21 Mart 2012 Çarşamba

Mahpusun görüşme hakkı

Mahpusun görüşme hakkı

30.12.2011 tarihinde TBMM'ye verilen bir kanun teklifi, hükümlülerin kendi avukatıyla ya da noterle görüşme hakkını elinden alacak gibi görünüyor.

30.12.2011 tarihinde TBMM’ye verilen bir yasa teklifiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, hükümlülerin avukat ve noterle görüşme hakkını düzenleyen 59. maddesinde bir değişiklik yapılması öngörülmekte.

Maddenin mevcut düzenlemesine göre hükümlü, avukatlarıyla vekâletnamesi olmaksızın en çok üç kez görüşme hakkına sahip. Madde metnine göre bu görüşme, tatil günleri dışında ve çalışma saatleri içinde, bu iş için ayrılan görüşme yerlerinde, konuşulanların duyulamayacağı biçimde gerçekleştirilir. Avukatların savunmaya ilişkin belge ve dosyaları ve müvekkilleriyle yaptığı konuşmaların kayıtları, kural olarak incelemeye tabi tutulamaz. Ancak suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve işleyişine karşı suçlardan mahkûm olan hükümlülerin, avukatlarıyla görüşmeleri aracılığıyla suç teşkil eden fiilleri işlediğine, infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne, terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarıyla örgütsel amaçlı haberleştiğine dair bulgu veya belge elde edilmesi halinde, infaz hâkiminin kararıyla, bir görevlinin görüşmede hazır bulunabileceği gibi söz konusu hükümlülerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu hükümlülere verilen belgeler infaz hâkimince incelenebilir.
Yasa teklifiyle 59. maddeye bir 6. fıkra eklenmesi isteniyor. Böyle bir düzenlemenin yapılmasının nedeni ise maddenin mevcut halinde yukarıda belirtilen tedbirler uygulanmasına rağmen, ‘hükümlülerin avukatla görüşme ya da ziyaretçiyle görüşme haklarını kötüye kullandığının bilinmesi’ (Bkz. Yasa teklifinin gerekçesi).

Görevlinin nezaretinde

Maddeye eklenmesi teklif edilen yeni fıkrayla, hükümlünün kendisiyle görüşme yapan kişiler aracılığıyla bir suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiği hususunda somut olguların varlığı halinde, infaz hâkimi kararıyla avukat ve sair kişilerle görüşmesine 6 aya kadar sınırlama getirilmesi mümkün olacak. Sınırlama kararının Cumhuriyet Başsavcılığı’nın veya hükümlünün talebi üzerine infaz hâkimince kaldırılabilmesi veya kısaltılabilmesi mümkün. Ayrıca sınırlama kararı verildiğinde hükümlü, somut hukuki sorunla ilgili olarak bir avukatla görüşmeye ihtiyacı olduğu gerekçesiyle talepte bulunursa, sınırlama kararı veren infaz hâkimi, Türkiye Barolar Birliği’nin görevlendireceği bir avukatın hükümlüyle görevli nezaretinde görüşme yapmasına karar verebilecek. Eğer görevli, görüşmenin, hukuki yardım amacı dışında yapıldığını tespit ederse görüşmeye derhal son verilecek; bu husus gerekçesiyle birlikte tutanağa bağlanacak. Görüşme başlamadan önce, taraflar bu konuda uyarılacak.

Bu yasa teklifi, pek çok sorunu da beraberinde getirmekte. Hükümlünün ziyaretçi kabulünden yoksun bırakılması, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 43. maddesinde öngörülen bir disiplin cezasıdır. Aynı maddede, bu yaptırımın avukatlarla görüşmede uygulanmayacağı ibaresi yer almakta. Kanunun iki maddesi arasındaki çelişkinin ne şekilde giderileceği ise belirsiz.

Hükümlünün, kendisiyle görüşme yapan kişiler aracılığıyla bir suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiği hususunda somut olguların varlığının ne şekilde ortaya konacağı, maddenin düzenlemesinden anlaşılamamakta.

Ayrıca aynı maddede 4. fıkrayla avukatın belgelerini inceleme yetkisi infaz hâkimine tanınmışken, avukatla yapılan görüşmeye son verme yetkisi infaz koruma memuruna tanınmakta. Böylece infaz ve koruma memuruna savunma hakkını fiilen kısıtlama yetkisi verilmiş oluyor. Hükümlünün avukatıyla görüşmesi esnasında hazır bulunan görevli, görüşmenin ‘hukuki yardım amacı dışında yapıldığını neye göre tespit edecektir’? Örneğin görüşme esnasında avukatla hükümlü havadan sudan sohbet etmeye başladığında ya da hükümlü yemeklerden şikâyet ettiğinde, görevli görüşmenin hukuki yardım amacı dışında yapıldığı gerekçesiyle görüşmeye son verilebilecek mi?

Savunma hakkı gidebilir

Esas sorun, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 116. maddesi düzenlemesi gereği hükümlünün avukatıyla görüşme hakkına ilişkin maddenin tutuklular bakımından da uygulanacak olması. Yasa teklifine göre, altı ay süreyle avukatıyla görüşme hakkından yoksun kılınan tutuklu, bu süre zarfında somut bir hukuki sorunla ilgili olarak görüşme yapmaya ihtiyaç duyduğunda, bu hususta talepte bulunacak ve bu talep, sınırlama kararını veren hâkim tarafından incelenerek, uygun görülmesi halinde, Türkiye Barolar Birliği’nin görevlendireceği bir avukatla tutuklunun yine görevli nezaretinde görüşme yapması sağlanabilecek. Tutuklunun bir avukatla görüşme talebinin reddedilmesi de mümkün. Talebin reddedilmesi halinde ise savunma hakkı tamamen ortadan kaldırılmış olacak.

Bu teklif kanunlaştığı takdirde tutuklu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkını güvence altına alan 6/c maddesindeki kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak hakkından da yoksun kılınmış olacaktır.

Kaynak: radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder