2 Ağustos 2012 Perşembe

TMMOB’de çürümede son nokta! / TMMŞP

TMMOB'de çürümede son
nokta! / TMMŞP

TMMOB’de çürümede son nokta!

align="center" style="margin-bottom: 0in;">TMMOB’ye Alçakça
Saldırı

 

TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası çalışına iken işten çıkartılan

align="center" style="margin-bottom: 0in;"> src="http://www.kizilbayrak.net/uploads/pics/c3c436d934.jpg"
style="border-width: 0px; border-style: solid; width: 240px; height: 180px;
float: right;" />

ve buna karşı direnişini sürdüren
Cansel

Malatyalı destekçileriyle birlikte 1 Ağustos
Çarşamba günü gözaltına alındı.

Ankara'da
İnşaat Mühendisleri Odası önünde 164 gündür direniş
kararlılığını sürdüren Cansel Malatyalı, oda binasının 6. katına
astığı pankartla İMO yönetimini protesto etti. “İMO yönetimi
tarafından keyfi olarak işten çıkarıldım. İşimi geri istiyorum”
pankartını açan Cansel Malatyalı'nın eylemine İMO yönetiminin
çağrısı üzerine polis saldırdı. Cansel Malatyalı'yla birlikte
eyleme destek veren 8 kişi bina içinden ve direniş çadırından
gözaltına alındı.

İMO Genel Merkezi'nde beş
yıla yakın süre boyunca temizlik ve çay servisi görevlisi olarak
çalışan Cansel Malatyalı için "performans düşüklüğü"
gerekçesi ile işten çıkartılmıştı.

Polisle
yakınlığı geçtiğimiz dönemlerde çevik kuvvet kordonu altında
yaptığı “Küçük Kurul” vesilesiyle ortaya çıkan İMO
yönetimi pervasızlığını bu kez kendi binası içine çevik kuvvet sokup
gözaltı için istekte(!) bulunma noktasına taşımıştır. Cansel
Malatyalı’nın direnişine 62. gününde de polisle saldırma yolunu
seçen İMO beyleri, bir kez daha ama daha pervasızca saldırarak kendileri
için yepyeni bir sayfa açmıştır. Daha önce hiçbir örneği bulunmayan
bu saldırganlıkla, Cansel Malatyalı’ya karşı TMMOB’nin
bürokratik kastı ve onun amigolarının tam desteğini alan ve genel kurul
sürecini sorunsuz atlatan İMO yönetimi deyim yerindeyse vites büyütmüş
örgüt tarihine silinmez kara bir leke çalmıştır. Tüm bunlar yetmezmiş
gibi oda yönetimi tüyler ürperten bir açıklama yaparak safını açık
ve net olarak ortaya koymakta bir sakınca görmemiştir. “Odamız
bugün ALÇAKÇA bir saldırıya uğradı” başlıklı açıklama
emekten yana dem vurup emeğe saldıranların ortada olduğu bir yerde
saldırının kimden geldiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

class="news">Evet, İMO 1 Ağustos 2012 Çarşamba günü ALÇAKÇA bir
saldırıya uğramıştır:

- Saldırıyı
gerçekleştirenler, polis ve onu oraya davet eden ve odayı çiftlikleri
sanan İMO yönetimidir!

- Asıl alçaklık kendi
işçisinin 6 aydır Ankara’nın soğuğunda ve yazın yakıcı
güneşinin altında sürdürdüğü direnişine iftira atıp TMMOB gibi bir
örgütü de buna alet etmektir.

- Bu ülkede polisin ne
olduğunu ve ne işe yaradığını bile bile bir emekçiyi ve onun
destekçilerini bu polise teslim edenler alçaklıktan hele hele solculuktan
hiç bahsedemezler. İMO yönetimi ülkenin dört bir yanından polisin
yargısız infaz haberlerinin geldiği bir ortamda, yaptıklarıyla aslında
Sedat Selim Ay gibilerin eteği altına sığınmıştır.

class="news">- İMO yönetiminin açıklamasında koltuğa nasıl
bağlandığı itiraf etmiştir. Cansel Malatyalı’nın eylemi
“Oda” ya karşı değil bizzat onlara karşı yapılmıştır.
Meseleyi “odaya saldırdılar” boyutuna çekmeye çalışmak
yalan söylemektir ve meseleyi çarpıtmaktan öte bir şey değildir. class="news">- Açıklama yazıp buna üç beş fotoğrafı iliştirmek
yönetimi aklayamaz. Yönetime çöreklenen bu tatlısu solcuları, 80
öncesi artığı oldukları için iyi bilirler ki patrona karşı işçi
sınıfının eylemi de bu eylemin önünde duranlara karşı şiddeti de
meşrudur. Kaldı ki “odamız kullanılamaz hale geldi” diye
ağlayanların yalancılıklarını bildiğimiz için mevcut zararın polis
tarafından verildiğini düşünmememiz için en ufak bir neden de
yoktur.

- Kürsülerde atıp tutanlara, meydanlarda
çatallaşmış seslerle hamaset yapanlara ve rakı masasında devlet yıkıp
devlet kuranlara, ikiyüzlülüklerine rağmen birilerine
“ahlak”, ilke dersi vermeye kalkanlara kimin korumalarla
gezdiğini hatırlatmak isteriz. Odaya çöreklenen ve türlü yolsuzluğa
bulaşıp koltuğu kaybetmemek için her türlü pis yöntemi meşru
görenler artık yüreklerinin yetmediği işlere kalkışmayı bırakıp
çekip gitmelidir.

Bu saldırı TMMOB’deki
sıkıntının ne boyuta geldiğini göstermektedir. Ancak mevcut durum
birçoklarını rahatsız etmemekte tersine savunulabilmektedir. ENTES
direnişi sürecinde Ahmet Tarık Uzunkaya’yı militanca savunanlar
hatta bizim üzerimize yürümeye cesaret edenler aslında örgütü yöneten
zihniyetin ne olduğunu göstermektedir. Bu zihniyet emekçiye saldırmayı
meşru görmektedir. Zira kendi çalışanını işten atanı savunmakta,
sigorta ödemelerindeki usulsüzlükleri normal bulmakta ve bunları
yapanları ödüllendirerek oda yönetimlerine hatta onur kurullarına
atamaktadır. Yıllardır süregiden bu çürümeye yapılan çağrılar
artık anlamsızlaşmıştır. Zira çağrıların muhatapları tercihini
burjuvaziden yana çoktan yapmış durumdadır. Ortaya koydukları politika
da bunu kanıtlamaktadır.
Geçtiğimiz aylarda “Ücretli
Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları ve İşsizlik Kurultayı”
vesilesiyle de “çürümede son nokta” başlığını kullanmış
ve kurultayı bu çerçevede değerlendirmiştik. Düştüğümüz hatayı
Cansel Malatyalı’ya yapılan saldırı üzerinden fark ettik. Bizim o
günkü değerlendirmemizin naif kaldığını ve “bu son noktadır
herhalde” düşüncemizi “umarız ki bu son nokta olur”
şeklinde değiştirilmesi gerektiğini anladık. Çünkü TMMOB’yi ele
geçiren bürokrat beylerin düştükçe düşmekte olduğunu sarsılarak bir
kez daha hatırladık. Zaten oda beylerinin de bize unutturmak bizim de
unutmak gibi bir niyetimiz yok. Şurası oldukça berraktır ki
TMMOB’yi bugün durduğu noktada tutan ne şanlı tarihi ne de bu
şanlı tarihin ekmeğini yiyen bürokratik kastıdır. TMMOB hala emekten
yana bir saf tutuyorsa bunun sebebi içinde barındırdığı ilerici
öznelerdir. Bürokratik kastın dümen suyundan beslenen bir dizi
“sol, muhalif görünümlü” özneyi dışta tutarsak örgüt
içindeki dinamiklerin beslendiği tek odak TMMOB içindeki muhalif
güçlerdir. Onların her şeye rağmen çıkan sesleridir.

class="news">Cansel Malatyalı’ya, İMO’ya ve TMMOB’ye
karşı yapılan bu ALÇAKÇA SALDIRIYI kınıyoruz. Yıllarca polisi bu
kurumlardan uzak tutmak için mücadele eden bu uğurda gözaltına alınan,
tutuklanan ve hayatını kaybedenlerin yarattığı değerler adına İMO
yönetimini bir daha o koltuklara dönmemek üzere istifaya çağırıyoruz.
Cansel Malatyalı şahsında Türkiye’nin ve dünyanın dört bir
yanında burjuvaziye karşı bayrak açan ve direnişe geçen işçileri bir
kez daha selamlıyoruz.

Toplumcu Mühendis, Mimar &
Şehir Plancıları

Kaynak:
kizilbayrak.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder