31 Ekim 2011 Pazartesi

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİMİZ SONE ERDİ.

28-30 Ekim 2011 tarihleri arasında
İstanbul ve Ankara'da ''2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ''
yaparak AKP'nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz mücadelemizde
sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık grevimiz
boyunca Ankara ve İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000
tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri
üzerine yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Bizler
Mühendislik,Mimarlık ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri,
okurları, çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm
öğrencileri olarak AKP’nin KHK saldırısına karşı mücadelemize
bundan sonra da devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız
bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz.

30 Ekim 2011 Pazar günü
saat 13:00'de açlık grevimizi sonladırdığımızı duyurduğumuz
basın açıklama metnimiz;

BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı,
"Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde
Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat,
Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki
Kanunu"nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi gazetede yayınlanması ile
birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisini 6 ay süreyle
TBMM’den almıştır.

Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve
yerli işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden
düzenleyen Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza,
kazanılmış haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha
fazla sömürü, daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.

644 ve
648 nolu KHK’nın Türkiye halkları üzerindeki en yıkıcı etkisi
kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan düzenlemeler
olacaktır. 644 sayılı KHK’nın 2. Maddesine eklenen (i) bendinde,
depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel dönüşüm
kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak ifade
edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
''yerinde ıslah'' ile çözümü göz ardı
edilmiştir.

23 Ekim 2011 Pazar günü Van'da meydana gelen ve
şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın hayatını kaybettiği,
2000'den fazlasının yaralandığı ve enkaz altında daha
yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan Erdoğan 26 Ekim
2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda
yaptığı konuşmasında: ''Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız
ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık şehirlerimizde kaçak yapı,
gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza
alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara
sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız.
Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz bunları dinlemeyeceğiz
artık... '' diyerek yoksul halkın barınma hakkına
saldırıyı “deprem” kılıfı altında meşrulaştırmaya
çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda en yakıcı
biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, ''bedeli ne olursa olsun'' parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.

Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı “Artık bundan sonra
kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bundan sonra ruhsat eksenli
sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme geçiyoruz. Bundan herkes
sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının fenni mühendisi, teknik
müşaviri, denetleme yapması gereken belediye, sorumlu olacak. Sadece lafta
değil gerektiğinde teminat almak suretiyle gerektiği yerde cezaları
artırmak suretiyle denetimleri artıracağız.” diyerek kendileri
dışında herkesin sorumlu olduğu bir sistem önermektedir.

Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB’yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.

İktidarın esas amacı, mühendis,
mimar ve şehir plancılarının mesleki demokratik kitle örgütü olan
TMMOB’yi çıkardığı 644 sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve
Şehircilik Bakanlığına bağlı Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü’ne bağlamak için zemin hazırlamaktır. Bu kararname
ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir iktidarın bünyesi altına
girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi özerkliği tümüyle yok
edilerek AKP’nin bir kurumu haline getirilmek istenmektedir.

KHK
saldırısına karşı yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış
haklarımızı ve örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk,
sömürü, yağma ve talana göz yummayacağımızı haykırmak için
başlattığımız kampanya çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi
bugün sonlandırıyoruz. Açlık grevimiz boyunca Ankara ve
İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000 tane bildiri
dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri üzerine
yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP’nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye
çağırıyoruz.

MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ

 

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7766>2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ
SONE ERDİ.</a></h1><p style="text-align: justify; ">28-30 Ekim 2011
tarihleri arasında İstanbul ve Ankara&#39;da &#39;&#39;2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİ&#39;&#39; yaparak AKP&#39;nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz
mücadelemizde sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık
grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Bizler Mühendislik,Mimarlık
ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri, okurları,
çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm öğrencileri
olarak AKP&rsquo;nin KHK saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da
devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayan
halkımıza teşekkür ediyoruz.</p><p style="text-align: justify; ">30 Ekim
2011 Pazar günü saat 13:00&#39;de açlık grevimizi sonladırdığımızı
duyurduğumuz basın açıklama metnimiz;</p><p style="text-align: justify;
">BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı, &quot;Kamu Hizmetlerinin Düzenli,
Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine
İlişkin Konularda Yetki Kanunu&quot;nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi
gazetede yayınlanması ile birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
çıkarma yetkisini 6 ay süreyle TBMM&rsquo;den almıştır.</p><p
style="text-align: justify; ">Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve yerli
işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden düzenleyen
Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza, kazanılmış
haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha fazla sömürü,
daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.</p><p style="text-align:
justify; ">644 ve 648 nolu KHK&rsquo;nın Türkiye halkları üzerindeki en
yıkıcı etkisi kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan
düzenlemeler olacaktır. 644 sayılı KHK&rsquo;nın 2. Maddesine eklenen
(i) bendinde, depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel
dönüşüm kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak
ifade edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
&#39;&#39;yerinde ıslah&#39;&#39; ile çözümü göz ardı
edilmiştir.</p><p style="text-align: justify; ">23 Ekim 2011 Pazar günü
Van&#39;da meydana gelen ve şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın
hayatını kaybettiği, 2000&#39;den fazlasının yaralandığı ve enkaz
altında daha yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan
Erdoğan 26 Ekim 2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları
Toplantısı&#39;nda yaptığı konuşmasında: &#39;&#39;Çevre ve
Şehircilik Bakanlığımız ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık
şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi
tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen,
bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları
biz yıkacağız. Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz
bunları dinlemeyeceğiz artık...&nbsp;&#39;&#39; diyerek yoksul halkın
barınma hakkına saldırıyı &ldquo;deprem&rdquo; kılıfı altında
meşrulaştırmaya çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda
en yakıcı biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, &#39;&#39;bedeli ne olursa olsun&#39;&#39; parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.</p><p style="text-align: justify; ">Ayrıca Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı
&ldquo;Artık bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.
Bundan sonra ruhsat eksenli sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme
geçiyoruz. Bundan herkes sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının
fenni mühendisi, teknik müşaviri, denetleme yapması gereken belediye,
sorumlu olacak. Sadece lafta değil gerektiğinde teminat almak suretiyle
gerektiği yerde cezaları artırmak suretiyle denetimleri
artıracağız.&rdquo; diyerek kendileri dışında herkesin sorumlu olduğu
bir sistem önermektedir.</p><p style="text-align: justify; ">Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB&rsquo;yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.</p><p style="text-align: justify;
">İktidarın esas amacı, mühendis, mimar ve şehir plancılarının
mesleki demokratik kitle örgütü olan TMMOB&rsquo;yi çıkardığı 644
sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü&rsquo;ne bağlamak için zemin
hazırlamaktır. Bu kararname ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir
iktidarın bünyesi altına girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi
özerkliği tümüyle yok edilerek AKP&rsquo;nin bir kurumu haline getirilmek
istenmektedir.</p><p style="text-align: justify; ">KHK saldırısına karşı
yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış haklarımızı ve
örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk, sömürü, yağma ve
talana göz yummayacağımızı haykırmak için başlattığımız kampanya
çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi bugün sonlandırıyoruz.
Açlık grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP&rsquo;nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.</p><p
style="text-align: justify; ">MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ</p><p style="text-align: justify; ">&nbsp;</p>

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİMİZ SONE ERDİ.

28-30 Ekim 2011 tarihleri arasında
İstanbul ve Ankara'da ''2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ''
yaparak AKP'nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz mücadelemizde
sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık grevimiz
boyunca Ankara ve İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000
tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri
üzerine yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Bizler
Mühendislik,Mimarlık ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri,
okurları, çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm
öğrencileri olarak AKP’nin KHK saldırısına karşı mücadelemize
bundan sonra da devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız
bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz.

30 Ekim 2011 Pazar günü
saat 13:00'de açlık grevimizi sonladırdığımızı duyurduğumuz
basın açıklama metnimiz;

BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı,
"Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde
Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat,
Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki
Kanunu"nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi gazetede yayınlanması ile
birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisini 6 ay süreyle
TBMM’den almıştır.

Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve
yerli işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden
düzenleyen Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza,
kazanılmış haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha
fazla sömürü, daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.

644 ve
648 nolu KHK’nın Türkiye halkları üzerindeki en yıkıcı etkisi
kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan düzenlemeler
olacaktır. 644 sayılı KHK’nın 2. Maddesine eklenen (i) bendinde,
depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel dönüşüm
kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak ifade
edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
''yerinde ıslah'' ile çözümü göz ardı
edilmiştir.

23 Ekim 2011 Pazar günü Van'da meydana gelen ve
şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın hayatını kaybettiği,
2000'den fazlasının yaralandığı ve enkaz altında daha
yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan Erdoğan 26 Ekim
2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda
yaptığı konuşmasında: ''Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız
ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık şehirlerimizde kaçak yapı,
gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza
alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara
sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız.
Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz bunları dinlemeyeceğiz
artık... '' diyerek yoksul halkın barınma hakkına
saldırıyı “deprem” kılıfı altında meşrulaştırmaya
çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda en yakıcı
biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, ''bedeli ne olursa olsun'' parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.

Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı “Artık bundan sonra
kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bundan sonra ruhsat eksenli
sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme geçiyoruz. Bundan herkes
sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının fenni mühendisi, teknik
müşaviri, denetleme yapması gereken belediye, sorumlu olacak. Sadece lafta
değil gerektiğinde teminat almak suretiyle gerektiği yerde cezaları
artırmak suretiyle denetimleri artıracağız.” diyerek kendileri
dışında herkesin sorumlu olduğu bir sistem önermektedir.

Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB’yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.

İktidarın esas amacı, mühendis,
mimar ve şehir plancılarının mesleki demokratik kitle örgütü olan
TMMOB’yi çıkardığı 644 sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve
Şehircilik Bakanlığına bağlı Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü’ne bağlamak için zemin hazırlamaktır. Bu kararname
ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir iktidarın bünyesi altına
girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi özerkliği tümüyle yok
edilerek AKP’nin bir kurumu haline getirilmek istenmektedir.

KHK
saldırısına karşı yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış
haklarımızı ve örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk,
sömürü, yağma ve talana göz yummayacağımızı haykırmak için
başlattığımız kampanya çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi
bugün sonlandırıyoruz. Açlık grevimiz boyunca Ankara ve
İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000 tane bildiri
dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri üzerine
yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP’nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye
çağırıyoruz.

MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ

 

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİMİZ SONE ERDİ.

28-30 Ekim 2011 tarihleri arasında
İstanbul ve Ankara'da ''2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ''
yaparak AKP'nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz mücadelemizde
sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık grevimiz
boyunca Ankara ve İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000
tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri
üzerine yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Bizler
Mühendislik,Mimarlık ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri,
okurları, çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm
öğrencileri olarak AKP’nin KHK saldırısına karşı mücadelemize
bundan sonra da devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız
bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz.

30 Ekim 2011 Pazar günü
saat 13:00'de açlık grevimizi sonladırdığımızı duyurduğumuz
basın açıklama metnimiz;

BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı,
"Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde
Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat,
Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki
Kanunu"nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi gazetede yayınlanması ile
birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisini 6 ay süreyle
TBMM’den almıştır.

Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve
yerli işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden
düzenleyen Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza,
kazanılmış haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha
fazla sömürü, daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.

644 ve
648 nolu KHK’nın Türkiye halkları üzerindeki en yıkıcı etkisi
kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan düzenlemeler
olacaktır. 644 sayılı KHK’nın 2. Maddesine eklenen (i) bendinde,
depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel dönüşüm
kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak ifade
edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
''yerinde ıslah'' ile çözümü göz ardı
edilmiştir.

23 Ekim 2011 Pazar günü Van'da meydana gelen ve
şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın hayatını kaybettiği,
2000'den fazlasının yaralandığı ve enkaz altında daha
yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan Erdoğan 26 Ekim
2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda
yaptığı konuşmasında: ''Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız
ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık şehirlerimizde kaçak yapı,
gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza
alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara
sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız.
Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz bunları dinlemeyeceğiz
artık... '' diyerek yoksul halkın barınma hakkına
saldırıyı “deprem” kılıfı altında meşrulaştırmaya
çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda en yakıcı
biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, ''bedeli ne olursa olsun'' parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.

Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı “Artık bundan sonra
kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bundan sonra ruhsat eksenli
sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme geçiyoruz. Bundan herkes
sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının fenni mühendisi, teknik
müşaviri, denetleme yapması gereken belediye, sorumlu olacak. Sadece lafta
değil gerektiğinde teminat almak suretiyle gerektiği yerde cezaları
artırmak suretiyle denetimleri artıracağız.” diyerek kendileri
dışında herkesin sorumlu olduğu bir sistem önermektedir.

Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB’yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.

İktidarın esas amacı, mühendis,
mimar ve şehir plancılarının mesleki demokratik kitle örgütü olan
TMMOB’yi çıkardığı 644 sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve
Şehircilik Bakanlığına bağlı Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü’ne bağlamak için zemin hazırlamaktır. Bu kararname
ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir iktidarın bünyesi altına
girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi özerkliği tümüyle yok
edilerek AKP’nin bir kurumu haline getirilmek istenmektedir.

KHK
saldırısına karşı yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış
haklarımızı ve örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk,
sömürü, yağma ve talana göz yummayacağımızı haykırmak için
başlattığımız kampanya çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi
bugün sonlandırıyoruz. Açlık grevimiz boyunca Ankara ve
İstanbul’da toplam 2000 tane imza topladık, 7000 tane bildiri
dağıttık ve Kanun Hükmünde Kararnameler’in etkileri üzerine
yüzlerce kişiyle birebir konuştuk.

Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP’nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye
çağırıyoruz.

MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ

 

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7765>2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ
SONE ERDİ.</a></h1><p style="text-align: justify; ">28-30 Ekim 2011
tarihleri arasında İstanbul ve Ankara&#39;da &#39;&#39;2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİ&#39;&#39; yaparak AKP&#39;nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz
mücadelemizde sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık
grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Bizler Mühendislik,Mimarlık
ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri, okurları,
çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm öğrencileri
olarak AKP&rsquo;nin KHK saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da
devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayan
halkımıza teşekkür ediyoruz.</p><p style="text-align: justify; ">30 Ekim
2011 Pazar günü saat 13:00&#39;de açlık grevimizi sonladırdığımızı
duyurduğumuz basın açıklama metnimiz;</p><p style="text-align: justify;
">BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı, &quot;Kamu Hizmetlerinin Düzenli,
Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine
İlişkin Konularda Yetki Kanunu&quot;nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi
gazetede yayınlanması ile birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
çıkarma yetkisini 6 ay süreyle TBMM&rsquo;den almıştır.</p><p
style="text-align: justify; ">Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve yerli
işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden düzenleyen
Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza, kazanılmış
haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha fazla sömürü,
daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.</p><p style="text-align:
justify; ">644 ve 648 nolu KHK&rsquo;nın Türkiye halkları üzerindeki en
yıkıcı etkisi kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan
düzenlemeler olacaktır. 644 sayılı KHK&rsquo;nın 2. Maddesine eklenen
(i) bendinde, depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel
dönüşüm kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak
ifade edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
&#39;&#39;yerinde ıslah&#39;&#39; ile çözümü göz ardı
edilmiştir.</p><p style="text-align: justify; ">23 Ekim 2011 Pazar günü
Van&#39;da meydana gelen ve şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın
hayatını kaybettiği, 2000&#39;den fazlasının yaralandığı ve enkaz
altında daha yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan
Erdoğan 26 Ekim 2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları
Toplantısı&#39;nda yaptığı konuşmasında: &#39;&#39;Çevre ve
Şehircilik Bakanlığımız ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık
şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi
tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen,
bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları
biz yıkacağız. Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz
bunları dinlemeyeceğiz artık...&nbsp;&#39;&#39; diyerek yoksul halkın
barınma hakkına saldırıyı &ldquo;deprem&rdquo; kılıfı altında
meşrulaştırmaya çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda
en yakıcı biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, &#39;&#39;bedeli ne olursa olsun&#39;&#39; parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.</p><p style="text-align: justify; ">Ayrıca Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı
&ldquo;Artık bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.
Bundan sonra ruhsat eksenli sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme
geçiyoruz. Bundan herkes sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının
fenni mühendisi, teknik müşaviri, denetleme yapması gereken belediye,
sorumlu olacak. Sadece lafta değil gerektiğinde teminat almak suretiyle
gerektiği yerde cezaları artırmak suretiyle denetimleri
artıracağız.&rdquo; diyerek kendileri dışında herkesin sorumlu olduğu
bir sistem önermektedir.</p><p style="text-align: justify; ">Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB&rsquo;yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.</p><p style="text-align: justify;
">İktidarın esas amacı, mühendis, mimar ve şehir plancılarının
mesleki demokratik kitle örgütü olan TMMOB&rsquo;yi çıkardığı 644
sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü&rsquo;ne bağlamak için zemin
hazırlamaktır. Bu kararname ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir
iktidarın bünyesi altına girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi
özerkliği tümüyle yok edilerek AKP&rsquo;nin bir kurumu haline getirilmek
istenmektedir.</p><p style="text-align: justify; ">KHK saldırısına karşı
yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış haklarımızı ve
örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk, sömürü, yağma ve
talana göz yummayacağımızı haykırmak için başlattığımız kampanya
çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi bugün sonlandırıyoruz.
Açlık grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP&rsquo;nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.</p><p
style="text-align: justify; ">MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ</p><p style="text-align: justify; ">&nbsp;</p>

2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ SONE ERDİ.

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7764>2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİMİZ
SONE ERDİ.</a></h1><p style="text-align: justify; ">28-30 Ekim 2011
tarihleri arasında İstanbul ve Ankara&#39;da &#39;&#39;2 GÜNLÜK AÇLIK
GREVİ&#39;&#39; yaparak AKP&#39;nin KHK saldırısına karşı verdiğimiz
mücadelemizde sesimizi daha geniş kesimlere duyurmaya çalıştık. Açlık
grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Bizler Mühendislik,Mimarlık
ve Planlamada +İVME Dergisi yayın kurulu üyeleri, okurları,
çalışanları mühendis,mimar ve şehir plancılar ve bölüm öğrencileri
olarak AKP&rsquo;nin KHK saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da
devam edeceğiz. Haklı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayan
halkımıza teşekkür ediyoruz.</p><p style="text-align: justify; ">30 Ekim
2011 Pazar günü saat 13:00&#39;de açlık grevimizi sonladırdığımızı
duyurduğumuz basın açıklama metnimiz;</p><p style="text-align: justify;
">BASINA VE HALKIMIZA; AKP iktidarı, &quot;Kamu Hizmetlerinin Düzenli,
Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine
İlişkin Konularda Yetki Kanunu&quot;nun 3 Mayıs 2011 tarihli resmi
gazetede yayınlanması ile birlikte Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
çıkarma yetkisini 6 ay süreyle TBMM&rsquo;den almıştır.</p><p
style="text-align: justify; ">Sistemin ihtiyaçları, emperyalizm ve yerli
işbirlikçilerinin çıkarları doğrultusunda idareyi yeniden düzenleyen
Kanun Hükmünde Kararnameler ile yaşamımıza, doğamıza, kazanılmış
haklarımıza ve örgütlülüğümüze saldırılmakta daha fazla sömürü,
daha fazla yağma ve talan hedeflenmektedir.</p><p style="text-align:
justify; ">644 ve 648 nolu KHK&rsquo;nın Türkiye halkları üzerindeki en
yıkıcı etkisi kentsel dönüşüm uygulamaları konusunda yapılan
düzenlemeler olacaktır. 644 sayılı KHK&rsquo;nın 2. Maddesine eklenen
(i) bendinde, depreme dayanıksız olduğu öne sürülen yapıların kentsel
dönüşüm kapsamında yıkılması bir kentsel dönüşüm zemini olarak
ifade edilmiş, depreme dayanıksız olan yapıların bulundukları yerelde
&#39;&#39;yerinde ıslah&#39;&#39; ile çözümü göz ardı
edilmiştir.</p><p style="text-align: justify; ">23 Ekim 2011 Pazar günü
Van&#39;da meydana gelen ve şimdiye kadar yaklaşık 700 insanımızın
hayatını kaybettiği, 2000&#39;den fazlasının yaralandığı ve enkaz
altında daha yüzlercesininin olduğu depreme ilişkin olarak Başbakan
Erdoğan 26 Ekim 2011 tarihinde Genişletilmiş İl Başkanları
Toplantısı&#39;nda yaptığı konuşmasında: &#39;&#39;Çevre ve
Şehircilik Bakanlığımız ile bir çalışma içine gireceğiz. Artık
şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi
tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen,
bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları
biz yıkacağız. Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz
bunları dinlemeyeceğiz artık...&nbsp;&#39;&#39; diyerek yoksul halkın
barınma hakkına saldırıyı &ldquo;deprem&rdquo; kılıfı altında
meşrulaştırmaya çalışmaktadır. AKP, deprem gibi halkın yakın zamanda
en yakıcı biçimde yaşadığı acıyı bile rant aracına dönüştürmeyi
hedeflemektedir. Esas olanın halkın çıkarlarını gözeten, depremlerle
yaşanan can kayıplarını önlemeyi amaç edinen bir şehircilik
anlayışı değil, &#39;&#39;bedeli ne olursa olsun&#39;&#39; parayı
gözeten bir şehircilik anlayışı olduğunu bir kez daha
kanıtlamıştır.</p><p style="text-align: justify; ">Ayrıca Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar depremin yıkıcı etkisine karşı
&ldquo;Artık bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.
Bundan sonra ruhsat eksenli sistemi kaldırarak, denetim eksenli bir sisteme
geçiyoruz. Bundan herkes sorumlu olacak. Binayı yapan müteahhit, yapının
fenni mühendisi, teknik müşaviri, denetleme yapması gereken belediye,
sorumlu olacak. Sadece lafta değil gerektiğinde teminat almak suretiyle
gerektiği yerde cezaları artırmak suretiyle denetimleri
artıracağız.&rdquo; diyerek kendileri dışında herkesin sorumlu olduğu
bir sistem önermektedir.</p><p style="text-align: justify; ">Kendi
sorumluluğundan sıyrılmak isteyen AKP iktidarı, yaptığı
açıklamalarla meslek odamız TMMOB&rsquo;yi de hedef göstermektedir.
Yağma ve sömürünün önünde hiçbir engelin olmaması için kendisine
muhalif örgütlülükleri tasfiye etmek isteyen AKP, bu amaçla Demokratik
Kitle Örgütleri ve meslek odalarını ilgili bakanlıkların birer birimine
dönüştürmeyi hedeflemektedir.</p><p style="text-align: justify;
">İktidarın esas amacı, mühendis, mimar ve şehir plancılarının
mesleki demokratik kitle örgütü olan TMMOB&rsquo;yi çıkardığı 644
sayılı KHK ile kurduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü&rsquo;ne bağlamak için zemin
hazırlamaktır. Bu kararname ile TMMOB, sermaye tarafından yönetilen bir
iktidarın bünyesi altına girmek üzeredir, demokratik niteliği ve kısmi
özerkliği tümüyle yok edilerek AKP&rsquo;nin bir kurumu haline getirilmek
istenmektedir.</p><p style="text-align: justify; ">KHK saldırısına karşı
yaşamımızı, doğamızı, kazanılmış haklarımızı ve
örgütlülüğümüzü savunmak, açlık, yoksulluk, sömürü, yağma ve
talana göz yummayacağımızı haykırmak için başlattığımız kampanya
çerçevesindeki iki günlük açlık grevimizi bugün sonlandırıyoruz.
Açlık grevimiz boyunca Ankara ve İstanbul&rsquo;da toplam 2000 tane imza
topladık, 7000 tane bildiri dağıttık ve Kanun Hükmünde
Kararnameler&rsquo;in etkileri üzerine yüzlerce kişiyle birebir
konuştuk.</p><p style="text-align: justify; ">Haklı mücadelemizde bizleri
yalnız bırakmayan halkımıza teşekkür ediyoruz. AKP&rsquo;nin KHK
saldırısına karşı mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz. Tüm
TMMOB örgütlülüğünü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.</p><p
style="text-align: justify; ">MÜHENDİSLİK, MİMARLIK VE PLANLAMADA +İVME
DERGİSİ</p><p style="text-align: justify; ">&nbsp;</p>

30 Ekim 2011 Pazar

Deprem alanları sermayeye açıldı

Deprem alanları sermayeye
açıldı

İstanbul'da yaşanabilecek bir deprem sonrasında
'toplanma ve çadır alanı' olarak belirlenen 480 ayrı adresin
yarısından fazlasında lüks AVM'ler, rezidanslar yükseliyor.

class="detail_photo">Depremzede sokakta çadır yok id="news_main_photo"
src="http://media.etha.com.tr/images/2011/10/30/cache/etha-20111030-cadirsiz-00_display.jpg"
/>

Etkin Haber Ajansı / 30 Ekim 2011 Pazar,
10:36

İSTANBUL- İstanbul'da çadır kurulacak ve toplanma
alanları olarak belirlenen boş alanların büyük bir kısmı şimdi dolu.
Bunlardan bir kısmına lüks alışveriş merkezleri kurulurken,
bazılarına konutlar, bazılarına da rezidanslar yapıldı.

Vatan
gazetesinden Öge Demirkan'ın haberine göre; büyük bir deprem
beklenen İstanbul'da, olası bir felaket anında çadır kuracak yer
kalmadı. 17 Ağustos depremi sonrasında çadır kentlerin kurulacağı,
halkın toplanacağı 480 boş alan belirlenmişti. Fakat bu alanların
yarısından fazlası konut veya alışveriş merkezi oldu.

17 Ağustos
depreminin ardından İstanbul Valiliği koordinasyonunda 'İl Afet
Kurulu' kuruldu. Kurul yaptığı çalışmalarda İstanbul'daki
deprem alanlarını belirledi. 1999 yılında başlayan toplantılara
katılan İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, o
çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi: "4-5 kez toplandık.
Depremden sonra İstanbul'da halkın toplanacağı ve kurulacak
çadırların hangi alana yönlendireceğini tespit ettik. Özellikle park
alanları, devlet arazileri seçilerek İstanbul'da 39 ilçede 480 nokta
belirledik. Heyette yaklaşık 15 kişi
vardı."

 

2010'DA YARI YARIYA
DÜŞTÜ

 

Ancak Cemal Gökçe, aradan geçen süre içinde
480 deprem alanının hızla azaldığını söyledi: "Rakam yarı
yarıya düştü. Oysa İstanbul'da en büyük sorun bu. Sokaklar
yıkıldığında ulaşım da sağlanamayacak. Hatta bu alanlar ulaşımın
nasıl sağlanacağından, hangi alana ne kadar çadır kurulacağına kadar
tespit edilmişti. Ama şimdi bu alanlar yok edildi. Araziler zaman içinde
dolmasın diye de devlet arazileri ve parklar seçilmişti. Ama 12 yılda
sonuç ortada." İstanbul'daki deprem alanlarının akıbetine
bakıldığında Gökçe'nin doğruluğu ortaya çıkıyor. 1999
yılında 480 olan alan sayısı, 2009 yılında kaymakamlıklar
aracılığı ile yapılan yeni değerlendirmede 280'e düştüğü
tespit edildi. 2010 yılında ise bu rakam 240'a kadar geriledi. Mesela
Avcılar'da ayrılan 26 alanın sayısı 5'e
indi.

 

ÖZELLEŞTİRME İDARESİ DEPREMİ ES
GEÇTİ

 

Üsküdar'da Devlet Malzeme Ofisi'nin
arazisinde de 15 bin metrekarelik alana 270 çadır kurulacaktı. Ancak
Özelleştirme İdaresi imar planını değiştirdi. Araziye üniversite
yapılmasına karar verildi. İhalesi ise önümüzdeki günlerde
yapılacak.

1999'da Kadıköy'de 27 farklı noktada 1.865.000
metrekarelik boş alanın çadır kapasitesi 29 bin 730 olarak belirlendi.
Ancak Bostancı'daki 180 çadır kapasiteli alanda şimdi Pragon
Residence yükseliyor.

Ortaköylüler'in toplanma alanı olarak
belirlenen araziye de rezidans inşa edildi. 185 çadır için ayrılan yer
ortadan kayboldu.

 

ADLİYE SARAYI
OLDU

 

Abide-i Hürriyet Parkı, toplanma alanı olarak
seçilen yerlerden biri. 35 bin metrekarelik alana 700 çadır kurulması
planlanıyordu. Ancak Çağlan Adliyesi yarısını
kapladı.

kaynak.etha.com.tr

Deprem alanları sermayeye açıldı

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7763>Deprem alanları sermayeye
açıldı</a></h1><p style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; font-weight: bold; ">İstanbul&#39;da
yaşanabilecek bir deprem sonrasında &#39;toplanma ve çadır alanı&#39;
olarak belirlenen 480 ayrı adresin yarısından fazlasında lüks
AVM&#39;ler, rezidanslar yükseliyor.</p><div class="detail_photo"
style="float: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px;
margin-left: 15px; font-family: Times, serif; font-size: 10px;
background-color: rgb(252, 252, 252); "><img alt="Depremzede sokakta çadır
yok" id="news_main_photo"
src="http://media.etha.com.tr/images/2011/10/30/cache/etha-20111030-cadirsiz-00_display.jpg"
style="border-top-style: none; border-right-style: none; border-bottom-style:
none; border-left-style: none; border-width: initial; border-color: initial;
" /></div><p class="qn" style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(136, 136, 136);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; ">Etkin Haber Ajansı / 30 Ekim 2011 Pazar,
10:36</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">İSTANBUL- İstanbul&#39;da çadır kurulacak ve toplanma alanları olarak
belirlenen boş alanların büyük bir kısmı şimdi dolu. Bunlardan bir
kısmına lüks alışveriş merkezleri kurulurken, bazılarına konutlar,
bazılarına da rezidanslar yapıldı.</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Vatan gazetesinden Öge Demirkan&#39;ın
haberine göre; büyük bir deprem beklenen İstanbul&#39;da, olası bir
felaket anında çadır kuracak yer kalmadı. 17 Ağustos depremi sonrasında
çadır kentlerin kurulacağı, halkın toplanacağı 480 boş alan
belirlenmişti. Fakat bu alanların yarısından fazlası konut veya
alışveriş merkezi oldu.</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">17 Ağustos depreminin ardından
İstanbul Valiliği koordinasyonunda &#39;İl Afet Kurulu&#39; kuruldu. Kurul
yaptığı çalışmalarda İstanbul&#39;daki deprem alanlarını belirledi.
1999 yılında başlayan toplantılara katılan İstanbul İnşaat
Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, o çalışmalarla ilgili şu
bilgileri verdi: &quot;4-5 kez toplandık. Depremden sonra İstanbul&#39;da
halkın toplanacağı ve kurulacak çadırların hangi alana
yönlendireceğini tespit ettik. Özellikle park alanları, devlet arazileri
seçilerek İstanbul&#39;da 39 ilçede 480 nokta belirledik. Heyette
yaklaşık 15 kişi vardı.&quot;</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em;
color: rgb(102, 102, 102); padding-left: 20px; border-left-width: 4px;
border-left-style: solid; border-left-color: rgb(204, 204, 204);
border-bottom-width: 1px; border-bottom-style: dotted; border-bottom-color:
rgb(204, 204, 204); margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 15px; font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252,
252); ">2010&#39;DA YARI YARIYA DÜŞTÜ</h2><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Ancak Cemal Gökçe, aradan geçen süre
içinde 480 deprem alanının hızla azaldığını söyledi: &quot;Rakam
yarı yarıya düştü. Oysa İstanbul&#39;da en büyük sorun bu. Sokaklar
yıkıldığında ulaşım da sağlanamayacak. Hatta bu alanlar ulaşımın
nasıl sağlanacağından, hangi alana ne kadar çadır kurulacağına kadar
tespit edilmişti. Ama şimdi bu alanlar yok edildi. Araziler zaman içinde
dolmasın diye de devlet arazileri ve parklar seçilmişti. Ama 12 yılda
sonuç ortada.&quot; İstanbul&#39;daki deprem alanlarının akıbetine
bakıldığında Gökçe&#39;nin doğruluğu ortaya çıkıyor. 1999
yılında 480 olan alan sayısı, 2009 yılında kaymakamlıklar
aracılığı ile yapılan yeni değerlendirmede 280&#39;e düştüğü
tespit edildi. 2010 yılında ise bu rakam 240&#39;a kadar geriledi. Mesela
Avcılar&#39;da ayrılan 26 alanın sayısı 5&#39;e indi.</p><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em; color: rgb(102, 102, 102);
padding-left: 20px; border-left-width: 4px; border-left-style: solid;
border-left-color: rgb(204, 204, 204); border-bottom-width: 1px;
border-bottom-style: dotted; border-bottom-color: rgb(204, 204, 204);
margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 15px;
font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252, 252);
">ÖZELLEŞTİRME İDARESİ DEPREMİ ES GEÇTİ</h2><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">&nbsp;</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">Üsküdar&#39;da Devlet Malzeme Ofisi&#39;nin arazisinde de 15 bin
metrekarelik alana 270 çadır kurulacaktı. Ancak Özelleştirme İdaresi
imar planını değiştirdi. Araziye üniversite yapılmasına karar verildi.
İhalesi ise önümüzdeki günlerde yapılacak.</p><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">1999&#39;da Kadıköy&#39;de 27 farklı noktada 1.865.000 metrekarelik boş
alanın çadır kapasitesi 29 bin 730 olarak belirlendi. Ancak
Bostancı&#39;daki 180 çadır kapasiteli alanda şimdi Pragon Residence
yükseliyor.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; ">Ortaköylüler&#39;in toplanma alanı olarak
belirlenen araziye de rezidans inşa edildi. 185 çadır için ayrılan yer
ortadan kayboldu.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em; color:
rgb(102, 102, 102); padding-left: 20px; border-left-width: 4px;
border-left-style: solid; border-left-color: rgb(204, 204, 204);
border-bottom-width: 1px; border-bottom-style: dotted; border-bottom-color:
rgb(204, 204, 204); margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 15px; font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252,
252); ">ADLİYE SARAYI OLDU</h2><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Abide-i Hürriyet Parkı, toplanma alanı
olarak seçilen yerlerden biri. 35 bin metrekarelik alana 700 çadır
kurulması planlanıyordu. Ancak Çağlan Adliyesi yarısını
kapladı.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">kaynak.etha.com.tr</p>

Sürece "ivme" vermek için açlık grevindeler/etha.com.tr

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7762>Sürece "ivme" vermek için
açlık grevindeler/etha.com.tr</a></h1><p>&nbsp;</p><h1
style="background-color: rgb(252, 252, 252); font-family: Arial, Helvetica,
sans-serif; font-size: 20px; ">Sürece &quot;ivme&quot; vermek için açlık
grevindeler</h1><p style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; font-weight: bold; ">İvme Dergisi&#39;nden bir
grup mimar ve mühendis, hükümetin TMMOB&#39;u &quot;Bakanlığın bir
birimi&quot; haline getirme planına karşı açlık grevinde.</p><div
class="detail_photo" style="float: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; font-family: Times, serif; font-size:
10px; background-color: rgb(252, 252, 252); "><img alt="İvme Dergisi3"
id="news_main_photo"
src="http://media.etha.com.tr/images/2011/10/29/cache/etha-201110129-ivme-ankara-02_display.JPG"
style="border-top-style: none; border-right-style: none; border-bottom-style:
none; border-left-style: none; border-width: initial; border-color: initial;
" /></div><p class="qn" style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(136, 136, 136);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; ">Etkin Haber Ajansı / 29 Ekim 2011 Cumartesi,
09:33</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">ANKARA- İvme Dergisi&#39;nden bir grup mimar ve mühendis, hükümetin
TMMOB&#39;u &quot;Bakanlığın bir birimi&quot; haline getirme planına
karşı açlık grevinde. Dün geceyi Yüksel Caddesi&#39;nde geçiren mimar
ve mühendisler, eyleme yarın öğle saatlerinde son verecek. Mimar Alev
Şahin, TMMOB&#39;un gelişmeler karşısında sessiz kalmasını
eleştirerek, &quot;Hükümetin, TMMOB örgütlülüğünü tasfiye etme
girişimine karşı birlikte hareket etmeliyiz&quot; diyor.</p><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif; ">AKP
hükümeti, 3 Mayıs 2011 tarihinde Kanun Hükmünde Kararname çıkarma
yetkisini 6 ay süre için Meclis&#39;ten aldı. Olağanüstü hal ve savaş
dönemlerinde kullanılan bu yetkinin AKP tarafından alınması, geniş bir
kesim tarafından tepki gördü.</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Hükümetin bu yetkiyle hayata geçirmek
istediği planlardan biri de, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği&#39;ni
(TMMOB), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı&#39;nın Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü&#39;ne bağlamak.</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Bu plana karşı çıkan Mühendislik,
Mimarlık ve Planlamada İvme Dergisi okur ve çalışanları, açlık
grevinde. Dün İstanbul ve Ankara&#39;da açlık grevine başlayan mimar ve
mühendisler, TMMOB&#39;nin tüm odalarına birlikte mücadele çağrısında
bulunuyor.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">Ankara&#39;da Yüksel Caddesi&#39;nde açlık grevine başlayan 5 kişi,
dün geceyi de eylem alanında geçirdi. Bu geceyi de sokakta geçirecek olan
mimar ve mühendisler, eylemlerine yarın yapacakları açıklama ile son
verecek.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em; color: rgb(102, 102, 102);
padding-left: 20px; border-left-width: 4px; border-left-style: solid;
border-left-color: rgb(204, 204, 204); border-bottom-width: 1px;
border-bottom-style: dotted; border-bottom-color: rgb(204, 204, 204);
margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 15px;
font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252, 252);
">&#39;ÖRGÜTLÜLÜK TASFİYE EDİLECEK&#39;</h2><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">İvme Dergisi&#39;nden Mimar Alev Şahin,
hükümetin, TMMOB&#39;u bakanlık birimi haline dönüştürme planının
hayata geçmesi durumunda, &quot;Örgütün demokratik özerliğinin ortadan
kalkacağına, örgütlülüğün tasfiye olacağına&quot; dikkat çekiyor.
Şahin, TMMOB&#39;un proje denetleme vs. gibi bütün gelir kaynaklarının
da devletin gelir kaynakları haline geleceğini belirtiyor.</p><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em; color: rgb(102, 102, 102);
padding-left: 20px; border-left-width: 4px; border-left-style: solid;
border-left-color: rgb(204, 204, 204); border-bottom-width: 1px;
border-bottom-style: dotted; border-bottom-color: rgb(204, 204, 204);
margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 15px;
font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252, 252); ">&#39;TMMOB
YÖNETİMİ ÜYEDEN KOPUK&#39;</h2><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><p style="list-style-image:
none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">Şahin, TMMOB tabanının olası
tehlikenin farkında olmadığı görüşünde. Bunda ise yönetimin,
1990&#39;lardan beri yürüttüğü politikanın etkili olduğunu söylüyor.
&quot;Biz örgütlülüğü savunuyoruz, TMMOB&#39;u meslek örgütümüz
olarak kabul ediyoruz ancak yönetim anlayışını eleştiriyoruz&quot;
diyen Mimar Alev Şahin, şu eleştirilerde bulunuyor: &quot;TMMOB&#39;daki
etkin yönetim anlayışının 1990&#39;lardan bu yana sürdürdüğü
politikanın getirdiği bir nokta var ki; devlet bugün bu kadar rahat
saldırabiliyor. Yönetim üyesinden çok kopuk. 8 Ekim mitingi bunun
göstergesiydi. TMMOB&#39;dan katılım çok azdı. TMMOB&#39;un kayıtlı
390 bin üyesi var. Memurlar kayıt olmak zorunda değil. Oda seçimlerinde
tabanın katılımı sağlanmıyor. Yüzde 10&#39;u bile yönetimi seçmemiş
oluyor. Uzun zamandır yürüttüğü politikalar nedeniyle üyesinden
kopmuş durumda. Bu nedenle üyeler, hükümetin TMMOB&#39;la ilgili
planından habersizler.&quot;</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">&nbsp;</p><h2 style="font-size: 1.3em;
color: rgb(102, 102, 102); padding-left: 20px; border-left-width: 4px;
border-left-style: solid; border-left-color: rgb(204, 204, 204);
border-bottom-width: 1px; border-bottom-style: dotted; border-bottom-color:
rgb(204, 204, 204); margin-top: 23px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px;
margin-left: 15px; font-family: Times, serif; background-color: rgb(252, 252,
252); ">&#39;BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ&#39;</h2><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">&nbsp;</p><p style="list-style-image: none; list-style-position: outside;
list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom:
8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252,
252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif;
">İvme Dergisi okur ve çalışanları, hükümetin, TMMOB&#39;a yönelik
planlarını boşa çıkartmak için 2 aydır çalışma yapıyorlar.
&quot;Seslerini daha çok duyurmak&quot; için şimdi de açlık grevi
yapıyorlar.</p><p style="list-style-image: none; list-style-position:
outside; list-style-type: none; margin-top: 8px; margin-right: 0px;
margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px;
padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51);
background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height: 1.6em;
font-family: Times, serif; ">Ayrıca, Ankara&#39;daki 21 oda yönetimine
konuyla ilgili hazırladıkları dosyaları ilettiler, &quot;Birlikte
mücadele edelim&quot; dediler. Mimar Alev Şahin, kimi zaman oda
yönetimlerine dahi ulaşmakta zorluk çektiklerini anlatıyor: &quot;Oda
yönetimlerine daha önce pekçok süreçte başka konular üzerinden de
ulaşmaya çalıştık ama ilgili değiller. Dilekçe bırakıyoruz, yanıt
verilmiyor. Örneğin yazıişlerimiz müdürümüz Fatih Özgür Aydın ile
mühendis arkadaşlarımız Erzat Çiftçi ve Erkin Kocaman tutuklu
bulunuyor. Oda yönetimlerinin tutuklu arkadaşlarımızı sahiplenmeleri
yönünde yaptığımız girişimlerimiz de sonuçsuz kalıyor.&quot;</p><p
style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type:
none; margin-top: 8px; margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left:
15px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; color: rgb(51, 51, 51); background-color: rgb(252, 252,
252); font-size: 14px; line-height: 1.6em; font-family: Times, serif; ">İvme
Dergisi&#39;nden Alev Şahin, hükümetin planına karşı ortak hareket
etmek istediklerinin altını çizerek, &quot;Bundan sonrasını birlikte
örmek istiyoruz. Birlikteliği yakalayabilirsek, daha çok ses
getirebiliriz&quot; diyor.</p><p style="list-style-image: none;
list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-top: 8px;
margin-right: 0px; margin-bottom: 8px; margin-left: 15px; padding-top: 0px;
padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; color: rgb(51,
51, 51); background-color: rgb(252, 252, 252); font-size: 14px; line-height:
1.6em; font-family: Times, serif; ">kaynak:etha.com.tr</p>

Sürece "ivme" vermek için açlık grevindeler/etha.com.tr

Sürece "ivme" vermek
için açlık grevindeler/etha.com.tr

 

Sürece
"ivme" vermek için açlık grevindeler

İvme
Dergisi'nden bir grup mimar ve mühendis, hükümetin TMMOB'u
"Bakanlığın bir birimi" haline getirme planına karşı açlık
grevinde.

İvme Dergisi3 id="news_main_photo"
src="http://media.etha.com.tr/images/2011/10/29/cache/etha-201110129-ivme-ankara-02_display.JPG"
/>

Etkin Haber Ajansı / 29 Ekim 2011 Cumartesi,
09:33

ANKARA- İvme Dergisi'nden bir grup mimar ve mühendis,
hükümetin TMMOB'u "Bakanlığın bir birimi" haline getirme
planına karşı açlık grevinde. Dün geceyi Yüksel Caddesi'nde
geçiren mimar ve mühendisler, eyleme yarın öğle saatlerinde son verecek.
Mimar Alev Şahin, TMMOB'un gelişmeler karşısında sessiz kalmasını
eleştirerek, "Hükümetin, TMMOB örgütlülüğünü tasfiye etme
girişimine karşı birlikte hareket etmeliyiz" diyor.

AKP
hükümeti, 3 Mayıs 2011 tarihinde Kanun Hükmünde Kararname çıkarma
yetkisini 6 ay süre için Meclis'ten aldı. Olağanüstü hal ve savaş
dönemlerinde kullanılan bu yetkinin AKP tarafından alınması, geniş bir
kesim tarafından tepki gördü.

Hükümetin bu yetkiyle hayata
geçirmek istediği planlardan biri de, Türk Mühendis Mimar Odaları
Birliği'ni (TMMOB), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Mesleki
Hizmetler Genel Müdürlüğü'ne bağlamak.

Bu plana karşı
çıkan Mühendislik, Mimarlık ve Planlamada İvme Dergisi okur ve
çalışanları, açlık grevinde. Dün İstanbul ve Ankara'da açlık
grevine başlayan mimar ve mühendisler, TMMOB'nin tüm odalarına
birlikte mücadele çağrısında bulunuyor.

Ankara'da Yüksel
Caddesi'nde açlık grevine başlayan 5 kişi, dün geceyi de eylem
alanında geçirdi. Bu geceyi de sokakta geçirecek olan mimar ve
mühendisler, eylemlerine yarın yapacakları açıklama ile son
verecek.

 

'ÖRGÜTLÜLÜK TASFİYE
EDİLECEK'

 

İvme Dergisi'nden Mimar Alev Şahin,
hükümetin, TMMOB'u bakanlık birimi haline dönüştürme planının
hayata geçmesi durumunda, "Örgütün demokratik özerliğinin ortadan
kalkacağına, örgütlülüğün tasfiye olacağına" dikkat çekiyor.
Şahin, TMMOB'un proje denetleme vs. gibi bütün gelir kaynaklarının
da devletin gelir kaynakları haline geleceğini
belirtiyor.

 

'TMMOB YÖNETİMİ ÜYEDEN
KOPUK'

 

Şahin, TMMOB tabanının olası tehlikenin
farkında olmadığı görüşünde. Bunda ise yönetimin, 1990'lardan
beri yürüttüğü politikanın etkili olduğunu söylüyor. "Biz
örgütlülüğü savunuyoruz, TMMOB'u meslek örgütümüz olarak kabul
ediyoruz ancak yönetim anlayışını eleştiriyoruz" diyen Mimar Alev
Şahin, şu eleştirilerde bulunuyor: "TMMOB'daki etkin yönetim
anlayışının 1990'lardan bu yana sürdürdüğü politikanın
getirdiği bir nokta var ki; devlet bugün bu kadar rahat saldırabiliyor.
Yönetim üyesinden çok kopuk. 8 Ekim mitingi bunun göstergesiydi.
TMMOB'dan katılım çok azdı. TMMOB'un kayıtlı 390 bin üyesi
var. Memurlar kayıt olmak zorunda değil. Oda seçimlerinde tabanın
katılımı sağlanmıyor. Yüzde 10'u bile yönetimi seçmemiş oluyor.
Uzun zamandır yürüttüğü politikalar nedeniyle üyesinden kopmuş
durumda. Bu nedenle üyeler, hükümetin TMMOB'la ilgili planından
habersizler."

 

'BİRLİKTE MÜCADELE
ETMELİYİZ'

 

İvme Dergisi okur ve çalışanları,
hükümetin, TMMOB'a yönelik planlarını boşa çıkartmak için 2
aydır çalışma yapıyorlar. "Seslerini daha çok duyurmak" için
şimdi de açlık grevi yapıyorlar.

Ayrıca, Ankara'daki 21 oda
yönetimine konuyla ilgili hazırladıkları dosyaları ilettiler,
"Birlikte mücadele edelim" dediler. Mimar Alev Şahin, kimi zaman
oda yönetimlerine dahi ulaşmakta zorluk çektiklerini anlatıyor: "Oda
yönetimlerine daha önce pekçok süreçte başka konular üzerinden de
ulaşmaya çalıştık ama ilgili değiller. Dilekçe bırakıyoruz, yanıt
verilmiyor. Örneğin yazıişlerimiz müdürümüz Fatih Özgür Aydın ile
mühendis arkadaşlarımız Erzat Çiftçi ve Erkin Kocaman tutuklu
bulunuyor. Oda yönetimlerinin tutuklu arkadaşlarımızı sahiplenmeleri
yönünde yaptığımız girişimlerimiz de sonuçsuz
kalıyor."

İvme Dergisi'nden Alev Şahin, hükümetin
planına karşı ortak hareket etmek istediklerinin altını çizerek,
"Bundan sonrasını birlikte örmek istiyoruz. Birlikteliği
yakalayabilirsek, daha çok ses getirebiliriz"
diyor.

kaynak:etha.com.tr

29 Ekim 2011 Cumartesi

Ankara ve İstanbul'da Eş Zamanlı Olarak Başladığımız Açlık Grevimiz Tüm Coskusu ile Sürüyor...

Ankara ve İstanbul'da Eş
Zamanlı Olarak Başladığımız Açlık Grevimiz Tüm Coskusu ile
Sürüyor...

 

AKP Saldırıyor! Direnişe,
Mücadeleye TMMOB'yi Savunmaya! başlıklı kampanyamız kapsamında 28
Ekim 2011 Saat 19.00'da Ankara ve İstanbul'da eş zamanlı olarak
başladığımız açlık grevimiz tüm çoskusu ile İstanbul'da Taksim
Galatasaray Lisesi önünde kurduğumuz çadır ve açtığımız imza
masamız ile; Ankara'da ise  Yüksel Caddesi'nde açılan grev
masası ile devam ediyor...

İstanbul’da bugün bizi desteğe ilk
olarak saat 12.00'de kırmızı karanfilleriyle Dev-Gençli dostlarımız
'Yaşasın DevGenç, Yaşasın Dev-Gençliler” sloganlarıyla
geldiler.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5176.jpg" />

Beraber
yudumladığımız çayların ardından saat 12.45'de Grup Yorum
türküleriyle coşkumuza coşku katarak eylemimize destek oldular. Saat
13.00'de başlayan dinleti çektiğimiz halayların ardından
13.30'da sona erdi.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5198.jpg" />

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5200.jpg"
/>

16.00-18.00 saatleri arasında imza masamızın yanında TAYAD ve
Gençlik Federasyonu imza masalarını açtılar.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5247.jpg" />

17.30
'da Yürüyüş Dergisi çalışanları kırmızı karanfilleriyle
eylemimize desteğe çadırımıza geldiler.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5251.jpg"
/>

19.45'de Kamu Emekçileri Cephesi'nden dostlarımız
'Direne Direne Kazanacağız' sloganlarıyla desteğe geldiler. Kamu
Emekçilerinden bir dostumuz bizim için Nazım Hikmet'ten "Güneşi
İçenlerin Türküsü" şiirini seslendirdi.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5269.jpg" />

Tüm gün
boyunca çadırımız hiç boş kalmadı. Turistlerin de yoğun ilgisini
çeken eylemimiz sırasında 3000 adet bildiri dağıtılıp 1000 adet imza
toplandı.

Ankara'da da grev masasına ilgi büyüktü. Gün boyu
Ankara Yüksel Caddesi'nde kızıl baretleriyle bildiri dağıtan +İvme
Dergisi yayın kurulu üyeleri KHK'ların neler getirdiğini ve
TMMOB'nin nasıl savunulması gerektiğine dair düşüncelerini grev
masası etrafındaki yüzlerce insana bazen megafon aracılığıyla bazen de
birebir konuşarak anlattılar.

Grev masamıza gün boyunca gelen
Dev-Genç'ten, Kamu Emekçileri Cephesi'nden, Çağdaş Hukukçular
Derneği'nden ve ODTÜ Yapı Topluluğu'ndan dostlarımız bizleri
yalnız bırakmadılar.

Bugün içerisinde yaklaşık 800 adet imza
toplandı ve 3000 adet bildiri halka ulaştırıldı.

2 günlük
açlık grevi eylemimiz bu gecenin ardından yarın saat 13.00 'de
yapacağımız basın açıklaması ile
sonlandırılacaktır.

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5159.jpg" />

src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5259.jpg" />

Ankara ve İstanbul'da Eş Zamanlı Olarak Başladığımız Açlık Grevimiz Tüm Coskusu ile Sürüyor...

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7761>Ankara ve İstanbul'da Eş
Zamanlı Olarak Başladığımız Açlık Grevimiz Tüm Coskusu ile
Sürüyor...</a></h1><p>&nbsp;</p><div><p>AKP Saldırıyor! Direnişe,
Mücadeleye TMMOB&#39;yi Savunmaya! başlıklı kampanyamız kapsamında 28
Ekim 2011 Saat 19.00&#39;da Ankara ve İstanbul&#39;da eş zamanlı olarak
başladığımız açlık grevimiz tüm çoskusu ile İstanbul&#39;da Taksim
Galatasaray Lisesi önünde kurduğumuz çadır ve açtığımız imza
masamız ile; Ankara&#39;da ise&nbsp; Yüksel Caddesi&#39;nde açılan grev
masası ile devam ediyor...</p><p>İstanbul&rsquo;da bugün bizi desteğe ilk
olarak saat 12.00&#39;de kırmızı karanfilleriyle Dev-Gençli dostlarımız
&#39;Yaşasın DevGenç, Yaşasın Dev-Gençliler&rdquo; sloganlarıyla
geldiler.</p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5176.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p>Beraber yudumladığımız çayların
ardından saat 12.45&#39;de Grup Yorum türküleriyle coşkumuza coşku
katarak eylemimize destek oldular. Saat 13.00&#39;de başlayan dinleti
çektiğimiz halayların ardından 13.30&#39;da sona erdi.</p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5198.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5200.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p>16.00-18.00 saatleri arasında imza
masamızın yanında TAYAD ve Gençlik Federasyonu imza masalarını
açtılar.</p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5247.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p>17.30 &#39;da Yürüyüş Dergisi
çalışanları kırmızı karanfilleriyle eylemimize desteğe çadırımıza
geldiler.</p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5251.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p>19.45&#39;de Kamu Emekçileri
Cephesi&#39;nden dostlarımız &#39;Direne Direne Kazanacağız&#39;
sloganlarıyla desteğe geldiler. Kamu Emekçilerinden bir dostumuz bizim
için Nazım Hikmet&#39;ten &quot;Güneşi İçenlerin Türküsü&quot;
şiirini seslendirdi.</p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5269.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p>Tüm gün boyunca çadırımız hiç boş
kalmadı. Turistlerin de yoğun ilgisini çeken eylemimiz sırasında 3000
adet bildiri dağıtılıp 1000 adet imza toplandı.</p><p>Ankara&#39;da da
grev masasına ilgi büyüktü. Gün boyu Ankara Yüksel Caddesi&#39;nde
kızıl baretleriyle bildiri dağıtan +İvme Dergisi yayın kurulu üyeleri
KHK&#39;ların neler getirdiğini ve TMMOB&#39;nin nasıl savunulması
gerektiğine dair düşüncelerini grev masası etrafındaki yüzlerce insana
bazen megafon aracılığıyla bazen de birebir konuşarak
anlattılar.</p><p>Grev masamıza gün boyunca gelen Dev-Genç&#39;ten, Kamu
Emekçileri Cephesi&#39;nden, Çağdaş Hukukçular Derneği&#39;nden ve
ODTÜ Yapı Topluluğu&#39;ndan dostlarımız bizleri yalnız
bırakmadılar.</p><p>Bugün içerisinde yaklaşık 800 adet imza toplandı
ve 3000 adet bildiri halka ulaştırıldı.</p><p>2 günlük açlık grevi
eylemimiz bu gecenin ardından yarın saat 13.00 &#39;de yapacağımız
basın açıklaması ile sonlandırılacaktır.</p></div><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5159.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p><p><img
src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/dscf5259.jpg" style="width:
500px; height: 375px; " /></p>

28 Ekim 2011 Cuma

KHK'lara Karşı Kampanyamız 2 Günlük Açlık Greviyle Devam Ediyor…

KHK'lara Karşı
Kampanyamız 2 Günlük Açlık Greviyle Devam Ediyor…

AKP Saldırıyor Direnişe Mücadeleye
TMMOB'yi Savunmaya Kampanyamız 2 Günlük Açlık Greviyle Devam
Ediyor…

28 Ekim 2011 Cuma saat 19.00'da Ankara
Yüksel Caddesinde ve İstanbul Şişli AKP binası önünde eş zamanlı
olarak "AKP Saldırıyor Direnişe Mücadeleye TMMOB'yi Savunmaya"
başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirildi. Kanun Hükmünde
Kararnamelere karşı kampanyamızın 2 günlük açlık grevi ile devam
edeceğini duyurduğumuz basın açıklamalarına Ankara'da 45
İstanbul'da ise 60 kişi katıldı.

Kampanyamızı daha geniş kitlelere
duyurabilmek ve mücadelemizi daha etkin bir şekilde sürdürebilmek için 2
günlük açlık grevine başladığımız Ankara Yüksel Caddesi İnsan
Hakları anıtının ve İstanbul Galatasaray Lisesi'nin önünde
açtığımız grev masalarımızda kampanyamıza destek olmak isteyenlerden
imza toplamaya devam ediyoruz.

Açlık grevimiz 30 Ekim Pazar günü saat
13.00'da gerçekleştireceğimiz basın açıklaması ile son bulacak. Grev
masalarımızla ilgili bilgileri düzenli olarak duyurmaya devam
edeceğiz.

TAYYİP ERDOĞAN’A KADERİN CİLVESİ/Mehmet Tezkan

TAYYİP ERDOĞAN'A
KADERİN CİLVESİ/Mehmet Tezkan

Başbakan; kaçak yapıların tümünü yıkacağız dedi
ya..

Kaderin
garip cilvesi demem bundandır..

Çünkü Erdoğan da kaçak yapıdan çıktı.. İlk
seçim başarısını kaçak yapılara borçlu..

Siyasi kariyerinin dönüm noktası
kaçak yapı tartışmasıyla
başladı..

Nasıl mı?
Anlatayım..
Erdoğan, 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Belediye Başkanlığı'na aday oldu..
Oturduğu evin iskânı
yoktu..

Kampanya
sürerken haber patladı..

Erdoğan kaçak binada oturuyor..
*
Erdoğan kem küm etmedi.. Gazetecilerden,
televizyonculardan kaçmadı..

Show
TV
'nin ana haber bültenine çıkarak gazeteci Pınar
Türenç'in sorularını yanıtladı..

Mealen şu cümleleri sarf etti..
"Benim evim kaçak
yapıysa İstanbul'un yüzde 70'i kaçak yapıda oturuyor. Ben o
vatandaşlardan biriyim."

Kaçak yapıda, iskânsız yapıda oturanlar kendileriyle
aynı durumda olan birinin başkan adayı olmasına ilgisiz
kalmadı..

Erdoğan Refah
Partisi
İl Başkanlığı yapmıştı ama o güne kadar geniş
kitleler tarafından tanınan, bilinen biri değildi..

O sözleri tanıttı..
Dikkatleri üzerine
çekti..

Sonuç;
Erdoğan 41 bin oy farkla belediye başkanlığını kazandı..

Refah, 1 milyon 50 bin 767
oy aldı.. (yüzde 25.5) ANAP ise
1 milyon 9 bin 354 oy.. (yüzde 24.5)

Bir önceki seçimde yüzde 10.9'da kalan Refah
Partisi için oy patlamasıydı..

Yapılan bütün araştırmalar aynı sonuca
ulaştı..

Başka
faktörler de etkili oldu ama sonucu kaçak yapıda oturanlar belirledi..

Kaçak yapıda,
iskânsız yapıda oturanlar içlerinden birini çıkarmıştı..

*
Aradan 17 yıl geçti..
Başbakan Erdoğan dün net
konuştu; oy verirmiş vermezmiş dinlemeyeceğiz, yıkacağız..

Kaçak yapıları
yıkacağız derken sözü oya getirmesinin nedeni belli değil mi?

Türkiye'de kaçak
yapı seçim de kazandırır..

Seçim de kaybettirir..
Bunu en iyi kendisi biliyor..
*
Kaderin cilvesi demeyeyim de ne
diyeyim..

Geleceğin Anayasa Mahkemesi
Başkanı şimdiden belli

Kim mi?
Alparslan Altan..
Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesi büyük
tartışma yaratan kişi..

Hatırlarsanız.. Altan, Anayasa Mahkemesi
raportörüydü.. 2010 yılının şubat ayında Denizcilik Müsteşar
Yardımcılığı'na atandı..

Denizciliği bildiği için değil, bürokrasiye geçsin
diye.. Çünkü Anayasa Mahkemesi'ne bürokrasiden gelen üye emekli
olacaktı..

Altan
bu görevde 31 gün kaldı..

Cumhurbaşkanı Gül, yedek üyeliğe atadı..
*
12 Eylül referandumunda
Anayasa Mahkemesi üye sayısı 17'ye çıkarılınca Altan otomatikman
asil üyeliğe terfi etti..

Önceki gün de Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği'ne
seçildi..

1968
doğumlu.. 43 yaşında..

Başkanvekilliği süresi dört yıl..
Sonra..
Başkan Haşim Kılıç 61
yaşında.. Dört yıl sonra emekli olacak..

İkisinin de görev süreleri aynı yıl
bitiyor

2015'te..
Galiba plan şöyle.. Kılıç başkanvekili Altan'ı dört yıl
boyunca yetiştirecek, Altan kamuoyu tarafından tanınacak, sonra
başkanlığı ona teslim edecek..

Seçimle tabii..

Afra tafranın sonu
fiyasko..

Deprem felaketinin ilk
gününü hatırlayın.. Birçok ülke yardım edelim diye kapımızı
çalmıştı..

Yüz vermedik..
Başbakan Yardımcısı ihtiyacımız yok dedi.. Büyük ülkeydik,
biz bize yeterdik.. Kendi yaramızı kendimiz sarardık..

Fiyakalı sözler birbirini
izledi..

Afra
tafra dönemi yaşadık..

Bize karşı desem, biz de bu ülkenin vatandaşıyız, neyin ne
olduğunu biliriz..

Demek ki afra tafra, fiyakalı sözler yabancılar
içindi..

*
İki
üç gün geçti.. Çadır sorunu aşılamadı, eldekilerin yetmeyeceği
anlaşıldı.. Hem çadıra hem prefabrik evlere ihtiyaç vardı..

Kış
bastırıyordu..

Sonra, ihtiyaç varken insani yardım talebini
kabul etmemek başlı başına ayıptı!..

Afra tafra dönemi bitti..
Yabancı yardımlara kapı
açıldı..

Fiyasko oldu..

Vicdanın sesi
Fikrine katılırsınız katılmazsınız.. Ben
çoğuna katılmam..

Ama Bülent
Arınç
vicdanlı adamdır.. Lafı eğmez bükmez içinden
geçtiği gibi konuşur..

Deniz
Feneri
tahliyelerini yorumlarken yüreğinin sesini
dinlemiş..

Dilerim, başka davalara örnek olur demiş..
Kalben inanıyorum diğer
mahkemeler de tahliye kararları vermeye başlayacaklar demiş..

Milletvekillerinin hapiste
olmasını vicdan kabul etmiyor demiş..

Daha ne desin!

kaynak:milliyet.com.tr