14 Ekim 2011 Cuma

Zamanaşımı Kararlarıyla Gerçeklerin Üstünü Örtemezsiniz

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7698>Zamanaşımı Kararlarıyla
Gerçeklerin Üstünü Örtemezsiniz </a></h1>19-22 Aralık hapishaneler
katliamında Ümraniye Hapishanesi'ndeki tutsaklara ölmedikleri için
açılan davanın görülmesine 12 Ekim Çarşamba günü Üsküdar
Adliyesinde devam edildi.

13.30'da başlayan dava 15 Şubat 2012 tarihine ertelendi. Mahkeme heyeti,
15 Şubat tarihinde görülecek duruşmaya 16 tutsağın mahkemeye
getirilmesine ve kararın açıklanmasına karar verdi.

Mahkeme öncesi "19-22 Aralık Katliamcıları Hala Cezalandırılmadı"
pankartı açarak eylem yapan TAYAD'lı Aileler "bu davada verilecek
kararın hiçbir hükmü yoktur. Tarih hükmünü vermiştir" dediler. Nuri
Cihanyandı tarafından yapılan açıklamada "Her davanın her duruşması
yeni gerçeklerin ortaya çıkmasını sağladı. Çünkü tutsaklar mahkeme
önünde yargılanan değil yargılayanlardı. Aradan geçen 11 yılda
gerçeklerin bu kadar ortaya çıkmasını sağlayan verilen mücadeledir.
Israrlı ve kararlı mücadeleyle gerçeklerin ortaya çıkmaya başlaması
iktidarı rahatsız etti. Ve zamanaşımı silahına sarıldılar.
Çanakkale, Sağmalcılar hapishanelerindeki operasyonlardan dolayı
tutsaklara açılan davalar zamanaşımı kararları ile kapatıldı.

Şimdi de Ümraniye hapishanesindeki operasyondan dolayı açılan dava
zamanaşımıyla kapatılmaya çalışılıyor. Davalar yoluyla gerçeklere
ulaşmamız engellenmeye çalışılıyor. Niye? Ne gizleniyor?" denildi.
Eylem "19-22 Aralık Katliamcıları Cezalandırılsın, Adalet İstiyoruz,
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz, Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur"
sloganlarıyla sona erdi.

OKUNAN AÇIKLAMA METNİ:

Bugün bu davada verilecek kararın hiçbir önemi yoktur. Tarih hükmünü
vermiştir artık. Çünkü burada yargılanan gerçeklerdir. Böyle
davalarla gerçeklerin üzerini örtemezsiniz. Nitekim gerçeklerin üzerini
de örtemiyorsunuz.

19 Aralık 2000 tarihinde 20 hapishaneye birden operasyon yapıldı. Toplam
20.000 bomba kullanıldı. Kullanılan bazı bombaların cinsi halen tespit
edilemedi. Tutsaklar beyaz fosfor bombalarıyla diri diri yakıldılar.
20.000 askerin katıldığı operasyonda 28 tutsak katledildi. Katliamdan
sağ kurtulan tutsaklara adam öldürme, isyan, yaralama, mala zarar verme
gibi iddialardan davalar açıldı. Çünkü sağ kalma suçunu
işlemişlerdi. Operasyonda ölen iki askeri tutsakların öldürdüğü
iddia edildi. Ama gerçeklerin üzeri örtülemezdi. Nitekim örtülemedi de.
Operasyonun ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Artık operasyonu
yapanlar bile savunamaz hale geldi.

Her davanın her duruşması yeni gerçeklerin ortaya çıkmasını
sağladı. Çünkü tutsaklar mahkeme önünde yargılanan değil
yargılayanlardı. Aradan geçen 11 yılda gerçeklerin bu kadar ortaya
çıkmasını sağlayan verilen mücadeledir. Israrlı ve kararlı
mücadeleyle gerçeklerin ortaya çıkmaya başlaması iktidarı rahatsız
etti. Ve zamanaşımı silahına sarıldılar. Çanakkale, Sağmalcılar
hapishanelerindeki operasyonlardan dolayı tutsaklara açılan davalar
zamanaşımı kararları ile kapatıldı.

Şimdi de Ümraniye hapishanesindeki operasyondan dolayı açılan dava
zamanaşımıyla kapatılmaya çalışılıyor. Davalar yoluyla gerçeklere
ulaşmamız engellenmeye çalışılıyor. Niye? Ne gizleniyor?

- Operasyonun başlamış bir isyanın bastırılması için değil,
tutsakları hücrelere atmak için yapıldığı mahkemelerde ortaya
çıktı.

- Tutsakların kendilerini savunmak için hiçbir silahlarının
olmadığı ortaya çıktı. Tek silahları bedenleriydi.

- Operasyonu yapan askerlerin özel kimyasal silahlar kullandıkları
ortaya çıktı. Çeşitli etkileri olan bu kimyasal bombaların neler
olduğu halen tespit edilemedi.

- Sağmalcılar Hapishanesinde 6 kadının diri diri yakıldığı
ortaya çıktı.

- Hapishanelerde askerler tarafından koğuşlara her türlü silah ve
bomba ile ateş açıldığı ortaya çıktı.

- Çanakkale ve Ümraniye Hapishanelerinde ölen askerleri birbirlerinin
vurduğu ortaya çıktı.

- Sağmalcılar Hapishanesinde havalandırmada halay çeken tutsakları
askerlerin taradığı ortaya çıktı.

- Operasyonda katledilen tutsakların vücutlarının kasaturalarla
delindiği, parçalandığı ortaya çıktı.

- Operasyonu durdurmak için kendilerini feda eden ölüm orucu
savaşçılarını askerlerin öldürdüğü ortaya çıktı.

- Operasyonun ordu ve hükümet tarafından en üst düzeyde
planlandığı, yıllarca hazırlık yapıldığı ortaya çıktı.

- Operasyon için tamamı subaylardan oluşan özel bir birliğin
hazırlandığı ortaya çıktı.

- Operasyondan önce askerler ve savcıların operasyona katılanların
kimliklerinin açıklanmaması konusunda anlaştıkları ortaya çıktı.

Bütün bunlar tutsaklara açılan davalarda ortaya çıktı. Ve şimdi
zamanaşımı kararlarıyla gerçeklerin ortaya çıkması engellenmeye
çalışılıyor. Neden?

Gerçekler güçlüdür. Verilen zamanaşımı kararları gerçeklerin
üzerini örtemez. Er ya da geç gerçekleri herkes bilecek. Mücadelemiz bu
katliamın tüm sorumluları hesap verene kadar sürecek.

TAYAD'LI AİLELER

kaynak:halkinsesi.tv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder