15 Mayıs 2012 Salı

Türk Metal'e itiraz ettiler, atıldılar

Türk Metal'e itiraz
ettiler, atıldılar

Arçelik'te, Türk Metal
Sendikası'na üye 50 işçi, sendikanın işçiden yana tavır
almamasına itiraz ettikleri için işten atıldıklarını belirtti. Türk
Metal'ın her zaman işveren ile işbirliği yaptığını kaydeden
işçiler, haksızlıklara itiraz ettikleri durumda sendika tarafından
fişlendiklerini vurguladı. Sendikanın etkisiyle işten atıldıklarını
kaydeden işçiler, haklarını arayacaklarını
vurguladı.

Tuzla'da bulunan Arçelik A.Ş. Çamaşır Makinası
İşletmesi'nde 50 işçi, "üretimde daralmaya gidiyoruz"
bahanesiyle işten atıldı. İşçilerin çıkarılmasından kısa bir süre
sonra, Türk Metal Sendikası tarafından Kırıkkale'den getirilen 150
kişi işe alındı.

Üretimde daralmaya gittiğini iddia eden Koç
grubuna bağlı Arçelik fabirasında günde 10 bine yakın çamaşır
makinesi üretiliyor. Geçtiğimiz yıl 110 milyon Euro net kar yapan
fabrikanın, her yıl karı katlanarak artıyor. Bu kadar kar yapan ve
fabrika zincirini sürekli arttıran bir işletmenin "üretimde
daralmaya gidiyoruz" demesi elbette inandırıcı değil. İşçilerin
anlatımları da bunu ortaya koyuyor.

Türk Metal Sendikası'nın
bugüne kadar hiçbir konuda yanlarında olmadığını belirten işçiler,
sendikanın belirlediği bazı işçilere zam yapılmasına karşı
çıktıkları için işten atıldıklarını
vurguluyor.

"Sendika, en ufak bir itirazınız karşısında
haddinizi bildiriyor, fişliyor" diyen işçiler, Türk Metal
yöneticilerinin Bosh ve Cengiz Metal'de çalışan üyelerinin DİSK/
Birleşik Metal-İş Sendikası'na geçmesinden kaygılandıklarını,
bundan dolayı kapı önüne konulduklarını söylüyor.

2003
yılından beri Arçelik Çamaşır Makinası fabrikasında
çalıştığını söyleyen Bilal Perçin, "'Üretimde daralma'
tamamen bahane. Öyle olsaydı 50 kişiyi işten çıkarıp 150 kişiyi işe
almazlardı" dedi.

"Sendikaya karşı çıktık, itiraz ettik
diye kapı önündeyiz" diyen Perçin, işe geri dönme talebiyle dava
açtıklarını, sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceklerini
vurguladı.

'SENDİKAYA VE İŞVERENE İŞÇİYİ GAMMAZLARSAN
YERİN OLUR'

Kemalettin Demir, 1997 yılından beri fabrikaya emek
verdiğini belirterek, yıllarca ağır koşullarda
çalıştırıldıklarını anlattı. Malların yüklendiği bölümde
çalıştığını söyleyen Demir, burada yaşadıklarını ise şöyle
aktardı: "Bizim sabit bir yerimiz yok. Olması için amirlerle iyi
geçinmez gerekiyor. İşverene ve sendikacıya işçileri gammazlayacaksın,
dediklerini yapacaksın. Ben bunu yapmadığım için sürekli sürüldüm,
insanca muamele görmedim."

İyi performans sergilediği için
defalarca ödül aldığını aktaran Demir, "İş güvenliğinden tutun
da, üretimin arttırılmasına kadar bir sürü eğitime katıldım,
başarılı olduğum için ödül aldım. Ama haksızlıklara karşı en ufak
bir itirazımda kapı önüne konuldum. Üstelik üyesi olduğumuz sendika
buna ortak oldu" dedi.

YÜKSEK PERFORMANS ÖDÜLÜ ALDI,
ATILDI

Mustafa Durmaz'da 2006 yılından beri yüksek performans
sağladığı, başarılı bir işçi olduğu için ödül aldığını
söyledi. Hatta çıkarılmadan üç gün önce de ödül olarak saat
ücretine 75 kuruş zam yapıldığını ve takım lideri tarafından 750 TL
para verildiğini aktaran Durmaz, "Sadece sendika başkanı Halil
Erdal'a 'hakkımızı savunmuyorsunuz' dediğim için işten
çıkarıldım. Çıkarılan arkadaşlarımın hepsi de, sedikayı
eleştirdiği, işyerindeki haksızlıklara karşı çıktığı için
atıldı" şeklinde konuştu.

"İçeride baskılara karşı
yılmadık, şimdi de hakkımızı almak için mücadele edeceğiz"
diyen Durmaz, haklarını almak için mücadele edeceklerini
vurguladı.

'DAHA VAHİM OLANI, SENDİKANIN BİZİ
SATMASI'

Ayhan Taşdelen ise şunları söyledi: “İşten
çıkarılmamızdan daha vahim olanı, örgütlü olduğumuz sendikanın
destek olmaması, bizi satması. Hiçbir zaman da destek çıkmadı zaten.
Sorunlarımızı anlatmaya gittiğimizde bizi dinliyordu ama çözüm genelde
işverenden yana oluyordu."

Taşdelen, itiraz ettikleri durumda
sendikacıların kendilerini fişlediğini belirtti.
Taşdelen,
sendikanın işçilere yapılan haksızlıklara karşı çıkmamasına ise
şu örneği verdi: "İşyerinde sosyal hak olarak ayakkabı hakkımız
var, bize 60 TL'lik fiş vermeleri gerekiyor. Ama bunun yerine bize
sendika başkanı tarafından seçilen ayakkabıları veriyorlar. Sendika
temsilcilerine bunun neden böyle olduğunu sorduk, itiraz edelim dedik,
'Çünkü ucuza mal edilmesi gerekiyor' yanıtını verdiler.
Ayakkabıları 15 TL'ye mal ediyorlarmış. İşçinin hakkını
yiyiyorlar ve sendika bunu bildiği halde itiraz etmiyor. Düşünün ya, 4
bin kişinin aynı ayakkabıyı giydiğini. Gerçi itiraz ettikten sonra bir
iyileştirme yaparak, hangi renk ayakkabı istediğimizi
sordular:"

'TÜRK METAL'İN DESTEĞİYLE İŞTEN
ÇIKARILDIK'

2002'den beri Arçelik'te çalışan Birol
Kayaoğlu, "Benim 10 yıllık kazancım en fazla 200 milyar ediyor ama
bu fabrika benim üzerimden trilyonlar kazandı. Ben yıllarca bu fabrikaya
emek verdim, özveri ile çalıştım" dedi.

Türk Metal
Sendikası'nın ve işverinin işçilerin örgütlenmesinden, itiraz
etmesinden korktuğunu kaydeden Kayaoğlu, işten çıkarıldıkları gün de
bu korku ile hareket edildiğini söyledi. Tek tek muhasebeye
çağırılarak, işten çıkarıldıklarını söyleyen Kayaoğlu, kağıt
imzalattıktan sonra özel güvenlik elemanları eşliğinde arabaya
bindirildiklerini ve evlerine bırakıldıklarını
söyledi.

"Birlik olmamızdan korktukları için bunu
yaptılar" diyen Kayaoğlu, uzun zaman sonra diğer işçilerin
çıkarıldığından haberdar olduğunu kaydetti.

"Arçelik
işverini işten çıkardı, hem de üyesi olduğumuz Türk Metal
Sendikası'nın desteğiyle" diyen Kayaoğlu, işe geri dönmek
için mücadele edeceklerini vurguladı.

Kaynak:
etha

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder