Diyelim ki Roboski'yi ben
yaptım, n'olcak? / Ezgi BAŞARAN
Türkiye /
10/05/2012
Uygar insan olmanın gereği olan
soruyu unutuyoruz: Roboski katliamını kim yaptı, emri kim neden
verdi?
Hayat aynen devam ediyor. Etmesin, bir ara versin, düşünsün
diye hatırlatma ihtiyacı hissediyorum. Hayata, kendime, size...
/>Roboski katliamının üstünden 135 gün geçti. 34 insanı kim düşman
belledi, kim bombalama emrini verdi, hâlâ bilmiyoruz.
Adalet
cephesinde hiçbir şey ol-mu-yor!
Haksızlıklar mı? Sıralayayım.
/>
***
Kerem Enç iki gün önce Uludere’deki
savcılığa gitti. Çünkü oğlu Ahmet hakkında (birçok başka Roboskili
gibi) soruşturma açılmıştı. Katliamdan birkaç gün sonra köye gelen
Uludere Kaymakamı’nı tartaklamaktan. Pardon, savcılığa göre
‘kasten adam öldürmeye teşebbüsten’. Kerem Bey, savcıya
saldırının bir videosu olduğunu işittiği için gitmiş. Köy
meydanında güvenlik kameralı dükkân ya da MOBESE olmadığından
kastedilen video hepimizin televizyonda izlediği videodur. Savcı,
“Önce oğlunu ifadeye getir, sonra sana videoyu gösteririm”
diye yanıtlamış.
Kerem Bey diyor ki, “Götürmem oğlumu.
Geçen hafta aynı şeyi söyledi, bizim Cabbar ifade vermeye gitti,
tutukladılar. Bırakmam oğlumu.”
Kerem Enç, kardeşini Roboski
katliamında kaybetti. Yetmedi, şimdi de oğlunu devletin nefesinden
korumaya çalışmakla uğraşıyor.
“Savcıya dedim ki,
‘Siz 34 insanımızın katilini bulacağınıza, bizim üstümüze
geliyorsunuz’. Hiçbir şey demedi savcı. Onlar hep haklı, biz hep
suçlu.”
***
Roboski katliamında bir yakınını
yitirenlerin büyük bölümü korucuydu. O gün bugündür,
çalışmıyorlar.
5 gün önce Roboski Alay Komutanı tarafından
çağrıldılar: Hüseyin Encü’nün babası İslam, Cemel
Encü’nün babası Süleyman, Bedran Encü’nün babası Şehmi,
Fadıl Encü’nün babası Sait, Selahattin Encü’nün babası
Nezmi ve Selem Encü’nün babası Ahmet..
Neler olduğunu
Süleyman Bey anlatsın: “Komutan, yani Abdullah Paşa bizi
çağırdı. Biz 20 senedir korucuyuz. Yani 20 senedir devletle beraberiz ama
o günden beri göreve çıkmıyoruz. Komutan bize ‘Ya göreve çıkın
ya da silah bırakın’ dedi. Biz de önce Roboski katilleri ortaya
çıksın, sonra görev dedik.”
Komutan, cevap olarak devletin 135
gündür yaptığını kelimelere dökmüş.
“Bunu unutun.
Kazaydı. Devlet kaza yaptı. Kapatın. Diyelim ki ben yaptım,
n’olcak? Siz devlete karşı ne yapabilirsiniz ki?”
/>***
Siz ne yapabilirsiniz ki?
Gerçekten böyle bir devlete
karşı ne yapabilirler ki?
Sait Bey’in bir cevabı var:
“Biz bırakacağız bu işi, koruculuğu. 19 yaşında evladımı
kaybetmişim, bana ‘unutun’ diyor komutan. ‘Unut, göreve
çık’ diyor. Çıkmam.”
Ahmet Bey’i de dinleyin:
“Tazminatı alın, kapatın diyorlar. Oğlum gitmiş ne tazminatı. 22
bin lira mı bizim hakkımız. Bu işin sorumlusu kimse bulun, bize
gösterin.”
***
Her gün önümüze başka başka
konuları Mikado çöpleri atıp gidiyorlar. Tinimini uğraşıyoruz biz de
ne dedi, ne manaya geldi, neler olacak.
Uygar insan olmanın gereği
olan soruyu unutuyoruz: Roboski katliamını kim yaptı, emri kim, neden
verdi?
Yine cevap yok.
Çünkü, ‘Diyelim ki ben yaptım
n’olcak devleti’nde değişen hiçbir şey yok.
NOT 1: Söz
konusu komutana ulaşmak için büyük gayret göstermeme, konuyu emir erine
anlatmama rağmen maalesef başarılı olamadım. Kendisi benimle görüşmek
için müsait olamadı.
NOT 2: Roboskililerin davalarını takip edecek
zeki, çevik ve vicdanlı avukatlara, hukuki manada ciddi yardıma ihtiyaç
var. Bilgilerinize...
Kaynak: Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder