KESK Yürütme Kurulu üyesi
Akman Şimşek'den Açıklama
Kamu Emekçilerine Ve Demokratik Kamuoyuna;
Birleşik emek mücadelesini örmek adına dört örgütün (KESK,
DİSK, TTB, TMMOB) katıldığı toplantıda; TMMOB yönetimi
"Kendilerine bağlı İMO'nun 1 Ağustos tarihinde işgal
edildiğini, eğer birlikte mücadele edeceksek kurumların bunu kınamaları
gerektiğini" ifade etmiştir. KESK yürütme kurulu 14.08.2012
tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda TMMOB'un bu talebini
değerlendirerek işten atılan bir emekçinin sesini duyurmak için
gerçekleştirdiği meşru bir eylemi kınama kararını oy çokluğu ile
almıştır. Karar alınırken objektif bir değerlendirme
yapılmamıştır.
KESK Yürütme Kurulu oy
çokluğu ile aldığı kararında "Emek ve demokrasi mücadelesinde yol
arkadaşımız olan TMMOB/İMO’nun binasına yapılan saldırıyı
kınıyoruz. Emek ve demokrasi güçlerinin binalarına saldırıyı hiçbir
gerekçenin haklı gösteremeyeceğini bir kez daha ifade ediyoruz."
açıklaması ile kınamıştır. Yürütme kurulunca "saldırı"
olarak adlandırılan meşru eylemin nedenleri tartışılmamıştır. Cansel
MALATYALI; "demokrat" ve “yetkin” mühendislerin
yönetimde olduğu TMMOB'a bağlı İMO yönetimi tarafından performans
düşüklüğü gerekçesi ile 31 Ocak 2012 tarihinde işten
çıkarılmıştır. AKP iktidarının "Performansa dayalı"
çalışma sistemine; işverenin (özel, resmi vb) emekçileri istediği gibi
cezalandırma yetkisi veriyor diyerek karşı çıkan KESK Yürütme kurulu
burada, bu durumu görmezden gelmiştir. İMO yönetimi performans
değerlendirilmesi sonucu Cansel MALATYALI'nın işine son
vermiştir.
Cansel MALATYALI'nın
işine geri dönmek için altı aydan beri devam ettirdiği haklı ve meşru
direniş görmezden gelinmiştir. Cansel MALATYALI güvenceli başka bir iş
veya İMO’daki işine geri dönmek için altı aydır İMO binası
önünde meşru ve haklı bir direniş sürdürmektedir. Emekçilerin gasp
edilen haklarını geri almak için yapacakları basın açıklaması, oturma
eylemi, pankart asma, çadır kurma, işgal gibi her türlü yol ve yöntem
emek ve demokrasi mücadelesi verenler için meşrudur ve demokratiktir.
Cansel MALATYALI ve direnişi destekleyen devrimciler İMO ve TMMOB
yönetimine sesini duyurmak için 1 Ağustos tarihinde İMO binasına
talebini içeren pankart asma eylemi gerçekleştirmiştir.
"Demokrat" İMO yönetimi ise bu eylem karşısında Cansel
MALATYALI ile görüşme yerine; “Kamu yararına bir kurum”
olmalarını gerekçe göstererek, İMO tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş
ve Cansel Malatyalı ile eylemi destekleyenleri polise ihbar ederek suç
duyurusunda bulunmuşlardır. İMO belki tarihinde ilk defa polis işgaline
uğramış ve eşyaları tahrip edilmiştir. Cansel MALATYALI ile birlikte
direnişi destekleyen on devrimci işkencelerle gözaltına alınmıştır.
Bunun nedeni İMO yönetiminin polisi "davet" etmesidir. Bu
ülkenin demokratları, devrimcileri, yurtseverleri polis veya devletin bir
başka kurumu ile işbirliği yapmazlar, dostlarını polise ihbar etmezler.
Polise direnenleri ihbar ederek suç duyurusunda bulunan İMO yönetim kurulu
ne kadar "demokrat" olduğunu bu davranışı ile
göstermiştir.
KESK Yürütme
Kurulu’nda bunlar hiç değerlendirilmemiş, sadece "nedeni ne
olursa olsun binanın işgal edilemeyeceği" ifade edilmiştir.
Yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı Yürütme Kurulumuzun
yayınladığı kınama açıklamasına katılmıyorum. Asıl kınanması
gereken; bu anti demokratik, tahammülsüz ve ihbarcı tutumundan dolayı
İMO yönetimidir. Performans değerlendirilmesi sonucu bir çalışanın
işten çıkarılması, bu emekçinin kendisini destekleyenlerle beraber
işine geri dönmek için sürdürdüğü haklı ve meşru direnişin polis
çağrılarak bitirilmeye çalışılması ve işkenceli gözaltılara neden
olunması kabul edilemez.
AKMAN
ŞİMŞEK
KESK YÜRÜTME KURULU ÜYESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder