Yetiş TOKİ! /BERRİN KARAKAŞ/Radikal Hayat
Radikal Hayat / 02/02/2012
"Kentsel dönüşüm coşkun seller gibi engel tanımıyor önünde. Engeller, TOKİ hapishanelerine..."
Cemil İpekçi’ye simitçilere kostüm biçtirerekten tatlı tatlı başlayan Beyoğlu’nun dönüşümü hayalet Tarlabaşı, daha temiz, daha zengin bir Nevizade, daha tehlikesiz bir Gezi Parkı, daha modern Emek Sineması şeklinde acı acı devam ediyor. Beyoğlu dönüşüyor. Haydarpaşa Garı dönüşecek. Üçüncü köprü ayaklarını bastığı yerleri teker teker değiştirecek; Beykoz, Sarıyer, Silivri derken yeşil alanlar mini mini villalar, uzun uzun binalar olarak ‘vatandaşa’ geri dönecek. Dirlik düzenlik, kentsel dönüşümle gelecek. Yatay yerleşimler dikleştikçe, AKP’nin başı göğe ermeye devam edecek.
AKP’nin bu ‘dikbaşlı’ formülünü, ‘Pasif Devrim İslami Muhalefetin Düzenle Buluşması’ kitabında Cihan Tuğal, bir zamanlar yatay ve radikal, AKP’nin Belediye Başkanlığı sonrası dikey ve ’uysal’ Sultanbeyli örneğiyle geçmişten bugüne anlatırken “Yeni bir şehir yarat, o zaman yeni bir insan yaratmış olursun” parantezini açıyor Scott’tan. Sultanbeyli’de yaşayanlarla yaptığı görüşmeler ve araştırmaların neticesinde vardığı: “Sultanbeyli’deki İslamcılar bir zamanlar binaların minarelerden daha yüksek olmaması gerektiğini savunuyorlardı, zira bu Allah’a şirk koşmak olurdu. 2006’daysa küçük ve gösterişsiz binalar sorumsuzluk olarak görülüyordu.”
2006 Sultanbeyli örneğinden hareket edersek 2012 itibariyle bütün yurtta, o meşhur yüzde 50 tarafından sorumsuzluk olarak görülüyor gösterişsiz binalar, gecekondular, ‘dağınık’ sokaklar, ‘dağınık’ insanlar. Kentsel dönüşüm coşkun seller gibi artık, engel tanımıyor önünde. Önünde duranı hapishaneye, durmayanı TOKİ’lere tıkmak, ihalelere katmak suretiyle devam ediyor dönüştürmeye. Öyle sürükleniyoruz… İnsanların yararına yapılan bu ‘masum’ hareketler, kâr ekonomisiyle birlikte insanlığı da yok ediyor. Sokakları kadar kara olanlar, merkezden çıkarılıyorlar. Paranın etrafında güçlerini birleştirenler, paraları olmayanları temizleyerek kalkındırıyorlar ülkeyi. Liderleri “Para” dedikçe Türkiye seninle gurur duyuyor sloganlarıyla veriyorlar alkışı… Şiarları: Kentsel dönüşüm her derde deva.
Kentsel dönüşüm derdine deva olmayanlar, AKP’nin yeni şehirlerinin yeni insanlarından olmayanlar için de gereği düşünülüyor. Hatırlarsanız Aralık ayında Adana Emniyeti acil kentsel dönüşüm talep etmişti taş atan çocukları ıslah etmeye. İki gün önce de Kars Belediyesi aynı amaçla “Yetiş TOKİ” dedi. Kobay fareleri misali belirledikleri “TOKİ’lediklerimiz ve TOKİ’leyemediklerimiz” arasında yaptıkları deneyler göstermiş ki TOKİ’lenenler daha bir huzurlu. Hastalıklar, boşanmalar, bütün asilikler azalmış. Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş kentsel dönüşüm projelerinin etnik milliyetçiliğe dayanan bölücü senaryoların da önüne geçerek, devlete aidiyet hissini arttırdığına vurgu yaparak “Digor Yolu TOKİ konutlarında yaşayan çocukların ve gençlerin özgüvenleri ve devlete bakış açısı ile Bayrampaşa Mahallesi’ndeki akranlarının özgüvenleri ve devlete bakışı arasında küçümsenmeyecek ölçüde farklılık var” buyurmuş.
Sevgi evleri, yurtlar, karakollar gibi hapishanelerin yapımında usta TOKİ, devlete aidiyet hissi tastamam olmayanlar için yüksek güvenlikli hapishane işine de girdi. İlk hapishane Samsun’un Çatkaya Köyü’ne. Temiz temiz, lüks içinde, yüksek güvenlikli bir şekilde ödenecek istedikleri gibi olmamanın bedeli. Sevgi eviyle hapishanenin farkı olmadığını görsek de ne çare, sihirli sözlük kentsel dönüşüm her yerde. Ve Adorno’nun tabiriyle kendisine hiçbir şeyi, başkalarına her şeyi pahalı gören kişi, bu yeni cimriler zahitliklerini artık bir günah gibi değil, bir erdem gibi yaşıyorlar. Sigortalarını yaptırmışlar.
kaynak:radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder