14 Mayıs 2012 Pazartesi

Ölçülü polis terörü!

Ölçülü polis terörü!

İZLENİM

Ve futbolumuz dibe vurdu.
Zaten sıfırı tüketmenin eşiğindeydi ve başka statlarda bu çöküşün
kostümlü provalarını yapmıştı. Önceki gün kör noktayı gördük.
Yaşananların maç günü gerginliğinden ibaret olmadığını hepimiz
biliyoruz. Koca bir sezonun iltihabı patladı ve cerahat ortalığa
yayıldı. Daha üzerine çok konuşuruz. Muhtemelen bazıları, altına
süpürmek istedikleri halı alev alev yanarken hâlâ kaçamak cevaplar
verecekler yine. Oysa önceki gün ne oldu da ‘ href="http://www.ivmedergisi.com/index/futbol">Futbol Guernica’sı
yaşadık sorusunu sormadan, artık bir arpa boyu yol alamayacağımız
kesin. href="http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1087939"
target="_blank"> src="http://i.radikal.com.tr/150x113/2012/05/14/fft16_mf980860.Jpeg"
style="margin: 5px; float: left" />Olaylar maç daha başlamadan patlak
verdi. Maçın başlamasına birkaç dakika kala stadın protokol girişinin
üzerinden Yoğurtçu Parkı’na doğru bakarken gözlerimize
inanamıyorduk. Her maçta olduğu gibi giremeyen taraftarlar stat
çevresinde birikmişti ve polis hangi nedenden dolayı olduğunu
bilemediğimiz ve hiçbir nedenle yapmaması gereken bir şekilde tazyikli su
ve biber gazı pratiğine girişti. O kadar ki panzerler Maçkolik
Pub’ın girişindekileri bile suluyordu. Neyse ki maça çok az zaman
kalmıştı da olaylar o an büyümedi.

Çatışma haberi
gelince

Herkes seyretti, tekrarlamak lüzumsuz. Maç boyunca
tansiyon bir dakika bile düşmedi. On binlerce taraftar, sahadaki oyuncular,
teknik ekipler sezonun belki de en sıkıntılı anlarını yaşadı. O kadar
ki çevremdeki herkes ‘solukbenizliydi’. Ve son düdük çaldı.
Önce alkışladı href="http://www.ivmedergisi.com/index/Fenerbahce">Fenerbahçe . Kendi
takımına sahip çıktı. Sonra href="http://www.ivmedergisi.com/index/Galatasaray">Galatasaray’ın
kutlamaları başladı. Keşke onları da alkışlayabilselerdi. Ama böyle
bir sezonun sonunda bunu beklemek çok safdillik olurdu. Nitekim tepkiler
yükselmeye başladı. Tam o sırada dışarıdan çatışma haberi geldi. href="http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1087937"
target="_blank"> src="http://i.radikal.com.tr/150x113/2012/05/14/fft16_mf980862.Jpeg"
style="margin: 5px; float: right" />Hemen o tarafa koştuk ve net bir
şekilde gördük: Panzerler su fışkırttıkça, gaz bombaları
düştükçe kitle daha da ajite olup saldırganlaşıyordu. Sahaya geri
döndük ki tribünler Telekom Açık’tan sahaya inmeye başlamış.
Sonrası tam bir meydan muharebesiydi. Önce taraftar polise saldırdı ve
onları geri püskürttü. Ardından Çevik Kuvvet, bütün hunharlığıyla
hamlesini yaptı. 15-20 yaşındaki gençlerin tepesine coplar iniyor, gazlar
taraftarların yüzüne yüzüne sıkılıyordu. O kadar çok gaz sıktı ki
polisler, bir süre sonra stadyumda nefes almak imkânsız hale geldi. Herkes
içeri kaçtı. Pek çok taraftar basın odasına sığındı.
/>Yatıştırıcı olmak ne demek
Yeniden park
tarafını izlemeye başladık. Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde
polis taraftarlara inatla gaz atmaya ve su sıkmaya devam ediyordu.
Yoğurtçu Parkı’nın köşesinde nefes almakta zorlananlar, ara
sokaklarda yüzünü yıkamaya çalışanlar, öfkesini kontrol edemeyip
arabaları ters çevirenler, çöp bidonları devirip yakanlar, ellerine
gelen ne varsa polise fırlatanlar... Görüntüler akıl alır gibi
değildi. Ortalık sakinleşti umuduyla çıkışa yöneldiğimde bir kez
daha başladı püskürtme harekâtı. Açıkçası biber gazı fırlatmaya
doyamıyordu polis. Nefes almakta zorlanarak kaçmaya başladım. Stadyum
çevresinde balkondan olayları izleyenler dahil herkes gözlerini siliyor,
öksürüyordu.
Bu memlekette muhalif olan herkes iyi bilir, sokak
şiddetinde Türk polisi yatıştırıcı bir rolü asla üstlenmemiştir.
Şiddeti şiddetle besler ve karşılığını misliyle verir. Önceki gün
de durum farklı değildi. İşin garip olan yanı, bu provokasyonu daha maç
başlamadan yapmaya başladılar. Provokasyon diyorum, çünkü hiçbir
emniyet mensubunun bana maç öncesi yaratılan terörü ve maçtan bir saat
sonra hâlâ gaz bombalarının havada uçuşmasını anlatabileceğine
inanmıyorum. Elbette fanatikler de vardı, elbette polise karşı da bir
şiddet vardı. Ama bu kadar zıvanadan çıkaracak etkinin tetikleyicisi ne
yazık ki güvenlik güçleriydi. Gördüklerime ölçüsüz güç
kullanımı falan diyemem. Ölçülü, organize devlet terörüydü bu.
Eğer, salt beceriksizlik ve panik değilse...

Bağış Erten /
Radikal

 

Kaynak: href="http://www.radikal.com.tr">www.radikal.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder