10 Haziran 2011 Cuma

DPT'nin sessiz ölümü

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6854>DPT'nin sessiz
ölümü</a></h1><p><img
src="http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/makale_genel/images/brand.jpg"
style="float: left; " /><strong>Devlet Planlama Teşkilatı&#39;nın ismi ve
kamu idareleri i&ccedil;indeki stat&uuml;s&uuml; değiştirilerek Kalkınma
Bakanlığı&#39;na d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;.</strong></p>
<p>8 Haziran&#39;da y&uuml;r&uuml;rl&uuml;ğe giren Bakanlıkları yeniden
d&uuml;zenleyen Kanun H&uuml;km&uuml;nde Kararnamelerden biri de
DPT&rsquo;nin isminin ve kamu idareleri i&ccedil;indeki
stat&uuml;s&uuml;n&uuml;n değiştirilerek Kalkınma Bakanlığı haline
d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmesine y&ouml;nelikti.</p>
<p><strong>DPT&#39;nin ismine bile tahamm&uuml;l edilemedi</strong><br />
Başbakanlığa bağlı bir kurum iken diğer herhangi bir bakanlık kurumu
stat&uuml;s&uuml;ne indirilen DPT&rsquo;nin g&ouml;rev ve yetkileri aynen
Kalkınma Bakanlığı&#39;nda s&uuml;rse bile bu duruma basit bir isim
değişikliği olarak bakılamaz. 50 yıllık bir kurum olan DPT ismi planlı
ekonomiyi, kamuculuğu ve toplumsal ilerleme fikrini simgelemekteydi.
Yaşanan 30 yıllık neoliberal s&uuml;re&ccedil;te ulusal planlamanın
&ouml;nemini yitirmesiyle işlevselliği &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de
azalan DPT&rsquo;nin ismine bile bug&uuml;n tahamm&uuml;l edilemiyor.</p>
<p>T&uuml;rkiye&rsquo;nin sosyo ekonomik gelişme s&uuml;recinde ve
Cumhuriyet&#39;in kazanımları i&ccedil;inde kayda değer bir yeri olan
DPT&rsquo;ye y&ouml;nelik bu olumsuz uygulamaya karşı sermaye sınıfı
dışındaki ilgili taraflardan ciddi hi&ccedil;bir tepkinin oluşmaması
politik k&ouml;rl&uuml;k ve ilgisizliğin yanısıra belki de
&quot;cumhuriyetin stat&uuml;kocu kurumları&quot;ndan bir başkasının
tarihe karışmasının getirdiği memnuniyet ile a&ccedil;ıklanabilir!</p>
<p><strong>DPT&rsquo;nin işlevi</strong><br />
Tarihsel olarak devlet&ccedil;ilik, sanayileşme, planlama, kalkınma gibi
kavramlar T&uuml;rkiye&rsquo;nin kapitalistleşme s&uuml;reci ile yakından
ilişkilidir ve bu kavramların hayata ge&ccedil;mesi ile birlikte
T&uuml;rkiye ekonomisi kapitalistleşmede &ouml;nemli yol kat etmiştir.
Planlama uygulamaları ve DPT&rsquo;nin varlığı, T&uuml;rkiye
kapitalizminin sermaye birikimindeki yetersizlikleri sermaye sınıfı adına
aşmaya y&ouml;nelikti.</p>
<p>1960-1980 yılları arasında DPT eliyle uygulama alanı bulan planlı
ekonomi d&ouml;nemi, sanayi burjuvazisinin i&ccedil; pazara y&ouml;nelik
politikaları kendi sermaye birikim s&uuml;recini ger&ccedil;ekleştirmesi
i&ccedil;in gerekliydi. O d&ouml;nemdeki i&ccedil;e d&ouml;n&uuml;k sermaye
birikim s&uuml;reci d&uuml;nya kapitalizmiyle uyumlu idi.
T&uuml;rkiye&rsquo;de 1980 krizinin ardından ger&ccedil;ekleştirilen
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mler ve bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mlere y&ouml;nelik
yapısal reformlar, uluslararası sermayenin &ouml;n&uuml;ndeki engelleri
kaldırmayı hedeflediği gibi, &uuml;lke i&ccedil;indeki i&ccedil;e
d&ouml;n&uuml;k birikim s&uuml;recinin tıkanıklarını aşmayı da
ama&ccedil;lamıştır.</p>
<p>1980&rsquo;lerde uygulanmaya başlayan ve halen s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len
neoliberal politikalar planlamanın rol&uuml;n&uuml; ve merkezi
ağırlığını t&uuml;m&uuml;yle değiştirerek ortadan kaldırmış,
ulusal planlama kavramının 1960&rsquo;lı 70&rsquo;li yıllardaki
i&ccedil;eriğini de silmiştir.1980 &ouml;ncesindeki karma ekonomi politika
anlayışının terk edilerek bunun yerine serbest piyasa ekonomi
anlayışının hayata ge&ccedil;irilmesi, ulusal planlamanın işlevini ve
uygulanmasını ortadan kaldıran temel gelişmedir.</p>
<p>Bu d&ouml;nemde, devletin k&uuml;&ccedil;&uuml;lt&uuml;lmesinin temel
politika olarak benimsenmesi kamu harcamaları ve kamu yatırımlarının
azalması, devletin kalkınmanın temel akt&ouml;r&uuml; olmaktan
&ccedil;ıkarılması, sosyal devlet anlayışının ortadan kaldırılması
ulusal planlama anlayışının da terk edilmesi anlamına gelmektedir. Bu
s&uuml;re&ccedil;te uluslararası mal ve finansal piyasalar ile
b&uuml;t&uuml;nleşmenin artmasına bağlı olarak ulusal &ouml;l&ccedil;ekte
karar alma mekanizmalarının b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de ortadan
kalkması ulusal planlamanın varlığını, uygulanabilirliğini
m&uuml;mk&uuml;n kılmamaktadır. Ancak yaşanmakta olan neoliberal
s&uuml;recin sona ermesiyle b&uuml;t&uuml;nl&uuml;kl&uuml;, ulusal planlama
anlayışı hayat bulabilir.</p>
<p>1980 sonrası d&ouml;nemde DPT, kalkınma planları, yıllık planlar,
orta vadeli programlar, AB s&uuml;recinin gerektirdiği katılım &ouml;ncesi
ekonomik programlar gibi plan ve programlar hazırlamakla birlikte bunların
ekonomiyi ve toplumsal hayatı y&ouml;nlendirmede etkisi 1980 &ouml;ncesi
d&ouml;nemden t&uuml;m&uuml;yle farklıdır.</p>
<p>Ger&ccedil;ekleştirilen yeni Kalkınma Bakanlığı&#39;nın ismi bize
&ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde b&ouml;lgesel bazlı bir planlama
anlayışının dayatılacağını g&ouml;steriyor. Son yıllarda DPT
i&ccedil;indeki etkisi ve uygulama kapasitesi artan, ancak sonu&ccedil;ları
itibariyle başarısız olan b&ouml;lgesel planlama uygulamaları ile
toplumsal kaynakların daha etkin kullanma prensibinin karşılık
bulmadığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor.</p>
<p>(soL - Haber Merkezi)</p>
<p><strong>Kaynak: sol.org.tr</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder