24 Şubat 2012 Cuma

Hükümetin işsizlik ve kayıt dışılığa bulduğu ‘çözüm’ iş bıraktırıyor!

Hükümetin işsizlik ve kayıt dışılığa bulduğu 'çözüm' iş bıraktırıyor!

Çalışma Bakanlığı emek piyasasının esnekleştirilmesini öngören Ulusal İstihdam Stratejisi’ni sendikaların önüne koydu. Esnek çalışmayı yaygınlaştırarak işsizliği çözeceğini iddia eden bakanlık, kayıt dışılığı da zorunlu GSS uygulamasıyla “çözecek”.

Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı Türk-İş ve Hak-İş’in masasına kondu. İşsizlik sorununa “esnekleştirme” yoluyla çözüm bulunacağını iddia eden Taslak, 2023 yılına kadar mevcut istihdam rakamıyla 3,3 milyon işçinin geçici iş sözleşmeleriyle kısa süreli çalışmasını, en az 4,6 milyon işçinin de yarı zamanlı çalışmasını hedefliyor. Böylece kağıt üzerinde işsizlik azaltılarak, yüzde 5 düzeyine çekilebilecek!

Zorunlu GSS primleri işi bıraktırıyor
Taslakta Türkiye’de kayıt dışılığın ve genç işsizliğinin yüksek olduğu söylenerek, çare olarak “işletmelerin rekabet ve verimlilik düzeyi üzerinde önemli etkisi olan esnekliğin” artırılması savunuluyor. Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı, “İstihdam yaratan bir büyüme için işverenlerin ve çalışanların rollerinin esneklik-güvence dengesi temelinde yeniden tanımlanmasına ve esnek çalışma modellerinin aktif olarak hayata geçirilmesine zemin oluşturacak yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır” diyor.

Dünya gazetesi yazarı Resul Kurt ise bugünkü köşe yazısında yaklaşık 140 bin yarı zamanlı çalışanın yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması nedeniyle her ay eksik olan günlerine ait sigorta primlerini tamamlamak zorunda kaldıklarını yazdı. Kurt, “Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeniyle ’06- Kısmi istihdam’ ve ’17- Ev hizmetlerinde 30 günden eksik çalışma’ seçeneğinin işaretlenmesi halinde eksik günlere ait GSS primleri 30 güne tamamlanacak. Aylık prim ve hizmet belgesinde eksik gün nedeni bu iki neden dışında olanlar bu zorunluluk dışında kalacak” dedi.

Resul Kurt, genellikle aylık 200-300 TL ücret alan yarı zamanlı çalışanların bir de sigorta primi ödemek istemediklerini belirterek, bu nedenle 100 bin civarında yarı zamanlı çalışanın işlerini bıraktığını ileri sürdü. GSS düzenlemesi, “gelir testi” sonucunda tespit edilen aile içinde kişi başına düşen gelirin asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda GSS priminin devlet tarafından ödenmesini öngörüyor. Ancak aile içindeki kişi başına düşen gelirin 295,50 TL’den yüksek olması halinde prim ödenmesi öngörülüyor. Gelir testine müracaat yapılmadığı takdirde ise kişiden en yüksek prim bedeli tahsil ediliyor.

Esnekleştirme ve paralı sigorta istihdamı nasıl artırır?
Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı’nda ise konuyla ilgili şunlar söyleniyor:

“Türkiye’de esneklik-güvence dengesinin sağlanabilmesinde sosyal güvenlik sistemi önemli bir politika bileşenini oluşturmaktadır. Sosyal güvenlik politikalarıyla esnek çalışanlar arasında kayıtlı istihdamın artırabilmesi ve bu alandaki sosyal güvenlik prim kayıplarının önüne geçilebilmesi, sistemin esnek çalışma biçimlerini tam olarak içermesine bağlıdır.”

Taslak, 4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen esnek çalışma biçimlerine paralel olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda da esnek çalışanların sosyal güvenliğini sağlamaya yönelik düzenlemelere yer verildiğini, bununla birlikte esnek çalışanların sosyal güvenlik kapsamına girme oranlarının nispeten düşük olduğunun görüldüğünü ifade ediyor.

GSS düzenlemesi sigorta primi ödeyemeyecek durumda olan esnek çalışanları tümden işlerini bırakmaya itiyor. Ulusal İstihdam Stratejisi ise istihdam sorunununa "çözüm" olarak daha fazla esneklik öngörüyor. Bu politikanın kayıt dışılığı nasıl azaltacağı, nasıl iş güvencesi sağlayacağı ve gerçek anlamda istihdamı nasıl artıracağı ise bilinmiyor.

Kaynak: sol.org.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder