Süresiz ve dönüşümsüz
körlük /PINAR ÖĞÜNÇ
style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; vertical-align: baseline; font: inherit; float: left;
background-color: rgb(255, 255, 255); text-align: justify; "> style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: bold; font-style: inherit; font-size:
12px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; font: inherit;
">Türkiye / 15/10/2012
0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom:
0px; padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; border-image: initial; outline-width: 0px;
outline-style: initial; outline-color: initial; vertical-align: baseline;
font: inherit; text-align: left; background-color: rgb(255, 255, 255); ">
class="b yGeo" style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 6px;
margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px;
padding-left: 0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px;
border-bottom-width: 0px; border-left-width: 0px; border-style: initial;
border-color: initial; border-image: initial; outline-width: 0px;
outline-style: initial; outline-color: initial; vertical-align: baseline;
font: inherit; text-align: justify; "> style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 6px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; vertical-align: baseline; font: inherit; text-align:
justify; ">
Hayatta en
temel felsefi meselelerden biri açlık grevini anlamaktır. Bir insan neden
isteyerek, talebi uğruna canından vazgeçer?
Son bir ayın
gazetelerine göz attım. İçinde ‘açlık grevi’, ‘ölüm
orucu’ geçen haberlere. Hangisinde ne ve nasıl bir dil bulacağınız
o kadar net ki. Ama iki istisnaya neredeyse şaşıracaktım.
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; vertical-align: baseline; font: inherit; text-align:
justify; ">İlki, Polat Alemdar-Necati Şaşmaz’ın kardeşi,
‘Kurtlar Vadisi Filistin’in de yönetmeni Zübeyr
Şaşmaz’ın yeni filmi ‘Açlığa Doymak’la ilgiliydi.
Şaşmaz, ‘ölüm orucu’nun o gazetelere yegane giriş nedeni
olan haberde senaryo sürecini anlatıyor. Zayıflamak için bedenine
işkence eden Burcu ile ölüm orucuna başlayan Sena adlı karaktarler
anılmış. Böyle...
Şaşırdığım ikinci haberin içindense
şu çıktı: “Sabri, Mehtap’ın gönlünü kazanmak için
girdiği açlık grevini sürdürmektedir. Bu konuda İnci ve
Mehtap’ın yanı sıra bütün site sakinleri
endişelenmektedir.” Bir dizinin varlığını, TV sayfasındaki
özetle, böyle sancılı biçimde öğrendim.
style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left:
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; font-weight: bold; font-style: inherit; font-size:
12px; font-family: inherit; vertical-align: baseline; font: inherit; ">Sadece
musluk suyu
Başka bir
özet vereyim. 12 Eylül’de sekiz cezaevinde, 70 siyasi
tutuklu/hükümlüyle başlayan süresiz, dönüşümsüz açlık grevi, şu
anda 39 cezaevinde dün eklenenlerle 400’e yakın kişi tarafından
sürdürülüyor. 15 Ekim’de muhtemelen bu rakamın arttığını
duyacağız.
Ne istiyorlar: “Öcalan
üzerindeki ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılarak özgür
hareket edebilme koşullarının yaratılması, anadilde eğitim ve savunma
taleplerini kamuoyuna duyurmak.” ‘Koster çalışsın’la
başlayan, bugün konuşulabilen mevzulara dair istekler bunlar. Görülmek,
duyulmak istiyorlar.
33. günde
haberler beklenenden ağır. Açlık grevindekilerin bir kısmı uzun
süredir cezaevinde olduğundan, koşullar nedeniyle bağışıklık
sistemleri zaten zayıf düşmüş. Kaldı ki daha önce yaptıkları açlık
grevinin arazlarını bedenlerinde taşıyanlar var. Kimi cezaevlerinde
bilhassa tecritte tutuldukları, gerekli takviyelerin verilmediği iddia
ediliyor. Bu da tek başına, sadece musluk suyuyla 33 gün demek. Ölüm
yakın demek.
En zor insanlık
mesaisi
Sadece
çaresi kalmadığını düşünenler açlık grevini seçer. İnşaat
Mühendisleri Odası’dan (İMO) ‘performans yetersizliği’
gerekçesiyle atılan Cansel Malatyalı 20 Şubat’tan beri İMO
önünde oturuyor. O inatçı bir kadın ama karşısındaki de öyle.
Malatyalı, 14 Eylül’den beri süresiz açlık grevinde.
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; vertical-align: baseline; font: inherit; text-align:
justify; ">Kardeşi Ali Ekber Yürek’in 1981’de
Maraş’ta işkenceyle öldürüldüğünü söyleyen Mehmet Yürek, 12
Eylül davası içinde tıkanan soruşturmalarında 30 Ekim’e kadar
ilerleme olmazsa 87 yaşındaki annesiyle birlikte açlık grevine
başlayacaklarını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in
Yeni Camii güvercinlerine benzettiği ataması yapılmayan öğretmenlerden
bir grup, 24 Kasım’da miting ve gerekirse açlık grevi
yapacaklarını açıkladı.
İsrail
cezaevleri açlık grevindeki Filistinlilerle dolu. Şu anda Mısır’da
iktidarın devrimin taleplerini karşılamadığını söyleyen ulaştırma
işçileri ve Sırbistan’da paralarını isteyen inşaat işçileri
açlık grevinde. Siyasi tutukluların serbest sırakılması için bir grup
Suriyeli kadın aktivist eylülden beri açlık grevini sürdürüyor.
0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left:
0px; border-top-width: 0px; border-right-width: 0px; border-bottom-width:
0px; border-left-width: 0px; border-style: initial; border-color: initial;
border-image: initial; outline-width: 0px; outline-style: initial;
outline-color: initial; vertical-align: baseline; font: inherit; text-align:
justify; ">Bir siyasi eylem biçimi olarak açlık grevini, ölüm orucunu
tartışabiliriz, onaylamayabiliriz. Peki yöntemi eleştirmek için o
insanları ‘gözden çıkarmanın’ mesuliyetini alabilir miyiz?
En kolayı ‘birileri tarafından zorlandıklarını’ düşünmek
değil mi? Aksine, hayattaki en büyük ahlaki, felsefi meselelerden biri bu;
bir insanın neden isteyerek, bir talep uğruna canından vazgeçebildiğini
anlayabilmek. Bu çok zor bir insanlık mesaisi.
kaynak:radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder