Mücadelemiz Gaz Bombasıyla, Copla Engellenemez!</a></h1>
Polis devleti kurma yolunda hızla ilerleyen AKP iktidarı, Grevli Toplu
Sözleşme hakkımız için verdiğimiz mücadeleyi, gaz bombası ve copla
engellemeye çalışıyor.
"Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika Olmaz" diyerek
aldığımız eylem kararı ile pek çok ilde yürüyüş ve basın
açıklama yapma hakkımız AKP'nin polisi tarafından keyfi bir şekilde
engellenmiştir.
Halkın Sokak Meclisini kurduğumuz, son dönemlerin en kitlesel mitingi olan
8 Ekim Mitinginin mücadelemizde ilk adım olduğunu ve kamu emekçileri
olarak Grevli Toplu Sözleşme mücadelemizi bundan sonraki süreçte daha da
yükseltileceğimizi ifade etmiştik. Bu doğrultuda yaklaşık bir haftadır
Türkiye'nin tüm illerinde çeşitli eylem ve etkinlikler
düzenlemekteyiz.
Ancak, sürdürmekte olduğu hukuksuzluğa karşı çıkan, demokrasiden,
barıştan, emekten yana olan tüm kesimlerin seslerini kısmaya çalışan
AKP iktidarı, emniyet güçlerini dün yine üzerimize salmıştır.
Polis, Tekirdağ'da AKP İl binasına yürüyerek basın açıklaması
yapmak isteyen arkadaşlarımıza gaz bombaları ve coplarla müdahale
etmiştir. Polisin sert müdahalesi sonucu üç arkadaşımız ambulanslarla
hastaneye kaldırılırken, Eğitim Sen Şube Başkanımızın, şube
yönetici ve üyelerimizin da aralarında olduğu yedi arkadaşımız yaka
paça gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan arkadaşlarımız gece
geç saatlere kadar emniyette tutulduktan sonra serbest bırakılmıştır.
Yine İzmir'in Tire İlçesinde, AKP İlçe binası önünde basın
açıklaması yapmak isteyen arkadaşlarımıza polisin gaz bombalı, coplu
saldırısı sonucu pek çok arkadaşımız yaralanmıştır. Diyarbakır,
Van, Mersin ve Hatay başta olmak üzere pek çok ilimizde de
arkadaşlarımızın AKP İl binaları önünde basın açıklaması
yapmasına izin verilmemiştir. İl binalarına yürümeleri barikatlarla
engellenen arkadaşlarımıza yönelik tehdit, taciz ve küfürlerle
provokasyon yaratılmak istenmiştir.
On binlerce insanın 8 Ekim'de Ankara'da "İnsanca yaşam için, Eşit,
Özgür, Demokratik Bir Türkiye" mitingi ile taleplerini dile getirmesinin
ve talepleri için mücadeleyi yükseltme kararlılığını sergilemesinin
AKP iktidarının rahatını kaçırdığı dün yaşananlar ile bir kez daha
ortaya çıkmıştır.
Bizim açımızdan Konfederasyonumuza yapılan baskıların nedeni açık ve
nettir. Çünkü KESK 20 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğü fiili ve
meşru mücadelesini "Hak Verilmez, Mücadele İle Alınır" şiarıyla
bütünleştirmiştir. 20 yıllık mücadelemizde sürgünlerle, baskılarla,
ilk defa gaz bombasının üzerimizde denenmesiyle, sendika kapatmalarla
karşılaştık.
Geçmişte olduğu gibi bugünde KESK'e yönelik baskılar devam
etmektedir.
Çünkü,
Hükümetin toplu görüşme taleplerini reddedip grevli toplu sözleşme
mücadelesi veren KESK,
Krizin faturasını çalışanlara ödetemezsiniz diyen KESK,
Yalnızca kendi üyelerinin değil, toplumda ezilen, sömürülen, ikinci
sınıf vatandaş muamelesi gören herkesin sesi olan KESK,
Irkçı, milliyetçi yaklaşımları reddeden, toplumun etnik kimlik,
kültür ve inanç farklılığı gözetmeden bir arada yaşama iradesini
savunan, barış ve kardeşliği öne çıkaran KESK,
AKP iktidarını rahatsız etmiştir, etmeye de devam edecektir.
Sadece 4688 sayılı yasada tadilat yaparak, kamu emekçilerinin grevli toplu
sözleşme hakkı başta olmak üzere taleplerinin görmezden gelinmeye
çalışıldığı bu süreçte;
İnsanlık onurumuzu ve emeğimizi hiç kimseye çiğnetmeyeceğimizi,
taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadelemizi yükseltmeye devam
edeceğimizi tekrar vurguluyoruz.
AKP iktidarının faşizan tutumu karşısında, iki milyon kamu emekçisinin
sözcüsü olma sorumluluğuyla emek, demokrasi ve özgürlük mücadelemizi,
dün olduğu gibi bugün de daha büyüterek sürdüreceğiz.
Zulme Boyun Eğmeyeceğiz, Susmayacağız, Direneceğiz!
YAŞASIN GERVLİ TOPLU SÖZLEŞME MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Kaynak: kesk.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder