28 Ekim 2011 Cuma

ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL YOKSUL BIRAKTIRILMIŞLIĞIMIZDIR, YIKILAN VAN DEĞİL DEVLETİNİZDİR!

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7756>ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL
YOKSUL BIRAKTIRILMIŞLIĞIMIZDIR, YIKILAN VAN DEĞİL
DEVLETİNİZDİR!</a></h1><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;"><span style="font-size: xx-small;">Perşembe, 27
Ekim 2011 17:02 </span></span></p><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;"><strong>ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL YOKSUL
BIRAKTIRILMIŞLIĞIMIZDIR, YIKILAN VAN DEĞİL
DEVLETİNİZDİR!</strong></span></p><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;">23 Ekim Pazar günü Van'da yaşanan depremin
ardından yine yoksul halkımız enkazın altında kalarak yüzlercemiz
öldü.</span></p><p style="text-align: justify;"><span style="font-size:
small;">Daha önce yaşanan depremlerin sonrasında yaşadığımız
görüntülerin bir benzerini yaşadık bir kez daha. Saat 13.41'de 7.2
ölçekli bir depremle yine bize reva görülen yoksulluğumuzun altında
kaldık. Yıkılan binaların altında kalan insanlarımızın ardından
bolca "Doğal Afet" söylemleriyle bu felekatin gerçek sorumlularının kim
olduğu gizlenmeye çalışıldı yine.</span></p><p style="text-align:
justify;">&nbsp;<span style="font-size: small;">AKP iktidarı halk olarak
açlık, işsizlik, yoksulluk içinde yaşarken gözlerimizin içine
baka-baka ekonomimizin nasıl büyüdüğünü, Türkiye'nin nasıl büyük
bir ülke olduğunu, ortadoğuda model ülke olduğumuzu söylüyor. Van
depremi "Büyüyen Türkiye" yalanının sonudur. İşte "Büyüyen Türkiye"
yalanlarının bilaçosu: 481 ölü, 2000'e yakın yaralı! Ve enkaz altında
bekleyen henüz çıkarılmamış ölülerimiz! Şimdiden gözden
çıkarılmışlar gibi ölümlerin sayısın "1000 civarında olacağı
tahmin ediliyor" diyorlar. "Büyüyen Türkiye" 5'ten büyük her depremde
onlarca, yüzlerce ölmemizdir.</span></p><p style="text-align:
justify;"><span style="font-size: small;">Peki bu yaşanan bir "doğal afet"
midir gerçekten? Hayır, bu doğal afet değil, sorumlusunun bizi
yoksulluğa mahkum edenlerin olduğu bir katliamdır. Enkaz altında hep
yoksul halkımız kalır, çünkü halkın barınma sorunu çözülmez bu
sistemde. Yoksullar kendi başlarına, kendi yoksulluğu ile baş başa
bırakılır. Ya, kıt imkanları ile derme çatma bir kondu yapar kendine ya
da rant peşinde koşanlara mahkum edilir. Sonuçta depremlerde, sellerde
ölen hep yoksul halkımız olur. Bir villanın yıkıldığını görmeyiz,
hep yoksulların evleri yıkılır. Sonra yine suçlu olarak biz
gösteriliriz. Bunun yanında birkaç günah keçisi bulunur ve senaryo
tamamlanmış, sistem ve iktidardakiler de aklanmış olur. Hayır, öldüren
deprem değil yoksul bıraktırılmışlığımızdır. Yaşanan doğal afet
değil, katliamdır. Bu katliamın sorumlusu devlettir. Deprem doğa
olayıdır, doğrudur. Burada doğal olmayan önlem alınmamasıdır. Deprem
vb gibi olası şeylere hazırlıklı olunmamasıdır. Deprem olayı
yaşandığında yine yaralarımızı saracak bir organizasyonun
olmamasıdır. Çünkü halk bu sistemde sadece sömürü ve zulüm için
hatırlanır. Yaşanacak katliama bile bile göz yumulmuş, halk, zamanı
belli olmayan bir tarih için ölüme mahkum edilmiştir. İşte Van depremi
bu zamanlardan biridir!</span></p><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;">Burjuva Medya'da yapılan yardım şovlarının
arkasında bize bu katliamın nedenleri ve bu katliamın sorumluları
unutturulmaya çalışılıyor, unutmayacağız! Ki bu gösterilmeye
çalışılan yardımların bile aradan 4 gün geçmiş olmasına rağmen
yerine ulaşmadığı basında çıkmaktadır. Hiçbir yardımın gitmediği
onlarca köy var. Kışın soğuğunun altında çadırsız, yiyeceksiz,
birçok imkandan mahrum yaşıyor insanlarımız. En temel sorunlar için
bile bir tedbir alınmamışken "Büyük Türkiye" aldatmacasıyla halk
kandırılmaya çalışılmaktadır. AKP, sorumlusu olduğu bu katliamı bile
yalanlarla halkı aldatmaya çalışmaktan vazgeçmemektedir. İşte çıplak
gerçek; bu tür afetlerde halka ulaşacak bir organizasyon bile
oluşturulmamıştır onlarca yıldır. Devlet halkını bu kadar
düşünmektedir. Marmara depreminde toplanan yardımların akibeti belliyken
bu şovların halkın sorunlarını çözmekten çok "büyük devlet, baba
devlet" görüntüsü yaratmak için yapıldığı ortadadır. Marmara
depreminde toplanan yardımların ve alınan vergilerin nerelere
kullanıldığı hala soru işaretleri ile doludur. Net olan bir şey
vardır, halk için kullanılmamıştır. Halkın kendi içindeki
dayanışmasını dahi engelleyen bir devlet gerçeği vardır karşımızda.
Deprem sonrası, yardımların halka ulaştırılmamasını ve çadırların
yetersizliğini protesto eden ve "Vali İstifa" diye haykıran depremzedelere
gaz bombası atan bir devlet gerçeği vardır.</span></p><p
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;">AKP iktidarı,
Depremin enkazı daha kaldırılmamışken bundan çıkarını düşünecek
kadar ahlaksız, halk düşmanı bir iktidardır. AKP, kendi zenginlerini,
halkı daha fazla yoksullaştırarak, daha fazla sömürerek yaratmaktadır.
Şimdi bizi daha fazla yoksullaştırmasının yarattığı tabloyu yardım
şovlarıyla perdelemeye çalışıyor ve bundan sağlayabileceği rantı
düşünüyor. Bu yardımları yaparken bile halka ve demokratik kurumlara
kin kusmaktan geri durmuyor. Başbakan 26 Ekim Salı günü, grup
toplantısında yaptığı konuşmada, kimsenin gözünün yaşına bakmadan
ve sahibinin izni beklenmeden kaçak yapıların yıkılacağını söyledi.
AKP, depremi fırsat bilip gecekonduları yıkmayı, yıllardır hayata
geçirmeye çalıştığı kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmeyi
planlıyor. Tam bir fırsatçı! Yıllardır depreme karşı önlem almayan
AKP, faturayı halka kesmeye çalışmaktadır. Sanki halkın barınma
sorununu çözmüşler de halk buna rağmen gecekondu yapmış.</span></p><p
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;">Ülkemizdeki 18
milyon binanın yüzde 67'si kaçak, her 100 kamu binasının sadece 1'i
sağlam. Ülkemiz tablosu budur. Halkın yaşadığı, yaşamak zorunda
bırakıldığı yerler buralar işte. Bunun sorumlusu AKP de dahil olmak
üzere bugüne kadar gelen iktidarların hepsidir. Sorumlusu halka değer
vermeyen kapitalist sistemdir.</span></p><p style="text-align:
justify;"><span style="font-size: small;">Her deprem sonrası yitirdiklerimiz
için acımız büyük. Bu tabloyu yaratanlara karşı öfkemiz büyük!
Acımızı öfkeye, öfkemizi umuda dönüştüreceğiz. Bu enkazın
ardından yaratılmaya çalışılan sahte umutların yerine gerçek
umutları, bu öfkemizi örgütleyerek yaratacağız. Halk
örgütlenmeleriyle bu düzeni yıkacak ve insanların eşit, özgür bir
şekilde kardeşçe yaşayacağı, barınma, sağlık, eğitim sorununun
olmadığı bir sistem olan sosyalizmi kurucağız.</span></p><p
style="text-align: justify;"><span style="font-size: small;"><strong>HALK
CEPHESİ</strong></span></p><p style="text-align: justify;"><span
style="font-size: small;"><strong>kaynak:halkinsesi.tv</strong></span></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder