Mesleklerde Dönüşüm ve
Avukatlık Mesleği Sempozyumu Gerçekleştirildi
class="rteleft">Çağdaş Hukukçular Derneği 3 Nisan 2010tarihinde Petrol İş Sendikası Konferasn Salonu'nda Mesleklerde
Dönüşüm ve Avukatlık Mesleği konulu bir sempozyum
gerçekleştirdi.
Sempozyumun açılış konuşmasını ÇHD Başkanı
Selçuk Kozağaçlı yaptı. Kozağaçlı
avukatlık,doktorluk ve mühendislik gibi mesleklerin giderek
işçileştiğini;bu meslek sahiplerinin işçi sınıfı
içerisinde yer aldığını ve işçi sınıfı
mücadelesini öğrenip ortak bir mücadele alanı
geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Koağaçlı' dan sonra
Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen söz aldı
böyle bir sempozyumun yapılması gereken yerin bir işçi
sendikası olması gerektiğini ve ÇHD'nin bunu
gerçekleştirdiğini belirterek, sempozyuma ev sahipliği yapmaktan
onur duyduklarını dile getirdi. Mustafa Özgen'in konuşmasından
sonra sempozyumun ilk bölümüne geçildi.
'' Kapitalizm var olduğundan beri ücretli hizmet emeği
proleterleşmiştir.''
''Neo-Liberal Dönüşüm''
başlıklı ilk bölümde Marmara Üniversitesi'nden Gaye
Yılmaz ''Mesleklerde Dönüşümün
Marx'ın Değer Teorisi Bağlamında Yeniden
Okumak…'' başlıklı bir sunum
gerçekleştirdi. Genelde mesleklerde özelde ise hukuk
mesleğinde dönüşümü Marx'ın artı değer teorisi
bağlamında yeniden okumak gerektiğini belirten Gaye Yılmaz;meslek
fetişizminin sonuna gelindiğinin altını çizdi. Kafa ile kol
emeğinin iç içe geçtiğini ancak bunların ayrımının
yapılması gerektiğini dile getiren Yılmaz, kapitalizmin var olmasından
beri ücretli hizmet emeğinin proterleştiğini ve bunu gizleyen
koşulların ise son dönemde artık ortadan kalktığını belirtti.
/>
Gaye Yılmaz konuşmasında kamusal hizmetin 1970'lerde üretken
olmayan konumundan çıkıp üretken forma
dönüştüğünü, üretken emek ile üretken
olmayan emeğe ilişkin örnekler vererek üretken olmayan emeğin
maliyetinin azaltılarak kullanım değerinin sistem tarafından
oluşturulduğundan söz etti. Özellikle avukatlık mesleğinin
üretken olmayan emek olarak tanımlandığını;kapitalistler
için bu ve üretken olmayan emek kısmında yer alan mesleklerin
artı değer yaratabilmesi için değişip
dönüştürülmesi gerektiğini,sermayenin birikimlerinin
yavaşlatan engellerin ortadan kalkması için kamu hizmetlerinin
özelleştirildiğinin altını çizen Yılmaz, kapitalistlerin
özellikle iki noktaya odaklığını belirtti.Üretken emek
tarafından yaratılan değerin büyütülmesi ve üretken
olmayan kamu emeğinin özellikle eğitim,sağlık,mühendislik ve
devlet için çalışan kadroların piyasada bir değerinin
olması için sistem tarafından yapılan uygulamalardan söz
etti.
Yılmaz konuşmasında sınıf mücadelesinin ekonomik,siyasal ve sermaye
ideolojisine karşı verilen mücadele olmak üzere üç
ayağı olduğundan ve verilecek olan mücadelede bu üç
noktanın vazgeçilmez olduğunun altını çizdi. Soru yanıt
bölümünün ardından sempozyumun ikinci
bölümü olan ''Neo-Liberal Politikalar Kıskacında
Meslekler'' başlıklı oturumuna geçildi. src="http://www.ivmedergisi.com/files/resim/Foto550.jpg" />
Bölümün ilk konuşmacısı olan Sendika Uzmanı ve
Sağlık Emekçileri Sendikası Genel Merkezi'nden Cahide Sarı
''Sağlık Alanında Neo-Liberal Dönüşüm ve
Mesleki Deformasyon '' konulu bir sunum
gerçekleştirdi.
Sarı, konuşmasında sağlıkta yaşanan dönüşümün
üç temel süreçten meydana geldiğini belirtirken ;bu
dönüşümlerin toplumsal etkilerinede açıklık getirdi.
Sağlık emekçilerinin bu dönüşüm
süreçlerine adapte edildiğini anlatan Sarı,aile hekimliği gibi
sağlık alanında çalışan emekçilerin birçok
hakkını elinden alan uygulamalar olduğunu belirtti. Sarı,
"İnsanın dönüştürülen bir varlık olduğunu da
düşündüğümüzde, bu süreçlerin tersine
çevrilebileceğini de görmemiz gerekiyor" diyerek
sözlerine devam etti.
Cahide Sarı'nın ardından söz alan Artı İvme Dergisi Yayın
Kurulu Üyesi ve İnşaat Mühendisi İsmail Ozan Demirel
özellikle İnşaat mühendisliğinde uygulatılmaya
çalışılan Yetkin Mühendislik uygulamasından söz etti.
Sermaye lehine değişim ve dönüşümün yaşandığı
süreçlerde mesleklerinde değişip
dönüştüğünü belirten Demirel; mühendislikteki
dönüşümün yasal zeminin Gats süreci ile
başladığını ve bu dönüşümün uygulamalarının ise
mühendislerin bağlı olduğu meslek örgütü olan TMMOB
tarafından yapılmaya çalışıldığını belirtti. Demirel
konuşmasında ''Yetkin mühendislik uygulamada da yeni mezun
mühendisleri ucuz emek gücü yapacaktır. Yetkin mühendis
olmak isteyen yeni mezun bir mühendis 5 yıl gibi bir süre yetkin
mühendis ağabeyinin yanında çalışıp referans alacak, ondan
sonra yetkin mühendis olabilecektir. Bunun pratikte karşılığı
yetkin mühendis adayının stajyer mühendis olacağıdır. Stajyer
avukatlık uygulamasında avukatların çalışma koşulları, sosyal
güvenceleri bugün ne ise yarın yetkin mühendis adayı yeni
mezun mühendislerin de sonu aynı olacaktır.'' diye
belirtti.
Demirel 'in ardındansöz alan Eğitim Emekçileri
Derneği'nden Haluk Yücel konuşmasında eğitim
emekçilerininde işçi sınıfı içerisinde yer
aldığını ancak bu gerçeğe çoğu eğitimcinin karşı
olunduğunu belirtti. Eğitim alanında da iki kesim olduğuna değinen
Yücel, bu kesimlerin sermaye birikimi olan eğitimcilerle emeğini satan
proleter öğretmenlerden oluştuğunu belirtti. Yücel konuşmasına
"Sadece öğretmenlerin değil, velilerin, okullarda
çalışanların vb. bir arada
örgütlülüğünü savunuyoruz. Sadece ekonomik
alana değil, siyasal ve toplumsal alana da dönük bir
mücadeleyi savunuyoruz". sözleriyle devam etti.
İkinci bölümün son konuşmacısı Büro Emekçileri
Sendikası 3 Nolu Şube üyesi Kazım Doğan oldu. Doğan kamu
emekçilerinin de emeğinden başka satabilecekleri bir şey
olmadığından, kafa ve kol emeği gibi bir ayrımın yapılamayacağından
ve ortak mücadele edilmesi gerektiğinden söz etti.
Mesleklerde Dönüşüm ve Avukatlık Mesleği
Sempozyumu'nun üçüncü bölümü
''Avukatlık Meleğinde Dönüşüm ve
İşçileşme'' başlığı altında yapıldı.
Üçüncü bölüm başlamadan önce TEKEL
işçilerine destek eylemine katıldığı için
TÜBİTAK'taki işinden atılan ve yaklaşık bir aydır
TÜBİTAK önünde direnişte olan Aynur Çamalan ve TEKEL
işçisi Metin Aslan birer konuşma yaptılar. Çamalan ortak bir
mücadele alanın yaratılması gerektiğini vurguladı.Çamalan
''fabrikada üretimi planlayan mühendisle planı üreten
işçinin, ameliyata giren doktor arkadaşla hemşirenin, sağlık
memuruyla o hastanenin temizliğini yapan görevlisinin,
kapıcılarının, mahkemede savunma yapan siz değerli avukat
arkadaşlarımla, mahkemeye dosya taşıyan katiplerin ve bürolarda
sekreter kardeşlerimin tek çatıda, tek sendikada birleşip ortak bir
sınıf mücadelesi vermesi gerektiğini düşlüyorum.
Çünkü bizim ortak kimliğimiz hangi işi yaparsak yapalım
işçilik,emekçiliktir.'' dedi. Çamalan2dan sonra kısa
bir konuşma yapan Tekel işçisi Metin Aslan,büyük bir
mücadele verdiklerini verdikleri mücadelede sendikalarında
olduğunu; haklı bir direniş yaratıklarını ve mücadeleye devam
edeceklerini belirtti.
Üçüncü bölümün ilk konuşmacısı
Çağdaş Hukukçular Derneği 9. Dönem Genel Merkez
Başkanı Avukat Kazım Bayraktar ''Avukatlık Mesleğinde
Dönüşüm,Meslek Etiği ve Savunma Hakkı''
başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Avukatlık mesleğinin devlete
çok yakın bir meslek olduğunu belirten Bayraktar, bu meslekteki
dönüşümün bağımlılık ilişikisi ile avukatlık
mesleğinde olan dönüşüm olduğunu belirtti. Bayraktar
avukatlık mesleğinin tarihsel gelişimine değinirken;
"Kapitalizmde meşruluğun kaynağı hukuktur. Kuvvetler ayrılığı
ilkesi bunun getirisidir. Yargının bağımsızlığı ve onunla birlikte
savunmanın bağımsızlığı önemlidir" diyerek sözlerine
devam etti. Bayraktar avukatlık mesleğindeki dönüşümün
avukat müvekkil ilişkisine olumsuz bir şekilde yansıdığının
altını çizerken, dev sermaye şirketlerinin hukuksal sorunlarını
çözmek için çok büyük avukatlık
şirketlerinin kurulduğunu belirtti. Çok sayıda avukatın bu devasa
şirketlerde ücretli köleler olarak çalıştırıldığını
vurguladı. Ücretli avukatların bağlı bulundukları barolardan
tasfiye edildiklerini ve baroların bu kesimdeki avukatları farklı bir
sicil ile kayıt ettiklerini dile getirdi.
Üçüncü oturum Sosyal İş Sendikası'na
Üye olduğu için işten çıkarılan Avukat Cem
Gök'ün ''İşi Avukatların Sosyal ve Ekonomik
Koşulları'' ile ilgili sunumu ile devam etti. Gök
avukatlığın küçük burjuva bir meslek olduğunu dile
getiriken,savunmanın bir aracı olmaktan çıkıp iyi kar getiren bir
meta haline dönüştüğünü
belirtti.Çalışmış olduğu Asken Hukuk Bürosu'nun
ekonomik krizle birlikte artan icra davalarıyla birlikte
büyüdüğünü belirten Gök, sermaye birikimiyle
birlikte avukatlık mesleğinde yer alan kişilerinde
işçileştiğini vuguladı.Gök,kendini işçi sınıfının
bir parçası olarak gördüğünü için
sendikalaştığını ve iş yerinde örgütlenme girişimine
başladıklarını ancak bu aşamada işten çıkarıldığını
belirtti. Gök sendikal mücadeleyede vurgu yaparak sendikalar ın
kendi görev ve misyonlarının ne kadar bilincinde olduklarını ve bunu
ne kadar yerine getirdiklerinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Gök
konuşmasına "İşe giriş çıkış saatleri, işin her
aşamasının denetlenmesi, performansa dayalı prim sistemi, sigorta
primlerinin normalin çok altında yatırılması yaşanıyor. Bir
fabrikada ne yaşanıyorsa 3 aşağı 5 yukarı biz de yaşıyoruz
benzerlerini. Bu nedenle bir işçi olarak işçi sendikasında
örgütlenmeye ihtiyaç vardı. Ben kendimi işçi
sınıfının bir parçası olarak görüyorum. Dolayısıyla
işçi sınıfının bütün kesimleriyle birlikte
örgütlenmek gerektiğini düşünüyorum.''
sözleriyle devam etti.
Bölümün üçüncü konuşmacısı
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi'nden Avukat
Neslihan Özkerim'di. ''Stajyer Avukatların Sosyal ve
Ekonomik Koşulları'' ile ilgili bir konuşma
gerçekleştirn Özkerim konuşmasını ağırlıklı olarak
stajyer avukatlarla yapılmış bir anket çalışması üzerinden
yaptı.Stajyer avukatlara staj dönemlerinde uygulanan psikolojik
baskıdan,baroların avukatlardan aldığı staj ücretinden, staj
yapılan yerlerde meslekleri dışında bir çok işte
çalıştırıldıklarından,avukatlık ruhsatı ücreti ve baro
ücreti gibi dayatılan maddi zorunluluklardan söz etti.
Özkerim "Stajyer avukatlık, karın tokluğuna, köle gibi
çalışılan bir duruma gelmiştir" diyerek İzmir'de
stajer avukatlarla yaptıkları araştırmanın somut verilerini vurgu
yaptı. Özkerim'in ardından söz alan Çağdaş
Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
Gülşen Uzuner diğer ülkelerdeki avukatlık mesleği ve
örgütlenme üzerine bir sunum
gerçekleştirdi.Yunanistan,Almanya ve Fransa'da mesleğe giriş
koşulları ve aşamalarını anlatan Uzuner, bu ülkelerdeki
şirketleşmelerin çok yoğun olduğundan bahsederken
Yunanistan'da avukatlar için TİS ve grev hakkının olduğundan
,Fransa'da bir avukatlık sendikasının bulunduğundan,
Almanya'da ise sendika yerine bir derneğin olduğundan söz
etti.
Üçüncü bölümün son konuşmacısı
Çağdaş Hukukçular Derneği 8. Dönem Şube Başkanı
Avukat Hüseyin Yüksel Biçen oldu. Biçen
''Yargıda Dönüşüm;Tahkim,Arabuluculuk,Yargı
Reformu Strateji Taslağı '' konulu bir sunum yaptı.
Biçen yargınında tüm kurumlar gibi özelleştiğini ve bu
özelleştirmenin "Yargı hantal" argümanı ile
alternatif uyuşmazlık çözümleri adı altında
sağlandığını dile getirdi. Biçen ''Sarı Meslek
Odaları oluşmaya başladı. Sarı sendikaların hepsinin çok
güzel binaları olduğu gibi sarı meslek odalarının da çok
güzel binaları var. Barolar sonra yola çıktı ama öne
geçti. Bunların önüne geçmek için çok
iyi direnmemiz gerekiyor." diyerek; yargıdaki özelleştirmeye
karşı ciddi ve örgütlü bir mücadele verilmesi
gerektiğini belirtti.
Sempozyumun ''Ne Yapmalı? '' başlıklı son
bölümünün konuşmacısı 26-27. Dönem Makine
Mühendisleri Odası Yöneticisi Mustafa Şimşek ''
Meslek Örgütlerinin İşlevi;Tasfiye
Edilen,Yoksullaşan,İşçileşen Kesimlerin Örgütlenmesi;
Diğer Mesleklerle Ortak Mücadele Zemini'' başlıklı bir
konuşma yaptı.
Şimşek'in konuşmasından sonra ÇHD Mesleki Sorunlar Komisyonu
adına bir konuşma gerçekleştirdi. Polis Vazife ve
Selahiyet Kanunu ile avukatlar üzerindeki baskıların arttığı
belirtilen konuşmada avukatların çalışma şartlarının
düzeltilmesinden, asgari bir ücret tarifesi getirilmesi
gerektiğinden, sosyal güvencelerinin sağlanması ve CMUK
avukatlarının istediği dosyaya bakma hakkının olması gerektiğinden
söz edildi.
ÇHD Mesleki Sorunlar Komisyonu'nun konuşmasının ardından son
bölüm olan serbest kürsü bölümüne
geçildi. Bu bölümde sempozyum katılımcıları ve
izleyicileri söz alarak mesleklerde dönüşüme
ilişkin görüş ve çözüm önerilerini
belirttiler.
Sempozyum ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Avukat Saliha
Şahin'in "Sempozyum Taslak Sonuç Metni"ni
okumasının ardından son buldu.
Mühendislik ,Mimarlık ve Planlamada Artı İvme Dergisi
Ankara ceza avukatı arayanlar için Ankara ceza avukatı bağlantısı: Ankara Ceza Avukatı
YanıtlaSil