19 Ekim 2012 Cuma

YAŞASIN DİRENİŞ YAŞASIN ZAFER

YAŞASIN DİRENİŞ YAŞASIN
ZAFER

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından
"performans düşüklüğü" gerekçesiyle işinden atılan Cansel
Malatyalı, 8 ay boyunca İMO önünde direnişini sürdürdü. Direnişi
boyunca İMO yönetimi ve çalışanlarının sözlü ve fiziki
saldırılarına uğradı, emekten ve demokrasiden yana olduğunu iddia eden
kurumlar tarafından yalnız bırakıldı, çalışma arkadaşları
tarafından yalnız bırakıldı, sendikası TEZ-KOOP İŞ tarafından yarı
yolda bırakıldı, AKP'nin polisi tarafından İMO'nun şikayeti
üzerine sekiz kez işkence ile ailesi ve ona destek veren devrimcilerle
birlikte gözaltına alındı. Cansel Malatyalı işini geri alabilmek için
8 ay boyunca direndi, en son aynı gün içerisinde 2 kez İMO-Polis
işbirliği ile gözaltına alındıktan sonra, başka yol kalmadığını
anlayarak süresiz açlık grevine başladı. Bugün direnişinin 243.,
açlık grevinin 43. gününde tarih bir kez daha gösterdi ki kazanalar hep
direnenler olmuştur. İMO'nun bugün yapmış olduğu açıklama ile
tüm talepleri karşılanarak eski işine geri alındı. Gün içerisinde
Cansel Malatyalı ile işe iadesine dair sözleşme yapıldı.  Cansel
Malatyalı bugün saat 17.30'da İMO önünde kendisinin ve destek veren
devrimci kurumların ayrı ayrı yaptığı açıklamalarla direnişini
zaferle sonuçlandırdı.

Cansel Malatyalı'nın
açıklaması;

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">"

  Karşı koymazsak eğer  tehlikededir günlük ekmeğimiz  bacamızın tütmesi tehlikededir  evimiz, aşkımız, çocuğumuz  pencerede saksı  kitap sevgisi, insan sevgisi  tehlikededir.    Gözlerini ölüm bürüdü onların  uyumak, uyanmak tehlikededir,  tehlikededir çiçek koklamak  bardakta su, ateşte yemek  bahçede güneş tehlikededir.  

(Arif
Damar)

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">Merhaba dostlar
yoldaşlar,

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">İlk günden bugüne
kadar fiilen ve ideolojik olarak kazanacağımı biliyordum. Bu inancımı
Kızıldere'de yankılanan "biz buraya dönmeye değil ölmeye
geldik" şiarından aldım.

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">Direnişte bana
destek veren bütün kişi ve kurumlara teşekkür
ediyorum.

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">Özellikle Sincan
Ftipi hapishanesinde yatan İlhan Kaya ve Barış Önal nezdindebana ayrıca
destek veren devrimci tutsaklara zaferin selamını
gönderiyorum.

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">Ayrıca yanlıştan
dönmeyi gurur sorunu yapmayan İMO yönetiminin bu son tavrının diğer
demokratik kitle örgütlerine örnek teşkil etmesini temenni
ediyorum.

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;">Emekçiyiz Haklıyız
Kazanacağız!"

 

style="font-family:arial,helvetica,sans-serif;"> style="font-size:18px;">Destek veren kurumların basın
açıklaması;

"CANSEL MALATYALI KAZANDI !..
DİRENİŞ KAZANDI !..

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO)
Yönetimi tarafından “performans” gerekçesiyle işinden />atılan; “çalışma hakkı gaspedilen” Cansel MALATYALI,
işyeri önünde kurduğu çadırında 8 ay direndi.

Defalarca
gözaltına alındı, saldırılara uğradı, çadırı, eşyaları
sökülüp atıldı, mücadelesine karşı
yoğun bir karalama
kampanyası yürütüldü, uzun süren çeşitli oyalamalar sonucunda;
“ona iş bulduk, çalışmadı” gibi gerçekdışı iddialarla
kamuoyu yanıltıldı.

En son 13-14 Eylûl 2012 günlerinde 24
saat dolmadan peş peşe iki kez gözaltına alınıp Polis
şiddetine
maruz bırakıldıktan sonra direnişini; “süresiz açlık
grevine” çevirdi.

Bugün açlık grevinin 36. Günü. />
Artık “kritik” denebilecek bir sürece doğru hızla
yaklaştı. Her an iç organlarından bir ya da
birkaçında geri
dönülmez arızalar-sakatlıklar ortaya çıkabilirdi.

“Ben
işime geri dönmek istiyorum…” dedi.

Bu son derece
yalın, meşru, haklı ve insanî talep karşısında Onu işten atanlar ise
inanılmaz
derecede katı, acımasız “patron” tavrıyla;
“Cansel MALATYALI bir daha İMO’dan içeri adımını
atamaz…” demeye devam ettiler

Dahası
“performans” gibi bir gerekçeyle işten attığı bu direngen
kadın emekçinin ve
dostlarının İMO’ya girişini engellemek
için 8 ayda fazladan 10 tane “güvenlik elemanı” istihdam />edebildiler. Cansel MALATYALI’nın haklı ve meşru talebi
doğrultusunda arabulucu olmak isteyen, görüşme talebinde bulunan,
heyetler oluşturup görüşen devrimci-demokrat sosyalist kurum
temsilcilerine, insan hakları savunucuları ile emek örgütü
temsilcilerine itibar etmediler, hatta bu kurumları da sürecin dışına
itmek için çeşitli baskı ve karalama yöntemlerine başvurdular.
/>Daha da ötesi büyük bir pervasızlık içinde; kendilerine hiç toz
kondurmadan; arabulucu
olmaya çalışan kurumlara; “çok
seviyorsanız Cansel MALATYALI’ya siz iş verin..” diyebildiler,
Cansel MALATYALI için yapılan destek eylemlerine; “orta oyunu”
diyecek kadar dillerini bozdular, hatta ve hatta; “Cansel
MALATYALI’ya zarar gelmesini istemiyorsanız Onu açlık grevinden
vazgeçirin…” diye hiç de yabancısı olmadığımız
“devlet dili”yle hitap edebildiler.

Aslında bugün
burada İMO (ve TMMOB) yöneticilerinin ne dediğini tartışmak da çok
anlamlı
değildir.

Cansel MALATYALI direnişe
başladığında mevsim kıştı. İlkbahar-yaz geçti, şimdi sonbahar da />bitmek üzere…

Ve bu gün açlık grevinde 36. Gün. Bir
kadın emekçi, atıldığı işine geri dönmek için verdiği
onur
mücadelesinde bedenini ortaya koymuş.

Emekçilerin, ezilenlerin
hangi mücadele yöntemini seçeceğine biz karar veremeyiz ve meşru />zeminlerde yürüttükleri mücadelelerde herhangi bir biçimde onların
iradesini kırmak da bizim işimiz değildir.

Biz bu gün burada
esas olarak; “sınıf dayanışmasına, devrimci dayanışmaya..”
ve her şeyden
önce 8 aylık direnişinde bedenini ortaya koyan, onur
mücadelesi veren direngen bir kadın emekçi için “insanî”
duyarlılığa davet etmek için toplandık.

Cansel’in iş
arkadaşlarına, onunla 10+4.5 yıl aynı havayı soluyan İMO ve TMMOB />çalışanlarına, sınıf kardeşlerine, bu güne kadar şu ya da bu
nedenle uzak durmuş bütün “devrimci- demokrat” kamuoyuna,
emekçilere, ezilenlere, aydınlara, yazarlara, gazetecilere, halkın
temsilcisiolan parlamenterlere seslenmek üzere geldik.
/>“Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz..”
demek için neyi bekliyoruz ? “Sınıf
dayanışmasını...”
dillerde “retorik” olmaktan çıkarıp somuta indirgemek için;
şimdi değilse ne zaman? Her gün yanından geçerek içeri girdiğiniz
işyerinin önüne, bir gün hep birlikte bir demet çiçek alıp inmek, iş
arkadaşınızı, sınıf kardeşinizi sahiplenmek ço mu zor ?…Demek
için geldik

Biz artık İMO (ve TMMOB) yöneticilerine bir şey
demiyoruz !..

…derken nihayet İMO’dan açıklama
geldi !..

Meğer Cansel MALATYALI pekâlâ İMO’ya geri
dönebiliyormuş !..

İMO yönetimi Cansel MALATYALI’yı
tekrar aynı işine başlatacağını sitesinde duyurdu.

Gönül
isterdi ki bu iş bu kadar uzamasın. Cansel MALATYALI da bu kadar eziyet
çekmesin,
İMO yönetimi de bu kadar yıpranmasın.

Bir de
işe alırken biraz daha özeleştirel bir dil kullanılabilseydi çok daha
iyi olurdu.

Yine de işçi sınıfı kazandı, emek kazandı,
direnen bir kadın emekçi kazandı, devrimci
dayanışma kazandı,
sınıf dayanışması kazandı.

Umarız bu; bundan sonra da emek
ve meslek örgütlerinden pervasızca işten atmalara karşı
bir
dayanışma ve mücadele örneği olur.

Yaşasın devrimci
dayanışma

Yaşasın sınıf dayanışması

Zafer
direnen emekçinin oldu

Yaşasın direniş, yaşasın zafer />
İşçiyiz, haklıyız kazanacağız"

İHD ANKARA
ŞB, ÇHD ANKARA ŞB, ANKARA DÜŞÜNCEYE ÖZGÜRLÜK GİRİŞİMİ, ÖZGÜR
ÜNİVERSİTE, ALINTERİ, ANKARA EĞİTİMSEN 5 NOLU ŞB, BDSP, DP, EDP, ESM
ANKARA 1 NOLU ŞB, HALK
CEPHESİ

http://www.ivmedergisi.com/node/add/ivme-yazi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder