21 Şubat 2012 Salı

Cansel Malatyalı İMO Önünde Oturma Eylemine Başladı

Cansel Malatyalı İMO Önünde Oturma Eylemine Başladı

 

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkezi'nden İMO yönetiminden keyfi olarak işten çıkarılan Cansel Malatyalı'nın İMO önündeki direnişi, 20 Şubat Pazartesi günü 12:30'daki basın açıklaması ile başladı.
 
İlk olarak açıklama yapan Tez-Koop-İş Sendikası, işten atılma kararından dönülmesi için sendikanın her türlü yasal ve demokratik haklarını kullanacağını, Cansel Malatyalı'nın mücadelesinin yanında olduklarını tüm kamuoyuna duyurduklarını belirtti.
 
Tez-Koop-İş Sendikası'nın ardından açıklama yapan Cansel Malatyalı'nın konuşması:
"Değerli Emekten Yana Yurttaşlar, Siyasi Parti ve Demokratik Kitle Örgüt Yöneticileri, Üyeleri ve Çalışanları;
 
Merhaba,
Benim adım Cansel Malatyalı. Bundan 4,5 yıl önce İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkezi’nde işe başlamıştım. Görevim temizlik ve çay servisi yapmaktı. 31 Ocak 2012 tarihinde Oda Genel Sekreter Yardımcıları Ayşegül Bildirici, Gülsüm Sönmez ve İdari Amir Müjdat Kılınç, alınan Yönetim Kurulu Kararıyla “performans yetersizliği nedeniyle” işten atıldığımı tarafıma bildirdi.
 
4,5 yıllık çalışma hayatımda tek amacım işimi layıkıyla yapmak oldu ve işimi eksiksiz şekilde yaptım. Bunun en yakın şahidi şu anda bina içerisinde psikolojik işkence altında çalışan çalışma arkadaşlarımdır. Fakat arkadaşlarımın benim işten çıkartılmamla ilgili konuşmaları ve benimle görüşmeleri bir yönetici tarafından yasaklanmış, bu yasağın çiğnenmesi halinde herkesin işten çıkarılacakları kendilerine kesin bir dille iletilmiştir.
 
İMO binasının temizliğinde ve çay servisinde hiçbir eksiklik göstermeme rağmen emekten yana halktan yana olduğunu iddia eden idarecilerin defalarca hakaretlerine ve tehditlerine maruz kaldım. Çalışma hayatım boyunca işten çıkartılma tehditleri hiç bitmedi. Onur kırıcı davranışlar ve hakaretler günlük rutinin bir parçası haline gelmişti. Artık bir yönetici ve idarecilerinin ego tatmin aracı haline gelmiştim.İşimi kaybetmemek için tüm bu aşağılanmalara hakaretlere baskılara ve psikolojik işkencelere katlandım fakat tüm bunların ardı arkası kesilmediği gibi her gün artarak devam etti. Toplumda emekten ve halktan yana, antiemperyalist, ırkçılığın ve gericiliğin karşısında, insan hakları ihlallerine karşı, insanlık onurunun korunmasından yana, demokrat ve yurtsever bilinen gerçekte en acımasız uygulamaların sahibi bu insanların türlü oyunlarına ve zorlamalarına rağmen istifa etmedim.
 
İstifa etmeyeceğimi anladıklarında anormal kurgularını devreye soktular ve aksini ispat etme şansım olmayan nedenlerden savunmalarım alınmaya başlanıldı. Oturma grubunun gelişi güzel bırakılması, lavabo etrafındaki duvarlardaki su lekelerinin çıkarılmaması ve çay servisi yapmamak suçlamalarıyla savunmam alındı. Bu bahsettiğim insanlık dışı uygulamaların tek mağduru tabiî ki ben değildim. Benim gibi bir çok personel de bu davranışlara maruz kaldılar. Halen de kalmakta olup sıranın kendilerine geleceği günü bi çare beklemekteler. İşten atılmakla tehdit edildiklerinden hiçbiri durumla ilgili konuşamamaktalar."
 
Yaklaşık 80 kişinin katıldığı ve Halk Cephesi, +İvme okurları, BDSP, EMO çalışanları ve Tez-Koop-İş'in de destek verdiği basın açıklamasında, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Cansel Malatyalı yalnız değildir", "İş ekmek yoksa barış da yok" sloganları atıldı.
 
Dondurucu soğuğa rağmen akşam saatlerine kadar devam eden eylemin sonlarına doğru, Grup Yorum şarkıları eşliğinde halaylar çekildi, "İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız" ve "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır" sloganları atıldı. Halkın da yoğun ilgi gösterdiği ve desteklerini belirttiği direnişin ilk günü 18:00'da sona erdi.
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder