıldı?

Caner Bozkurt: 10 Mayıs 2011’de polis, İdil
Kültür Merkezi’ne baskın düzenledi. Operasyon günü grup
üyelerini serbest bıraktılar aslında. Fakat daha sonra savcı, toplam 110
yıl istemiyle dava açtı. Sanatçılar, hukukçular, milletvekilleri de
bizimle oradaydı. Dava, 2 Nisan’a ertelendi.
Neyle
suçlanıyorsunuz?

C.B: İddianamedeki suçların hiçbiri, Ağır
Ceza’da görülücek şeyler değil. Grup Yorum elemanlarına yönelen
suçlamalar, slogan atmak ve polis memuruna direnmek gibi... Bunlar asli
hukukun baktığı davalar. Hukukçular da zaten dile getirdiler. Bu nedenle,
davanın aslında siyasi bir dava olduğunu savunduk. Grup Yorum, kurulduğu
günden bugüne, yani 28 yıldır baskılara maruz kaldı. Hem elemanlar, hem
dinleyenler, dolaylı olarak...
Sevil Sevimli gibi tutuklanan
öğrencilerden bazılarının “suç”ları arasında Grup Yorum
konserine gitmek de var...

C.B: Daha 1 hafta önce Antalya’da
7 kişi tutuklandı. İddianamede yer alan suçlardan biri de Grup Yorum
konseri düzenlemek, bilet satmak ve 15 Nisan 2011’deki konsere
katılmak. Tutuklanan arkadaşlardan biri, Güney Güzelkaya, Grup
Yorum’un koro elemanı. Yani baskılar sürüyor.
Hukuki
süreç nasıl işleyecek? 

SA: Ev hapsi için itiraz ettik,
sonucunu bekliyoruz... Diğer davalar sürüyor.
C.B: 
Avukatlarımızın usule ilişkin de itirazları var. Beraat istiyoruz tabii
ama bu mahkemenin kurulmasına ilişkin çelişkili şeylere dikkat çekiyor
avukatlar. Bizim yapacağımız, dinleyenlerimizle beraber bu hukuksuzluğu
tarihe aktarmak olacak.  Avrupa’daki Türkiyeli demokratların
kurdukları dernekler de süreci takip ediyor. Parlamenterler gündeme
taşıyor.  

Yargı reformuyla
geldi

- 17 Eylül’de gözaltına alınan Selma
Altın ve Ezgi Dilan Balcı’yla birlikte 7 kişi için
“tutuklamanın ölçülü olmayacağı” kararı verildi.
-
 Ancak  “Özgürlük Hakimliği” şüpheliler hakkında
CMK 109/3-a maddesine göre “konutunu terk etmeme” kararı verdi.
Adli kontrol tedbirlerine uymayanlar, tutuklanabilir.
-  2
Temmuz’da TBMM’de onaylanan yargı reformu paketiyle birlikte
hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol uygulayabileceğine yönelik
düzenlemede süre sınırı kaldırıldı. 
-  Buna göre
yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol
altına alınması kararı verilebiliyor.  

style="color:">Patlayan kulak zarı iyileşti />Selma Hanım, gözaltında kulak zarınız patlatılmıştı... Ne
oldu?

S.A: Sağ kulak zarım patlatıldı. Sol kulağımda da duyma
kaybı oluştu. Tedavi oldum tabii, kulağımla ilgili sorun kalmadı.
Dilan’ın da parmakları ezilmişti. Hiçbir şey raporlanmadı. Kulak
zarı deliği çok somut birşey olduğu için yazmak zorunda kaldılar.
Dilan’ın başında kocaman bir şişlik vardı, yüzünden kanlar
akıyordu... Kolu kırılanlar da var.

  style="color:">‘Halktan yana sanat
yapma’

Ezgi Dilan Balcı (23):
-  Grup
Yorum’a “halktan yana sanat yapma” diyorlar. Kültür
merkezinde kalamazsınız, faaliyetlerinizi sürdüremezsiniz sözleri de bu
anlama geliyor. Zaten konserlere de çıkamıyoruz.
-  Ev hapsi
uygulaması bizimle başladı. Ama hakkını arayan, bir şekilde sokaklara
çıkan, haksızlığa maruz kalan ve protesto eden herkese uygulanabilecek
bir şey. 
-  Daha geniş kitlelere yaymaya çalışıyorlar
bu ev hapsini. Antalya’daki arkadaşlara Grup Yorum adına konser
düzenledikleri için de ev hapsi verdiler.
-  Ne yasalar vardı,
halkın tepkisiyle geri çekilmek zorunda kaldı. Halkın
örgütlülüğünün gücünü biliyoruz. Bu noktada bizim mücadelemiz çok
önemli.

Kaynak: Milliyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder