19 Ocak 2012 Perşembe

Açıklama 50: TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ 7. ÇALIŞMA DÖNEMİ (2012-2014) SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

Açıklama 50: TMMOB
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ 7. ÇALIŞMA DÖNEMİ
(2012-2014) SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

 

TMMOB Çevre
Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 7. Çalışma Dönemi (2012-2014)
seçimleri 15.01.2012 tarihinde yapılmıştır. Seçime, şu anki genel
merkez yönetiminde yer alan “Genç Çevre Mühendisleri”, 6.
Dönem Ankara Şube Yönetiminde yer alan “Toplumcu Çevre
Mühendisleri” ve seçimden bir gün önce manidar bir şekilde ortaya
çıkıp, seçime katılacağını duyuran “Aktif Çevre
Mühendisleri” grubu katılmıştır. Artı İvme Dergisi okurları
olarak, seçime Toplumcu Çevre Mühendisleri grubu ile birlikte katıldık.
15 Ocak 2012 Pazar günü 9:30-17:00 saatleri arasında gerçekleşen
seçimde, Ankara Şubeye bağlı 22 ilden toplam 496 adet üye oy
kullanmıştır. Genel merkez delegasyonunun belirlendiği oy dağılımı
şu şekilde olmuştur;

Seçime pembe liste ile katılan Genç Çevre
Mühendisleri 235 oy, mavi liste ile katılan Toplumcu Çevre Mühendisleri
161 oy ve beyaz liste ile katılan Aktif Çevre Mühendisleri ise 67 oy
almıştır. Seçim sonucunda, Genç Çevre Mühendisleri grubu, genel merkez
delegasyonunu ciddi bir oy farkı ile almıştır.

Seçim öncesinde
süreçte, Çevre Mühendisleri Odası mevcut yönetiminde yer alan Genç
Çevre Mühendisleri grubu içerisinde süregelen ilkesizlik, seçimlerde
kendini bir kez daha göstermiş ve içten içe yaşanmakta olan çürüme
artık dışarıya vurmuş durumdadır.

Asli görevi meslek onurunu
korumak ve yükseltmek, kötü yaşam koşullarına mahkum edilen, istihdam
sorunu yaşayan, çalışma alanları yok edilen, mesleği dışında
çalışmak zorunda bırakılan, ücret politikasızlığının
mağduru olan meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmak;
mesleki  bilgi  ve  birikimlerimizi halktan yana
kullanmak; çevre ve halk sağlığı için kentsel çevre sorunlarına
müdahil olmak; doğal  ve kültürel varlıklarımızın sermayeye
peşkeş çekilmesine, kentlerimizi rant alanları olarak gören
anlayışlara karşı mücadele etmek olması gereken oda yönetimi;
meslektaşlarımızın ve meslek odalarımızın yetkin mühendislik, kanun
hükmünde kararnameler, devlet denetleme kurulu raporları, kentsel
dönüşüm kıskaçları ile köşeye sıkıştırıldığı süreçte,
 mücadele gerçeğini kavrayamayan, benliklerin, hırsın ve kariyerizm
tutkusunun sarıp sarmaladığı bir anlayışın hakim olduğu bir kurum
haline gelmiştir.

Oda üye ilişkilerini, kolektif örgütlenme
temelinde, yeniden disipline ederek örgütlü hareket ruhunu pekiştirerek
geliştirmek yerine, çürümeyi kaçınılmaz kılan ve hızlandıran
çıkar odaklı, güven vermeyen feodal ilişkiler tercih
edilmiştir.

Son dönemde tüm demokratik kitle örgütleri gibi,
Çevre Mühendisleri odası da düzenin kuşatması altındadır. Söz konusu
kuşatmanın yarılması için özveri, sahiplenme, kararlılık ve cesaretle
tarihsel görevlerin omuzlanması gerekirken; Çevre Mühendisleri Odasında
şu anda yönetimi elinde bulunduran Genç Çevre Mühendisleri, gerek seçim
öncesi süreçte ve gerekse de seçim sürecinde statükosunu koruyabilmek
adına faşist ve gericilerle pazarlık yapmış ve kuşatmanın bir adım
ötesine kalenin içten fethine yeltenecek cesareti gericilere vermiştir.
Gerici ve faşistlerle pazarlık masasına oturanlar, örgütlü mücadele
iddialarını, klişeleşmiş paragraflarla dergi ve internet sayfalarında
anlatmaktan öteye gitmek şöyle dursun, mücadelenin gerektirdiği en basit
pratik çalışmaları bile hayata geçirememektedirler.

Mesleki
demokratik kitle örgütümüz TMMOB sermayenin kuşatması altındadır.
Mesleki, politik, kültürel, ekonomik, ahlaki saldırılara karşı
TMMOB’yi savunmalıyız. Bugün Çevre Mühendisleri Odasında
yaşananlar, emekten, halktan yana olması gerekenlerin, ideolojik ve politik
olarak ne kadar zayıfladığını bizlere göstermiştir. Bu zayıflık
sonuç olarak faşistlerle pazarlığa kadar uzanmıştır. Çevre
Mühendisleri Odasını, önümüzdeki 2 senelik dönem boyunca büyük
görevler beklemektedir; ülkemizin doğal kaynakları yeni çıkarılan
Kanun Hükmünde Kararnameler ile neredeyse koşulsuz olarak sermayeye
peşkeş çekilmiştir, çevre mühendislerine ise sermayenin daha fazla kar
elde edebilmesi için minareyi kılıfına uydurma görevi verilmiştir.
İdeolojik olarak bu kadar zayıf düşmüş bir yönetim ne
meslektaşlarının ekonomik, sosyal, kültürel haklarını savunabilir, ne
de doğal kaynakların sermayeye peşkeş çekilmesine karşı
çıkabilir.

Artı İvme Dergisi okurları olarak, seçim sürecinde
kendini gerçeğin ateşi içine atarak emekten halktan yana bir Çevre
Mühendisleri Odasını örgütlemeye çalışan, meslektaşları ve
örgütü için özveri ile çalışan Toplumcu Çevre Mühendisleri ile
birlikte hareket etmekten mutluluk duyduğumuzu belirtmek isteriz. Evet
seçim kaybedilmiştir, hiç şüphe yok ki kaybedilmesinde biz Artı İvme
Dergisi okurları da dahil bütün devrimci, demokrat çevre mühendislerinin
payı vardır. Değer verdiğimiz, kendimizi ifade ettiğimiz ve iktidarı
hedeflediğimiz meslek örgütümüz için, bu yolda birlikte omuz omuza
mücadele ettiğimiz tüm kesimlere eleştiri ve özeleştirinin
gerekliliğini tekrar hatırlatmak isteriz.  Öldürmeyen her şeyin
daha da güçlendirdiğini, meşru olanın, haklı olanın daima
kazanacağını bir kez daha söylüyoruz.

Mühendisiz Mimarız,
Haklıyız Kazanacağız!

Mühendislik Mimarlık ve Planlamada +İvme
Dergisi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder