İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ
İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisliği Kurultayı 28-29 Ocak 2012 tarihlerinde İnşaat Mühendisleri Odası İMO Kongre ve Kültür Merkezi Teoman Öztürk Salonu‘nda gerçekleştirilmiştir. İnşaat Mühendisleri Odası tarafından 7 ayrı bölgede tüm üyelerinin katılımına açık olarak düzenlenen çalıştaylar, Kurultaya zemin oluşturmuştur.
‘İnşaat Mühendisliği Kurultayı‘ süresince "Mevzuattan Kaynaklı Sorunlar", "Çalışma Yaşamına İlişkin Sorunlar" "Siyasal, Ekonomik ve Toplumsal Gelişmelerin Meslek Alanımıza Yansımaları", "Mühendislikte Kalite ve Güvenilirlik" ana başlıkları altında inşaat mühendisliğini ilgilendiren her konu değerlendirilmiş ve Kurultay amacına ulaşarak İnşaat Mühendislerinin örgütü olan İMO‘nun önümüzdeki dönem yol haritası belirlenmiştir. Kurultayda toplam 114 önerge görüşülerek karar altına alınmıştır.
İnşaat Mühendisliği sadece mesleği icra edenleri ya da akademik faaliyet yürütenleri değil, sokaktaki vatandaştan, en yüksek bürokrata kadar toplumun her kademesindeki kişi ve kurumları doğrudan etkileyen bir meslektir. Bu nedenle inşaat mühendisliği meslek alanındaki tahribat ve gerileme, ülkemizdeki ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlardan bağımsız ele alınamaz.
İnşaat Mühendisliği Kurultayı‘ nın önümüzdeki dönem çalışmalarına ışık tutacak kararlarından bazılarını kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz:
1. Küresel kapitalizmin neoliberal politikalar aracılığıyla yarattığı tahakküm, gelir dağılımı adaletsizliğini ve yoksullaşmayı her geçen gün büyütmekte, sosyal güvenceler ve kazanılmış haklar ekonomik kriz gerekçe gösterilerek gasp edilmektedir. Kamuya ait her tasarrufun ve kurumun özelleştirme politikaları aracılığıyla büyük sermaye gruplarına devredilmesi kamu alanındaki istihdamın daralmasına neden olmakta, kâr hırsı ve denetimsizlik, insan yaşamını, işçi sağlığını ve iş güvenliğini yok saymakta, yaşamın her alanı serbest piyasa ekonomisinin ilkeleri uyarınca hızla yeniden düzenlenmektedir.
İnşaat mühendisliği mesleğini icra edenlerin çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlar bu tablodan bağımsız değildir. Kamu kurumlarında mühendislik kadrolarının daraltılması mühendislerin işsiz kalmasına ve özel sektörün ağır çalışma koşullarına mahkûm edilmesine neden olmakta, işsiz mühendislerin sayısı her geçen gün artmaktadır. İnşaat Mühendisleri Odası kamunun ülke yatırımlarında öncülük görevini tekrar üstlenmesi ve buna bağlı olarak kamu yatırımcısı kuruluşların güçlendirilmesi için mücadele edecek, bu doğrultuda mevcut yasalarda tarif edilen mühendislik hizmetlerinin gerçekleştirilebilmesi ve mühendislerin güvenceli bir şekilde meslek hayatlarına devam edebilmeleri için özlük hakları konusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için çalışacaktır.
2. Neoliberal politikalar aracılığıyla her şeyin alınır satılır hale getirilmesi ülkemizin ve kentlerimizin doğal zenginliklerini tahrip etmektedir. Çevresel ve sosyolojik etkileri hesaba katılmaksızın yapılan Hidroelektirik Santraller, kar odaklı sermaye gruplarını güçlendirmekte ve bölge halklarını mağdur etmektedir. Yine aynı pervasızlıkla hakkaniyet ölçüsünden uzak ve sosyal boyutu gözardı edilerek uygulanan kentsel dönüşüm politikaları, dönüşüm alanı ilan edilen bölgelerde yaşayanların ihtiyaçlarını geri plana iten bir anlayışla, kentlerimizde yeni rant alanları yaratmakta, kamu yararı ilkesi göz ardı edilerek kentlerimiz sermayenin insafına bırakılmaktadır. Türkiye‘nin deprem gerçeği bahane edilerek hazırlanan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı" ülkemizin geleceğini ilgilendiren son derece önemli maddeler içermektedir. Yürürlükteki tüm yasal mevzuatı devre dışı bırakacak şekilde tasarlandığını bildiğimiz "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı" ile öngörülen kentsel dönüşüm uygulamaları, sağlıklı bir kentsel yenilenmeyi sağlayamayacağı gibi başta metropol kentlerimiz olmak üzere tüm ülkemizi bir rant alanı haline dönüştürecektir. İnşaat Mühendisleri Odası rant odaklı projeleri, çevresel ve sosyolojik etkileri hesaba katılmaksızın hazırlanan kentsel dönüşüm uygulamalarını engellemek için mücadele edecektir.
3. İnşaat Mühendisliği mesleği yenilenmeyi, değişimi, çağı ve teknolojiyi yakalamayı, mesleki potansiyeli bilimsel esaslar çerçevesinde açığa çıkarıp, üretimde hayata geçirmeyi gerektirmektedir. Ancak bugün mühendislik mesleği halen 1938 yılından kalma 3458 sayılı "Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun"a dayanılarak düzenlenmiştir. Mesleki faaliyetin yürütülmesinde diploma almış olmayı yeterli bulan bu kanun, çağın ihtiyaçlarına aykırı bir anlayışa işaret etmektedir. Söz konusu anlayış yeterli fiziki donanıma, yeterli akademik personele sahip olunmaksızın sürekli yeni üniversite açan mevcut siyasi iktidar tarafından da sürdürülmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisliği mesleğinin nitelik kaybına uğratılmasına yol açan uygulamalar karşısında, mesleki yeterliliği esas alan yeni bir mühendislik yasasının hazırlanması için çalışacaktır.
4. İnşaat Mühendisliği Mesleğinin gelişimi için yaşam boyu öğrenme ilkesine uygun olarak uzmanlık alanlarına göre belgelendirme ve bu belgeler çerçevesinde yetkilendirmenin yapılması son derece önemlidir. İnşaat Mühendisleri Odası uzun yıllardır Yetkin Mühendisliğin yasal bir çerçeveye oturtulması ve bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması için mücadele etmektedir. İnşaat mühendisleri odası Yetkin Mühendislik sisteminin oluşturulmasını ve meslek odaları tarafından belgelendirilmesini çağın gereksinmelerini karşılayacak mühendislik hizmetlerinin üretimi açısından bir gereklilik olarak görmektedir. Bu anlayışla Yetkin Mühendisliğin yasal bir çerçeveye oturtulması ve kurumsallaşması için çalışacaktır.
5. Türkiye topraklarının %96‘sı deprem kuşağında ve nüfusunun % 98‘i deprem tehlikesi altında yaşamaktadır. Öte yandan su baskınları, taşkın ve heyelanlar da ülkemizin bir gerçeğidir. Bu gerçeğe rağmen uygulanan yanlış politika ve planlamalar doğa olaylarını afete dönüştürmekte, ciddi can kayıpları ve maddi zararlar yaşanmasına neden olmaktadır. Oysa her yurttaşın güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu hakkın uygulamada karşılık bulması için mevcut yapı stokunun envanter çalışması yapılmalı, elde edilen sonuçlar doğrultusunda gereken onarım ve güçlendirme uygulamaları yapılmalıdır. Yeni yapılacak yapılara ilişkin olarak ise acilen sağlıklı bir planlama yapılması, yapı denetim ve üretim sisteminin oluşturulması ve işler hale getirilmesi gerekmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası sağlıklı bir kentleşme ve yapılaşma oluşturulabilmesi için, TMMOB ve ilgili meslek odaları ile birlikte yeni bir yapı denetim yasa tasarısı hazırlamak için çalışma yapacak, bu çalışmasını ilgili kurumlarla paylaşarak uygulamaya geçmesi doğrultusunda ve eksiksiz bir şekilde uygulanması için çalışacaktır.
6. Kamu ihale yasası mevcut haliyle "adrese teslim ihale" lerin yolunu açmış, özellikle mühendisleri ve mimarları ihale süreçlerinden uzaklaştıran hak gaspları sonucu yapı alanında işin ehli olmayan sermaye gruplarının ihale süreçlerinde etkin olmalarına yol açmıştır. Kamu ihaleleri sermayenin kar hırsına terk edilmiştir. Doğa katliamlarının önüne geçmek, Sağlıklı güvenli yaşam çevreleri oluşturmak ve afet risklerini en aza indirmek için, arazi kullanımı, yer seçimi, ruhsatlandırma, denetim ve kullanım süreçlerinin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Bu çerçevede mevcut İmar Yasası İnşaat Mühendisleri Odasının görüş ve önerileri dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. İnşaat Mühendisleri Odası bu çerçevede Kamu İhale Yasası, İmar Yasası ve bu yönde Yerel Yönetimlere düşen görev ve sorumlulukları düzenleyen yasalarda değişiklik yapılması doğrultusunda çalışmalar yapacaktır.
7. Sistemden kaynaklı sorunların yanı sıra İnşaat Mühendislerinin mesleki standartlara, mesleğe dair yönetmeliklere ve meslek etiğine uygun hareket etmeleri zorunludur. İnşaat Mühendisleri Odası, meslektaşlarının bir mühendislik ürününün kolektif bir çalışma sonucunda oluştuğunun bilinciyle hareket etmesi için ve birlikte çalıştığı meslektaşlarına, bağlı olduğu kuruma, meslek örgütüne karşı sorumluluk duyması için çalışacaktır.
ÜLKEMİZİN GELECEĞİ MESLEĞİMİZİN GELECEĞİDİR!
İnşaat Mühendisliği Kurultayı anti-demokratik uygulamalarıyla toplumun tüm kesimlerine gözdağı veren, kendisi dışında hiçbir görüş ve öneriye yaşam hakkı tanımayan bir siyasi iktidarla karşı karşıya olunduğunun bilincindedir. Kurultayımız TMMOB ve bağlı odaların işlevsizleştirilmesini hedefleyen Yetki Yasasına dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri de bu bağlamda ele almaktadır. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu statüsü anayasayla güvence altına alınmış TMMOB ve İnşaat Mühendisleri Odası, tarihi boyunca bir çok kez hedef tahtasına oturtulmuştur. Cunta dönemlerinde dahi kendisine yönelik saldırıları bertaraf etmeyi başarmış olan Birliğimiz ve Odamız siyasi iktidarın işlevsizleştirme çabalarını boşa çıkaracaktır.
Bugün, özel yetkili mahkemeler aracılığıyla toplumun adalete ve hukuka duyduğu güven her geçen gün daha da fazla erozyona uğratılmaktadır. Toplumsal vicdanı yaralayan kararlar ve operasyonlar silsilesi ile gerçekleştirilen tutuklamalar hukukun askıya alındığı olağanüstü hal rejimlerini andırmaktadır. Böylesi bir ortamda toplumsal barışı ve kardeşliği savunmak, geleceğimiz için umut olmak anlamına gelmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye halklarının barış içerisinde ve kardeşçe yaşamasını sağlayacak bir toplumsal uzlaşıyı gerekli görmektedir.
Türkiye 12 Eylül 1980 Askeri Cunta döneminde hazırlanan ve bu nedenle de askeri cunta yönetimlerine özgü unsurlar içeren bir anayasa ile yönetilmektedir. Anayasanın bazı maddelerinde yapılan değişiklikler 2010 yılında halk oylamasına sunulmuş Türkiye halkı değişiklik önerilerinin tamamına ya evet ya da hayır demek durumunda bırakılmıştır. Referandum sonucunda anayasada yapılmak istenen değişiklikler kabul edilmiş ancak darbe dönemine özgü içeriği aynen korunmuştur. Halkların barış içinde ve kardeşçe yaşayabileceği demokratik bir ülke için başta örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran mevcut anayasanın değiştirilmesi gerekmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası toplumsal kesimlerin katılımının sağlandığı, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması için mücadele edecektir.
kaynak:tmmob.org.tr