TMMOB'de 'Kimin İçin Demokrasi' Kurultayı

17 Mart 2012 Cumartesi günü Ankara Kocatepe Kültür Merkezi'nde yaklaşık 500 delegenin katılımıyla TMMOB Demokrasi Kurultayı gerçekleştirildi. Düzenleme Kurulu adına TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanı Selçuk Uluata‘nın açılış konuşması ile başlayan Kurultay, divanın oluşturulmasıyla devam etti. Divan üyeleri; Başkan Tevfik Peker (MMO), Başkan Yardımcısı Turan Kapan (İMO), Başkan Yardımcısı Niyazi Karadeniz (MADEN MO), Yazman Şebnem Gürses (HKMO) ve Çiğdem Camkıran (PEYZAJMO) olarak belirlendi.

"Demokrasi ve Demokrasi Kavramının Gelişimi", "Temel İlkeler", "İnsan Hakları", "Demokrasinin İşleyişi", "Çalışma Yaşamı", "Demokrasinin Ekonomisi", "Doğal Kaynaklar, Madenler, Orman, Tarım, Gıda ve Çevre", "Örgütlü Toplum", "TMMOB ve Demokrasi",  "Kürt Sorunu" ve "Kadın Hakları" konu başlıkları altında konuşmaların yapıldığı kurultay, iki gün olarak programlanmasına rağmen yüzü aşkın önergenin hızla görüşülmesi sonucu  bir gün içerisinde tamamlanarak sonlandırıldı.

Devrimci Mücadelede Mühendis ve Mimarların da delege olarak katıldığı Kurultay'da usule ilişkin söz alınarak öncelikle katılımın demokratik olmadığı vurgusu yapıldı. Kürsüden; ''Kurultay Düzenleme Kurulu daha önce aldığı karar gereği, kurultaya katılımı yerel kurultaya katılan oda üyelerinin %20'si ile sınırlamıştı. Ücretli ve İşsiz MMŞP Kurultayı'nda ise bu oran %10 ile sınırlanmıştı. Biz de bunun üzerine  "Birileri TMMOB' ye Demokrasiyi Yeniden Anlatmalı" başlıklı 40 No' lu açıklamamızı yayınlamıştık. Yerel kurultaylar yapıldıktan sonra Kurultay Düzenleme Kurulu daha önce almış olduğu karardan dönerek (oranları kaldırarak), "yerel kurultaya katılan üyeler ile oda yönetim kurulu üyelerinin delege olarak katılacağı" kararını aldı. İşte bu karar demokratik değildir. Çünkü; üyelerin kurultaya katılımı için yerel kurultaya katılma şartı getirilirken, oda yönetim kurulu üyelerine yerel kurultaya katılma şartı getirilmiyor ve ayrıcalık tanınıyor. Bu da yönetim kurulu üyesi ile üyeler arasında eşitsizliği çok açık olarak gösterirken etkin yönetim bu eşitsizlikle kurultaydan istediği kararları da "delege çoğunluğu" ile çıkarabiliyor.'' denilerek katılım konusundaki ayrımcı yaklaşım eleştirildi.

Aynı gün saat 12:30'da AKP Ankara İl Binası önünde hasta tutsak Yasemin Karadağ'ın serbest bırakılması için bir günlük açlık grevi yapmak isteyen TAYAD'lı Aileler'e polisin saldırması ve işkence ile gözaltına alması üzerine Devrimci Mücadelede Mühendis ve Mimarlar tarafından Divan'a bir duyuru metni sunularak konu hakkında söz talep edildi. Duyuruda ülkemiz hapishanelerinde süren tecrit, baskı,işkence ve hak ihlallerinden bahsedilirken hasta tutsak Yasemin Karadağ'ın ciddi sağlık problemleri yaşadığına değinildi. Aralarında mühendis ve mimarlarında bulunduğu TAYAD'lı Aileler'in gözaltına alındığından bahsedilerek saat 15:00'de Yüksel Caddesi'nde yapılacak olan oturma eylemine katılım çağrısı yapıldı. Divan'dan aynen okunan çağrının ardından söz alınarak:'' 19-22 Aralık 2000 tarihlerinde 20 ayrı hapishanede on bine yakın güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen ve 28 tutuklu ve hükümlünün hayatını kaybetmesi ve yüzlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanan, Türkiye tarihinin en kapsamlı katliamlarından biri olan “Hayata Dönüş” operasyonunun ardından açılan F Tipi Hapishanelerde tecrit devam ediyor, 122 can bedeli sonucu 22 Ocak 2007'de Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan 45/1 genelgesi ile kazanılan, haftada 10 kişi ile 10 saat sohbet hakkı uygulanmıyor, hapishanede tedavi koşulu olmayan hasta tutsaklar tahliye edilmeyerek sessizce ölüme terk ediliyor. Yüksek tansiyon hastası ve yüzde 18 oranında çalışan tek böbreği ile ciddi sağlık sorunları yaşayan Yasemin Karadağ, hastaneye götürüldüğünde güvenlikten görevli subay yumruk atabiliyor, hayatına kastedebiliyor. Tutsaklara karşı her türlü keyfi uygulama dayatılıyor, hak gaspları, işkence ve kötü muameleler kör kapılar, sağır duvarlar ardında yaşanmaya devam ediyor.Güler Zere'yi zamanında kurtaramadık,Yasemin Karadağ'ın katledilmesine izin vermeyelim.'' denildi. Konuşmanın sonunda, 2000-2007 yılları arasında yapılan Büyük Ölüm Orucu Direnişi sırasında TMMOB'nin tecrite karşı verilen mücadeleye destek olacağına dair verdiği söz hatırlatılarak bu sözün gereğini yerine getirmesi talep edildi ve gözaltılar serbest bırakılana kadar sürecek olan oturma eylemine tekrar çağrı yapıldı. Gün boyu süren eyleme ise, sadece bir TMMOB üyesi kişisel olarak gelip desteğini sundu ancak TMMOB etkin yönetimi yine duruma seyirci kaldı. Hatta kurultay salonunda saatin üçe geldiğini ve eyleme desteğe gidilip gidilmeyeceğini soran bir üyeye, divan başkanının 'Duyuruyu yaptık, daha ne karışıyorsun?' dediği öğrenildi.

Devrimci Mücadelede Mühendis ve Mimarlar'ın bir kısmı Yüksel Caddesi'ne geçerken kalanlar ise kurultayı takip ettiler. Öğleden sonraki oturumda da söz alan arkadaşlarımız TMMOB'de demokrasi olmadığını Bartın İKK'nın fesh edilmesinden, devrimci kimliği nedeniyle odalardan atılan, küçük kurullara alınmayan arkadaşlarımızdan, oda önlerinde polislerle, özel güvenlikle oluşturulan barikatlardan ve İMO'da işinden atılan oda çalışanı Cansel Malatyalı'dan ve İMO'nun önünde sürdürdüğü oturma eyleminden örnekler verilerek etkin yönetim anlayışının anti-demokratik tavırları teşhir edildi. Kurultay'ın başından sonuna kadar kendilerine yönelen eleştirilere oldukça tahammülsüz olduğu gözlenen TMMOB ve destekçisi bazı oda yöneticilerinin tutumları, 'TMMOB'de Kimin İçin Demokrasi' Kurultayı sorusunun cevabını bir kez daha kanıtlar nitelikteydi.

Kurultay boyunca +İvme Dergisi masası açan Devrimci Mücadelede
Mühendis ve Mimarlar, dergileri ve broşürlerinin yanı sıra 15 Nisan'da
İstanbul'da yapılacak olan Grup Yorum Halk Konseri'nin davetiyelerini
de dağıttı, Grup Yorum konser DVD'lerini mühendis ve mimarlara ulaştırdı. Kurultay, hazırlanan sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

TMMOB Demokrasi Kurultayı 2012 Sonuç Bildirisi
http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=8012&tipi=20