22 Mart 2012 Perşembe

TAYAD: OSMANİYE CEZAEVİ’NDE YAŞANANLAR BU DEVLETİN TABLOSUDUR!

TAYAD: OSMANİYE CEZAEVİ'NDE YAŞANANLAR BU DEVLETİN TABLOSUDUR!

 

Pozantı Hapishanesi’ndeki çocuklara tecavüz-taciz olaylarının ardından Osmaniye Hapishanesi’nde yaşanan işkenceler-baskılar da gündeme geldi.

15 Mart’ta kendilerine gelen şikayetler üzerine “harekete” geçen, TBMM cezaevleri izleme komisyonu üyeleri, Osmaniye cezaevini ziyaretlerinin ardından, yaşananlara ilişkin açıklamada bulundular. Baskılar, sorunlar şöyle sıralanıyordu:

-Cezaevine gelen ziyaretçiler çırılçıplak soyularak aranıyor, arama adı altında ağız içlerine bile bakılıyor.

-Ziyaret saatleri keyfi bir şekilde kısaltılıyor.

-Tutuklular çırılçıplak soyularak makat aramasına tabi tutuluyor, sayımda esas duruşta durmaları isteniyor, sakallı olanlara disiplin cezaları veriliyor, keyfi uygulamalara karşı çıkanlara robokop kıyafetli gardiyanlar saldırıyor.

-Annesinin yanında hapishanede kalan çocuklara, mahkum değiller gerekçesiyle yiyecek verilmiyor.

Bu haberlerin hemen ardından, Adalet Bakanlığı’ndan “Osmaniye Cezaevi’nde 4 çocuğun kaldığı, bunlara çocuk bezi de dahil, 19 Mart günkü yiyecek tabelasına göre, süt, salam, fındık kreması ve pirinç pilavı verildiği, çocukların düzenli kreşe götürüldüğü” ne dair açıklama yapıldı.

“Verilen yiyeceklerin listesi, çocuk bezleri, çocukların kreşe gönderilmesi”, hapishanelerin nasıl da güllük gülistanlık olduğunu, lüks otel olduğunu gösteriyor değil mi?

Devlet yetkilileri işi biliyor. Hapishanelerde devrimci tutsaklara yönelik tüm saldırı ve katliamlardaki tecrübelerinden biliyor. Medyanın kendi yalanlarına nasıl kanmak istediğinden biliyor. Biliniyor ki, hapishanelerde her çeşit işkenceler, katliamlar yapılır, bu icraatlar bir yandan gerekçeler yaratılarak meşrulaştırılır, bir yandan da19 Aralık 2000 hapishaneler katliam saldırısından sonra olduğu  gibi, verilen yiyeceklerin listesinden -akan sıcak sulardan bahsedilerek hapishanelerin reklamı yapılır. “Lüks otel” olur hapishaneler. Hapistekiler, “dışarda bile yiyemeyecekleri yiyeceklerle beslenir, ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmazlar, çocuklar kreşe gönderilir...

İşkenceler, onur kırıcı aramalar, her çeşit keyfi uygulama ve baskılar bir anda gözardı edilir. Ki zaten bunlar “münferit” olaylardır. Kimi idari yetkililer ve gardiyanlar, yönetmelikleri “abartarak” uygulamışlardır. Esasta bir sorun yoktur...

İşte, her zaman yapıldığı gibi, Osmaniye Cezaevi’nde yaşananların basına yansımasının hemen ardından da benzeri senaryolarla yaşananların üzeri kapatılmaya çalışılıyor.

Ama ne Osmaniye, ne Pozantı tekil örnek değildir. Ülkemiz hapishaneler gerçeğinin basına yansıyan tablosudur. F Tipleriyle birlikte sistemli bir şekilde uygulanan tecrit politikası, bu tablodaki gerçekleri daha da ağırlaştırmaktadır.

Tecrit ve hapishanelerde yaşanan işkence ve baskılara karşı içerde dışarda örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka yol yoktur.

Kaynak: halkinsesi.tv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder