Hatay'dan Suriye Halkına Ve Ortadoğu Halklarına Destek
19 Şubat 2012 Pazar günü bir ay önceden Hatay’da bulunan kurumlar olarak ‘ORTADOĞU’DA EMPERYALİST MÜDAHALEYE SON!’, ‘SURİYE, Irak Ve Libya Gibi Olmasın’ şiarlarıyla yasal bir miting başvurusu yapıldı. Çalışmalar devam ederken mitinge 3 gün kala önce emniyet sonra da vali tertip komitesini çağırarak ‘güvenliği sağlayamayacaklarından kaynaklı’ mitingi yasakladıklarını bildirdiler. Aynı gün 17 Şubat günü toplanan platform bileşenleri (İHD dışında) ne olursa olsun mitingi yapma kararı aldı. Yine aynı gün valilik kararıyla tüm basına (TV, gazete ve radyolara) mitingin yasaklandığı açıklaması yapıldı. Üstelik radyolarda yarım saatte bir valiliğin acıkması okundu. Sivil polisler esnafları dolaştı tek tek, asılan afişler sabah baktığımızda bir bir sökülmüştü. Emniyet ve Valilik elbirliğiyle mitingin iptalini tüm halka duyurarak katılımın olmamasını kurumların yalnız bırakılmasını sağlamaya çalıştı. Her türlü baskıya rağmen hazırlıklar devam etti. Yeni bir komite seçildi. Halk Cephesi komitede yerini aldı. Kurumlar olası her duruma karşın netleşti. Son ayarlamalarla birlikte 19 Şubatta 12.30’da eylem alanı Doğuş Okullarının önündeydik. Hatay halkı gruplar halinde veya tek tek gelerek eylem alanını doldurmaya başladı. Öyle ki 13.00’de binleri bulan halk alana sığmadı. Çevre il ve ilçelerden gelen KESK ve diğer katılımcılar da alana girdikten sonra yaklaşık 12.40’ta yürüyüş için kortejler oluşturulmuştu.
Basın açıklamamızı miting için açıklanan yer olan Uğur Mumcu alanında değil, Ulus alanında yapacağımız duyurduktan sonra yürüyüşe geçildi. Yol boyunca beş bini bulan kitle ‘ORTADOĞU’DA EMPERYALİST MÜDAHALEYE SON!’, ‘SURİYE, Irak ve Libya gibi olmasın’ yazılı iki pankartın ardında büyük bir coşkuyla sloganlarla yürüdü. Kortejde Suriye bayrakları ve Beşer Esad resimlerinin olmasına polisler müdahale etmeye çalışsa da ne komite ne de halk izin vermedi. Armutlu, Gündüz cad., valilik ve köprübaşı güzergahı boyunca coşkusunu hiç kaybetmeyen kitleye katılım yol boyunca devam etti. Ulus Alanı’na (Künefeciler önüne) gelindiğinde katılımcılar alana sığmadığından Saray cad., künefeciler, valilik önü kısmi olarak trafiğe kapatıldı.
Alanda yerleşmede yaşanan aksaklıkların ardından Platform ve katılan halkın adına Eğitm-Sen Hatay Başkanı Ayhan Erkal bir açıklama yaptı. Açıklamada:
‘Yaşadığımız coğrafya çok kritik dönüşümlerin eşiğinde. Ortadoğu’da çalan savaş tamtamları her an ülkemizi ve kentimizi içine alacak bir yıkımın ayak sesleri oluyor. Kendi geleceğine, hayatına sahip çıkmak isteyen hiç kimsenin susmaması gereken bir dönemdeyiz artık!
…İran ile ABD Hürmüz boğazında savaş provaları yaparken hemen yanı başımızda bulunan Suriye’de ise emperyalist bir müdahalenin zemini oluşturulmaya çalışılıyor. Başını ABD’nin çektiği emperyalist güçler, Suriye’den yeni bir Libya yaratmanın olanaklarını zorluyor. Bunu yaparlarken de sürekli Türkiye’nin bölgede oynadığı rolün ne kadar da “önemli” olduğuna dair açıklamalar yapıyorlar. Demek istedikleri; başta Suriye’ye olmak üzere Ortadoğu ülkelerinin emperyalizmin çıkarları dâhilinde yeniden dizayn edilmesi için “Türkiye görev başına”.
Filistin sorununda İsrail’e efelenerek, Esad rejimi ile yakın pozlar vererek, Kaddafi’den insan hakları ödülü alarak kurulan ilişkiler tam ters istikamette emperyalizmin hizmetine sunuldu. Bir baktık ki; ‘Libya’da NATO’nun ne işi var’ diyenler İzmir’i savaşın karargâhı haline getirmiş. Suriye’de silahlı mücadele veren taşeron örgütlerin merkezini ülkemize taşımış. İsrail ile ticaret hacmi geçtiğimiz her yıl arttırılmış. Kısacası; AKP iktidarı “komşularla sıfır sorun” politikasıyla elde etmiş olduğu ilişkileri Ortadoğu’da emperyalizmin hizmetine sunuyor! Bunlar yetmezmiş gibi temel amacı İsrail’in korumak olan füze kalkanını Malatya’ya kuruyor.
Suriye’nin Geleceğini Suriye Halkı Belirlemeli!
Emperyalizmin taşeronluğunu üstlenen AKP iktidarı Suriye’nin istikrarsızlaştırılması için elinden geleni ardına koymuyor. Çadır kenti özellikle kentimize kurarak, ekonomik yaptırımlar uygulayarak, kökten dinci örgütlere lojistik, askeri destek vererek Suriye’nin geleceğine müdahale ediyor.
Bizler ise Suriye’nin geleceğini Suriye halkının belirlemesinden yanayız. Suriye’de halkçı, devrimci bir demokrasi ve ekonominin yeşermesinin tek yolunun Suriye halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesinden geçtiğini de biliyoruz. Bizler bu tarihsel dönemeçte devletlerden herhangi birinin yanında değil, ezilen halklardan yana tavır alıyoruz.
Emperyalist Savaşlarda halklar kaybeder!
Suriye’ye yönelik herhangi bir emperyalist müdahalenin kentimize vereceği zararda ortada. Daha şimdiden kent ekonomisi ciddi zararlar gördü. Tırlar sınırlarda kilometrelerce kuyruklar oluşturdu. Ölüm haberleri de almaya başladık! Antakyalı tır şoförü Mecit Akdoğan yaşanan çatışmaların arasında yaşamını yitirdi. Bizler biliyoruz savaşlarda zenginlerin çocukları değil yoksul emekçiler ve çocukları hayatlarını kaybediyor. Olası bir savaşta yine bizler öleceğiz!
Mezhepsel farklılıkları diline dolayan Tayyip Erdoğan, Ortadoğu’daki çıkar çatışmalarını mezhepsel çatışmalar gibi yansıtarak ateşle oynuyor. Bizler asıl sorunun mezhep farklılıkları değil emperyalist çıkarlar olduğunu iyi biliyoruz.
Emperyalist savaşa, ikiyüzlülüğe sesiz kalmayacağız! Sokağa!
Kendi ülkelerinde evrensel demokrasi ve hukuk ilkelerini ihlal edenlerin, kendilerine karşı çıkan herkesi terörist ilan edenlerin, cezaevlerini öğrencilerle, gazetecilerle, devrimcilerle, Kürtlerle dolduran bir iktidarın demokrasiden bahsetmesi kabul edilir değildir! Siz değil misiniz? Hopa’da deresine suyuna sahip çıkana gaz bombaları yağdıranlar! Siz değil misiniz? Uludere’de kendi sivil vatandaşlarına savaş uçaklarıyla saldıran! İnsan hakları söylemini elinizdeki kan daha kurumadan nasıl ağzınıza alıyorsunuz!
Halkların kardeşliği için Mücadele Alanlarına!
Ülkemizi ve kentimizi bu ateş çemberi içerisine sokmaya çalışanlara karşı mücadele alanlarına!
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin maskesini düşürmek için mücadele alanlarına!’ dendi.
Ayrıca açıklamada Hatay valiliğinin miting için yaptığı baskılar ile Mersin’de KESK eylemine yapılan saldırı ile gözaltılar kınanarak:
‘Bizleri sindirmeye çalışanlar bilmelidir ki sinmeyeceğiz. Baskılar, saldırılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz. Demokrasi özgürlük ve bağımsızlık mücadelemiz artarak devam edecek. Bunu herkes bilmelidir.’ denildi.
Mitinge 150 kişi katılan Halk Cephesi görselliği ve disipliniyle flama ve dövizleriyle yer aldılar.
Eylem, atılan sloganların ardından yaklaşık 14.45’te sona erdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder