<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/8181>Ege Üniversitesi'nde notlar
düşürüldü, sıra diğer üniversitelerde...</a></h1><p><strong>Ege
Üniversitesi'nde Bologna sürecine uyumluluk gerekçesiyle
üniversitenin not sistemi değiştirildi. Değişiklik nedeniyle binlerce
üniversite öğrencisinin notları düşürüldü, öğrenciler mağdur
oldu. YÖK ise söz konusu değişikliğin diğer üniversitelerde de
uygulanacağını belirtti.</strong></p><p>Bologna Süreci'yle ilgili Ege
Üniversitesi'nde yapılan düzenlemeler binlerce öğrenciyi mağdur
etti. Öğrencileri mağdur eden gelişme, üniversitenin Bologna
Süreci'ne uyumluluk gerekçesiyle sınav puanlama sisteminin
değişmesiyle alakalı yaşanırken, öğrenciler sistem sayesinde
haksızlığa uğradıklarını sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından
duyurdular. <em>Bianet</em>'ten Işıl Cimen'in haberi
şöyle:</p><p>Bugün Twitter’a binlerce kişi
#egeuniversitesimagdurlari hashtag’iyle yazdı. Kamuoyu, Ege
Üniversitesi öğrencileri sayesinde Bologna Süreci’nin öğrencileri
nasıl bir haksızlığa uğrattığını öğrendi.</p><p>"Bir sabah
uyandım, not ortalamam 3.54'den 3.03'e düşmüştü" dedi
İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Tuğçe Tüzkan.</p><p>Yalnızca
Ege Üniversitesi'nde benzer bir durumda olan 60 bin öğrenci
var.</p><p>Bu yüzden, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla
İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 4. sınıf öğrencileri öncülüğünde
binlerce kişi okullarında yaşananlara karşı sosyal paylaşım sitesi
Twitter'da örgütlendi.</p><p><strong>Yüksek lisansa girme ihtimalleri
azalıyor</strong><br />Yeni sistemle not ortalamaları düşen Ege
Üniversitesi öğrencileri, #egeuniversitesimagdurlari hashtag'i ile
gösterdikleri tepkiyi, kısa zamanda Twitter'ın en çok konuşulan
konuları içine sokmayı başararak, kamuoyunun ilgisini
çekti.</p><p>Sorun, hükümetler/devletler arası herhangi bir anlaşmaya
dayanmayan ve yasal bir bağlayıcılığı bulunmayan Bologna
Süreci'ndeki kredi sistemi değişikliği.</p><p>Avrupa Yükseköğretim
Alanı'nda farklı ülkelerdeki yükseköğretim sistemlerinin
birbirleriyle karşılaştırılabilir olmasını sağlamaya yönelik olan
Bologna Süreci'nin öğrencileri ne kadar zor bir duruma
düşürdüğünü 24 yaşındaki Tuğçe Tüzkan'dan
dinleyelim.</p><p><em>"Bir sabah uyandım, not ortalamam 3.54'den
3.03'e düşmüştü. Bu sisteme 22 Ağustos 2011'de geçildi. Kredi
sistemi değiştiğinde notlarımızın bizim inisiyatifimiz dışında
değişeceğine dair hiçbir bilgi bize
verilmedi."</em></p><p><em>"Ben ortalamamı çalışarak 3.54
yapmışken okulun o ya da bu nedenle notumu 3.03'e düşürmesi çok
büyük bir haksızlık. Bu, dört yıllık çalışmamın, aldığım
notların ve muhtemelen master başvurumun boşa gitmesi anlamına
geliyor."</em></p><p>Bu durum karşısında öğrenciler beş kişilik
bir komiteyle dekan ve hocalarla görüşmüşler. Herkes onlardan yana, her
biri öğrencilerin haklı olduğunu söylemiş ama
nafile.</p><p><strong>Rektörlük: "Notlarınız sizin kazanılmış
hakkınız değil"</strong><br />Rektörlük Öğrenci İşleri
Müdürlüğü çocuklara, "Üzgünüz" demiş. "Bu sistem ve
sizin notlarınızdaki değişim YÖK tarafından onaylandı. Bu bir
adaptasyon süreci, zaman içinde tüm üniversitelerde uygulanmaya
başlanacak. Yapılacak bir şey yok"</p><p>Öğrenciler, Öğrenci
İşleri'ne "çalışarak aldıkları notlarının kazanılmış
hakları olduğunu ve yeni bir sistemin geriye doğru
işletilemeyeceğini" hatırlattıklarında ise cevap şöyle gelmiş:
"Bu notlar sizin kazanılmış hakkınız değil, istediğimiz zaman
değiştirebiliriz. Notlarınız üzerinde hak iddia
edemezsiniz."</p><p>Yine 4. sınıf öğrencilerinden Hasan Şahin
"ECT olan kredi sistemi AKTS'ye dönüştürülüyor. Bu nedenle
dört yıldır büyük emeklerimizle elde ettiğimiz not ortalamalarımız
düşüyor" dedi.</p><p><strong>Toplu dava açacaklar</strong><br
/>Öğrenciler, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı'na bu
haksızlıkla mücadele edeceklerini, gerekirse toplu dava açacaklarını
söylemişler. Öğrenci İşleri ise "Hukuki yollar bir sonuç
vermeyecek" demiş.</p><p>Şahin, "Bu kararı yargıya, hakimlere
bırakmalarını öneriyoruz ve hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı
belirtmek istiyoruz" dedi.</p><p><strong>Rektörlüğü'n
açıklaması: Kaçınılmaz sorunlar yaşanabilir</strong><br />Ege
Üniversitesi Rektörlüğü'nü aradığımızda, sorularımıza faksla
şu cevabı verdiler:</p><p>"Yaşanan Bologna sürecinin ve çıkarılan
6111 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Ege Üniversitesi
yönetmeliğinde, değişiklik yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu
değişiklikler, sürece ayak uydurması güçleşen, Ege üniversitesi bilgi
işlem sisteminin de, tamamen terk edilerek yeni bir sistem kurulması
kararının alınmasına yol açmıştır. Dolayısıyla, her yeni sistemin
kuruluşu aşamasında yaşanması kaçınılmaz sorunlar üniversitemizde de
yaşanmaktadır.</p><p>Kurulan yeni Eğitim Bilgi Yönetim Sistemi (EBYS)
personel İşlemlerinden, öğrenci kayıt işlemlerine, öğrenci
değerlendirme işlemlerinden, mezuniyet işlemlerine kadar, yürütülmesi
gereken bütün işlemleri Bologna süreci ile uyumlu olarak yürütebilecek
bir sistemdir. Ancak kurulan sistemin verimli ve doğru olarak
işletilebilmesi için, altmış bin kişinin kaydının yeni bir sisteme
transfer edileceği, eğitim müfredatlarının yeniden gözden
geçirileceği ve yoğun emeğin harcanacağı zorlu bir sürece ihtiyaç
vardır.</p><p>Yaşanan bu süreçte, tüm Ege Üniversitesi personeli
şeffaf ve demokratik yönetimimizin ayrılmaz bir parçası olarak,
eğitimin ve hukukun doğrulan yanında yer alıp, öğrencilerimizi de
mağdur etmeyecek çözümleri oluşturabilmek adına gereken tüm özveriyi
göstermektedir."</p><p><strong>Bologna Süreci neydi?</strong><br
/>Sermayenin ihtiyacına göre üniversite ve yüksek öğretimin
yapılandırılması, bilimsel çalışmalarının ticari kaygılarla
yapılmasını öngören süreç üniversiteleri piyasa süreçlerine daha
uyumlu hale getirerek piyasanın refah ve istikrarını
amaçlıyor.</p><p>Bologna Bildirgesi'nde "lisans derecesi Avrupa
iş dünyasının beklentilerini karşılayacak düzeyde olacaktır”
sözleriyle üniversitenin 'iş dünyasının gerekesinimleri'
doğrultusunda hareket etmesi hedeflenirken bu süreç üniversitelerin
emekçi, aydınlanmacı karakterinden sıyrılması anlamına
geliyor.</p><p>Eğitim ve öğretim faaliyetleri bu sistemle "Hayat boyu
öğrenme" olarak düşünülüyor ve üniversitede alınan eğitimden
ziyade büyük holding, şirketler tarafından yüksek fiyatlı kurslar
karşılığında verilen sertifikaların geçerliliği, önemi eğitim
sisteminin bir parçası haline geliyor. Sistem sayesinde toplum yararına
bilgi üretimi desteklenmezken bilimsel nitelikte üretimler üniversitenin
önceliği arasına giremiyor.</p><p>Kaynak: <strong>sol.org.tr</strong></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder