<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6963>DDK: Maden kazaları
kaçınılmaz</a></h1><p>Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulu'nun, dünyanın en ölümcül madenlerine sahip
olan Türkiye madenlerine ilişkin raporunda ilk tespit "kazalar
kaçınılmaz" oldu. Başbakan Erdoğan da 30 işçinin
öldüğü Karadon faciası için "kader"
demişti.<br />
<br />
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, madenlerde yaşanan iş
kazalarına ilişkin hazırladığı raporu Başbakanlık'a
gönderdi. Raporda, kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin
yetersizliğine dikkat çekilirken, denetim zafiyetine de vurgu
yapıldı. Aynı zamanda, patronların "gereksiz maliyet" olarak
gördüğü işçilerin eğitiminin önemli olduğu
belirtildi. Raporun ilginç detaylarından birisi ise maden
işçilerinin "sağlık ve güvenlik" yerine
"iş" istediği yönündeki tespit oldu. Ancak, raporun
girişinde bütün tedbirler alınsa dahi kazaların
kaçınılmaz olduğu kaydedildi.<br />
<br />
<strong>DDK'NIN İLK SÖZÜ: KAÇINILMAZ</strong><br />
<br />
Rapor, Başbakan Erdoğan'ın 17 Mayıs 2010'da Zonguldak
Karadon'da meydana gelen ve 30 işçinin yaşamını yitirdiği
maden kazasıyla ilgili "kader" açıklamasını destekler
nitelikte.<br />
<br />
Raporda, hazırlık süreci ve raporun içeriğine ilişkin geniş
bilgiler anlatıldıktan sonra ifade edilen ilk sözler şöyle:
"Madencilik sektöründe, iş kazalarının bir kısmı
'kaçınılmaz' olarak kabul edilmektedir.
Kaçınılmazlık oranı, sektörün yüksek riskli
özelliği nedeniyle diğer işkollarındaki kaçınılmazlık
oranından daha yüksektir. Ancak, bütün tedbirler alınsa dahi
meydana gelebilen, işin mahiyetinden kaynaklanan kaçınılmaz kazalar
dışında; havalandırma ve tahkimat noksanlıkları gibi çeşitli
konulardaki işletme uygulamalarından kaynaklanan kazalar
çoğunluktadır" denildi.<br />
<br />
Raporda, kazaların nedenine ilişkin benzerlikler şöyle sıralandı:
"Risk değerlendirmesi yapılmaması, taşeronluk/alt işverenlik
uygulaması, üretim zorlaması, geçmiş kazalardan ders
alınmaması, grizu riskine karşı önlemlerin yetersiz olması, kontrol
ve degaj sondajlarının yeterince yapılmaması, delme-patlatma işlemindeki
düzensizlikler, çalışanlarda CO maskesi bulunmaması, gaz
izleme ve ikaz sistemlerinin yetersizliği, havalandırma yetersizliği,
grizu emniyetli elektrikli cihaz ve ekipmanlar ile ilgili sorunlar,
nefeslik-kaçamak yolu ile ilgili yetersizlikler, maden işletmelerinde
iç denetim hizmetlerinin yetersizliği, kamu birimleri denetimlerinin
etkinsizliği, mesleki eğitim ve iş güvenliği kültürü
noksanlıkları."<br />
<br />
<strong>DÜNYADA HER YIL 2 MİLYON KİŞİ İŞ KAZASINDAN
ÖLÜYOR</strong><br />
<br />
Raporda, ILO verileri de aktarıldı. Buna göre, her yıl 2 milyon 200
bin insan iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle hayatını
kaybediyor. Tüm dünyada her yıl 270 milyon iş kazası ve 160
milyon iş kaynaklı hastalık yaşanıyor. Her yıl 438 bin çalışan
iş yerinde karşılaştığı zehirli maddeler nedeniyle yaşamını
yitiriyor, tüm kanser vakalarının yüzde 10'unu mesleki
kanserler oluşturuyor.<br />
<br />
SGK istatistiklerine göre ise son 5 yılda kömür madenciliği
işletmelerinde 30 bin 154 iş kazası meydana geldi. Bu rakam,
bütün sektörlerdeki toplam iş kazası sayısının yaklaşık
yüzde 8'ini oluşturuyor.<br />
<br />
<strong>İLK TESPİT: KAZALAR ÖNLENMİYOR</strong><br />
<br />
Raporda, çalışmaların ortaya çıkardığı ilk tespitin;
risklerin önceden değerlendirilerek önlenmesinde ciddi eksiklikler
olduğu kaydedildi. Bu eksikliklere ilişkin ise şöyle denildi:
"İşverenlerin kaza maliyetlerini azaltıcı önlemlere yeterince
önem vermemeleri, donanımlı ve tecrübeli iş güvenliği
uzmanı sayısının yetersizliği, risk değerlendirmesinin iş yerlerine
özel hazırlanmaması ve iş yerinin koşullarına uygun
olmaması."<br />
<br />
<strong>YASAL MEVZUATTA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI</strong><br />
<br />
Raporda, madencilik sektöründe; iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatı ile ilgili ILO sözleşmelerine uygun düzenlemeler
yapılması, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun tasarısının
sektördeki bütün paydaşların katılımı ile gözden
geçirilerek kanunlaştırılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, İş
Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğü'nün işçi ve işveren
temsilcilerinin görüşlerini de alarak "Yeraltı
Kömür Madenlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin ILO
Uygulama Rehberi"nin Türkiye'ye göre düzenleyerek
yönetmelik haline getirmesi gerektiği ifade edildi.<br />
<br />
Raporda, "Madencilik sektörüne ilişkin kurumsal yapı ile
ilgili en önemli sorunlardan birisini; özellikle işçi
sağlığı ve iş güvenliği konularında görev ve yetkilerin net
olarak belirlenememiş olması ve hangi konulardan hangi birimin sorumlu
olduğunun kapsamlı tanımlayıcı/işlevsel bir biçimde ortaya
konulamamış olması oluşturmaktadır" denildi.<br />
<br />
<strong>DENETİMDE ZAFİYET</strong><br />
<br />
Raporda, denetim sisteminin; görev ve yetki tanımlamaları, izlenen
yöntem ve süreçlerde yaşanan sorunlar nedeniyle ciddi bir
zafiyet alanı oluşturduğuna dikkat çekildi. Kazalarda, denetim
yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerin öne çıktığı ifade
edildi.<br />
<br />
Denetim yapan kurumlar olarak Çalışma Bakanlığı İş Teftiş
Kurulu ile Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel
Müdürlüğü arasında işbirliği bulunmadığı
belirtildi, bazı maden ocakları uzun süre denetlenmemişken bazı
ocakların birkaç gün arayla farklı iki kurumca
denetlenebildiğin görüldüğü kaydedildi. Denetim
alanındaki çok başlılığa dikkat çekildi.<br />
<br />
Raporda, "Denetim periyot ve süreleri, denetimin içeriği,
denetim sürecinin etkisizliği, kontrol denetimlerinin yeterince
yapılmaması ve müeyyidelerin yetersizliği ile bağlantılı temel
sorunların giderilmesi, kurumsal yapıların görev
çakışmasını ortadan kaldıracak şekilde yeniden
düzenlenmesi, karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve
etkinliğinin artırılması gerekmektedir" denildi.<br />
<br />
<strong>PATRONLAR EĞİTİMİ GEREKSİZ MALİYET OLARAK
GÖRÜYOR</strong><br />
<br />
Raporda, kazaların nedenleri arasında bir diğer önemli eksikliğin
eğitim olduğu kaydedildi. Maden işçilere yeterli mesleki eğitimin
verilmediği, bu doğrultuda gerekli altyapının oluşturulmadığı, en
riskli sektörler arasında olmasına rağmen eğitim seviyesi
düşük işçilerin çalıştırıldığı ve eğitim
konusunda mevzuatın yerine getirilmedi, patronların eğitimi zaman kaybı
ve gereksiz maliyet<br />
olarak algılandığı belirtildi.<br />
<br />
Raporda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın maden işçilerine
yönelik oluşturduğu eğitim müfredatının bir an önce
uygulamaya konulması gerektiği, denetimlerde eğitimin değerlendirilmesi
gerektiği ifade edildi.<br />
<br />
"Çalışma sonucunda, kazalar ile piyasa yapısı arasında da
yakın bir irtibatın olduğu gözlemlenmiştir" denilen raporda,
maden işletmelerinin büyük çoğunluğunun
küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğu ve
bunların iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yatırım yapma
konusunda sıkıntıları bulunduğu belirtildi. Raporda,
küçük ve orta ölçekli iş yerlerinde tahkimat
planları ve talimatlarının yeterince uyulmadığının tespit edildiğine
dikkat çekildi. Bu nedenle mali yapısı güçlü,
kurumsal/etkin yönetim anlayış ve kabiliyetine sahip şirketleri
teşvik edici politikalar geliştirilmesi gerektiği kaydedildi. Bu kapsamda
bilgi ve teknoloji transferinin teşvik edici bir madencilik politikası
belirlenmesinin yararlı olacağı ifade edildi.<br />
<br />
Raporda, linyit kaynaklarının kullanımının özendirilmesinin de
sektörde güçlü piyasa aktörlerinin faaliyet
göstermesine ve mevcut işletmelerin bu yönde gelişmesine katkı
sağlayacağı savunuldu.<br />
<br />
<strong>KENDİ HALİNE BIRAKILMIŞ</strong><br />
<br />
Raporda, iş sağlı ve güveliği ile ilgili kültürün;
bilinçli çaba ve yöntemlerle oluşturulması yerine kendi
halinde bir gelişime bırakıldığına dikkat çekildi.<br />
<br />
<strong>İŞ, SAĞLIKTAN ÖNCE GELİYOR</strong><br />
<br />
Raporda şöyle denildi: "Sorunların temellerine inildiğinde
toplumda ve daha dar manada çalışanlar arasında iş sağlığı ve
güvenliği talebinin yeterli seviyede olmadığı, iş talebinin
sağlık ve güvenlik talebinden çok önde geldiği
anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bilinçlendirme çalışmaları
ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin talep eksikliğinin
giderilmesi gerekmektedir."<br />
<br />
Bunun için mesleki eğitim başta olmak üzere her
türlü bilgilendirme ve bilinçlendirme
çalışmalarının yürütülmesi gerektiği, ayrıca
maden ocaklarında belirli standartlara sahip teçhizat kullanılması
gerektiği belirtildi.<br />
<br />
Kalibrasyon gerekliliğine dikkat çekilen raporda,
"Ülkemizde, madenlerde kullanılan elektrikli cihaz ve
ekipmanların test ve kalibrasyon hizmetlerini görecek, iş sağlığı
ve güvenliği teçhizatının kalibrasyon ve testlerini yaparak
belgelendirebilecek akredite birimler mevcut değildir. Devlet hem
çıkardığı mevzuatla bazı hususları zorunlu kılmış hem de bu
zorunluluğu karşılayacak birimleri oluştur(a)mamıştır"
denildi.<br />
<br />
<strong>SAĞLIKLI VERİLER YOK</strong><br />
<br />
Raporda, madencilik sektörü işletmelerinin sayısı,
türü ve çeşidi ile iş sağlığı ve güvenliği
alanında istatistiki veri sorunu yaşandığı da ifade edildi. Maden
İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarının yeterince
sistematik olmadığı tespit edildi. Raporda, "Somut bir değerlendirme
yapabilmek için iş kazası ve meslek hastalıkları ile ilgili
ölçülebilir hedeflerin konulması gerekmektedir. Ancak
konuyla ilgili istatistiklerin yayınlanmasındaki gecikme ve verilerin
güvenilirliği sorunları nedeniyle bu tür hedeflerin konulmasında
ve değerlendirilmesinde zorluklar yaşanmaktadır" denildi.</p>
<p> </p>
<p><em><strong>Kaynak: Etha</strong></em></p>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder