Roz'un Howard
Zinn'i
ROZ'UN HOWARD ZİNN'İ size="2">[*]
TEMEL DEMİRER
"Yaşadıklarımdan öğrendiğim
bir şey var:
bir şey var:
Yaşadın mı büyük
yaşayacaksın,
yaşayacaksın,
ırmaklara, göğe, bütün
evrene karışırcasına,
evrene karışırcasına,
Çünkü ömür
dediğimiz şey,
dediğimiz şey,
hayata sunulmuş bir
armağandır
armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır
insana."[1]
insana."[1]
Albert Camus'nün, "Entelektüel,
zihni kendini seyreden kişidir," tarifinin de ötesindeki bir
aydındı, geçenlerde bizi bırakıp, Roz'unun yanına giden
Howard Zinn…
zihni kendini seyreden kişidir," tarifinin de ötesindeki bir
aydındı, geçenlerde bizi bırakıp, Roz'unun yanına giden
Howard Zinn…
Evet Zinn, Roz'unun yanına gitti.
Hani "27 Ocak 2010'da ölen Zinn,
1984-1990 arasında Boston Üniversitesi'nde hocam olmuştu. O
dönem Siyaset Bilimi bölümünde asistan olan tüm
arkadaşlarımla birlikte ona hayrandık. Ofisi bizlere hep
açıktı," diyen Ayşe Kadıoğlu'nun,
"Howard'ın hayatındaki en önemli insan şüphesiz eşi
Roz idi. Güzeller güzeli bir kadındı Roz. Howard ne kadar
hırçın ise, o da o kadar dingindi. Howard'ın yarattığı
büyük fırtınaların zaman zaman onu yorduğunu gözlemlerdik.
Bizi bile yorardı Zinn. Giderek yükselen bir ivmeyle konuşurdu. Onun
kadar yüksek sesle barışı savunan azdır. Roz da bir barış
tutkunuydu. Howard'ın kalabalıklara seslendiği sayısız
konuşmasına hep birlikte ve el ele gitmişlerdir Zinn, sevgili eşi
Roz'u 2008'de kaybetti," dediği sevdasının yanına gitti
Zinn…
1984-1990 arasında Boston Üniversitesi'nde hocam olmuştu. O
dönem Siyaset Bilimi bölümünde asistan olan tüm
arkadaşlarımla birlikte ona hayrandık. Ofisi bizlere hep
açıktı," diyen Ayşe Kadıoğlu'nun,
"Howard'ın hayatındaki en önemli insan şüphesiz eşi
Roz idi. Güzeller güzeli bir kadındı Roz. Howard ne kadar
hırçın ise, o da o kadar dingindi. Howard'ın yarattığı
büyük fırtınaların zaman zaman onu yorduğunu gözlemlerdik.
Bizi bile yorardı Zinn. Giderek yükselen bir ivmeyle konuşurdu. Onun
kadar yüksek sesle barışı savunan azdır. Roz da bir barış
tutkunuydu. Howard'ın kalabalıklara seslendiği sayısız
konuşmasına hep birlikte ve el ele gitmişlerdir Zinn, sevgili eşi
Roz'u 2008'de kaybetti," dediği sevdasının yanına gitti
Zinn…
Hem de "Çes kider te vağn inç gı
dzıni? Martus gyankı vayri dzağgi gı nımani, vor aysor patsvadz e; isg
vağı gı tarami,"[2] diyen Ermeni
Atasözünü doğrularcasına!
dzıni? Martus gyankı vayri dzağgi gı nımani, vor aysor patsvadz e; isg
vağı gı tarami,"[2] diyen Ermeni
Atasözünü doğrularcasına!
* * * * *
Amerika'nın en etkili muhalif
entelektüellerinden Zinn 87 yaşında aramızdan ayrıldı. Kaleme
aldığı alternatif Amerikan tarihi kitabı, tüm dünyada yankı
uyandırıp, önemli bir kaynak hâline gelen Zinn, 1950 ve
1970'lerin büyük sosyal değişim hareketlerinin de
"avangard figürleri" arasındaydı.
entelektüellerinden Zinn 87 yaşında aramızdan ayrıldı. Kaleme
aldığı alternatif Amerikan tarihi kitabı, tüm dünyada yankı
uyandırıp, önemli bir kaynak hâline gelen Zinn, 1950 ve
1970'lerin büyük sosyal değişim hareketlerinin de
"avangard figürleri" arasındaydı.
85 yaşındaki Zinn, Boston Üniversitesi'nde
siyasal bilimler profesörüydü. 1922 yılında New
York'ta Brooklyn'de yoksul bir göçmen aileye doğdu.
Genç yaşta, çalışkan ve gayretli insanlara
gerçekleşeceği vaat edilen 'Amerikan Rüyası'nın
sadece, bir rüya ve vaat olduğunu fark etti. İkinci Dünya
Savaşı sırasında Amerikan Hava Kuvvetleri'ne katıldı ve
topçu olarak hizmet verdi. Bu deneyimi ise adil bir savaşın
olmadığı düşüncesini pekiştirdi. Ayrıca, sıradan insanların
kederlerinin ve fedakârlıklarının, her zaman seçkin bir
azınlığın çıkarları için kullanıldığı sosyo-ekonomik
düzenin gerçek yüzü bir kez daha ortaya
çıkmıştı.
siyasal bilimler profesörüydü. 1922 yılında New
York'ta Brooklyn'de yoksul bir göçmen aileye doğdu.
Genç yaşta, çalışkan ve gayretli insanlara
gerçekleşeceği vaat edilen 'Amerikan Rüyası'nın
sadece, bir rüya ve vaat olduğunu fark etti. İkinci Dünya
Savaşı sırasında Amerikan Hava Kuvvetleri'ne katıldı ve
topçu olarak hizmet verdi. Bu deneyimi ise adil bir savaşın
olmadığı düşüncesini pekiştirdi. Ayrıca, sıradan insanların
kederlerinin ve fedakârlıklarının, her zaman seçkin bir
azınlığın çıkarları için kullanıldığı sosyo-ekonomik
düzenin gerçek yüzü bir kez daha ortaya
çıkmıştı.
Her ne kadar Zinn gençlik yıllarında ailesine
tersanelerde çalışarak katkıda bulunsa da İkinci Dünya
Savaşı sonrasında Columbia Üniversitesi'nde okumaya başladı
ve orada 1958 yılında doktora tezini sundu. Daha sonra, Atlanta'daki,
sadece siyah kadınların öğretim gördüğü Spelman
Okulu'nda tarih ve sosyal bilimler bölüm başkanı oldu.
Burada Sivil Haklar Hareketleri'ne aktif olarak katılacaktı.
tersanelerde çalışarak katkıda bulunsa da İkinci Dünya
Savaşı sonrasında Columbia Üniversitesi'nde okumaya başladı
ve orada 1958 yılında doktora tezini sundu. Daha sonra, Atlanta'daki,
sadece siyah kadınların öğretim gördüğü Spelman
Okulu'nda tarih ve sosyal bilimler bölüm başkanı oldu.
Burada Sivil Haklar Hareketleri'ne aktif olarak katılacaktı.
Vietnam Savaşı'nın başlangıcından itibaren,
savaş karşıtı hareketlerin oluşturulmasında ve sonraki yıllarda ise,
başka, daha iyi bir dünya arzulayan hareketlerde aktif olarak yer
aldı. Zinn, aralarında "politik ve ekonomik olarak
sömürülmüş ve kötü durumları çoğu
tarih kitaplarında gözlerden uzak tutulmuş Amerikan toplumunun dahice
ve dokunaklı bir tarihi" olarak nitelendirilen 'Amerika
Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi'nin de bulunduğu yirmiden
fazla kitabın yazarıydı.
savaş karşıtı hareketlerin oluşturulmasında ve sonraki yıllarda ise,
başka, daha iyi bir dünya arzulayan hareketlerde aktif olarak yer
aldı. Zinn, aralarında "politik ve ekonomik olarak
sömürülmüş ve kötü durumları çoğu
tarih kitaplarında gözlerden uzak tutulmuş Amerikan toplumunun dahice
ve dokunaklı bir tarihi" olarak nitelendirilen 'Amerika
Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi'nin de bulunduğu yirmiden
fazla kitabın yazarıydı.
* * * * *
Gerçekten de "Devletlerin hafızasını
kendi hafızamız olarak kabullenmemeliyiz. Uluslar ortak çıkarlara
sahip topluluklar değildir ve hiçbir zaman da olmadılar. Bir ailenin
tarihi olarak sunulan herhangi bir ülkenin tarihi, fatihler ve
fethedilenler, efendiler ve köleler, kapitalistler ve işçiler,
egemen ırk ve egemen cins ile ezilenler arasında -bazen su yüzüne
çıkan ama çoğunlukla bastırılan- şiddetli çıkar
çatışmalarını gizler. Ve böylesi bir çatışma
dünyasında, bir kurbanlar ve cellatlar dünyasında,
düşünen insanların görevi cellatlar tarafında yer
almamaktır. Dolayısıyla tarih içindeki seçimimden veya
vurgularımdan kaynaklanan bu kaçınılmaz yer alışımda, ben
Amerika'nın keşfini Arawakların-(İspanyolların Kuzey
Amerika'ya geldiklerinde karşılaştıkları ilk yerli kabilelerden)-
bakış açısıyla anlatmayı tercih ediyorum; anayasayı
kölelerin bakış açısıyla, Andrew Jackson'u
Cherokeelerin (en zengin topraklara sahip olan ve yerlileri temizleme
operasyonunda nüfusunun üçte birini kaybeden Amerikan yerli
kabilesi) açısından, Amerikan İç Savaşı'nı New York
Iris'a göründüğü gibi, Meksika Savaşı'nı
Scott'un ordusundan firar eden askerlere, sanayinin yükselişini
Lowell tekstil atölyelerindeki genç kadınlara,
İspanyol-Amerikan Savaşı'nı Kübalılara, Filipinler'in
fethini Luzon'daki siyah askerlere, Yaldızlı Çağı
güneyli çiftçilere, Birinci Dünya Savaşı'nı
sosyalistlere, İkinci Dünya Savaşı'nı pasifistlere, New Deal
politikalarını Harlem'deki siyahilere, savaş sonrası Amerikan
imparatorluğunu Latin Amerika'daki gündelikçilere
göründüğü gibi anlatmayı tercih ediyorum..."
diyen Zinn'in en önemli eseri, kuşkusuz, 'Amerika Birleşik
Devletleri Halklarının Tarihi'dir… size="2">[3]
kendi hafızamız olarak kabullenmemeliyiz. Uluslar ortak çıkarlara
sahip topluluklar değildir ve hiçbir zaman da olmadılar. Bir ailenin
tarihi olarak sunulan herhangi bir ülkenin tarihi, fatihler ve
fethedilenler, efendiler ve köleler, kapitalistler ve işçiler,
egemen ırk ve egemen cins ile ezilenler arasında -bazen su yüzüne
çıkan ama çoğunlukla bastırılan- şiddetli çıkar
çatışmalarını gizler. Ve böylesi bir çatışma
dünyasında, bir kurbanlar ve cellatlar dünyasında,
düşünen insanların görevi cellatlar tarafında yer
almamaktır. Dolayısıyla tarih içindeki seçimimden veya
vurgularımdan kaynaklanan bu kaçınılmaz yer alışımda, ben
Amerika'nın keşfini Arawakların-(İspanyolların Kuzey
Amerika'ya geldiklerinde karşılaştıkları ilk yerli kabilelerden)-
bakış açısıyla anlatmayı tercih ediyorum; anayasayı
kölelerin bakış açısıyla, Andrew Jackson'u
Cherokeelerin (en zengin topraklara sahip olan ve yerlileri temizleme
operasyonunda nüfusunun üçte birini kaybeden Amerikan yerli
kabilesi) açısından, Amerikan İç Savaşı'nı New York
Iris'a göründüğü gibi, Meksika Savaşı'nı
Scott'un ordusundan firar eden askerlere, sanayinin yükselişini
Lowell tekstil atölyelerindeki genç kadınlara,
İspanyol-Amerikan Savaşı'nı Kübalılara, Filipinler'in
fethini Luzon'daki siyah askerlere, Yaldızlı Çağı
güneyli çiftçilere, Birinci Dünya Savaşı'nı
sosyalistlere, İkinci Dünya Savaşı'nı pasifistlere, New Deal
politikalarını Harlem'deki siyahilere, savaş sonrası Amerikan
imparatorluğunu Latin Amerika'daki gündelikçilere
göründüğü gibi anlatmayı tercih ediyorum..."
diyen Zinn'in en önemli eseri, kuşkusuz, 'Amerika Birleşik
Devletleri Halklarının Tarihi'dir… size="2">[3]
Tarihi kahramanlar ve büyük adamların
büyük başarıları ve "ego"ları üzerinden
okumayı reddeden Zinn, 1980'de yayımlanan kitabında ABD'de
katledilen yerlilere, hak savaşı veren işçilere ve kadınlara yer
verip, "Geleneksel tarihin kahramanlarının başarılarına değil, bu
başarıların kurbanları olup sessizce çile çeken veya
azametle bunlara karşı mücadele verenlere" eğildi.
büyük başarıları ve "ego"ları üzerinden
okumayı reddeden Zinn, 1980'de yayımlanan kitabında ABD'de
katledilen yerlilere, hak savaşı veren işçilere ve kadınlara yer
verip, "Geleneksel tarihin kahramanlarının başarılarına değil, bu
başarıların kurbanları olup sessizce çile çeken veya
azametle bunlara karşı mücadele verenlere" eğildi.
Günümüzde elimizde bulunan hakların bir
dönem yapılan sivil itaatsizliklerle kazanıldığını göstermesi
açısından önemli görüldü. Tüm tarih okuma
anlayışını derinden etkileyen kitap, yüceltildiği sebeplerden
ötürü yerildi de. Kimi zaman tarihi, kısmi olarak ele
aldığı eleştirilerine maruz kalan Zinn, aynen böyle yaptığını
açıkça söyledi. Çünkü işçilerin,
kadınların, azınlıkların, toplumun güç ve mal sahibi
olmayanlarının geleneksel Amerikan tarihi tarafından ihmal edildiğine
dikkat çekti. Yaptığının bu dengesizliği düzeltmek olduğunu
vurguladı.
dönem yapılan sivil itaatsizliklerle kazanıldığını göstermesi
açısından önemli görüldü. Tüm tarih okuma
anlayışını derinden etkileyen kitap, yüceltildiği sebeplerden
ötürü yerildi de. Kimi zaman tarihi, kısmi olarak ele
aldığı eleştirilerine maruz kalan Zinn, aynen böyle yaptığını
açıkça söyledi. Çünkü işçilerin,
kadınların, azınlıkların, toplumun güç ve mal sahibi
olmayanlarının geleneksel Amerikan tarihi tarafından ihmal edildiğine
dikkat çekti. Yaptığının bu dengesizliği düzeltmek olduğunu
vurguladı.
Eski komşusu Matt Damon, 'Can Dostum'da da
Zinn'e ve kitabına olan hayranlığını, Robin Williams'ın
canlandırdığı Sean Maguire'ın "Eğer gerçek bir tarih
kitabı okuyacaksan, Zinn'in Amerika Birleşik Devletleri Halklarının
Tarihi'ni oku." sözleriyle göstermişti.
Zinn'e ve kitabına olan hayranlığını, Robin Williams'ın
canlandırdığı Sean Maguire'ın "Eğer gerçek bir tarih
kitabı okuyacaksan, Zinn'in Amerika Birleşik Devletleri Halklarının
Tarihi'ni oku." sözleriyle göstermişti.
* * * * *
Mumia Abu Jamal'ın, "Tarihçi...
Eylemci... Oyun yazarı... Büyük Yazar... Tarih Hareketinin
babası... Arkadaş!" diye nitelediği Zinn, bir aydındı; hem de,
"Aydın olmak zordur: Bilgili olacaksın... Kendini kanıtlamış
olacaksın... Bağımsız olacaksın... Gerçekçi olacaksın...
Eleştirel olacaksın... Toplumsal sorumluluk taşıyacaksın... Evrensel
insanlık değerlerine bağlı olacaksın... Kendinle tutarlı olacaksın...
Aydın olmak risklidir: İktidarın şimşeklerini üstüne
çeker, çeşitli biçimlerde bedel
ödersin…"[4]
tarifindeki üzere…
Eylemci... Oyun yazarı... Büyük Yazar... Tarih Hareketinin
babası... Arkadaş!" diye nitelediği Zinn, bir aydındı; hem de,
"Aydın olmak zordur: Bilgili olacaksın... Kendini kanıtlamış
olacaksın... Bağımsız olacaksın... Gerçekçi olacaksın...
Eleştirel olacaksın... Toplumsal sorumluluk taşıyacaksın... Evrensel
insanlık değerlerine bağlı olacaksın... Kendinle tutarlı olacaksın...
Aydın olmak risklidir: İktidarın şimşeklerini üstüne
çeker, çeşitli biçimlerde bedel
ödersin…"[4]
tarifindeki üzere…
Evet, evet tıpkı, "Zinn'in ikna ediciliği
problemi ve çözümü, hiçbir şüpheye yer
bırakmayacak kadar net bir şekilde ele almasından geliyordu," diyen
Noam Chomsky'nin, Zinn'e hayranlığını ifade ettiği şu
sözlerde vurguladığı gibi: "Zinn Vietnam Savaşı ile ilgili
kitabında; 'Savaş durmak zorunda, biz oradan hiçbir şart
koşmadan çıkmalıyız. Bizim orada (Vietnam'da) olmaya
hakkımız yok. Bu bir tecavüzdür, Vietnam'dan
çekilin' derken sadece bunları yazmakla kalmadı, tüm
savaş karşıtı faaliyetlerin de bizzat içinde yer aldı. Kendini
lider olarak tanımlayanlara ise sadece bir katılımcı olduğunu da sık
sık belirtmek durumunda kaldı. Onun liderliği olağanüstü
karakterinden geliyordu."
problemi ve çözümü, hiçbir şüpheye yer
bırakmayacak kadar net bir şekilde ele almasından geliyordu," diyen
Noam Chomsky'nin, Zinn'e hayranlığını ifade ettiği şu
sözlerde vurguladığı gibi: "Zinn Vietnam Savaşı ile ilgili
kitabında; 'Savaş durmak zorunda, biz oradan hiçbir şart
koşmadan çıkmalıyız. Bizim orada (Vietnam'da) olmaya
hakkımız yok. Bu bir tecavüzdür, Vietnam'dan
çekilin' derken sadece bunları yazmakla kalmadı, tüm
savaş karşıtı faaliyetlerin de bizzat içinde yer aldı. Kendini
lider olarak tanımlayanlara ise sadece bir katılımcı olduğunu da sık
sık belirtmek durumunda kaldı. Onun liderliği olağanüstü
karakterinden geliyordu."
* * * * *
Zinn, herkes için çok
önemliydi…
önemliydi…
Dave Zirin'in, "ABD'nin radikal
politikalara bağışık olduğuna inananlar Zinn'in derslerini
hiç dinlememiş demektir. 'Pudralı peruk takanların
tarihi'ni altüst eden Zinn, ilerlemeye olan inancıyla sayısız
insanın dünyaya bakışını değiştirdi," size="2">[5] diye betimlediği, tarihin ak saçlı
bilgesi, "Kahraman menkıbeleriyle, generallerin ve başkanların
üzerinden yazılan tarih anlatısını yerle bir etti.
politikalara bağışık olduğuna inananlar Zinn'in derslerini
hiç dinlememiş demektir. 'Pudralı peruk takanların
tarihi'ni altüst eden Zinn, ilerlemeye olan inancıyla sayısız
insanın dünyaya bakışını değiştirdi," size="2">[5] diye betimlediği, tarihin ak saçlı
bilgesi, "Kahraman menkıbeleriyle, generallerin ve başkanların
üzerinden yazılan tarih anlatısını yerle bir etti.
Onun peşine düşmüş olduğu kayıtlar
bambaşkaydı. Roosevelt'in balonunu söndürüyor, tarihi,
işçi sınıfı hareketlerinden, savaş karşıtı ve insan hakları
mücadelelerinden doğru okuyordu.
bambaşkaydı. Roosevelt'in balonunu söndürüyor, tarihi,
işçi sınıfı hareketlerinden, savaş karşıtı ve insan hakları
mücadelelerinden doğru okuyordu.
Daha ellili yıllarda öğretmenlik yaptığı
Atlanta'daki siyah kız okulunda, öğrencilerini siyahlara kapalı
kütüphanelerden kitap talep etmeye yönlendiriyor, ayrımcı
lokantaların işgalinde başköşede oturuyordu. O okulla, hak talepleri
konusunda çekimser davrandıkları için boğaz boğaza kavga
edip kovulan da oydu. Yıllar sonra ders verdiği şanlı Boston
Üniversitesi'yle Vietnam Savaşı konusunda itişip kakışan
da.
Atlanta'daki siyah kız okulunda, öğrencilerini siyahlara kapalı
kütüphanelerden kitap talep etmeye yönlendiriyor, ayrımcı
lokantaların işgalinde başköşede oturuyordu. O okulla, hak talepleri
konusunda çekimser davrandıkları için boğaz boğaza kavga
edip kovulan da oydu. Yıllar sonra ders verdiği şanlı Boston
Üniversitesi'yle Vietnam Savaşı konusunda itişip kakışan
da.
2005 yılında, yıllar önce kovulmuş olduğu o
siyah okulunda yaptığı konuşmayı şöyle bitirecekti:
siyah okulunda yaptığı konuşmayı şöyle bitirecekti:
'Umudum o ki toplumumuzun başarı
ölçütleri çerçevesinde başarılı olduğunuz
için mutlu olmazsınız; adil olmayan kurallara uymazsınız;
içinizde olduğunu bildiğim cesaretle atarsınız
adımlarınızı.' Tabii onlara Rice ve Powell gibi zengin ve
güçlülerin hizmetine koşanları değil, Martin Luther King
ve Malcolm X'i örnek almalarını da salık veriyordu.
ölçütleri çerçevesinde başarılı olduğunuz
için mutlu olmazsınız; adil olmayan kurallara uymazsınız;
içinizde olduğunu bildiğim cesaretle atarsınız
adımlarınızı.' Tabii onlara Rice ve Powell gibi zengin ve
güçlülerin hizmetine koşanları değil, Martin Luther King
ve Malcolm X'i örnek almalarını da salık veriyordu.
Liseyi bitirdikten sonra Brooklyn doklarında
çırak olarak üç yıl çalışmışlığını daha
sonra bursla girdiği Üniversite'de öğrendiklerinden
çok daha değerli bulduğunu söylemekten vazgeçmedi.
Zinn'e göre en değerli eğitim sokaklarda, hayatın içinde
alınırdı. Nitekim daha yirmisine gelmeden grevlerde boy göstermeye,
işçi hakları üstüne kafa yormaya başlamıştı.
çırak olarak üç yıl çalışmışlığını daha
sonra bursla girdiği Üniversite'de öğrendiklerinden
çok daha değerli bulduğunu söylemekten vazgeçmedi.
Zinn'e göre en değerli eğitim sokaklarda, hayatın içinde
alınırdı. Nitekim daha yirmisine gelmeden grevlerde boy göstermeye,
işçi hakları üstüne kafa yormaya başlamıştı.
Okullarda öğrenilen tarihin dışarıda
bıraktıkları, sessizce üstünden atladıkları ilgisini
çekiyordu.
bıraktıkları, sessizce üstünden atladıkları ilgisini
çekiyordu.
Tarihin zorbaların dümen suyunda yazıldığını
çok genç yaşında kavramıştı. Ondan sonrası da hep
işitilmeyen sesleri kaydetmeye, unutulmaya bırakılmış toplumsal
hareketleri incelemeye adanmış bir hayat.
çok genç yaşında kavramıştı. Ondan sonrası da hep
işitilmeyen sesleri kaydetmeye, unutulmaya bırakılmış toplumsal
hareketleri incelemeye adanmış bir hayat.
İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren savaş
karşıtı hareketin öncülerinden biri oldu. Çağdaş
teknolojiyle beslenmiş savaş makinesinin artık yalnız sivilleri ve
çocukları katlettiğini haykırdı, bıkıp usanmadan.
karşıtı hareketin öncülerinden biri oldu. Çağdaş
teknolojiyle beslenmiş savaş makinesinin artık yalnız sivilleri ve
çocukları katlettiğini haykırdı, bıkıp usanmadan.
İkinci Dünya Savaşı'nda verilen
kayıpların yüzde 50'si sivilken günümüzde bu
oranın yüzde 90'a çıktığını, hiçbir siyasi
hedefin bu durumu yenir yutulur kılamayacağını yazdı.
kayıpların yüzde 50'si sivilken günümüzde bu
oranın yüzde 90'a çıktığını, hiçbir siyasi
hedefin bu durumu yenir yutulur kılamayacağını yazdı.
O öğrencilerini itiraz etmeye, haksızlıklara
isyana teşvik etti.
isyana teşvik etti.
ABD'nin güç politikalarını yerden
yere vurdu…"[6]
yere vurdu…"[6]
* * * * *
Zinn'e, "Teşekkür
Borçluyuz"!
Borçluyuz"!
Evet, "Amerikan sivil haklar hareketinde, Vietnam
savaşı protestolarında ve kadın özgürlüğü
protestolarında 'orada olan', bütün savaşlara
yüksek sesle karşı çıkan ve milliyetçiliği reddedip
'tek bir ulusa değil, insan soyuna saygı duyulması'
gerektiğini söyleyen Zinn'e teşekkür
borçluyuz," Matthew Rothschild'in altını çizdiği
üzere…
savaşı protestolarında ve kadın özgürlüğü
protestolarında 'orada olan', bütün savaşlara
yüksek sesle karşı çıkan ve milliyetçiliği reddedip
'tek bir ulusa değil, insan soyuna saygı duyulması'
gerektiğini söyleyen Zinn'e teşekkür
borçluyuz," Matthew Rothschild'in altını çizdiği
üzere…
"Teşekkürler Zinn, sivil haklar hareketinde
orada olduğun için.
orada olduğun için.
Teşekkürler Zinn, Vietnam savaşı sırasında
orada olduğun için, 'Çekilmenin Mantığı'nı
yazdığın için ve Hanoi'ye gittiğin için.
orada olduğun için, 'Çekilmenin Mantığı'nı
yazdığın için ve Hanoi'ye gittiğin için.
Teşekkürler Zinn, kadınların
özgürlük hareketini başından beri destekleyen bir erkek
olduğun için.
özgürlük hareketini başından beri destekleyen bir erkek
olduğun için.
Teşekkürler Zinn, eşcinsel haklar
mücadelesini başından beri destekleyen bir heteroseksüel olduğun
için.
mücadelesini başından beri destekleyen bir heteroseksüel olduğun
için.
Teşekkürler Zinn, İsrail'in Filistinlilere
karşı zulmünü başından beri eleştirmeye cesaret eden bir
Yahudi olduğun için.
karşı zulmünü başından beri eleştirmeye cesaret eden bir
Yahudi olduğun için.
Teşekkürler Zinn, 'Tarihi Büyük
Adamlar Yapar Teorisi'ne inanmayan büyük bir adam olduğun
için.
Adamlar Yapar Teorisi'ne inanmayan büyük bir adam olduğun
için.
Teşekkürler Zinn, çığır açan
eserin 'Amerika Halkları Tarihi'ni yazmaya vakit bulduğun
için ve bu ülkenin radikal tarihinin, senin vurgunla, bir sınıf
çatışması olduğunu iki nesle öğrettiğin için.
eserin 'Amerika Halkları Tarihi'ni yazmaya vakit bulduğun
için ve bu ülkenin radikal tarihinin, senin vurgunla, bir sınıf
çatışması olduğunu iki nesle öğrettiğin için.
Teşekkürler Zinn, savaşa, bütün
savaşlara, kendi 'iyi savaşlarımıza', senin deyiminle
'kutsal savaşlarımıza' karşı çıktığın -
'haklı bir dava'nın 'haklı bir savaş'a yol
açmayacağına dikkat çektiğin için.
savaşlara, kendi 'iyi savaşlarımıza', senin deyiminle
'kutsal savaşlarımıza' karşı çıktığın -
'haklı bir dava'nın 'haklı bir savaş'a yol
açmayacağına dikkat çektiğin için.
Teşekkürler Zinn, askerlerin kendi ülkeleri
için değil, onları savaşa kandıran veya sürükleyen
siyasi liderleri için, savaştan kâr sağlayan şirketler
için öldüğüne dikkat çektiğin
için.
için değil, onları savaşa kandıran veya sürükleyen
siyasi liderleri için, savaştan kâr sağlayan şirketler
için öldüğüne dikkat çektiğin
için.
Teşekkürler Zinn, bizi
'milliyetçiliği ve onun bütün simgelerini;
bayraklarını, sadakat çağrılarını, marşlarını,
Tanrı'nın Amerika'yı ayrı tutup kutsaması gerektiği
şarkısında ısrarı' terk etmeye teşvik ettiğin için.
'İnsan soyuna sadakat duymalıyız ve tek bir ulusa değil'
dediğin için.
'milliyetçiliği ve onun bütün simgelerini;
bayraklarını, sadakat çağrılarını, marşlarını,
Tanrı'nın Amerika'yı ayrı tutup kutsaması gerektiği
şarkısında ısrarı' terk etmeye teşvik ettiğin için.
'İnsan soyuna sadakat duymalıyız ve tek bir ulusa değil'
dediğin için.
Teşekkürler Zinn, değişimin alttan geldiğini ve
beklenmedik bir zamanda geldiğini, eğer o yönde
örgütlenirsek en umutsuz görünen durumlarda bile
geldiğini vurguladığın için.
beklenmedik bir zamanda geldiğini, eğer o yönde
örgütlenirsek en umutsuz görünen durumlarda bile
geldiğini vurguladığın için.
Teşekkürler Zinn, biz göremeyecek olsak da,
dünyayı daha iyi bir yer yapacak eylemliliğin değerini
vurguladığın için.
dünyayı daha iyi bir yer yapacak eylemliliğin değerini
vurguladığın için.
Teşekkürler Zinn, yıllardır duvarımda asılı
duran şu heyecan ve ilham verici paragrafı yazdığın için:
'Kötü zamanlarda umutlu olmak aptalca romantizm değildir.
Bu, insanlık tarihinin sadece acımasızlığın değil, merhametin,
fedakârlığın, cesaretin, nezaketin tarihi olduğu gerçeğine
dayanır. Hayatlarımızı, bu karmaşık tarihte neyi vurgulamayı tercih
ettiğimiz belirleyecek. Sadece en kötüyü görürsek,
bir şeyler yapma kapasitemizi yok eder. İnsanların göz
kamaştırıcı bir şekilde davrandığı dönemleri ve yerleri (ki
sayıları hiç az değildir) hatırlarsak, bu bize harekete
geçme enerjisi, en azından dünyanın dönüş
istikametini değiştirme ihtimalini verir. Ve ne kadar
küçük çaplı olursa olsun, eyleme geçersek
büyük ütopyaları beklemek zorunda kalmayız. Gelecek şu an
var olanların sonsuz devamıdır ve şu an, çevremizdeki
bütün bu kötülüklere direnerek, insanların
yaşaması gerektiğini düşündüğümüz şekilde
yaşamak kendi içinde muhteşem bir zaferdir.'
duran şu heyecan ve ilham verici paragrafı yazdığın için:
'Kötü zamanlarda umutlu olmak aptalca romantizm değildir.
Bu, insanlık tarihinin sadece acımasızlığın değil, merhametin,
fedakârlığın, cesaretin, nezaketin tarihi olduğu gerçeğine
dayanır. Hayatlarımızı, bu karmaşık tarihte neyi vurgulamayı tercih
ettiğimiz belirleyecek. Sadece en kötüyü görürsek,
bir şeyler yapma kapasitemizi yok eder. İnsanların göz
kamaştırıcı bir şekilde davrandığı dönemleri ve yerleri (ki
sayıları hiç az değildir) hatırlarsak, bu bize harekete
geçme enerjisi, en azından dünyanın dönüş
istikametini değiştirme ihtimalini verir. Ve ne kadar
küçük çaplı olursa olsun, eyleme geçersek
büyük ütopyaları beklemek zorunda kalmayız. Gelecek şu an
var olanların sonsuz devamıdır ve şu an, çevremizdeki
bütün bu kötülüklere direnerek, insanların
yaşaması gerektiğini düşündüğümüz şekilde
yaşamak kendi içinde muhteşem bir zaferdir.'
Teşekkürler Zinn, kültürün
güzelliğini ve gücünü idrak ettiğin için ve
şairleri, şarkıcıları, aktörleri, ressamları yücelttiğin
için.
güzelliğini ve gücünü idrak ettiğin için ve
şairleri, şarkıcıları, aktörleri, ressamları yücelttiğin
için.
Teşekkürler Zinn, nezaketin ve iyiliğin
için. Teşekkürler…" size="2">[7]
için. Teşekkürler…" size="2">[7]
* * * * *
Yıldırım Türker'in de belirttiği gibi,
"Zinn, hiç yaşlanmadı."
"Zinn, hiç yaşlanmadı."
Gerçekten de "Kore savaşını kazandık
mı? Birinci Körfez savaşını kazandık mı? Vietnam'da
kazandık mı? Afganistan'daki savaşımız terörizmi bitiriyor mu
yoksa buna neden oluyor mu?"[8]
diye haykıran O; hiç yaşlanmadı, hep yaşayacak… Hem de
George Sand'ın, "Yaşlanmak istemezse, insan yaşlanmaz";
Jean Anouilh'nin, "İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün
yaşlanır," saptamalarını doğrulayarak…
mı? Birinci Körfez savaşını kazandık mı? Vietnam'da
kazandık mı? Afganistan'daki savaşımız terörizmi bitiriyor mu
yoksa buna neden oluyor mu?"[8]
diye haykıran O; hiç yaşlanmadı, hep yaşayacak… Hem de
George Sand'ın, "Yaşlanmak istemezse, insan yaşlanmaz";
Jean Anouilh'nin, "İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün
yaşlanır," saptamalarını doğrulayarak…
20 Şubat 2010 12:03:02, Ankara.
N O T L A R
[*] size="2">Demokrasi ve Özgürlük, No:4, Nisan
2010…
2010…
[1]
Ataol Behramoğlu.
Ataol Behramoğlu.
[2]
"Bilmez misin ki yarın ne doğar? İnsanların hayatı yaban
çiçeğine benzer, bugün açar, yarın
solar"
"Bilmez misin ki yarın ne doğar? İnsanların hayatı yaban
çiçeğine benzer, bugün açar, yarın
solar"
[3]
Howard Zinn, Amerika Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi-1492'den
Günümüze, Çevi: Sevinç Sayan Özer, İmge
Kitabevi Yay., 2005.
Howard Zinn, Amerika Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi-1492'den
Günümüze, Çevi: Sevinç Sayan Özer, İmge
Kitabevi Yay., 2005.
[4]
Emre Kongar, "Tatlı Su Aydınları", Cumhuriyet, 5 Ocak 2010,
s.3.
Emre Kongar, "Tatlı Su Aydınları", Cumhuriyet, 5 Ocak 2010,
s.3.
[5]
Dave Zirin, "Amerika En Hâkiki Tarihçisini
Kaybetti", The Nation Haftalık Dergisi, 27 Ocak 2010.
Dave Zirin, "Amerika En Hâkiki Tarihçisini
Kaybetti", The Nation Haftalık Dergisi, 27 Ocak 2010.
[6]
Yıldırım Türker, "Ak Saçlı Bilge Delikanlı",
Radikal, 30 Ocak 2010, s.10.
Yıldırım Türker, "Ak Saçlı Bilge Delikanlı",
Radikal, 30 Ocak 2010, s.10.
[7]
Matthew Rothschild, "Teşekkürler Howard Zinn...",
Progressive, 28 Ocak 2010.
Matthew Rothschild, "Teşekkürler Howard Zinn...",
Progressive, 28 Ocak 2010.
[8] size="2">Howard Zinn, "Obama ve McCain'e Hatırlatılır:
Savaşın Galibi Yoktur", Yorum, 7-12 Şubat 2010, s.11.
Savaşın Galibi Yoktur", Yorum, 7-12 Şubat 2010, s.11.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder