1 Haziran 2011 Çarşamba

Yıkımlara Karşı Mücadele Kurultayı Yapıldı

<h1><a href=http://www.ivmedergisi.com/node/6791>Yıkımlara Karşı
Mücadele Kurultayı Yapıldı</a></h1><p class="rtejustify">
M&uuml;hendislik mimarlık ve planlamada +İvme Dergisi tarafından
T&uuml;rkan Saylan K&uuml;lt&uuml;r Merkezinde 28-29 Mayıs tarihlerinde
yapılan &ldquo;YIKIMLARA KARŞI M&Uuml;CADELE KURULTAYI&rdquo;&nbsp;nın
Birinci g&uuml;n&uuml;, A&ccedil;ılış konuşmaları&nbsp; ile
başladı.</p>
<p align="justify">
A&ccedil;ılış konuşmaları&nbsp;b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde ilk
s&ouml;z&uuml;&nbsp;+İvme Dergisi Yayın Kurulu &Uuml;yesi G&uuml;lcan
Kırca aldı. Kırca; &quot;+İvme Dergisi olarak ilk 2007 yılında kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m sayısı &ccedil;ıkardık ve o tarihten bu yana da +
İvme Dergisi olarak konu ile ilgili pek &ccedil;ok panel d&uuml;zenledik,
halkın bilgilenmesi i&ccedil;in mahallelerde panellere katıldık, kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mle m&uuml;cadele eden platformların i&ccedil;inde yer
almaya &ccedil;alıştık. Bizler kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projeleri
ilk ortaya &ccedil;ıktığında bu projelerin aslında kentlerimizi
sermayenin hizmetine sunan ve halkı kentlerden uzaklaştıran bir politika
olduğunu biliyorduk. Bu politika sadece barınma hakkımızı elimizden alan
politikalar değildi. Bu politikalar kentlerle birlikte yaşamlarımızı,
yaşam alanlarımızı, komşuluklarımızı, ulaşım haklarımızı,
k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;, tarihimizi, eğitim haklarımızı
elimizden alan politikalardı. Bu projelerin uygulanması ile
oluşturulacak&nbsp; kentlerde bizleri asla&nbsp; i&ccedil;inde
barındırmayacaklardır.</p>
<p align="justify">
Kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projelerini uygulamak isteyenler
aynı&nbsp;zamanda kanun yapıcılardır. Bu kanunlar da halkın
ihtiya&ccedil; ve talepleri doğrultusunda d&uuml;zenlenmemektedir. Halkı
barındırmayan sadece sermayenin ihtiya&ccedil;ları doğrultusunda
şekillenen ve değiştirilen yasalardır. Bunun karşısında halkın kendi
hukuku ve yasaları vardır. Ve bizleri barındırmayan sermayenin yasaları
karşısında halkın hukuku meşrudur. Bu meşru hukuk da direnme
hakkıdır.</p>
<p align="justify">
Konuşmamı&nbsp; hem pratikte hem de teoride ger&ccedil;ek bir devrimcinin
s&ouml;zleri ile bitirmek istiyorum: &#39;<em>Peşinden gidecek cesaretin
varsa, b&uuml;t&uuml;n&nbsp;hayaller ger&ccedil;ek olabilir</em>&#39;
<em>Ernesto Che Guevara</em>.</p>
<p align="justify">
O bu s&ouml;zleri halkın&nbsp;&ouml;rg&uuml;tl&uuml;&nbsp;g&uuml;c&uuml;ne
ve cesaretine olan inancı&nbsp; ile s&ouml;ylemişti. Bizlerde
aynı&nbsp;onun gibi bu halkın&nbsp;&ouml;rg&uuml;tl&uuml;&nbsp;
g&uuml;c&uuml;n&uuml;n ger&ccedil;ekleştiremeyeceği bir hayal
olamayacağına inanlardanız. Ve buna inanmaya devam edeceğiz&quot; diyerek
konuşmasını tamamladı.</p>
<p align="justify">
Bu b&ouml;l&uuml;mde ikinci
konuşmayı&nbsp;&Ccedil;agdaş&nbsp;Hukuk&ccedil;ular
Derneği&nbsp;İstanbul Şube Başkanı Av Taylan Tanay yaptı. Tanay,
kurultayı &Ccedil;HD adına selamlayarak başladığı konuşmasını
&quot;+İvme Dergisi&#39;ni bu &ccedil;alışmadan &ouml;t&uuml;r&uuml;
kutluyorum. Emperyalizm başta sağlık, eğitim, barınma olmak &uuml;zere
ge&ccedil;miş d&ouml;nemde sosyal devlet olgusu i&ccedil;erisinde
değerlendirilen ve sosyal hak olarak kabul edilen hakları bug&uuml;n birer
birer gasp ediyor. Bu hakların ilgi sahaları piyasanın h&acirc;kimiyet
sahasına alınarak azgın bir s&ouml;m&uuml;r&uuml;n kollarına terk
ediliyor. Barınma hakkına y&ouml;nelik saldırılar on yıllardır devam
etmesine karşın son yıllarda saldırının kapsamının arttığını
hepimiz g&ouml;zlemliyoruz. 1 milyon evin yıkılacağı ger&ccedil;eği bile
tek başına saldırının kapsamının b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;
g&ouml;stermektedir. Bu saldırı mutlaka durdurulmalıdır. Bu ise ancak
&ouml;rg&uuml;tlenmek ve m&uuml;cadele ile m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Bunun
&ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kim yapacaktır? Kontrol ettikleri
sermaye miktarlarıyla, iktidarla geliştirdikleri yakın ilişkiler ile
neredeyse birer b&uuml;rokratik kamu kurumlarına d&ouml;n&uuml;şen
odaların, baroların bunu yapamayacağı a&ccedil;ıktır. Bu
m&uuml;cadelenin &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml; hukuk cephesinde
halkın avukatları; mimar ve m&uuml;hendisler a&ccedil;ısından ise halkın
mimar ve m&uuml;hendisleri yapacaktır.&quot; diyerek
s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Tanay, konuşmasına devam ederek, &quot;Bu nedenle
bug&uuml;nk&uuml; m&uuml;tevazı adımı &ouml;nemsiyor ve selamlıyorum.
Birlikte &ouml;rg&uuml;tlenecek, birlikte m&uuml;cadele edecek ve birlikte
kazanacağız. S&ouml;zlerimi, baldırı &ccedil;ıplaklar tarafından 1796
yılında yayınlanan Eşitler Manifestosu&#39;ndan bir b&ouml;l&uuml;mle
bitirmek istiyorum: <em>&#39;Tarihin hi&ccedil;bir d&ouml;neminde ve
hi&ccedil;bir yerde hi&ccedil;bir şey salt <strong>s&ouml;z</strong> ile
elde edilmedi. B&uuml;y&uuml;k &ouml;nlemlerin alınma zamanı gelmiştir.
&Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k ve mutluluk isteyenler haydi eşitlik talebinde
&ouml;rg&uuml;tlensin. Şimdi eşitlerin cumhuriyetini kurma zamanıdır ve
bu b&uuml;y&uuml;k ev t&uuml;m insanları alacak kadar
b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r. Bizden aldıklarını geri verecekleri g&uuml;nler
gelip &ccedil;atmıştır. Y&uuml;reği kan ağlayan aileler gelin ve
doğanın t&uuml;m &ccedil;ocukları i&ccedil;in kurduğu bu ortak sofraya
oturun.&#39;</em> diyerek konuşmasını bitirdi.</p>
<p>
<b>I.Oturum: Kent Oluşumu ve Kentsel D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m</b></p>
<p align="justify">
Kurultayın ilk oturumu olan &ldquo;Kentlerin Oluşumu ve Kentsel
D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&rdquo; +İvme Dergisi yayın kurulu &uuml;yesi
Bilgisayar M&uuml;hendisi İlker Kalaycı&#39;nın
y&uuml;r&uuml;t&uuml;c&uuml;l&uuml;ğ&uuml; ile yapıldı. İlk konuşmacı
olarak&nbsp; Mimar Sinan G&uuml;zel Sanatlar &Uuml;niversitesi Sosyoloji
B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nden &ouml;ğretim g&ouml;revlisi Dr.
Ş&uuml;kr&uuml; Aslan &ouml;ncelikle iktidarların gecekondulara
bakışını ele alarak yasakların dahi gecekonduların yapılmasının
&ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;emediğini belirtti. Akademinin gecekondulara
bakışının da&nbsp; modern kentlere g&ouml;&ccedil; eden
k&ouml;yl&uuml;lerin kondu kurarak kentin dokusunu bozduğu, hatta haksız
kazan&ccedil; elde ettiği s&ouml;yleminden ileri olamadığını vurguladı.
Yaşadığı deneyimler ve yaptığı &ccedil;alışmalar sonrası
gecekondular konusunda yanlış bilinen bir&ccedil;ok şeyin farkına
vardığını s&ouml;yleyen Aslan, &ldquo;Muhalif politikanın gecekonduyla
imtihanı olduğunu, politikanın etkin bir ara&ccedil; olarak kullanılarak
&ouml;rg&uuml;tl&uuml; m&uuml;cadelenin &ouml;r&uuml;lmesi gerektiğinin
altını &ccedil;izerek&rdquo; konuşmasına son verdi.</p>
<p align="justify">
Bu oturumda ikinci konuşmayı Do&ccedil; Dr. Hatice Kurtuluş yaptı.
Kurtuluş; konuşmasına &ldquo;şimdiye kadar kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ile ilgili &ccedil;ok &ouml;nemli analizler ve
eleştiriler yaptığımızı, ancak neden toplumun geniş kesimlerinin buna
karşı &ouml;rg&uuml;tlenemediğini, neden eleştiriden bir adım &ouml;teye
gidemediğimizi&rdquo; sorgulayarak başladı. Kurtuluş konuşmasına devam
ederek &ldquo;Gecekonduların toplumsal olarak bir meşruiyeti olduğunu,
t&uuml;m maliyetlerini devletin g&ouml;rmezden gelerek gecekonduluların
&ouml;dediğini&rdquo; belirtti. Hatice Kurtuluş konuşmasını
&ldquo;Ayrıca T&uuml;rkiye&#39;de devletin gecekonduda yaşayan insanları
m&uuml;lkiyetlendirerek halkın karşı gelme potansiyelini
d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve&nbsp; gecekondudan daha iyi bir
hayat istiyoruz demelerinin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;tiğine dikkat
&ccedil;ekerek&rdquo; bitirdi.</p>
<p align="justify">
Şehir plancısı Engin Bozkurt; d&uuml;nya ve T&uuml;rkiye
&ouml;l&ccedil;eğinde kentlerin oluşumunun tarihsel s&uuml;reci ile ilgili
bilgiler vererek konuşmasına başladı. &ldquo;Kapitalizmin i&ccedil;sel
dinamikleri (Keynes&ccedil;i devlet politikaları) yanında 1917 Ekim Devrimi
gibi dış fakt&ouml;rler, yarı s&ouml;m&uuml;rge-s&ouml;m&uuml;rge
&uuml;lkelere kalkınmacı model bi&ccedil;ilmesi gibi etkenlerin kentleri
etkilediğini belirtti. T&uuml;rkiye &ouml;zelinde bunların yanında ulus
devlet olma s&uuml;recinde mek&acirc;nı denetleyebilmenin de &ouml;nemli bir
etkisi olduğundan&rdquo; bahsetti. Engin Bozkurt konuşmasının devamında
&ldquo;1950-1960 yıllarını gecekonduların ilk ortaya &ccedil;ıkma
s&uuml;reci olarak tanımlayarak egemenlerin bu d&ouml;nem tam olarak ne
yapacağını bilemediğini&rdquo; s&ouml;yledi. Bozkurt konuşmasına devam
ederek; &quot;60&#39;lı 70&#39;li yıllarda ikinci d&ouml;nem
g&ouml;&ccedil;lerin yaşandığı, sanayileşme s&uuml;recinde
g&ouml;&ccedil; eden kitlenin yedek işg&uuml;c&uuml; ordusu durumuna
geldiği, gecekondulu n&uuml;fusun piyasa mekanizmasına &ccedil;ekilmeye
başlandığını&rdquo; belirtti. Engin Bozkurt konuşmasına
&quot;70&#39;li yıllarda ise o d&ouml;nem devrimci hareketlerin
gelişmesiyle gecekondu b&ouml;lgelerinin de devrimcileştiğini ancak 80
sonrası kapitalizmin krizleri yaşanan d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mlerle,
post-fordist s&uuml;re&ccedil;lerle ve T&uuml;rkiye&#39;deki ANAP
h&uuml;k&uuml;metinin imar affı vb. devlet eliyle gecekonduların piyasaya
&ccedil;ekilmesi ile birlikte arazi mafyasının ortaya &ccedil;ıkışı ve
kent y&ouml;neticiliğinin kent işletmeciliğine
d&ouml;n&uuml;şmesini&rdquo; anlatarak devam ettirdi. Bozkurt
konuşmasını, &quot;90&#39;larda da y&ouml;netişim adı altında yerel
y&ouml;netimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, b&ouml;lgedeki sermaye vb.
grupların katılımcılığının &ouml;ne &ccedil;ıktığını, Bu
d&ouml;nemde &uuml;st sınıfların kentin &ccedil;eperlerine kaymaya
başladığını, 2000&#39;lere gelindiğinde AKP d&ouml;nemi ile
Mussolini&#39;nin s&ouml;ylemlerini bire bir karşılaştırarak
g&uuml;n&uuml;m&uuml;z T&uuml;rkiye tablosunu g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne
serdi&quot; diyerek bitirdi.</p>
<p align="justify">
Bu oturumun d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; konuşmacı, M&uuml;hendislik, Mimarlık
ve Planlamada +İvme Dergisi yayın kurulu &uuml;yesi İnşaat M&uuml;hendisi
İsmail Ozan Demirel ise, &ldquo;Ankara ve İstanbul&#39;daki mahallelerde
yapılan &ccedil;alışmalardan bahsederek m&uuml;cadeleyi kazanmanın
yolunun gecekondu halkının d&uuml;zenle olan bağlarını koparmak
olduğunu&rdquo; vurgulayarak başladığı konuşmasını. &ldquo;Kente
geldiklerinde s&ouml;m&uuml;r&uuml; &ccedil;arkı i&ccedil;ine girmek zorunda
kalan gecekondu halkının d&uuml;zenle en &ccedil;ok &ccedil;elişkisi
olanlar olduğunu&rdquo; belirterek devam ettirdi. Ozan Demirel
konuşmasını &ldquo;Savunma hakkının meşru olduğunu &ouml;nemle
belirterek&rdquo;, &ldquo;Kentin g&uuml;zelleştirilmesi ve iyileştirilmesi
i&ccedil;in m&uuml;cadeleyle birlikte sosyal-k&uuml;lt&uuml;rel vb.
olanakların sağlanması konusunda da&nbsp; m&uuml;cadele edilmesi
gerektiğini ve yerinde ıslahın, insan merkezli projelerin savunulması
gerektiğini s&ouml;yleyerek&rdquo; Konuşmasını bitirdi.</p>
<p align="justify">
&Ccedil;ağdaş Hukuk&ccedil;ular Derneği&#39;nden Avukat Oya Aslan da
&ldquo;hukuk d&uuml;zleminde insanların haklarıyla tanındığını ve
barınma, eğitim, sağlık vb. b&uuml;t&uuml;n hakların yaşama hakkı
i&ccedil;inde ve insanla b&uuml;t&uuml;nleşmiş olduğunu ve konut hakkı
dendiğinde m&uuml;lkiyet hakkıyla sınırlandırıldığını
belirterek&rdquo; başladığı konuşmasını &ldquo;Barınma hakkını
sosyal ekonomik haklardan ayrı d&uuml;ş&uuml;neceğimize dikkat
&ccedil;ekerek&rdquo; s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;. Oya Aslan; konuşmasını
&ldquo;İktidarların &ldquo;biz hi&ccedil;kimseyi mağdur
etmeyeceğiz&rdquo; s&ouml;yleminin doğru olmadığını yapılan kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projelerinin anayasada belirtilen &ccedil;alışma
hakkı, sağlık hakkı, eşitlik hakkı vb. hakların da ihlali anlamına
geldiğini, bu nedenle m&uuml;cadelenin bir&ccedil;ok alanı kapsaması
gerektiğinin altını &ccedil;izerek&rdquo; bitirdi.</p>
<p align="justify">
Salondaki kurultay katılımcılarının katkıları, soruları&nbsp;ve
panelistlerin son s&ouml;zleri s&ouml;ylemesi ile ilk oturum
sonlandırıldı.&nbsp;</p>
<p align="justify">
<b>II.Oturum: Yerinde ıslah mı, Kentsel D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m
m&uuml;?</b></p>
<p align="justify">
Kurultayın ikinci oturumu &ldquo;Yerinde ıslah mı, Kentsel
D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m m&uuml;?&rdquo; +İvme Dergisi yayın kurulu
&uuml;yesi Mimar Şule Karabaş&rsquo;ın
y&uuml;r&uuml;t&uuml;c&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde, İstanbul ve
Ankara&rsquo;daki &ccedil;eşitli mahallelerden katılan halk temsilcileri ve
Avukat &Ouml;zg&uuml;r Yılmaz&rsquo;ın bilgi ve deneyim aktarımlarıyla
yapıldı.</p>
<p align="justify">
Oturumun ilk konuşmacısı&nbsp;İstanbul Armutlu Mahallesi Temsilcisi
Zeynep Bektaş; &ldquo;Armutlu mahallesinin kolektif bir &ccedil;alışmanın
&uuml;r&uuml;n&uuml; olarak oluşturulduğunu&rdquo; anlatarak başladığı
konuşmasına, devamla &ldquo;70&rsquo;li yıllarda evlerini, yolunu,
kanalizasyonunu kendi elleriyle inşa ettikleri bu mahallenin bug&uuml;n
&uuml;zerinde oynanan oyunlardan, planlardan&rdquo; bahsetti. Bektaş
konuşmasına &ldquo;İktidarın Armutlu&rsquo;yla ilgili emellerini
ger&ccedil;ekleştirebilmek i&ccedil;in y&uuml;r&uuml;tt&uuml;kleri b&ouml;l,
par&ccedil;ala, y&ouml;net politikalarını anlatarak&rdquo;
s&uuml;rd&uuml;rd&uuml; konuşmasını Bektaş konuşmasını &ldquo;Son
olarak da yapılan t&uuml;m saldırılara karşı nasıl direndiklerini,
&ouml;dedikleri bedelleri ve gecekondu yıkımlarına karşı
&ouml;rg&uuml;tl&uuml; m&uuml;cadelenin &ouml;nemini&rdquo; vurgulayarak
bitirdi</p>
<p align="justify">
Oturumun ikinci konuşmacısı&nbsp;İstanbul Ayazma Mahallesi Temsilcisi
Kazım Aydın da, konuşmasına &ldquo;Bizzat bir yıkım mağduru
olarak&rdquo; kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml; ele aalarak başladığı
konuşmasını. &ldquo;Ayazma Mahallesi&rsquo;nde kiracı olarak oturan
Kazım Aydın, belediyenin mahalleliyi &ouml;nce bin bir vaatle kandırıp
s&ouml;zleşmeleri imzalattığını sonra da aradan &ccedil;ekilerek
insanların barınma meselesini TOKİ&rsquo;nin insiyatifine
bıraktığını&rdquo; anlatarak bitirdi.</p>
<p align="justify">
Oturumun &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;&nbsp; konuşmacısı&nbsp;Ankara Yakup
Abdal Mahallesi Temsilcisi Bayram &Ouml;nel ise, konuşmasına mahallerini
tanıtarak başladı. &ldquo;Genel olarak sağ g&ouml;r&uuml;şl&uuml; bir
mahalle olmalarına rağmen barınma hakkı &ccedil;er&ccedil;evesinde bir
araya geldiklerini ve yıllardır bu birliktelikle mahallelerini
barikatların arkasında direnerek savunduklarını&rdquo; anlattı<b>. </b>
Bayram &Ouml;nel <b> &ldquo;</b>Avukat &Ouml;zg&uuml;r Yılmaz&rsquo;ın da
m&uuml;cadelelerine hukuki anlamda destek olduğundan belirterek&rdquo;
konuşmasını devam ettirdi. Bayram &Ouml;nel, &ldquo; Kararlılıkları
sayesinde evlerinin 1/5000&rsquo;lik imar planlarını belediyeye
&ccedil;izdirerek verdikleri m&uuml;cadelenin sonu&ccedil;larını
g&ouml;rd&uuml;klerini ve bir ilke imza attıklarını s&ouml;yleyerek&rdquo;
konuşmasını sonlandırdı.</p>
<p align="justify">
Oturumun d&ouml;rd&uuml;nc&uuml;&nbsp; konuşmacısı&nbsp;Ankara Mamak
Temsilcisi H&uuml;sn&uuml; Akkuş ise &ldquo; Katılımcılara oturdukları
mahallenin Ankara&rsquo;nın en eski il&ccedil;elerinden birinde bulunmasına
rağmen bir&ccedil;ok kentsel olanaktan mahrum bırakıldıkların&rdquo;
anlatarak başladığı konuşmasını. &ldquo;Hatta insanları kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me karşı &ccedil;aresiz bırakmak i&ccedil;in
sağlık ocağının kapatıldığından ve otob&uuml;s seferlerinin
azaltılmasın&rdquo; anlatarak devam etti. Akkuş; &ldquo;Son olarak da
yaşadıkları yerlerin bir&ccedil;ok eksiğinin olduğunu; fakat iktidarın
kendi &ccedil;ıkarları i&ccedil;in kapalı kapılar ardında
planladıkları kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projeleri değil halkın
katılımı ve talepleri doğrultusunda bir d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m
istediklerini dile getirerek&rdquo; konuşmasını tamamladı.</p>
<p align="justify">
Son olarak da &Ccedil;ağdaş&nbsp;Hukuk&ccedil;ular Derneği&rsquo;nden
Avukat &Ouml;zg&uuml;r Yılmaz, &ldquo;2004&rsquo;den beri Ankara&rsquo;daki
&ccedil;eşitli mahallelerde kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me karşı
mahallelilerle nasıl bir hukuksal m&uuml;cadele &ouml;rd&uuml;klerini&rdquo;
anlatarak başladığı konuşmasını &ldquo;&Ouml;zellikle gecekonduda
oturanlar i&ccedil;in, herhangi bir s&ouml;zleşme imzalamadıkları takdirde
belediyenin bu kişileri evlerinden &ccedil;ıkarabilmek i&ccedil;in
hi&ccedil;bir yasal dayanakları olamayacağı hususuna vurgu yaparak&rdquo;
bitirdi.</p>
<p align="justify">
Katılımcıların konuşmalarının bitiminde de soru cevap
b&ouml;l&uuml;m&uuml;ne ge&ccedil;ildi ve konuklar da konuyla ilgili
d&uuml;ş&uuml;ncelerini dile getirdiler.</p>
<p align="justify">
<b>III.Oturum: Kentsel D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ve Basın</b></p>
<p align="justify">
Kurultayın&nbsp; &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;&nbsp;oturumu &ldquo;Kentsel
D&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ve Basın&rdquo; başlığını taşıyordu. Bu
oturum, +İvme Dergisi yayın kurulu &uuml;yesi İnşaat M&uuml;hendisi
Barış &Ouml;nal&rsquo;ın y&uuml;r&uuml;t&uuml;c&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde,
Metin Yeğin, Ayşe D&uuml;zkan ve Alper Turgut&rsquo;un katılımıyla
yapıldı.&nbsp;</p>
<p align="justify">
İlk konuşmacı Metin Yeğin konuşmasına sıra dışı bir girişle
başladı; &ldquo;Salonun arka b&ouml;l&uuml;mlerinde oturan iki kişinin
bulundukları yerden kalkıp &ouml;nlerde bir yere ge&ccedil;mesini emrivaki
bir tonlamayla buyurdu&rdquo;.&nbsp; Dinleyiciler ve panel
y&uuml;r&uuml;t&uuml;c&uuml;s&uuml; &uuml;zerindeki şok etkisi hen&uuml;z
ge&ccedil;mişti ki Metin Yeğin konuşmasına; &ldquo; İşte iktidarın
yaptığı gibi insanları zorla yerlerini değiştirmelerini istemek ne
kadar rahatsız edici değil mi? Kimin nerede oturacağına onlar karar
veriyor.&rdquo; diyerek devam etti. Konuşmasının devamında
&ldquo;insanların nerede yaşayacağına kendileri karar vermelidir&rdquo;
diyen Yeğin, &ldquo;gecekonduların &ccedil;irkin ve sağlıksız olduğu
iddialarının yanlış olduğunu&rdquo; ifade etti. Esas &ccedil;irkin ve
sağlıksız olanın TOKİ&rsquo;nin yaptığı &ldquo;F tipi&rdquo; evler
olduğunu s&ouml;yleyerek s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; konuşmasını Urfa
Viranşehir&rsquo;de &ldquo;demokratik ekolojik toplum&rdquo; konsepti
&ccedil;er&ccedil;evesinde kurmaya başladıkları kom&uuml;n yerleşim
projesinden bahsederek konuşmasına devam eden Yeğin, &ldquo;Bu projenin
b&uuml;t&ccedil;esi i&ccedil;in Avrupa Birliği&#39;nin veya başka herhangi
bir emperyalist kurumun fonlarından faydalanmadıkların, Proje kapsamında
ev sahibi olacak kişiler i&ccedil;in belirlenen kriterin ise bu kişilerin
&ldquo;evsiz ve kolektif yaşama uygun&rdquo; kişiler olmasının yeterli
olduğunu, Proje kapsamında her biri 140 metrekare olan evlerin
kerpi&ccedil;ten yapılacağını, kerpi&ccedil; evlerin beton evlerden daha
sağlıklı ve Viranşehir&rsquo;in ortam şartlarına daha uygun
olduğunu&rdquo; vurguladı. Metin Yegin, &ldquo;Proje kapsamında ev sahibi
olacak ailelerin de evlerin inşasında kendilerinin &ccedil;alışacağını
ve evin kapı, pencere, doğrama gibi malzemelerini ev sahiplerinin
karşılayacağını, b&ouml;ylece bir evin maliyetinin yaklaşık 7 bin
liraya mal olduğunu ve alt yapı (elektrik, su, kanalizasyon)&nbsp;
ihtiya&ccedil;larının belediye tarafından karşılanacağını&rdquo;
s&ouml;yleyerekdevam ettirdiği konuşmasını &ldquo;Yerleşim projesinde
herkese, ekilecek bir toprak verileceğini ve burada organik tarım
yapılacağını&rdquo; belirterek bitirdi.</p>
<p align="justify">
Metin Yeğin&rsquo;den sonra s&ouml;z alan Alper Turgut, &ldquo;Kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m projesiyle yıkılmak istenenin sadece evler değil
aynı zamanda mahalle k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n de olduğunu&rdquo;
ifade etti. Alper Turgut; &ldquo;Basının yıkımlarla ilgili haberleri
kolay kolay yayınlamadığını, bu haberlerin burjuva basın sahipleri
tarafından engellendiğini&rdquo; anlatarak devam ettirdiği konuşmasını
&ldquo;Burjuva basın patronlarının ekonomik ilişkilerinin yıkımlarla
ilgili bir haberin yapılıp yapılamayacağını belirlediğini, buna
karşı direnmek gerekir&rdquo; diyerek konuşmasını bitirdi.</p>
<p align="justify">
Bu oturumun son konuşmacısı&nbsp;Ayşe D&uuml;zkan, &ldquo;Basında eski
d&ouml;nemlerde emek&ccedil;ileri ilgilendiren haberlerin daha fazla yer
bulabildiğini fakat artık bu haberlerin gazetelerde neredeyse hi&ccedil;
yer almadığından&rdquo; bahsederek konuşnasına başladı. D&uuml;zkan
konuşmasını &ldquo;Burjuva basında yer alacak haberlerin t&uuml;ketim
yapabilecek zengin kesimlerin ilgisini &ccedil;ekecek şekilde
d&uuml;zenlendiğini bunun sebebinin ise t&uuml;ketimi
ger&ccedil;ekleştiren, pazar i&ccedil;erisinde bir karşılık bulan
kesimin, yoksul halk kitleleri değil zengin insanlar olduğunu&rdquo;
vurgulayarak devam ettirdi. Ayşe D&uuml;zkan &ldquo;Kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m s&uuml;recinde şehirlerin merkezlerinin yoksullardan
arındırılıp, şehrin &ccedil;eperine yerleştirilmek istendiğini
b&ouml;ylece şehirlerin de d&uuml;nyanın bir&ccedil;ok yerinde olduğu gibi
t&uuml;ketebilen, pazar i&ccedil;in değeri olan kesimlerin
ihtiya&ccedil;larına, daha kolay t&uuml;ketebilecekleri şekilde
d&uuml;zenlendiğini, yeni bir d&uuml;zen kurulmadan konut ve kentleşme
sorunlarının &ccedil;&ouml;z&uuml;lemeyeceğini&rdquo; belirterek
konuşmasını bitirdi.</p>
<p align="justify">
Salondan gelen soru ve katkılarla
kurultayın&nbsp;&uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;&nbsp;oturumunun ve ilk
g&uuml;n&uuml;n sonuna gelinmiş&nbsp;oldu.</p>
<p align="center">
<b>Kurultayda Son G&uuml;n</b></p>
<p align="justify">
Yıkımlara Karşı M&uuml;cadele Kurultayı&#39;nın ikinci g&uuml;n&uuml;,
İstanbul, Ankara ve İzmir&#39;in gecekondu Mahallelerinden gelen
konduluların ve mahalle temsilcilerinin, &uuml;niversitelerinden gelen
&ouml;ğrencilerin, m&uuml;hendis, mimar ve şehir plancılarının yogun
katılımı ile başladı.</p>
<p align="justify">
İkinci g&uuml;n&uuml;n ilk oturumu t&uuml;m katılımcıların yıkımlar,
yıkımlara karşı bug&uuml;ne kadar verilmiş m&uuml;cadeleler ve
y&ouml;ntemler &uuml;zerine kendi deneyimlerini paylaştıkları bir forum
ile başladı. İki bu&ccedil;uk saat s&uuml;ren forum
b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde salondan &ccedil;ok sayıda kişi s&ouml;z alarak,
&ldquo;Kentsel d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&rdquo; &ldquo;Kentsel
d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me karşı m&uuml;cadele&rdquo;, &ldquo;barınma
hakkı&rdquo;, &ldquo;eğemenlerin mahalleleri yıkmak ve
&ouml;rg&uuml;ts&uuml;zleştirmek i&ccedil;in yaptığı saldırılar&rdquo;,
&ldquo;nasıl bir m&uuml;cadele olmalı&rdquo; &ldquo;direnişler&rdquo;, v.b
Konularda konuşmalar yapıldı.</p>
<p align="justify">
Verilen &ouml;ğle arasından sonra ikinci g&uuml;n&uuml;n ikinci oturumu
&Ouml;NERGELER&#39;in verilmesi tartışılması ve oylanması i&ccedil;in
divan se&ccedil;imi yapıldı. Divan başkanı Elektronik ve Haberleşme
M&uuml;hendisi M&uuml;hendisi Kurtuluş Kaya, divan &uuml;yeleri ise Mimar
Sema Ala&ccedil;am ve Mimar Alev Şahin olarak &ouml;nerildi ve
katılımcıların oylarıyla kabul edildi. Divan başkanı Kurtuluş
Kaya&#39;nın yaptığı genel bir kurultay değerlendirmesinin ardından,
divana sunulan &ouml;nergeler sırasıyla salona okundu ve &ouml;nergeler
&uuml;zerine lehte ve aleyhte g&ouml;r&uuml;ş bildirmek isteyenler
k&uuml;rs&uuml;ye davet edildi. Sunulan on &uuml;&ccedil; &ouml;nergenin on
ikisi oy birliği ile bir tanesi ise oy &ccedil;okluğuyla kabul edildi.
Bazı &ouml;nergelere getirilen değişiklik &ouml;nerileri de &Ouml;nerge
Komisyonu tarafından son hali verilerek divan tarafından salona tekrar
oylatıldı ve sonu&ccedil; bildirgesinin hazırlığı i&ccedil;in kısa bir
ara verildi.</p>
<p align="justify">
Son oturumda &quot;Yıkımlara Karşı M&uuml;cadele Kurultayı Sonu&ccedil;
Bildirgesi&#39;nin Okunması&quot; b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde &ldquo;Kurultay
Sonu&ccedil; Bildirisi&rdquo; divan &uuml;yesi Alev Şahin tarafından
okundu.</p>
<p align="justify">
Sonu&ccedil;&nbsp; bildirisinin okunmasının ardından divan başkanı
Kurtuluş Kaya&#39;nın yaptığı teşekk&uuml;r konuşmasında; &ldquo;Bu
kurultayın d&uuml;zenlenebilmesi i&ccedil;in gerek &uuml;niversitelerde
gerek iş yerlerinde gerek mahallerde &ccedil;alışma yapan herkese ayrıca
iki g&uuml;n boyunca salonun d&uuml;zenlenmesinden toplanmasına, gelenlerin
karşılanmasından &ccedil;ay-kahve ikramına, yemeklerin dağıtımından
etrafın temizlik ve d&uuml;zenine kadar her ayrıntıya bizzat emeklerini
koyan t&uuml;m emekten ve halktan yana olan m&uuml;hendis, mimar ve şehir
plancılara ve lezzetli yemeklerini, g&uuml;ler y&uuml;z&uuml;n&uuml; ve
emeğini bizlerden esirgemeyen ablamıza ayrı ayrı teşekk&uuml;r ederek
alanlarda, direnişlerde, barikatlarda buluşmak dileğiyle&rdquo;
&ldquo;YIKIMLARA KARŞI M&Uuml;CADELE KURULTAYI&rdquo; sona erdi</p>
<p align="justify">
28-29 Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul T&uuml;rkan Saylan K&uuml;lt&uuml;r
Merkezi&#39;nde +İvme tarafından yapılan ve iki g&uuml;n s&uuml;ren&nbsp;
&ldquo;YIKIMLARA KARŞI M&Uuml;CADELE KURULTAYI&rdquo; da kurultay salonu
girişine a&ccedil;ılmış olan kayıt masasında katılımcıların
kayıtları yapıldı. Ayrıca&nbsp; +İvme Dergisi tanıtım masasında
bug&uuml;ne kadar &ccedil;ıkardığımız dergiler ve &ldquo;BARINMA
HAKKI&rdquo; başlıklı yeni sayımızın tanıtımı yapıldı. Bunun
yanısıra Tutuklu H&uuml;k&uuml;ml&uuml; Aileleri Yardımlaşma Derneği
(TAYAD) de, tutsakların &uuml;reterek direneceğiz, direnerek
&uuml;reteceğiz şiarıyla yapmış olduğu el emeği, g&ouml;z nuru
&uuml;r&uuml;nlerden oluşan bir sergi masası ile kurultaya destek verdi.
Ayrıca Berkay Tezcan&rsquo;ın G&uuml;lsuyu Mahallesi, Semra Yeşil&rsquo;in
Maden Mahallesi ve Armutlu Mahallesi, Arif Yaman ve Uygar
G&uuml;ltekin&rsquo;in Tarlabaşı, Anıl &Ccedil;izmecioğlu ve Hande
Altay&rsquo;ın Ayazma Mahallesi fotoğraflarının yer aldığı sergi ve +
İvme Dergisi Ankara Kent Komisyonu&#39;nun kurultay duyurusu i&ccedil;in
d&uuml;zenlediği maket at&ouml;lyesinin &uuml;r&uuml;nleri&nbsp; de
katılımcıların beğenisine sunuldu.</p>
<p align="justify">
&ldquo;Yıkımlara Karşı M&uuml;cadele Kurultayı&rdquo; her iki g&uuml;n
de 250&rsquo;yi aşkın kişinin aktif katılımıyla başarılı bir
şekilde yapıldı.</p>
<p align="justify">
<a
href="http://www.ivmedergisi.com/y%C4%B1k%C4%B1mlara-kar%C5%9F%C4%B1-m%C3%BCcadele-kurultay%C4%B1-sonu%C3%A7-bildirgesi.html">Yıkımlara
Karşı M&uuml;cadele Kurultayı&nbsp;Sonu&ccedil;&nbsp;Bildirgesi&#39;ne bu
bağlantıdan ulaşabilirsiniz. </a></p>
<p align="justify">
<strong>İvme Dergisi</strong></p>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder