Yardım için Van'a
Giden Grup Yorum Üyelerinin
İzlenimleri/haberfabrikası
class="singlePageTitle">Yardım için Van’a Giden Grup Yorum
Üyelerinin İzlenimleri
Halk Cephesi heyeti
içerisinde bulunan; Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve
Ali Papur’la Van’da gördükleri, yaşadıkları
üzerine görüştük.
Grup Yorum üyelerinin bizimle
paylaştıkları bu izlenimleri
yayınlıyoruz…
Ali Papur
anlatıyor…
Van’a gider gitmez, Van ve
Erciş’i gezdik. Her iki yerde de koordinasyon merkezleriyle
görüştük. Burada belediye depremden beri çalışmaları yürütüyor.
Onlarla neler yapabileceğimizi, nelerin gerekli olduğunu konuşmuştuk,
ayrıca da bilgi aldık. Belediye çalışanlarının ve çevredeki illerden
gelen zabıta görevlilerinin de yardımıyla bir koordinasyon yaratmaya
çalışmışlar ve yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Ama basına
yansıyan onların çalışmaları değil, tam tersine basın, farklı
boyutlarda yansıtıyor.
Mesela valilik onların yardım
etmelerini engellemeye çalışıyor. İl dışından gelen
yardımları valilik, asker ve polislerle kendi yardım depolarına
yönlendiriyor ve o depolardan yardımların nereye gittiğini
kimse takip edemiyor.
- Valilik önünde bugün
bir eylem oldu, halk sürekli devleti protesto eden eylemler yapıyor,
hiçbiri basına yansımıyor.
-Yurtdışından gelen
yardımlar, durdurulmuş. Valilik izin verirse girecek. İl
dışından gelen kamyonlar da aynı şekilde. Yollara askerler dikmişler,
valilik kendi deposuna yönlendiriyor hepsini. Halk kendi çabalarıyla,
gönüllülerin yaptığı yardımlar ile asıl olarak düzen kurmaya
çalışıyor.
- Burada devlet yok, görülmüyor da, hissedilmiyor da
varlığı. Mesela sık sık basında gösterilen çadır kentte 50 çadır
var, doğru düzgün de hiçbir ihtiyaç giderilmemiş durumda.
Bir
şeyler almak isteseler inşaat malzemesi türünden çadır kurmak için
aşırı pahalı olduğu söyleniyor. İnşaat malzemeleri karaborsaya
düşmüş.
- Çok açık, gözle görülen fiili bir engelleme var
valilik tarafından ki hiç birisi basına yansımıyor.
- Gönüllü
olarak SES’lilerin kurduğu çadır var. Orada yardımcı
oluyorlar.Yine koordinasyon ekibinde ÇHD’li avukatlar var.
-
Dışarıdan, -yurt dışı veya yurt içi- gelen kargolar, kişiye özel
adres belirtilerek bile gönderilmiş olsa direk valiliğe
götürülüyorlarmış, valilik öyle bir emir çıkartmış, tüm kargolara
fiilen el koyulduğu söyleniyor. Yardımlar gerçekten ihtiyacı olanlara
ulaşmıyor.
İbrahim Gökçek
anlatıyor…
Erciş’te şunu gördük; enkaz
kaldırma esnasında birçok insan cesedi, parçalanmış şekilde. Ayrıca
bazı insanlar kendi cenazelerini de elleri ile kazarak almış
durumda… Buna bakılırsa televizyonlarda verilen 600 ölü sayısı
doğru değil. Burada en az 700-800 ölüden bahsediliyor.
Bugün
sabahtan cenazeler kaldırılacakmış, o yüzden dağıtımları öğleden
sonraya bıraktık. Halen en acil ihtiyaç çadır, en acil sorun barınma
sorunu buralarda.
Ali Papur
anlatıyor…
Valilik depoları dolu…
Yalnız belediyenin kullanmasına izin verilmiyor. Valilik tüm yardımları
kendi topluyor, depoluyor ama asıl dağıtacak, organize edecek olan
belediyeyi bilinçli olarak katmıyor, hatta
engelliyor…
En son belediyenin ve halkın
tepkisinden kaynaklı Valilik depolarını açmak zorunda kaldı. Ama bunu da
AKP, “devletin yardımı” dercesine yapıyor. Gözüne
batırıyorlar insanların. Asıl olan da ihtiyacı olanlara bir türlü
ulaşmıyor. Valiliğin dağıttıkları. Çok net bir şekilde AKP, kendine
oy verenlere yardımları dağıtıyordu. Her zamanki açlıkla terbiye etme
yoluna, dilencilik muamelesine devam ediyor AKP.
Çok büyük
bir organizasyonsuzluk var ve bu da yardımların sağlıklı biçimde
dağıtılmasını engelliyor.
Birçok insan geliyor örneğin, yardım
etmek istiyor ama insiyatif bulamadığı için kime ne soracağını, ne
yapacağını bilemeden öylece
duruyor insanlar…
İbrahim Gökçek
anlatıyor…
Van’ın Seyrantepe
mahallesindeyiz… Kriz masasındakilerle konuşup neler yapılması
gerektiğini öğrendik ve sonra da faaliyete geçiyoruz. Tespit edilen
mahallede gezip tam olarak ihtiyaçlar neler, onları tespit ediyoruz, sonra
da kamyonlara yükleyip getiriyoruz. Küçük kamyonlar tercih ediliyor,
çünkü çok fazla yağma oluyormuş. Bir sürü gönüllü insan gelmiş,
herkes bir şeyler yapmak istiyor ama koordinasyon yok.
Bir
tarafta valiliğin depoları dolu, burada ise yardıma gelmiş birçok insan
öylece bekliyor.
Ali Papur
anlatıyor…
Çok etkileyici tablolarla
karşılaşıyor, çok güzel şeyler yaşıyoruz burada. Mesela dün,
kolileri açıp gruplandırma çalışması yaparken, bir koliden şöyle bir
şey çıktı: Küçük şişelerde – su bardağı kadar – bir
kavanoz kuru fasulye, bir kavanoz pilav, bir kavanoz da
zeytin…
Bunları görünce çok duygulandık,
işte halkımız bu… Sofrasındakini paylaşmak
istemiş…
Benzeri güzel şeylerin yanında, kötü
birçok şey de yaşanıyor. Aldığımız duyumlara göre, Bingöl’de
dün bir kamyon, araçtaki suları satarken görünmüş. Yani yardım
malzemeleri satışa çıkartılabiliyormuş, kara borsa
oluşmuş.
Oysa hiç ulaşılmayan çok fazla yerler halen
var… Depremle ortaya çıkan asıl tablo yoksulluk.
insanlarımızın ihtiyaçları depremden değil, yoksulluktan.
Bazılarının evi yıkılmamış, evinde oturuyor ama ihtiyacı var,
yiyeceği yok evinde mesela… onlara da
veriyoruz… /Yürüyüş, Sayı:
293.
kaynak:haberfabrikasi.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder