6 Nisan 2010 Salı

Sanica patronu dur durak bilmiyor

Sanica patronu dur durak
bilmiyor

face="verdana">SANİCA patronu, Türk Metal Sendikası'nda
örgütlenen işçilerin yetki almasını engellemek
için her yolu deniyor. İşten atmalarla işçileri durdurmak
isteyen patron, bu yolla amacına ulaşamayınca bu kez de fabrikanın ismini
değiştirme yoluna gitti.
face="verdana">
SANİCA patronu, Türk Metal Sendikası'nda örgütlenen
işçilerin yetki almasını engellemek için her yolu deniyor.
İşten atmalarla işçileri durdurmak isteyen patron, bu yolla
amacına ulaşamayınca bu kez de fabrikanın ismini değiştirme yoluna
gitti.
Sendikalaşmanın yaşandığı Sanica Isı AŞ'nin ismi Sanica
Lojistik, Sanica Isı'nın hemen karşısında bulunan ve Sanica
AŞ'ye bağlı fabrikanın ismi ise Sanica Destek olarak
değiştirildi. İşçiler, yaptıkları eylemle patronun oyunlarına
tepki gösterdiler.
Eylemde işçiler adına Türk Metal İstanbul Şube Başkanı
Tufan Şimşek ve 1 No'lu Şube Başkanı Murat Salar, açıklama
yaptılar. Patronun, işçilerin anayasal hakları olan sendikalaşma
hakkını tanımadığına ve işçileri işten attığına dikkat
çekilen açıklamada, "Bütün işçileri
sosyal haklarına kavuşturana; ikramiyelerini, mesailerini, insanca
yaşamaya yetecek kadar bir ücreti almalarını sağlayana kadar
sendikal mücadeleye devam edeceğiz" dendi. İşten atılan
işçilerden 12'si için iade davası açıldığı,
diğerleri için de gerekli işlem yapıldıktan sonra dava
açılacağı bilgisi verilen açıklamada, direnişle
dayanışma çağrısı yapıldı.
DÖRT KÜFLÜ ZEYTİNLE 9.5 SAAT MESAİ
Açıklamanın ardından konuştuğumuz işçilerden Tarık
Güney, gece vardiyasında 9.5 saat çalıştıklarını belirterek
şöyle devam etti: "Yemek olarak bize reva görülen 4
adet küflü zeytin, bir parça peynir ve 30 gram helva.
Bununla sabaha kadar çalıştırılıyoruz. Çay molamız yok.
Ayakta tezgah başında çay içiyoruz. Yemekte geçen
süre de mesai saatlerimizden kesiliyor." Önceki günden
kalan yemeklerin ısıtılıp verildiği günlerin de olduğunu dile
getiren Güney, işçiler bu koşullarda çalışırken
patronun ve idari personelin fabrikada ve lokantada yemek yediklerini dile
getirdi.
ÖNLEM ALINMIYOR
Patronun, işçilerin fabrikanın kuruluş yıl
dönümünde yemeğe götürüldüğü
yönündeki açıklamasına değinen Güney,
"Aramızda 7 yıllık işçi arkadaşlarım var. Sorun bakalım
kim böyle bir yemeğe gitmiş? Evet, böyle bir yemek oldu ama ona
da bizim adımıza yine patronun yakınları olan şefler ve bant
sorumluları gitti" dedi.
Asit tanklarının içinde çalışan işçilerin
hiçbir şekilde korunmadığına dikkat çeken Güney,
"Elimize taktığımız eldivenler normal inşaat eldiveni. Bir saat
içinde yırtılıyor. Sonra asidin değdiği her yer kabarıyor.
Özellikle sıcak havalarda ısınan asit, solunum yollarına zarar
veriyor. İstememize rağmen bize aside uygun elbise ve maske alınmadı.
Nefes almakta bile güçlük çekiyoruz" diye
konuştu.
MÜCADELE ETMEDİKÇE...
Muhammet Erdem isimli işçi ise "Bir arkadaşımızın
yüksek tansiyondan dolayı burun damarları çatladı ve kanlar
içinde kaldı. Hiçbir müdahalede bulunulmadı.
Arkadaşımızı kendi imkanlarımızla hastaneye götürebildik.
Bize 'Sakın işte oldu demeyin. Sorarlarsa dışarıda oldu
deyin' diyorlar. Pazar günleri zorunlu fazla mesailerde yemek
yerine ekmek arası verip çalıştıran patron, buna rağmen yemek
molası zamanı da mesaiden kesiyordu" diye konuştu.
Yaşadıklarının kendilerine örgütlenmek zorunda olduklarını
gösterdiğini dile getiren Erdem, şöyle devam etti: "Artık
biliyoruz ki, işçiler kendi haklarını savunmadıkları, bu gidişe
dur demedikleri sürece sermaye sahipleri bizi sömürmeye devam
edecek. Biz bu yola girdik ve mücadele etmeye devam edeceğiz."
(İstanbul/EVRENSEL)

Kaynak : metin12=""> www.evrensel.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder