4 Ocak 2012 Çarşamba

Roboski (Uludere) Raporu: Yaralılar Donarak Öldü/haberfabrikasi.org

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/7997>Roboski (Uludere) Raporu:
Yaralılar Donarak Öldü/haberfabrikasi.org</a></h1><p style="text-align:
justify">Uludere&rsquo;de incelemede bulunan MAZLUMDER, İHD, ÇHD, TİHV,
Türkiye Barış Meclisi, KESK, TTB ve DİSK&rsquo;ten oluşan heyet
tarafından katliama ilişkin yapılan ortak açıklamada,<strong>
&ldquo;Yapılan bir yargısız infazdır ve öldürülenlerin sayısı
itibariyle bu toplu bir katliam niteliği taşımaktadır&rdquo;</strong>
denilerek, olay sonrası yaralılara yardım etmek için giden ambulans ve
sağlık ekiplerine izin verilmediği, yaralıların bazılarının donarak
öldüğü vurgulandı.</p><p style="text-align: justify">28 Aralık 2011
günü Şırnak İli Uludere İlçesi Ortasu (Roboski) Köyü sınırlarında
Türk Silahlı Kuvvetleri&rsquo;nin savaş uçakları tarafından atılan
bombalar sonucu öldürülen 35 kişi ile ilgili MAZLUMDER, İHD, ÇHD,
TİHV, Türkiye Barış Meclisi, KESK, TTB ve DİSK&rsquo;ten oluşan heyetin
ortak inceleme ve araştırma raporu açıklandı. Mülkiyeliler Birliği
Lokali&rsquo;nde düzenlenen toplantıda &ldquo;Yapılan bir yargısız
infazdır ve öldürülenlerin sayısı itibariyle bu toplu bir katliam
niteliği taşımaktadır&rdquo; denildi. Heyet adına konuşan İHD Genel
Başkanı Öztürk Türkdoğan, katliam yerine gidip tanıklarla
konuştuklarını belirterek, bu katliamın planlanarak bilinçli bir
şekilde yapıldığını ifade etti.</p><p style="text-align:
justify"><strong>Dur İhtarı Yapılmadı</strong></p><p style="text-align:
justify">Türkdoğan, otopsi sonucu 35 sivilin hayatını kaybettiğini
vurgulayarak bunlardan <strong>17&prime;sinin çocuk</strong>, en büyük
olanının ise 25 yaşında olduğunu söyledi. Olay esnasında görgü
tanıklarından aldıkları bilgiye göre gruba &ldquo;dur&rdquo; ihtarının
hiçbir şekilde yapılmadığını vurgulayan Türkdoğan, gruptakilerden
hiçbirisinde de silah olmadığı ve karşılık vermediğini belirtti. Olay
esnasında ölenlerin &ldquo;güvenlik&rdquo; güçlerince tanındığını
kaydeden Türkdoğan, köylülerden aldıkları bilgilere göre, köylülerin
katledildiği yerde sınır ticaretinin sürekli yapıldığı ve güvenlik
güçlerinin de bunu bildiğinin kendilerine iletildiğini ifade etti.</p><p
style="text-align: justify"><strong>Yanmış, Parçalanmış
Cesetler</strong></p><p style="text-align: justify">Türkdoğan, cenazelerin
otopsi işlemlerinin gelişi güzel yapıldığını belirterek, cenazelerin
yakınları tarafından getirilen battaniyelere sarıldığı ve hiçbir
özenin gösterilmediğini dile getirdi. Türkdoğan, olay yerinde
yaptıkları ve raporda yazdıkları tespitleri şu şekilde sıraladı:
&ldquo;Hastane heyetimiz tarafından görülen cesetlerin bir kısmının
yanmış, iç organlarının dışarıda olduğu, çoğunun kafatasının
parçalandığı, vücut bütünlüklerinin parçalanmak suretiyle bozulduğu
tespit edildi.&rdquo;</p><p style="text-align: justify"><strong>Olaydan Sonra
Hiçbir Gözaltı Yok</strong></p><p style="text-align: justify">Olayda
tahrip gücünün çok yüksek olduğu, yakıcı nitelikte mühimmatın
kullanıldığını, katliamı yapan şüpheliler hakkında herhangi bir
gözaltı ve tutuklamanın olmadığı ve olayda hayatını kaybedenlerin
sınır ticareti ile uğraştıkları bunun uzun yıllardan beri karakolun
bilgisi dahilinde olduğu ve özelikle son bir ay içinde karakol tarafından
kolaylık sağlandığı ve müsamaha gösterildiği belirtildi. Raporda olay
sonrası karakol ve gözetleme kulelerine haber verildiği ancak olay yerine
uzun zaman hiçbir yetkilinin gitmediği belirtildi.</p><p style="text-align:
justify"><strong>Ambulanslar Engellendiği İçin Yaralılar Donarak
Öldü</strong></p><p style="text-align: justify">Olay sonrasında Şırnak
ve diğer yerlerden gelen ambulans ve sağlık görevlilerine izin
verilmediğinin belirtildiği raporda ayrıca ağır yaralı bazı kişilerin
tıbbi müdahalesizlikten ve soğuktan öldüklerine dair güçlü belirtiler
karşısında yetkililerden kimsenin bu durumu inceleme gereksinimi
duymadıkları ifade edildi. Heron görüntülerinde kaçakçıların
yanında silah olup olmadığı tespit edildiği halde neden bu görüntüler
kamuoyu ile paylaşılma gereği duyulmadığı soruldu. Uludere&rsquo;de
katliam yerinde incelemede bulunan heyet, katliama ilişkin yaptığı
açıklamada, &ldquo;Yapılan bir yargısız infazdır ve öldürülenlerin
sayısı itibariyle bu toplu bir katliam niteliği taşımaktadır&rdquo;
denildi. Birleşmiş Miletler ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları birimlerinin
olayı incelemesi gerektiğinin vurgulandığı raporda, devletin yapılanın
bir katliam olduğunu kabul etmesi, özür dilemesi ve olayda sorumluluğu
olanların istifa etmesi, medyanın da taraflı yayıncılıktan vazgeçmesi
gerektiğinin altı çizildi.</p><p style="text-align:
justify"><strong>Devlet Kimi Vurduğunu Çok İyi Biliyor</strong></p><p
style="text-align: justify">Raporun açıklandığı basın toplantısında
heyette yer alan kurumların temsilcileri de Uludere&rsquo;de yaptıkları
gözlemleri paylaştı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, olay yeri
incelemelerinde durumun çok vahim olduğunu belirtirken, katliamın
bilinçli olarak planlanıp yapıldığını kaydetti. Seyit Rıza&rsquo;nın
idam sehpasında söylediği sözleri hatırlatan Özgen, devletin artık
insanları öldürmekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti. Çağdaş
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ise katliamın çok
net ve kasten yapıldığının altını çizerek, &ldquo;Devlet vururken ve
vurduktan sonra kimi vurduğunu çok iyi bilmektedir. Herkes çok iyi
bilmelidir devlet halkını bilerek ve tasarlayarak katletmiştir&rdquo;
dedi.</p><p style="text-align: justify"><strong>Rapordan Bazı
Tespitler</strong></p><p style="text-align: justify">Raporda yer alan
&ldquo;olay yerine ilişkin tespitler&rdquo;den bazıları ise şöyle:</p><p
style="text-align: justify">- Olay yerinin Ortasu köyüne yaklaşık olarak
4-5 km mesafede olduğu</p><p style="text-align: justify">- Ortasu köyünden
olay yerine yakın bir yere kadar kullanılabilir bir yol olduğu, yaklaşık
1.5km&rsquo;lik bir patika yoldan olayın gerçekleştiği yere
ulaşıldığı</p><p style="text-align: justify">- Yol üzerinde ekili
tarım alanları ve kömür ocakları bulunduğu</p><p style="text-align:
justify">- Olayın meydana geldiği yerin Irak&ndash;Türkiye sınırının
sıfır noktası olduğu, sınır taşının mevcut olduğu, patlamadan arta
kalan kalıntıların etrafa yayılmış olduğu, bir kısmının Türkiye
tarafında kaldığı, bir kısmının Irak tarafında kaldığı</p><p
style="text-align: justify">- Olay yerinde, sınır taşının güneybatı
istikametinde Irak sınırları içerisinde sınır taşının 50 metre
uzağında, yarım metre derinliğinde, 5 metre çapında olduğu anlaşılan
bir çukurun mevcut olduğu ve bunun muhtemelen uçaktan atılan bombanın
açmış olduğu bir çukur olduğu</p><p style="text-align: justify">-
Sınır taşının güneyinde vadiye doğru 500 metre aşağısında yine
benzer nitelikte bir çukurun bulunduğu</p><p style="text-align: justify">-
Sınır taşının hemen yanında bomba parçalarının görüldüğü,
sınır taşında herhangi bir darbenin olmadığı, mazot bidonlarının
etrafa yayıldığı ancak parçalanmadığı, olay yerinde canlı organizma
olarak nitelendirebilecek insan, hayvan ve bitki örtüsünün zarar
gördüğü, ancak isabet eden yer dışında taş, bidon ve benzeri
maddelerin etkilenmediği</p><p style="text-align: justify">- Çukurun
açıldığı yerin etrafında yaklaşık 5 dönümlük alanda sınırın
kuzey ve güney yamaçlarından kararmanın olduğu, karın eridiği,
ağaçların yandığı</p><p style="text-align: justify">- Tepenin
üstünün engebeli ve dağlık olmadığı düzlük bir alan olduğu</p><p
style="text-align: justify">- Kuzeyinde hakim bir tepede askerlerin
gözetleme kuleleri olduğu ve olayın olduğu yeri net olarak
görebildiği</p><p style="text-align: justify">- Olay yerinde GSM
şebekelerinin olduğu ve telefon ile görüşme yapılabildiği,</p><p
style="text-align: justify">&ldquo;Bombalarda kimyasal bileşik var
mı?&rdquo;</p><p style="text-align: justify"><strong>Aydınlatılması
Gereken Noktalar&nbsp;</strong></p><p style="text-align: justify">Raporda
belirtilen, &ldquo;aydınlatılması gereken noktalar&rdquo;dan bazıları
şöyle:</p><p style="text-align: justify">- Olay sonrası karakol ve
gözetleme kuleleri yakın olduğu ve haber verilmesine rağmen ve yakın bir
mesafede olmasına rağmen ve özellikle korucuların ve diğer kişilerin
olaydan hemen sonra askeri birimlere haber verdiği kesin olduğu dikkate
alındığında neden olay yerine hiçbir görevli, yetkili
gitmemiştir?</p><p style="text-align: justify">- Olay sonrasında Şırnak
ve diğer yerlerden gelen ambulanslar ile sağlık görevlilerine neden izin
verilmemiştir.</p><p style="text-align: justify">- Ağır yaralı bazı
kişilerin tıbbi müdahalesizlikten ve soğuktan öldükleri iddiası
karşısında ilgililerin olay yerine gitmeyişinin ve bu ölümlerin sebebi
tek tek ve ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmalıdır.</p><p
style="text-align: justify">- Köylülerin uzun yıllardır bu işi
yaptığı dikkate alındığında geçmişte yaşanmış benzer olaylar olup
olmadığı yönünde özel bir araştırma yapılmalıdır. Bu olayların
meydana gelmesinde köyün bağlı olduğu karakolun bir kastı veya ihmali
olup olmadığı araştırılmalıdır.</p><p style="text-align: justify">-
Köyde bulunan korucular ve muhtara daha önce operasyon yapılacağında
&ldquo;kaçağa gitmeme&rdquo; hususunun bildirildiği, bu olayda askerlerin
gündüzün kaçağa gidenleri gördüğü halde bu hususun bildirilmediği
yönündeki iddialar araştırılıp aydınlatılmalıdır.</p><p
style="text-align: justify">- Olay sonrası köyden giden grupların yolda
askerlerle karşılaştığı ve köylüler gittikten sonra yoldan
ayrıldıkları/çekildikleri yönündeki bilgiler
araştırılmalıdır.</p><p style="text-align: justify">- Genel
Kurmay&rsquo;ın basın açıklamasına göre insansız hava araçlarına
(İHA) ait ilk görüntüye 18:39 &lsquo;da rastlanılmış, bombardıman
21:37 &lsquo;de yapılmıştır. Aradan geçen 3 saat zarfında yerel
unsurlardan herhangi bir istihbari bilgi teyit ettirilmiş, ek bilgi
alınmış mıdır? Alınmamış ise neden gerek duyulmamıştır?</p><p
style="text-align: justify">- Bazı cenazelerin yanmış ve kömürleşmiş
olması karşısında bombardımanda kullanılan silahlar arasında kimyasal
bileşik kullanılmış mıdır?</p><p style="text-align: justify">-
Katliamın yaşandığı gecenin sabahında köylüler kendi imkânları ile
cenazeleri çıkardıkları esnada havada dolaşan helikopterin uçuş
amcanın ne olduğu ve hangi gerekçeler ile yardım için inmediği
aydınlatılmalıdır.</p><p style="text-align: justify">- Yerel askeri ve
sivil yetkililerin yaşamını yitirenlerin ailelerini arayarak cenazeleri
ayrı ayrı gömmeleri konusunda telkinde bulunup bulunmadığının
aydınlatılması gerekir.</p><p style="text-align: justify">- Yerel
yetkililer ile Hükümet yetkilileri olayı bilmelerine rağmen ilk gün
niçin kamuoyuna aydınlatıcı açıklamalar yapmamışlardır?</p><p
style="text-align: justify"><strong>BM ve Avrupa Konseyi
İncelesin&nbsp;</strong></p><p style="text-align: justify">Raporun sonunda,
&ldquo;kanaat ve öneriler&rdquo; bölümünde, &ldquo;yapılanın bir
yargısız infaz olduğu, öldürülenlerin sayısı itibariyle &ldquo;toplu
bir katliam&rdquo; niteliği taşıdığı&rdquo;, olayın &ldquo;yıllardır
hesabı sorulamayan ve &lsquo;terörle mücadele&rsquo; adı altında
yapılan yargısız infaz ve katliamların bir devamı olduğu&rdquo;
ifadelerine yer veriliyor ve şunlar öneriliyor:</p><p style="text-align:
justify">- Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları
Komisyonu&rsquo;nun bu katliamı bir an önce gündemine alıp gerekli
incelemeyi yapması</p><p style="text-align: justify">- BM ve Avrupa Konseyi
insan hakları birimlerinin olayı incelemesi</p><p style="text-align:
justify">- Katliam sorumlu ve faillerinin yargı önüne çıkarılması
için tüm kurumların üstüne düşen görevleri hakkıyla yapması, etkili
bir soruşturma yapılabilmesi için olayda sorumluluğu bulunan askeri ve
sivil tüm yetkililerinin (bombalama emri verenler dahil) soruşturma
sonuçlanıncaya kadar görevlerinden açığa alınması, savcılık ve
idari birimlerin sorumlular hakkında ivedi olarak etkin bir soruşturma
yapması</p><p style="text-align: justify">- Devletin yapılanın bir katliam
olduğunu kabul etmesi ve özür dilemesi, Hükümet&rsquo;in olayın siyasi
sorumluluğunu üstlenmesi, İçişleri Bakanı&rsquo;nın istifa etmesi,
Genel Kurmay Başkanı ve sorumlu kuvvet komutanı veya komutanlarının
görevden alınması<strong>/firatnews</strong></p><p style="text-align:
justify"><strong>kaynak:haberfabrikasi.org</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder