TAYAD, Yasemin Karadağ için İstanbul'da da AKP önünde Açlık Grevindeydi

Hasta Tutsak Yasemin Karadağ İçin AKP Sütlüce İl Binası Önünde İki Günlük Açlık Grevi Yapıldı

İstanbul’da, TAYAD’lı Aileler, 17 Mart 2012 Cumartesi günü, hasta tutsak Yasemin Karadağ için AKP Sütlüce il binası önündeydiler. Saat 12.00’de AKP’nin önünde bir araya gelen 36 kişi basın açıklaması yaparak, Yasemin Karadağ’ın bir an önce serbest bırakılmasını istediler.

Açıklamaya zamanında yetişemeyenlerle eyleme katılanların sayısı 50’ye ulaştı. Aileler, açlık grevi çadırını kurmak için yolun karşısına durak kısmına geçerek, çadırın hazırlıklarına başladı.

AKP’nin önünde yığınak yapan polis, kitlenin yanına gelerek, “çadıra müdahale etmeyeceklerini ama, zabıtanın müdahale edebileceğini” söyledi. Bunun üzerine, “eğer, herhangi bir müdahale olursa çadırın, durak kısmında değil, AKP binasının tam dibinde açılacağı” söylendi. Branda tarzı çadır açmaya, durak kısmı elverişli olduğu için oraya geçilmişti.

O gün, birçok yerde Yasemin Karadağ için eylemler vardı. Polis, Ankara ve Çorum’daki çadır eylemlerine saldırıp onlarca kişiyi gözaltına aldı. İstanbul’da ise polisin tehditleri boşa çıktı, çadıra fiili bir müdahale olmadı.

Aynı gün İstanbul’da farklı birçok eylem vardı. Taksim’de, Sivas’ta Madımak otelinde yakan katillerin davasıyla ilgili gelişmeleri protesto eylemi, Büyükşehir belediyesinin önünde ise, yıkımlara karşı eylem vardı. Çadır kurulduktan sonra, saat 15.00’deki yıkımlarla ilgili eylemlere katılmak için Sütlüce’den ayrılanlar oldu. Çadırda kalan 13 kişi ise, saat başı sloganlar atarak, “Yasemin Karadağ’a özgürlük” istemeye devam ettiler.

Çadır’da iki gün boyunca tutulan günlükten notlar:

17 Mart:

Saat 15.00: Yoldan geçerken bizi gören iki ziyaretçimiz geldi. Yasemin’in durumunu sordu. Yanlarında şeker ve su getirmişlerdi, başarılar dilediler.

Saat 15.46: Buraya yakın bir yerde bir arkadaşın yakını oturuyormuş. İki çaydanlık ve bir termosla çay getirdiler. Tutsak ailelerinden bir anne, oradaki ardıç ağaçlarından çay kaşığı yaptı.

Üç genç geldi. Neden burada olduğumuz onlara anlatıldı. Biri “ben de sizdenim” dedi.

Bir annemize, tanıdığı bir zabıtadan telefon geldi. Zabıtalar çadırı kaldırmak için oraya getirilmiş. Anne: “Bizim kimseye zararımız yok. Biz hasta tutsaklar için açlık grevindeyiz” dedi.

İdil Kültür Merkezi’nden ve TAYAD’lılardan çadırı ziyarete gelenler oldu.

Saat 19.00: Kimimiz çadırın altında, kimimiz taburelerde oturuyoruz. Yuvarlak bir daire çizmişiz. Nail Çavuşları, hapishaneleri konuşuyoruz. Bir de Nail Boran’ımız var. Bıcır bıcır, büyümüş de küçülmüş gibi.

Ali Yıldız’ın abisi, kitap yazmaktan bahsediyor. Nail Boran “yoksullukla ilgili” kitap yazmasını istiyor Hüsnü Yıldız’dan. İlkokula bile gitmiyor, Nail Boran.

Saat 19.30: Ateş yaktık, etrafında oturduk türküler söylüyoruz. Sohbetler ediyoruz. Çevre gündüzden daha kalabalık. Uykuluk yemeye gelenler geçip gidiyorlar.

Saat 20.00: Emekli-Sen’den bir kişi ziyaretimize geldi.

Üç genç kız ziyaretimize geldi. Maç seyretmişler, dönüşte yanımıza uğramışlar. Yasemin’den haberleri varmış, sohbet ettik.

Sütlüce’deki esnaflardan biri geldi yanımıza, sohbet ettik. Daha sonra yine geldi, su-ayran getirmiş. Açlık grevinde olduğumuz söylendi. Ayranları suyla değiştirip getirdi.

18 Mart:

İki kadın geldi. Bir yere gidiyorlarmış, yanımıza uğramışlar. Mardinliler. Biri Türkçe bilmiyor. Diğeri Arapça ona sohbeti anlatıyor. Otobüsleri gelene kadar yanımızda durdular, Yasemin için “inşallah alırsınız” deyip gittiler.

Buraya yakın oturan bir kişi ve iki çocuklu bir kadın geldi. Kadın. “Ne oluyorsa yoksula oluyor. Ben de çadırda kalıyorum. Kiraya çıksan iş yok, para yok. Merdiven silmeyle para mı ödenir…” diyor.

Diğer ziyaretçimiz Kazlıçeşme’den geliyordu. Çok sinirliydi. Valilik Newroz’un Pazar günü kutlanmasını yasaklamıştı. Gelenleri içeri sokmamışlar.

Kazlıçeşme’den gelen bir aile daha oldu. Burada çadır kurduğumuzdan ve Yasemin’den haberleri varmış.

Dün Emekli-Sen’den gelen abi, bugün de geldi.

Bizi merak ettiklerini söyleyen yaşlı bir çift geldi. Tokatlılarmış. Yasemin’i anlatınca, “inşallah çıkar, iyileşir” dediler.

Saat 16.00: Bu çevrede oturan, 9 yıl tutsaklık yaşamış bir kişi ailesiyle ziyarete geldi.

Saat 18.00’de yapılan basın açıklamasıyla, açlık grevimizi bitirerek, çadırımızı kaldırdık.

Kaynak: halkinsesi.tv