31 Ekim 2012 Çarşamba

ÇHD'den AÇLIK GREVLERİ HAKKINDA AÇIKLAMA

ÇHD'den AÇLIK GREVLERİ
HAKKINDA AÇIKLAMA

TARİH BİR KEZ DAHA TEKERRÜR
EDİYOR!
ZORLA MÜDAHALE TEHDİDİ…
DEMOKRATİK TEPKİLERE
MÜDAHALE…
FAİLİ MEÇHUL AİLE
MEKTUPLARI…
TUTSAKLAR DİRENİŞİ
BIRAKTI YALANLARI…

YALANLARA VE ÇARPITMALARA SON
VERİN,

HAKLI
VE MEŞRU TALEPLERİ KABUL EDİN.

 

Kürt
siyasi tutsaklar tarafından 12 Eylül 2012 tarihinde başlatılan ve bugün
itibariyle 49. güne giren süresiz/dönüşümsüz açlık grevinde kritik
evreye girilmiş durumdadır. Demokratik kitle örgütlerinin ve ilgili bilim
çevrelerinin tüm uyarıları ve açık çağrılarına karşın siyasal
iktidar sorunu çözme yerine karalama, müdahale tehdidi, yok sayma ve
geçiştirme tavrını sürdürmektedir. Bu yaklaşımdan ötürü birçok
tutsağın yaşamı tehdit altındadır.

Tamamı kısa bir süre
içerisinde karşılanabilir talepler olmasına rağmen siyasal iktidar
sorunu çözmek yerine en yetkili ağızlardan müdahale tedidinde
bulunmuştur. Yine haklı ve meşru talepler kimin tarafından yazıldığı
bilinmeyen sözde aile mektuplarıyla karartılmaya çalışılmaktadır.
Ölüm eşiğine gelmiş açlık grevlerine olan kamuoyu ilgisini azaltmak
amacıyla direnişi bırakan yüzlerce tutsak bulunduğu söylemiyle kamuoyu
manipüle edilmek istenmektedir.

20 Ekim 2000-22 Ocak 2007 tarihleri
arasında gerçekleşen ve 122 insanın yaşamını yitirdiği Ölüm Orucu
Direnişi hepimiz açısından bir kez daha hatırlanmalıdır. Bu süreçte
sorunu yok sayma ve zorla müdahale tavrının bırakınız sorunu çözmeyi
yüzlerce ölüme ve sakatlanmaya yolaçtığı görülmüştür. Müdahale
tehdidinde bulunanlar, susanlar yaşamını yitiren 122 insanın yanında
zorla müdahale işkencesinin sonucu sakat kalan 600 insan bir kez daha
hatırlamalıdır. Bunun yanında faili meçhul aile mektuplarının, grevi
bırakan tutsak yalanlarının devletin açlık grevlerine müdahalesinin bir
parçası olduğu da unutulmamalıdır. Bu açıdan tarih bir kez daha
tekerrür etmektedir. Şüphesiz, bir tekerrürden bahsedilecekse eğer,
ödenen büyük bedellere karşın haklı olanın daima kazanacağı da 20
Ekim 2000 Büyük Ölüm Orucu Direnişinden çıkarılması gereken bir
derstir. Demokratik Kitle Örgütleri ve aydınlar başta olmak üzere
toplumsal, siyasal ve sendikal muhalefet ölümlere ortak olmamak için
harekete geçmelidir. 20 Ekim 2000 Büyük Ölüm Orucu Direnişinde
sergilenen yanlış tutum terkedilmelidir.

Siyasal iktidar yalan ve
tehditlerine son vererek sorunu çözmelidir. Sorunun ana nedeni olan ve
bugün açlık grevi direnişine kaynaklık eden tecrit başta olmak üzere
siyasal tutsakların tüm talepleri derhal karşılanmalıdır. Herkese,
tarihsel ve siyasal sorumluluğunu bir kez daha
hatırlatıyoruz.

SİYASİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR.

SİYASİ TUTSAKLARIN KATLEDİLMESİNE İZİN
VERMEYECEĞİZ.

 

Çağdaş
Hukukçular Derneği

İstanbul Şubesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder