3 Ekim 2011 Pazartesi

Erkin Kocaman'dan Mektup

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7631>Erkin Kocaman'dan
Mektup</a></h1>Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
Kamptan yolladığınız satırları aldık. İmrenmedim desem yalan olur.
Birincisine de katılamamıştım. Umarım 3.'süne katılırız. Kamp
programı özetlediğiniz gibi alternatif olmuş yine. Eğlence
anlayışının nasıl olması gerektiğinin anlatıldığı bir program
olmuş. Düşünmeyen, öğretmeyen bir insan modeli yetiştirmek istiyorlar.
Tabi ki bizim cevabımız da kamplarımızla ve çalışmalarımızla oluyor.
Hemen hemen herkes özetlemiş kampı, söylemeden geçemeyeceğim
Özcan'ınki dikkatimi çekti. Sabahtan aksama kadar olan programı tek
öğün yemekle geçmiş. Yemek tek öğün mü? Anlaşılan o ki zaman
kalmıyor. Havuzda zaman geçirmeyi de 30dk'yi geçmiyor diye anlatmış
Özcan. Belli ki üzmüş seni bu. Ne yalan söyleyeyim bir yaz boyu
serinlemeyi, yüzmeyi hayal ettim. Beni de üzerdi bu Ancak mevzu bahis
yemek olunca havuzu programdan çıkartır, yemek bahsini 2 öğüne
çıkartırdım Tabi sen panelden ve atölyelerden havuzu aramadığını
söylemişsin, o da senin tercihin "Olsun Aleykümselam" bu arada
sana…
Bende size anlatayım zamanımız nasıl geçiyor. 6.30 uyanma saatimiz.
Sporla güne başlıyoruz. 45 dk. sürüyor hemen hemen. Sayım ve kahvaltı
sonrasında. Kahvaltıyı uzun tutmayı amaçlıyorum her seferinde. Mümkün
olmuyor tabi. Kahvaltıdan sonra ise hayatın içini irdeliyoruz. Neler var
neler yok. Öğrenelim hayatı değil mi? Sonrasında kitap okuma faslı. Bu
fasıl yemeğe kadar (öğle yemeği) sürüyor. Sonrasında yemek tabi.
Yemeğin ağır olduğunu düşünerek biraz dinleniyoruz. Dinlenme bitince
çizim, bileklikle uğraşıyor arkadaşlar. Çay demleniyor, ben iyi çay
içiyorum. Genelde tercihimi çaydan yana kullanmaya çalışıyorum. İp,
boncuk işleri sinirimi zorluyor. Bu iş bitince de diyoruz hapishane
sesimizi duysun ve voltayla havalandırmayı kapatıyoruz. Kitap okumanın
alt limiti var, 75 sayfa. Tamamlayamayanlar ve tercihe göre fazlasını
okumak isteyenler akşam hallediyor bu işlerini. Güzel bir film bulursak
seyrediyoruz. Yoksa hafta sonlarını Galatasaray maçları ile geçirmek
tercihim. Haftada bir gazeteleri, haberleri yorumluyoruz ve Pazar günlerini
mektup günü olarak aldık. Yetişmiyor tabi. Diğer günlere sarkıyor bu.
Derken haftalar günler geçiyor… Geçiyor, Malatya'dan cezalarımız
geldi bu arada. Ziyaret, görüş yasağımız var bir kaçımızın. Tabi
aralarında da haberleşme cezası geldi, onu da artık sonra uygularlar.
Şimdilik yer kalmadı .
Mektubunuzda tanımadığım arkadaşlar da selam göndermişler. Tanışma
fırsatı bulamadık öncesinde, sonrasında olur umarım. Onların da
selamlarını almış olayım bu vesile ile.
Tekrar söylemeden edemeyeceğim buradaki arkadaşlar kıskanıyorlar ve
sitem ediyorlar. Serdar dile getirmiş bunu gerçi. Sonra onlara yazıp bana
yazmamazlık etmeyin .
Yeni kampanyanız da hayırlı olsun. "Düşük Ücrete Ve Güvencesiz
Çalışmaya HAYIR" kampanyasıyla hedeflerinize, hedeflerimize ulaşırız
umarım. Bu arada yeni sayımız çıktı mı? bu aralar çıkması
gerekiyordu. Gerçi bu konuda pek emin değilim . Yeni sayımız çıkmış
ise 1 adet gönderme şansınız var mı? varsa seviniriz…
Ben yavaş yavaş sonlandırıyorum. Tanıdığım, tanışamadığım
bütün arkadaşlara bolca selamlar. Kendinize iyi bakın. Buradaki
arkadaşların da bolca salamı var.
Umutla ve direnişle…
Erkin KOCAMAN

Adıyaman E Tipi Hapishanesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder