<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6921>GENEL SEÇİM SONUÇLARI,
KHK'LER, YENİ KURULAN BAKANLIKLAR VE GÖREVLERİMİZ ÜZERİNE TMMOB
ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE</a></h1><p> </p>
<div>
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, “Genel
Seçimlerin sonuçları ile 8 Haziran 2011 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan başta Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ve diğer Kanun Hükmünde
Kararnamelerle ile ilgili olarak” TMMOB
Örgütlülüğüne yönelik bir mesaj
yayımladı.</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>GENEL SEÇİM SONUÇLARI, KHK‘LER, YENİ KURULAN
BAKANLIKLAR ve GÖREVLERİMİZ ÜZERİNE </strong></div>
<div>
<strong>TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE</strong></div>
<div>
</div>
<div>
Sevgili Arkadaşlar,</div>
<div>
</div>
<div>
"Birlikte karar alma, birlikte üretme, birlikte yönetme"
anlayışımız gereği 15 Haziran 2011 tarihinde Birlik Yönetim
Kurulumuz Oda Yönetim Kurulu Başkanları ile bir toplantı
gerçekleştirdi.</div>
<div>
</div>
<div>
"Genel Seçimlerin sonuçları ile 8 Haziran‘da Resmi
Gazete‘de yayımlanan başta Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı‘nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ve diğer Kanun Hükmünde
Kararnamelerle ile ilgili olarak" gerçekleştirdiğimiz
toplantıda yaptığımız çeşitli tespit ve değerlendirmeleri
örgütümüzle paylaşmak istedik.</div>
<div>
</div>
<div>
Genel Seçim Sonuçları Üzerine:</div>
<div>
</div>
<div>
AKP, 12 Haziran Genel Seçimlerinde oy oranını da artırarak bir kez
daha iktidar olmaya hak kazandı.</div>
<div>
</div>
<div>
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Mayıs 2010‘da
gerçekleştirdiğimiz TMMOB Genel Kurulu‘nun sonuç
bildirisi ülkenin bu dönemini de kapsayan ve
örgütümüzün yüz akı bir siyaset belgesidir.
Yaşananlar ve olası gelişmelerin öngörüleri Sonuç
Bildirimizde tüm açıklığı ile tanımlanmıştır.</div>
<div>
</div>
<div>
Öte yandan, Genel Seçimlere giden Türkiye‘de tüm
odalarımızın katkı ve önerileri ile "TMMOB Seçim
Bildirgesi"ni Mayıs ayı başında kamuoyu ile paylaşmıştık. 15
Mayıs 2011‘de de Ankara‘da "Haklarımız, Geleceğimiz,
Halkımız ve Ülkemiz için" sloganıyla düzenlediğimiz
TMMOB Mitingi‘nde seçim bildirgemizi okuyarak, kimlere oy
vermeyeceğimizi hep birlikte alanda oylamıştık. Haziran başında da
TMMOB Genel Kurul kararı ile tüm odalarımızın raporlarından oluşan
"Mesleğimiz, Meslek Alanlarımız, Haklarımız Üzerine AKP
İktidarının Tahribatı" kitabımızı kamuoyu ile
paylaşmıştık.</div>
<div>
</div>
<div>
Özetle seçim süresince TMMOB ve bağlı odalarımız
"mesleki demokratik kitle örgütü" sorumluluğunu
yerine getirmişlerdir.</div>
<div>
</div>
<div>
Seçimler, herkesin şikâyet ettiği ancak nedense bir
türlü değiştirilmeyen, antidemokratik Siyasal Partiler Yasası,
Seçim Yasası ve % 10 barajı ile gerçekleştirilmiştir.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olan bir seçimle de
iktidarın devamlılığı sağlanmıştır.</div>
<div>
</div>
<div>
"Yaptıkları yapacaklarının teminatı olan" AKP‘nin,
kendinden yana bir Türkiye‘yi oluşturma projesinin tüm
hızıyla bu dönemde de devam edeceği aşikârdır.</div>
<div>
</div>
<div>
TMMOB‘den baktığımızda ise; "11 Haziran ile 13 Haziran
arasında örgütümüz ve üyemiz açısından,
ülkemizde yaşananlar ve yaşatılacaklar açısından bir fark
oluşmamıştır" sözünü netlikle ifade ediyoruz.</div>
<div>
</div>
<div>
TMMOB, Genel Kurul Sonuç Bildirisinde söylediklerimiz
çerçevesinde AKP‘nin üçüncü
döneminde de görevlerini aynı kararlılıkla yerine getirmeyi
sürdürecektir. Bu dönemde de TMMOB‘nin yapacakları,
geçmişimizin teminatı altındadır.</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Yeni Bakanlıkları Oluşturan Kanun Hükmünde Kararnameler
Üzerine:</strong></div>
<div>
</div>
<div>
TBMM tatile girmeden önce 6 Nisan 2011 tarihli oturumunda,
"Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde
Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri İle Kamu
Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu"nu kabul ederek
Hükümete Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma
yetkisi vermiştir.</div>
<div>
</div>
<div>
Söz konusu yetki yasasında, mevcut bakanlıkların birleştirilmesi,
bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların ilgilerinin yeniden belirlenmesi,
yeni bakanlıkların kurulması, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşlarının hiyerarşik ilişkileri, görev, yetki, teşkilat ve
kadrolarının düzenlenmesi ve kamu kurum/kuruluşlarında istihdam
edilen personelin çalışmalarında etkinliği artırmak üzere
atanma, nakil, görevlendirme, görevden alınma, emekliye sevk
edilme gibi konuların usul ve esaslarının belirlenmesi biçiminde
yetki sınırı çizilmiştir.</div>
<div>
</div>
<div>
Ancak AKP, Meclis‘in olağanüstü yetki devrini de aşarak ve
Anayasa‘ya aykırı olarak bakanlıkların teşkilatlanması ile meslek
alanlarımıza ve meslek odalarımıza ilişkin düzenlemelere hemen
koyulmuştur. Anayasa ve Yetki Yasası‘na aykırılık taşıyan bu
düzenlemeler Meclis‘te uzlaşma ve tartışma ortamından
kaçırılarak başka bir görünüm altında
KHK‘lerin konusu edilmiştir. Görünen odur ki, torba yasası
usulü dahi külfet olarak görünmüş ve parlamenter
sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesi fiilen sonlandırılmıştır.</div>
<div>
</div>
<div>
Kanun-i Esasi dahi kanun kuvvetinde kararnameyi, devleti bir tehlikeden veya
genel güvenliğin bozulmasından korumak için bir zorunluluk
belirdiği durumlara hasretmiş iken, Parlamento görevde iken ve dahası
seçim öncesi bu operasyonun yapılması manidardır. Ortada
zorunlu ve ivedi bir durum yokken, Parlamento ve sosyal taraflar dışlanarak
kararname ile bakanlık ve kurumların tasfiyesinin demokratik usul ve
yöntemlerle bağdaşmadığı açıktır. Askeri darbeleri
eleştirerek, "ileri demokrasiyi" savunan bir iktidarın, 12 Mart
Darbesi ve 12 Eylül hukukunun ürünü olan Kanun
Hükmünde Kararname yetkisini kullanmasının demokratik yol ve
yöntemlerle ne kadar örtüştüğü açıktır.
Ayrıca, parlamento çoğunluğu elinde iken olağanüstü
yollara başvurulması, tartışmaya dahi
tahammülsüzlüğün bir göstergesidir.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu durumu 11 Nisan 2011 tarihinde "Kanun Hükmünde
Kararnamelerle Ülke Yönetilemez. Bu Yasanın TBMM‘ye İadesi
Bir Zorunluluktur!" başlıklı basın açıklamamızda da
belirtmiştik.</div>
<div>
</div>
<div>
AKP, anılan Yetki Yasası‘na dayanarak seçimden hemen
birkaç gün önce 11 adet KHK yayımlayarak, uzun süredir
tasarımında olan ancak uygulamaya koyamadığı "yeni kamu
yönetimi" anlayışına geçmede bir sorun
görmemiştir.</div>
<div>
</div>
<div>
8 Haziran 2011 itibarı ile yayımlanan Kanun Hükmünde
Kararnamelere göre, kapatılan ve birleştirilen bakanlıkların yerine,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı kurulmuş bulunmaktadır.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu bakanlıkların görev ve yetkilerinin; mesleğimize, insanımıza ve
ülkemize ne getirip ne götürdüğünün
açığa çıkarılması şimdi önümüzde
önemli bir görev olarak duruyor. Başta Birliğimiz ve Birliğimize
bağlı odalarımız olmak üzere, siyasal partilerin, emek ve meslek
örgütlerinin, akademik dünyanın değerlendirmelerini kamuoyu
ile paylaşması yeni dönemde bize düşecek mücadelenin
boyutlarının belirlenmesi açısından bir sorumluluktur.</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı
üzerine:</strong></div>
<div>
</div>
<div>
636 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile de Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı
lağvedilerek bu iki Bakanlık "Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı" adı altında birleştirilmiştir.</div>
<div>
</div>
<div>
Meslek alanlarımıza ve mesleğimize dair
örgütümüzü en çok ilgilendiren bu
Bakanlığın görev tanımı kapsamında bünyesine katılan
kurumsal yapılanma değerlendirildiğinde:</div>
<div>
</div>
<div>
İzlenen parçacı, rant temelli politikalar nedeniyle çevre
tahribatında en fazla paya sahip "imar, yapılaşma" ile
doğa koruma, ormanlar ve su yönetimi aynı çatı altında
toplanarak</div>
<div>
kurumsal kontrolün yok edilmesinin; Su, orman, mera, yaylak, kışlak,
tarım alanları gibi doğal kaynaklar ve çevre ile ilgili tüm
yasal düzenlemelerin etkisiz hale getirilmesinin; Kıyılarda,
yaylaklarda, meralarda, akarsularda, ormanlarda yapılacak; HES, termik
santraller, nükleer santraller, madencilik faaliyetlerinin; kentsel
dönüşüm, Galataport gibi projelerin hayata
geçirilmesinin, Doğal, kültürel ve tarihi mirasın engel
olmaktan çıkarılmasının önü açılacağı;
Bakanlığın, Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen alanlar ile enerji ve
telekomünikasyon tesislerine ilişkin olarak üst
ölçekli plan yapmaktan parselasyon planını yapma, ruhsat
aşamasına kadar tüm süreçte yetkili kılınması, yerel
idareler üzerindeki vesayetin arttırılması, merkezi idarenin keyfiyet
alanının genişletilmesinin önündeki engellerin kaldırılacağı
açıkça görülmektedir.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu ve benzeri amaçları sadece Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı‘nı değil diğer bakanlıkları da meslek alanlarından
yola çıkarak deşifre etmek bağlı odalarımızın görev ve
sorumluluğundadır.</div>
<div>
</div>
<div>
Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı İçinde Bir
Düzenleme ile Mühendislik, Mimarlık, Şehir Plancılığı
Mesleği ve Örgütümüz Teslim Alınmak
İstenmektedir.</div>
<div>
</div>
<div>
Öyle görülüyor ki; ülkenin yargısını,
eğitimini, tüm kurumlarını "düzene sokan" AKP
zihniyetinin "ustalık dönemi"ndeki hedefleri arasında
TMMOB‘yi de "düzenlemek" var.</div>
<div>
</div>
<div>
AKP İktidarı, çevreyi tahrip eden, kentlerimizi; kıyılarımızı;
ormanlarımızı yağmalayan, kamusal değerlerimizi sermayeye peşkeş
çeken anlayışının önünde engel olarak
gördüğü TMMOB‘yi yeniden yapılandırıp
işlevsizleştirmeye ve yok etmeye çalışıyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Son iki yıldır, Devlet Denetleme Kurulu incelemeleriyle, Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı‘nın Birliğimiz üzerinde vesayet denetimini
uygulama çalışmalarıyla kendini gösteren "TMMOB‘nin
yeniden şekillendirilmesi ve meslek odalarının düzene sokulması
projesi"ndeki son nokta Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı
bünyesinde "Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü" nün kurulması ve bu genel
müdürlüğe verilen görevler olmuştur.</div>
<div>
</div>
<div>
636 sayılı "Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname"de bakanlığın görevleri arasında aşağıdaki
hususlar yazılıdır:</div>
<div>
</div>
<div>
MADDE 2- (1) Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığının
görevleri şunlardır:</div>
<div>
</div>
<div>
a) Yerleşmeye, çevreye ve yapılaşmaya dair imar, çevre,
yapı ve yapım mevzuatını hazırlamak, uygulamaları izlemek ve
denetlemek, Bakanlığın görev alanı ile ilgili mesleki hizmetlerin ve
bu meslek mensuplarının kayıtlı oldukları meslek odalarının
mevzuatım, norm ve standartlarını hazırlamak, geliştirmek,
uygulanmasını sağlamak, ilgililerin kayıtlarının tutulmasını
sağlamak,</div>
<div>
</div>
<div>
Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü‘nün
görevleri arasında da aşağıdaki hususlar sayılmıştır:</div>
<div>
</div>
<div>
MADDE 12- (1) Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün
görevleri şunlardır:</div>
<div>
</div>
<div>
a) Yerleşme ve yapılaşmaya yönelik mimarlık, mühendislik,
müteahhitlik ve müşavirlik hizmetlerine ilişkin
düzenlemeleri yapmak, uygulamaları denetlemek ve izlemek.</div>
<div>
</div>
<div>
b) Planlama, harita yapımı, arazi ve arsa düzenlemesi, değerleme,
parselasyon, etüt ve proje müellifliği, harita plan, proje ve
yapım kontrol müşavirliği, bilirkişilik, her türlü
altyapı ve tesisat dâhil olmak üzere yapı müteahhitliği
gibi hizmet alanlarında çalışan gerçek veya tüzel
kişilerin görev, yetki ve sorumluluklarına ve kayıtlarının
tutulmasına ilişkin esasları belirlemek, mesleki yeterlilikleri ile
kuruluş yeterliliklerini değerlendirerek bunlara tescil ve yeterlik
belgeleri vermek veya verilmesini ve kayıtlarının tutulmasını
sağlamak.</div>
<div>
</div>
<div>
c) Kamu ve özel sektöre ait her türlü yapı ve tesisin
projelerinin ve yapım işlerinin denetlenmesinde görev alacak mimar ve
mühendisler ile yardımcı kontrol elemanlarının, yapı denetim
kuruluşlarının ve müşavirlik kuruluşlarının niteliklerine,
görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esasları belirlemek, mesleki
yeterlilikleri ile kuruluş yeterliliklerini değerlendirerek bunlara belge
verilmesini ve kayıtlarının tutulmasını sağlamak.</div>
<div>
</div>
<div>
ç) Bakanlığın görev alanına giren konularla ilgili olarak
mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuat
düzenlemelerini yapmak ve denetlemek.</div>
<div>
</div>
<div>
d) Çevre yönetimi, çevre denetimi ve çevresel etki
değerlendirilmesi iş ve işlemlerinde görev alanların niteliklerine,
görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esasları belirlemek, mesleki
yeterlilikleri ile kuruluş yeterliliklerini değerlendirerek bunlara belge
verilmesini ve kayıtlarının tutulmasını sağlamak.</div>
<div>
</div>
<div>
e) Çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanması, çevre
laboratuarları, çevre danışmanlık firmaları, belediyelerin
çevre koruma tesislerinin projelerinde ve işletilmesinde görev
alacak elemanları eğitmek, proje ve tesis kriterlerini geliştirmek,
mesleki yetkinliği artırmak.</div>
<div>
</div>
<div>
Anayasa‘nın 135. maddesi yürürlükte iken, 6235
sayılı TMMOB Yasası halen geçerlikteyken; TMMOB ve bağlı
odaların asli görevlerinin Çevre, Orman ve Şehircilik
Bakanlığı‘na devrinde bir sakınca görülmemiştir. TMMOB
ve bağlı odaların hak, yetki ve görevleri, Anayasa ve TMMOB
Yasası‘na rağmen özünde düzenleyici işlem olan
kararname ile Bakanlık bünyesindeki Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü‘ne devredilmiş durumdadır. Bu devir
işlemi, açıkça Anayasa‘ya ve Yetki Yasası‘na
aykırı olup, demokratik işleyişin tüm usul ve yöntemleri ile de
bağdaşmamaktadır. </div>
<div>
</div>
<div>
Şimdi bu projelerin sahipleri, bu projenin Bakanlığını, Genel
Müdürlüğünü oluşturanlar ve buralara atanacaklar
iyice anlasın:</div>
<div>
</div>
<div>
Bilim ve tekniğin gelişimi, mühendis, mimar, şehir plancıların
yeterliliği ve bunların meslek odalarının kuralları bir bakanlığın
bürokrasisi içinde yer alan bir genel müdürlüğe
teslim edilemez. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının
ürettiği düşünce ve emekleri Dünya Ticaret
Örgütü‘nün taşeronlarına teslim edilemeyecek
kadar kıymetlidir, kutsaldır. Bu ülkenin kalkınmasında ve refahında
mutlaka ve mutlaka mühendis, mimar ve şehir plancılarının emekleri
hak ettiği yeri alacaktır. Bilim ve onun ürettiği hizmet,
yönetenlerin iki dudağı arasında yürürlüğe
koyacakları normlarla hayatta karşılığını bulamaz, bilim ve akıl
bütün idari metinleri, kararları aşar gider. Aklın ve bilimin
ışığına inanmış ve bu ülkenin emekten ve halktan yana olan
mühendis, mimar, şehir plancıları ve onların
örgütlülüğü hiçbir düzenleyici işlemle
ıslah edilemez. Bilimin kendisi devrimcidir. Kendi statükosunu
yaratanlar, kendi statükolarında yok olmaya mahkûmdurlar, bunu
biz değil tarihi yazanlar söylemektedir.</div>
<div>
</div>
<div>
Emperyalizme bağımlılık temelinde vahşi kapitalizmin hizmetinde
olanlar, sosyal devleti tamamen yok eden, tüm değerleri yok sayarak her
şeyi rant üzerinden kurgulayanlar, bilmelidir ki;</div>
<div>
</div>
<div>
Örgütümüzün yetkilerini kısıtlamaya, meslek
alanlarımızı yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeleri
hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Sevgili Arkadaşlar,</strong></div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Bu Süreçte Örgütümüzü
Önemli Görevler Beklemektedir:</strong></div>
<div>
</div>
<div>
Oda Başkanlarımızla 15 Haziran günü yaptığımız toplantıda
kararlaştırıldığı gibi; kamuoyunu ve üyelerimizi bilgilendirmek,
her türlü hukuki mücadeleyi yürütmek, Çevre,
Orman ve Şehircilik Bakanlığı ve Mesleki Hizmetler Genel
Müdürlüğü‘nün çalışmalarını takip
etmek ve sürekli eylem planını yürürlüğe koymak
üzere tüm örgütlü gücümüzle
çalışmalarımızı yürüteceğiz.</div>
<div>
</div>
<div>
Ülke sorunlarının çözümü için mesleki
bilgi ve birikimlerimizin ışığında kararlılıkla çalışmaya
devam edeceğiz.</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Şimdi hep birlikte bir kez daha
söylüyoruz:</strong></div>
<div>
</div>
<div>
TMMOB bu ülkenin bir nefes alma-verme alanıdır. Bu ülkenin, bu
ülke halkının, bizim, hepimizin önemli bir mevzisidir. Bu
ülkenin ve bu ülke halkının TMMOB‘ye ihtiyacı vardır. Bu
herkes tarafından böyle bilinmelidir.</div>
<div>
</div>
<div>
TMMOB, kurumsal kimliğine, mühendislere, mimarlara, şehir
plancılarına yönelik her türden baskıya karşı duracak,
Türkiye‘nin demokrasi mücadelesi içerisinde demokrasi
güçleri ile, emek ve meslek örgütleri ile birlikte
yürümeye devam edecektir.</div>
<div>
</div>
<div>
Genel Kurulumuzun sonunda "TMMOB çalışmalarını bu dönem
üç kelime ifade edecektir" demiştik: Mücadele,
mücadele, mücadele.</div>
<div>
</div>
<div>
Biz iyi biliyoruz: Güç görevler, güçlü
örgütlenmeler ile yerine getirilir.</div>
<div>
</div>
<div>
Haydi, TMMOB örgütlülüğünü
güçlendirmek için görev başına.</div>
<div>
</div>
<div>
Hepimize kolay gelsin.</div>
<div>
</div>
<div>
<strong>Mehmet Soğancı</strong></div>
<div>
<strong>TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı</strong></div>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder