10 soruda GDO sorunu/KORAY
ÇALIŞKAN
03/01/2012
tarımda verimi arttırdığı iddiası yanlış. Hatta verim düşüklüğü
ve süper böcek sorunu yarattığı ABD'de lisans iptalleri
gündemde.
Gecikmeyle
de olsa Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ciddiyetle
tartışılmaya başlandı. Kamu sağlığını son dönemde daha fazla
tehdit eden başka bir gelişme yok. Önce hayvanlar üzerinden, sonra
doğrudan gıdalar vasıtasıyla GDO’lar midemize tek yön bir bilet
kesti. Tartışmalar 10 mesele üzerinde yürüyor.
/>1- GDO doğal hayatta da hep vardı.
Yoktu. Doğal
hayatta kendiliğinden değişime uğrayan veya insan eliyle çaprazlanan
tohumlar doğal bir kokteyldir. GDO ise mısırın içine mısırı yiyen
böceği öldüren bir zehrin sokulmasıyla yaratılan, YENİ doğal olmayan,
genetiği değiştirilmiş bir organizmadır. Sütte sinektir.
/>2- GDO karşıtları bilime karşıdır.
/>Değildir. Genetik bilimindeki araştırmalar başka, risksiz olduğu
ispatlanamayan ticari genetik kod oyunları ve yatırımları başkadır. GDO
karşıtları genetikle ilgili bilimsel araştırmalara değil, genetiği
değiştirilmiş organizmaların gıdada bulunmasına karşıdır. Kaldı ki
genetik bilimcilerin önemli bir kısmı da GDO’ya karşıdır.
/>
3- GDO tarımda verimi arttırır.
/>Arttırmaz. Dünya Tarım Raporu kesinlikle ve açıklıkla GDO’lar
ve verim arasında bir ilişki bulmamıştır. Uzun vadede zararlıların
GDO’lu ürüne alışması nedeniyle verim düşüklüğü
görülmektedir. Hatta ABD’de ciddi bir kriz var. Bizim GDO’lu
mısırların geleceği tarlalarda böcek zehrine dayanıklı bir süper
böcek ortaya çıktı. GDO’lu şirketler uyarıldı, lisans
sözleşmelerinin iptali gündemde. Verim baş aşağı gidiyor.
/>4- GDO, üretim maliyetini düşürür.
Düşürmez.
Giderin gelire oranı, fiyatlara ve desteklere bağlıdır. ABD’de bir
yıl içerisinde tarımsal üretim yapan şirketlere verilen dolaylı ve
dolaysız desteğin miktarı, Mısır gibi ülkelerin gayri safi milli
hasılasına eşittir. Desteklenen üreticinin maliyeti düşer. Üstelik
GDO’lu ürünlerin maliyet artışının GDO’suz ürünlerin
maliyet artışından hızlı olduğu ispatlanmıştır.
/>5- GDO açlığa çözümdür.
Değildir.
Açlık, tarım politikalarının sonucudur. Açlığın nedeni dünyada
gıda olmaması değil, gıdaya ulaşımın sınırlı olmasıdır.
İnsanlık kendine değil kendisi kadar bir gezegene daha gıda üretebilecek
durumdadır ve bunun için GDO’ya ihtiyaç yoktur. Zehirli gıdanın
açlığa çözüm olduğunu iddia eden şirket zihniyetinin ürettiği
GDO’ların zararsız olduğuna inanmak zaten mümkün değildir.
/>
6- ‘GDO kesin zararlıdır’ denemez.
Denir. GDO’ların zararı hakkında bilimsel
çalışmalar ikiye ayrılır: GDO şirketlerinin sponsor olduğu
araştırmalar ve GDO şirketlerinin engelleyemediği araştırmalar.
GDO’lu tohumlar hakkında araştırma izni vermeyen şirketler bilimsel
çalışmaları manipüle etmekte ve GDO’ların zararlı olup
olmadığı hakkında kesin bir bilgi yokmuş gibi bir ortam yaratmaktadır.
Zaten Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası biyogüvenlik
protokollerine göre eğer belirsizlik varsa ihtiyat prensibi gereği
GDO’ların yasaklanması gerekir.
7-
GDO’lu hayvan yemi insana GDO geçirmez.
Geçirir.
İtalya’da 2006’da yapılan bir çalışmada pastörize sütlerde
dahi GDO bulunmuş, GDO’nun bulunduğu ortamda beslenen küçük ve
büyükbaş hayvanların etlerinden, sütlerinden, yumurtalarından insana
GDO geçtiği kanıtlanmıştır.
8- Türkiye
GDO’lu yeme muhtaçtır.
Değildir. Otlakların tarım
arazisi dışına çıkarılmasıyla meralar ortadan kalktı. Bu nedenle
hayvancılık çöktü, kalan hayvanlar ahırlara tıkıldı. Bu durumda dahi
GDO’suz yerli ya da yabancı yemle hayvan besiciliği mümkün.
/>
9- Organik yeriz, sorun çözülür.
/>Boğazınızda kalır. Yoksullara GDO, bize O derseniz mazlumun ahını
alırsınız. Bir de üzerine, organik diye bildiğiniz dağlara kar yağar.
Çünkü GDO’lar yayılmakta, genetiği değiştirilmemiş
organizmalara da karışmakta ve sofranızda kendilerine bir yer
bulmaktadır.
10- Yapacak bir şey yok.
/>Var. Kamuoyu baskısının önünde hiçbir şirket ya da şirketlerden
nemalanan bilim insanı duramaz. Türkiye’yi GDO’suz gıdanın
üretilip tüketildiği steril bir yarımada yapmak elimizde. Bunun sonucunda
daha ucuz gıda yemek, daha sağlıklı kalmak, köylülerle barış yapmak
mümkün. Turizm potansiyeli de müthiş. Cumaya nasıl olduğunu
anlatacağım.
kaynak:radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder