21 Şubat 2012 Salı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin 42.Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimlerine Doğru

Mimarlar Odası Ankara
Şubesi'nin 42.Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimlerine Doğru

style="text-align: center;"> 
 Mimarlar Odası   Ankara Şubesi'nin

 

42.Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimlerine Doğru

style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size:
13px; background-color: rgba(255, 255, 255, 0.917969); " />

style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size:
13px; background-color: rgba(255, 255, 255, 0.917969); ">24-25-26 Şubat 2012
tarihlerinde yapılacak olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi 42.Dönem Olağan
Genel Kurulu ve seçimleri öncesinde, seçime girecek listeler arasındaki
söz düellosu haddini aşan sloganlarla deyim yerindeyse kirli bir oy
avcılığına dönüşmüş durumda. Ülkemiz devrimi sanki Mimarlar Odası
Ankara Şubesi'nden başlayacakmışcasına ardı ardına
'manifestolar'(!) yayınlanıyor, sol literatürde ne kadar kelime
varsa hepsi amansız bir çabayla seçim bildirilerine sıkıştırılmaya
zorlanıyor. 

İçi
boş söylemlerle birileri çıkıyor; “Biz Varız!”
diye bir yürüyüş(!) başlatıyor ve "Bu Güzel ve Yalnız
Ülkeye "Sahip Çıkıyoruz'
diyebiliyor. Soruyoruz öyleyse
kendilerine; öncelikle bu ülkenin yalnız olduğu kanısına nerden
varılıyor? Diyelim ki yalnız, siz kimsiniz de sahip çıkacaksınız?
Diyelim ki sahip çıktınız, nasıl olacak bu? Oturduğunuz sırça
köşklerden kimin çıkarını, nasıl savunacaksınız? Yoksul halkın
sorunlarına nasıl çözüm bulacaksınız? Bir kaç dava kazanmak ile
olmuyor 'devrim', iktidarın karşısına nasıl dikileceksiniz?
Bunun bedellerini nasıl ödeyeceksiniz? 2008'de 8 Mart Dünya Emekçi
Kadınlar Günü eylemine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınıp
tutuklanan üyeniz, o dönemki sekreter yardımcınız devrimci mimar Alev
Şahin'e sahip çıktığınız gibi mi bu ülkeye sahip
çıkacaksınız? Tahliye olduktan sonra iş akdine son vererek onu
tutuklayan iktidara 'akıllı solcu' olduğunuzu göstermiştiniz,
peki o iktidar yarın sizin karşınıza çıkınca
'yürüyüş'ünüz nereye kadar devam edecek? Sakın yine yarı
yolda kalmayasınız? Ayrıca, kendilerine 'DİMP' adını veren bu
platforma hatırlatalım; ülkemizin sahipleri yıllardır bellidir; dün
olduğu gibi bugün de kanları, canları pahasına emperyalizme ve
işbirlikçilerine karşı direnen halklardır, devrimcilerdir. Siz kendinizi
ne zannediyorsunuz da devrimcileri yok sayıyorsunuz? Boyunuzdan büyük
laflar ederseniz altında kalıp ezilirsiniz tıpkı bildirileriniz de
yazdığınız şu satırlarda olduğu gibi.


Diyorlarki; 'Ne 12 Mart’ın ne de 12
Eylül’ün yapabildiği şeyi tek bir hamleyle, kimseye sormadan,
kimseyle tartışmadan, Meclis’e bile getirmeden bir KHK ile yapan ve
TMMOB’ne bağlı odaları bir bakanlığın bir genel müdürlüğüne
bağlayan hükümetin pervasızlığı da şaşırtmıyor bizi. Tüm bunları
öngörmüştük çünkü. Bunları öngörmüş ve bunların karşısında
Mimarlar Odası’nın tarihine yaraşır bir duruşu sergilemeye talip
olmuştuk zira. Talip olmuş ve insanlık tarihinin en aleni sırrını
hatırla(t)mıştık: özgürlük arzusu inatçıdır.''

 TMMOB ve bağlı tüm odalar gibi KHK'lere karşı tek bir eylem
yapmayan, birlikte yapalım çağrılarımızı cevapsız bırakan, Mimarlar
Odası Ankara Şubesi yönetiminde yıllardır edebiyat yapıp hiçbir pratik
sergilemeyen bu listeye, KHK'lere karşı aylarca kampanya yaparak
kamuoyu oluşturan, 2000 tane imza toplayıp 7000 tane bildiri dağıtan,
İstanbul ve Ankara'da eşzamanlı olarak 2 günlük açlık grevi
yaparak tepkisini haykıran +İVME Dergisi okurları olarak hakkımız olan
şu soruyu soralım o halde; talip olduğunuz o 'duruş' neydi acaba?
KHK'lara karşı yaptığımız bir dizi eylem ve etkinliğin içerinde
 kaçırmış olsak gerek, lafta mangalda kimselere kül
bırakmadığınız ama pratikte yapmadığınız pek çok şey gibi mi
olacak bu ülkeye sahip çıkışınız? Bildirinizde Uludere'ye katliam
demekten imtina edip 'trajedi' demeniz gibi 'trajedik' mi
olacak 'inatçı özgürlük arzunuz'?


Bu sorulara elbette tatmin
edici yanıtlar beklemiyoruz 'mavi liste'den ama en azından artık
bıraksınlar 'devrimci' söylemleri de 'Başka Bir Dünya
Mümkün'
solculuğuna kapalı kapılar ardında devam
etsinler.


style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size:
13px; background-color: rgba(255, 255, 255, 0.917969); ">Gelelim seçime
girecek olan diğer listeye; kendilerine 'Momentum' adını veren bu
yeni liste ise 'Eşitlik, Özgürlük, Demokrasi' adı
altında bir başka 'manifesto'(!) yayınlıyor. Soruyoruz o halde:
Sınıfların olduğu bir sistemde hangi eşitlikten bahsedilebilir?
Bağımsızlığın olmadığı bir ülkede hangi özgürlükten
bahsedilebilir? Ve içinde yaşadığımız toplumsal sisteme uzak bu
tahlillerin ardından, bahsettiğiniz demokrasi kimin için? Neden daha önce
DİMP ile birlikte hareket eden, geçen seçimlerde ise çıkar
çatışmaları nedeniyle onlardan ayrılan ve daha dün mimar Alev
Şahin'i işten atan yönetimin başkanlığını yapanlardan destek
umuyorsunuz? Devrimcilere tahammülü olmayanlar bugün hangi demokrasiden,
kim için demokrasiden bahsedebilir? 

Ülke ve dünya politik gündemine, katliamlara, tutuklamalara,
işkencelere, yoksulluğa dair tek bir kelimenin bile geçmediği aynı
bildiride salt mesleki kariyerizm ve mimarlığın toplumsal yeri üzerinden
şekillenen bir perspektif savunuluyor ve bu anlayışla şöyle bir
değerlendirme yapılıyor; ''Büyük bir fırtınanın içinden
geçtiğimizin farkındayız.''
Peki bu fırtınaya karşı ne
yapacaksınız, nasıl karşı duracaksınız? Belli değil. Ama iddia yine
oldukça büyük; ''Oysa, şimdi ve burada dünyayı yeniden
kurmanın yeri ve zamanıdır.''
Mimarlar Odası Ankara Şubesi
yönetiminde olmak demek ki bizim bilmediğimiz ve yıllardır devrimcilerin
keşfedemediği derecede önemli bir mevki hem de dünyayı yeniden kuracak
kadar. Bu kadar büyük laflara gerek olmadığının altını çizerek
diyoruz ki; yeni bir alternatif yaratabilmek için aynı bildiride
bahsedildiği gibi katılımda 'demokratik' olmak gerekir ama bu tek
başına yeterli değildir, aynı zamanda teori ve pratikte de
'devrimci' değerlerden ve ideolojiden, halktan ve halkın
gerçekliğinden de beslenmek gerekir. Yoksa eskinin yıllanmış
anlayışlarıyla birlikte, onların akıl hocalığı öncülüğünde
hareket etmek zamanla köreltir hatta bir zaman sonra eleştirilen noktalara
kadar alır götürür.


Mimarlar
Odası Ankara Şubesi 42.Dönem Olağan Genel Kurulu ve seçimlerine doğru;
içinde çıkarsız bir halk ve vatan sevgisi taşıyan, emekten ve halktan
yana bir mimarlık özlemi duyan, devrimci, demokrat, aydın tüm mimarlara
olan sorumluluğumuzdan kaynaklı, listeler adına yazılıp çizilen her
kelimenin her pratiğin bir ağırlığı olduğunu hatırlatır siz değerli
meslektaşlarımızla değerlendirmelerimizi paylaşmayı bir borç
biliriz.



style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size:
13px; background-color: rgba(255, 255, 255, 0.917969); " />

Mühendislik, Mimarlık ve Planlamada +İvme Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder