Tazminatını İsteyene
Polis Baskını!
Hakları ödenmeden işten çıkarıldıkları
için oturma eylemi yapan Roseteks işçileri hakkında "tehdit ve
şantaj" gibi suçlamalarla soruşturma açıldı; polis ifade için
tebligat yapmadan doğrudan kapılarına dayandı.
src="http://www.bianet.org/resim/olcekle/39376/490/300" width="490"
/>
Kıdem tazminatları ve maaşları ödenmeden işten çıkarılan
Roseteks işçileri şimdi de polis baskınıyla karşı
karşıya.
Oturma eylemi yapan işçiler hakkında, "tehdit,
şantaj, çalışma hürriyetinden alıkoyma, 2911 Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" suçlamalarıyla soruşturma
açıldı.
İşçilerin avukatları, bugün savcılığa yaptıkları
başvuruda, müvekkillerine hiçbir tebligat yapılmadan zorla karakola
götürülmelerinin kanuna uygun olmadığını belirtti.
Ayrıca,
soruşturmanın Savcı Hasan Özberk'ten alınması,
soruşturmayı başka bir savcının yürütmesi talep
edildi.
"Bizi korkutmaya, yıldırmaya
çalışıyorlar"
Pazar günü evi polislerce basılan ve ifade
vermeye götürülen işçilerden Yasemin Coşar, bugün de
savcılıktan yetkililerin geldiğini, yine ifadeye çağrıldığını
söyledi.
8 Mart'ta diğer 300 işçi gibi işten çıkarılan
Coşar, bianet'e yaptığı açıklamada, "Bizi yıldırmaya,
korkutarak vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ailemizi tedirgin ediyorlar"
dedi.
Roseteks Giyim A.Ş.'den 8 Mart'ta çıkarılan 300
işçiden 30'u, şirketin sahipleri Nedim Aşkın ve
Bülent Temuroğlu'nun işlettiği Levent'teki
Köşebaşı Restaurant'ın önünde dört haftadır 19.30-21.30 saatleri
arasında oturma eylemi href="http://www.bianet.org/bianet/emek/140005-haklarimizi-alana-dek-buradayiz"
target="_blank">yapıyorlardı.
İki haftadır da restoranın
Nişantaşı şubesi önünde 17.00-18.30 saatlerinde
eylemdeydiler.
"Hayatımda ilk kez kapıma polis
geldi"
Polis, işçilerden Coşar'ın kapısını iki gün
önce çaldı ve karakola gelerek ifade vermesi gerektiğini, aksi halde
kendisini zorla götüreceğini söyledi. İşçilerden Ali
Yağcı da dün polis tarafından ifadeye
götürüldü.
Coşar, "Pazar sabah kapıyı iki sivil polis
çaldı, karakola gelip ifade vermem gerektiğini söylediler. Neden diye
sorduğumda, 'Siz ne için olduğunu bilirsiniz' dediler. Hayatımda
böyle bir şeyle ilk kez karşılaştım, kapımıza ilk kez polis
geldi" dedi.
Karakolda kendisine imzalatılmak istenen dilekçede,
"tehdit, şantaj, çalışma hürriyetinden alıkoyma, 2911 Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" suçlamaları
bulunduğunu gördü.
Bu suçlamaları kabul etmediğini söyleyen
Coşar, "Yasadışı bir şey yapmadık. Zaten öyle olsaydı tüm
eylemlerimizde bulunan polis bize o anda müdahale ederdi" diye
konuştu.
Bu sabah da savcılıktan gelen görevliler, tekrar ifadeyi
vermesi gerektiğini söyleyerek Coşar'ı tekrar karakola
çağırdı.
İşçilerden Yağcı da bu sabah polis zoruyla ifadeye
götürüldü, aynı dilekçeyi imzalaması istendi.
Avukat
Şükriye Erden, 21 işçi hakkında şikayet olduğunu
açıkladı. Erdem, savcılığın İlçe Emniyet Müdürlükleri'ne
ifadelerin alınması için talepte bulunduğunu, işçilerin mahalle
karakollarına ifadeye çağrıldıklarını
söyledi.
"Çağırsanız gelirlerdi, neden kapılarına
dayandınız?"
Erden, bugün İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na verdiği itiraz dilekçesinde de bu işlemin Ceza
Muhakemeleri Kanunu (CMK) 145. maddesine aykırı olduğunu
yazdı.
"Müvekkillerimize savcılığa ifade vermeleri
gerektiğine dair bir tebligat yollanmalı, çağrılma nedeni açıkça
belirtilmeliydi. Bu işlem yapılmadığı gibi, bir de evlerine polis
yollanıyor. İşçiler, savcılığın belirlediği gün ve saatte ifade
vermek için hazırdır. Evlerinden polisçe zorla alınmalarına son
verilmeli."
Savcı Özberk'in de soruşturmayı
"tarafsız ve adil yürütmediği" ileri sürülerek, dosyanın
kendisinden alınması talep edildi.
Avukat Erden, "Kıdem
tazminatı başta olmak üzere hiçbir hakkı verilmeyen işçilerin oturma
eylemi 'gasp, şantaj ve tehdit', ifade özgürlüklerini
kullanmaları da 'izinsiz gösteri' olarak nitelendi"
dedi.
Roseteks işçileri, bu haft sonu da Nişantaşı ve
Levent'teki eylemlerine devam edecek.
Kaynak:
Bianet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder