<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/8183>Acele kamulaştırmalar TBMM
gündeminde </a></h1><p style="text-align: justify">Mersin Milletvekili
Ertuğrul Kürkçü tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulan önergede; Hasankeyf'de baraj, Uşak-Eşme ve
İzmir-Efemçukuru'nda siyanürle altın madeni işletmeciliği, Amasya
Taşova, Dersim, Antalya-Alakır'da HES, Mersin'in Çay, Çilek ve
Özgürlük mahallerinde kentsel dönüşüm amacıyla Bakanlar Kurulunca
alınan acele kamulaştırma kararlarıi için Meclis Araştırması
açılmasını istedi.</p><p style="text-align: justify">Konuyu 20 Şubat
2012 günü BDP Grubu adına TBMM Genel Kurul Gündemine de taşıyacak olan
Kürkçü, bu zamana kadar yaşanan gelişmeler hakkında da Meclisi
bilgilendirecek.</p><p style="text-align: justify">Meclis araştırma
önergesinde gerekçe ise şöyle ifade edildi:</p><p style="text-align:
justify">GEREKÇE:</p><p style="text-align: justify">2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunu'nun Acele Kamulaştırma başlıklı 27.
maddesinde: "3634 Sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun
uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleciliğine Bakanlar
Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen
olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların
kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan
tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o
taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca
seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal
sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen
bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." kuralına yer
verilmiştir.</p><p style="text-align: justify">3634 Sayılı Milli Müdafaa
Mükellefiyeti Kanunu'nun 1.maddesinde ise; "Seferberlik ve savaş
hali ile bu hallerin henüz ilan edilmemiş olduğu ancak savaşı
gerektirebilecek bir durumun meydana geldiği gerginlik ve kriz dönemlerinde
yapılacak seferberlik hazırlıkları ile kıtaların toplanması
esnasında, alelade vasıtalarla temin edilemeyen bütün askeri
ihtiyaçları veya hizmetleri bu Kanun hükümleri dairesinde vermeye veya
yapmaya her şahıs borçludur" denilmek suretiyle kanunun hangi
koşullarda uygulanacağı belirtilmiştir.</p><p style="text-align:
justify">2.Dünya Savaşı öncesi, Türkiye'nin savaşa girme
olasılığı gözetilerek 1939 yılında çıkartılan bu kanun ile savaş
koşullarındaki acil askeri ihtiyaçların karşılanması için Bakanlar
Kurulu'na yurt savunması gerekçesiyle ihtiyaç duyulan taşınmazlara
"el koyma" yetkisi verilmiştir. Bu halde dahi "askeriye"
bu yetkiyi tek başına kullanamamakta ve ihtiyaç duyduğu taşınmaza
olağan kamulaştırma prosedürü dışında el konulabilmesi için Bakanlar
Kurulu'nun kararına ihtiyaç duyulmaktadır. El koyma kararı ve hangi
taşınmazlara el konulduğu belirtilmek suretiyle Resmi Gazete'de
yayımlanmaktadır.</p><p style="text-align: justify">"Savaş
Hukuku" içinde istisnai bir kamulaştırma yolu olarak getirilen
"Acele Kamulaştırma" uygulaması, AKP Hükümeti döneminde
olağan bir kamulaştırma yolu haline getirilmiştir. 2004 yılında
TBMM'nin iradesi yok sayılarak Bakanlar Kurulu kararı ile EPDK'ya
Acele Kamulaştırma yetkisi devredilmiştir. EPDK, enerji, madencilik,
doğalgaz ve petrol sektörlerinde bu yetkiyi hiçbir yasal sınırlama ve
denetim olmadan kullanmaktadır. EPDK tarafından lisans verilen şirketlerin
talebi üzerine Acele Kamulaştırma yoluna gidilmektedir. Genelkurmay
Başkanı'na savaş koşullarında tanınmayan el koyma yetkisi, şu anda
sayılan sektörlerde faaliyet yürüten ve hükümete yakın olan
şirketlere tanınmaktadır.</p><p style="text-align:
justify">Türkiye'deki enerji yatırımları içerisinde sadece HES
projelerinin sayısı iki bini geçmektedir. Bu istisnai kamulaştırma yolu
ile EPDK, Türkiye'nin hemen her yerindeki taşınmazlara özel
şirketler lehine el koyma yetkisine kavuşturulmuştur. Taşınmazları
hakkında EPDK tarafından Acele Kamulaştırma Kararı alınan yurttaşlar,
Bakanlar Kurulu kararlarından farklı olarak, EPDK kararlarının
yayımlanması yönünde bir düzenleme olmadığından, ancak
taşınmazlarına el konulduktan sonra bu kararlardan haberdar
olmaktadırlar.</p><p style="text-align: justify">Bu yöntemle; Bakanlar
kurulunun 16.12.2011 tarihli kararı ile 29.12.2011 tarihli 28157 sayılı
resmi gazetede yayınlanan Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Özgürlük, Çilek
ve Çay mahallelerinde kentsel dönüşüm amacıyla ayrıca
İzmir-Efemçukuru ve Uşak-Eşme'deki siyanürlü madencilik projeleri,
Hasankeyf, Amasya-Taşova ve Dersim'deki HES ve baraj projelerinde
yurttaşların yaşam alanları gasp edilmiştir. 2004 yılında bu yetkinin
EPDK'ya verilmesiyle Acele Kamulaştırma kararlarının Resmi
Gazete'de yayımlanması zorunluluğu da ortadan kalkmıştır. Türkiye
coğrafyasının ne kadarının bu yöntemle sermaye tarafından işgal
edildiği Meclis Araştırması tarafından ortaya çıkarılabilir.</p><p
style="text-align: justify">Sermayenin doğal varlıklarımıza,
sularımıza, toprağımıza, yaşam alanlarımıza ve geleceğimize karşı
başlattığı bu savaş hukuku politikasının araştırılması
TBMM'nin öncelikle görevlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki şirketlere
devredilen bu yetki, aslen TBMM'nin iradesi yok sayılarak
devredildiğinden TBMM kendi varlık nedenini savunmak adına bu meselede
taraf olmalıdır.</p><p style="text-align:
justify">kaynak:cevrehukuku.net</p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder